Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 1.Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2018/229 E. 2018/294 K. 17.07.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
1.FİKRÎ VE SINAÎ
HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/229 Esas
KARAR NO : 2018/294

DAVA : Tazminat
DAVA TARİHİ : 07/01/2010
KARAR TARİHİ : 17/07/2018

Taraflar arasında görülen tazminat davasının davacı-karşı davalı … şirketi vekilince istinafa başvurusu üzerine İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’nin 2017/6606 Esas, 2018/1083 Karar sayılı ilamı sonucu İstanbul 3.FSHHM tarafından verilen 11.07.2017 tarih, 2010/6 Esas, 2017/125 Karar sayılı kararının kaldırılmasına, yargılamanın İstanbul Ticaret Mahkemesi tarafından yapılması için görevsizlik kararı verilmek üzere dosyanın, kararı veren ilk derece mahkemesine geri çevrilmesine karar verildiği, dosya mahkememizin 2018/229 Esas numarasına kayıtlanarak yargılamaya devam edilmiştir.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA: Davacı vekili dava dava dilekçesi ile, müvekkilinni kara, hava ve deniz taşımacılığı sektöründe faaliyet gösteren Türkiye’nin önde gelen lojistik firmalarından biri olduğunu, davalı firma tarafından 26/12/2007 tarihinde müvekkilinin … tesislerinde depolama ve lojistik hizmetlerinin sunulmasında ihtiyaç duyulan bilgisayar otomasyon sisteminin anahtar teslim kurulması amacıyla teklif verildiğini, bu teklifin aynı zamanda sözleşmenin eki niteliğinde olduğunu, sözleşmede yazılı ücretin tamamının ihtirazi kayıtla ve tam olarak müvekkilince davalı yana ödendiğini, davalı şirketin sözleşme gereklerini yerine getirmediğini, davalı tarafından kurulan sistemin sürekli hata verdiğini, taraflar arasında yapılan sözleşmenin feshedildiğini, davalı firma tarafından sözleşmeye konu tahsil edilmiş olan 275.000 Euro’nun 3 gün içinde müvekkilinin hesaplarına ödenmesi talep edilmiş ise de davalı şirket tarafından bu bedelin ödenmediğini iddia ederek, davalıya taraflarınca ödenmiş olan ücret ödemesinden şimdilik 8.000 Euro tutarın, müvekkili tarafından ek personel istihdamı nedeni ile oluşan maliyetler nedeni ile şimdilik 1.000 Euro v e üretim kaybı nedeni ile oluşan zararların tazmini için şimdilik 1.000 Euro olmak üzere toplam 10.000 Euro bedelin, 02/12/2009 tarihinden itibaren hesaplanacak TL karşılığı üzerinden işleyecek en yüksek fanka reeskont faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA: Davalı vekili cevap ve karşı dava dilekçesi ile, müvekkili tarafından verilen teklifin son aşamasının yerine getirilmediğini, yani sistem devreye alınmadığını, müvekkili tarafından yapılan sistemin devreye alınabilmesi için davacı firma tarafından 10/04/2007 tarihine kadar yapılması gereken mekanik, pnomatik ve kablolama işlemlerinin yerine getirilmediğini, halende yerine getirilmemiş olduğunu, davacı tarafından müvekkiline Adidas işine ilişkin bu aşamada sistemi kuramayacakları, bu işten şimdilik vazgeçtiklerini ve tamamen yeni işe kanalize olması söylenerek, yapılan işe ilişkin fatura kestirildiğini, bedelinin müvekkili tarafından ödendiğini ve hatta kur farkından kaynaklanan bedelin de müvekkili tarafından tekrar davacı firmaya iade edildiğini, açılan davanın süresinde olmadığını, davacının dava dilkçesindeki iddiaları gerçeği yansıtmadığı gibi, birbiri ile çeliştiğini, davacının sürekli kabul tutanağı imzalanmadığından bahisle, binlerce Euro’luk bir yatırımın yapılmadığını iddia etmesinin ve yok sayılmasının Medeni Kanunun 2. Maddesine göre iyi niyet kuralları ile bağdaşmadığını, davacı ile müvekkili arasında 26/12/2007 tarihli teklife istinaden imzalanan 06/03/2008 tarihli sözleşme ile müvekkili tarafından yüklenilen tüm edimlerin yerine getirildiğini ve işin teslim edildiğini, bu arada teklifte de açıkça görüleceği üzere, işin gereği, sözleşmenin tekliften çok sonra imzalanması, zamanında yapılmayan ödemeler dolayısıyla müvekkilinin kredi kullanmak zorunda kaldığını ve davacı tarafın ek talepleri neticesinde, müvekkilinin yapılan işe ilişkin olmak üzere bir takım ek harcamalarının söz konusu olduğunu iddia ederek, asıl davanın reddini, fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak müvekkilinin 52.930 Euro alacğından şimdilik 10.000 Euro’luk kısmının, davanın açıldığı tarihten itibaren işleyecek en yüksek banka reeskont veya avans faizi üzerinden işleyecek faizi ile birlikde davacı-k.davalıdan tahsilini talep ve dava etmiş, 09/12/2013 tarihli dilekçesi ile, 10.000 Euro olan tazminat talebini, 6.775 Euro artırarak, 16.775 Euro olarak ıslah etmiştir.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE:
Mahkeme 11.07.2017’de asıl davanın kabulüne, taleple bağlı kalınarak 10.000 Euro’nun 02.12.2009 tarihindeki TL karşılığı 22.000 TL alacağın, bu tarihten itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, karşı dava yönünden, ıslah da dikkate alınarak 16.775 Euro’nun karşı dava tarihindeki TL karşılığı olan 34.898 TL’nin dava tarihinden itibaren avans faiziyle birlikte davacıdan alınarak davalıya verilmesine, atiye terk sözleşme sebebiyle ve maliyet artımından kaynaklanan 1.100 Euro ve KDV alacağın tahsil edilmemesi sebebiyle 1.640 Euro’luk alacağa dair karar verilmesine yer olmadığına karar verildiği, davacı-karşı davalı … şirketi vekili tarafından istinafa başvurulduğu, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’nin 2017/6606 Esas, 2018/1083 Karar ve 03/05/2018 tarihli ilamıyla istinaf talebinin kabulü ile, 6100 sayılı HMK’nın 1.maddesi ile 6769 sayılı SMK’nın 156, TTK’nın 4-5.maddeleri gereğince, İstanbul 3.FSHHM tarafından verilen 11.07.2017 tarih, 2010/6 Esas, 2017/125 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA, Yargılamanın İstanbul Ticaret Mahkemesi tarafından yapılması için görevsizlik kararı verilmek üzere dosyanın, kararı veren ilk derece mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE karar verildiğinden, BAM 16.Hukuk Dairesi’nin 2017/6606 esas, 2018/1083 karar, 03/05/2018 tarihli geri çevirme gerekçesi dikkate alındığında Görev husususun res’en mahkemece dikkate alınacak olması hususu da gözetilerek MAHKEMEMİZİN GÖREVSİZLİĞİNE karar verilerek aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçe kapsamına göre;
BAM 16.Hukuk Dairesi’nin 2017/6606 esas, 2018/1083 karar, 03/05/2018 tarihli geri çevirme gerekçesi dikkate alındığında Görev husususun res’en mahkemece dikkate alınacak olması hususuda gözetilerek MAHKEMEMİZİN GÖREVSİZLİĞİNE, davanın usulden reddine,
HMK 20. madde uyarınca Dosyanın süresi içinde kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmesi halinde kararın kesinleşme tarihinden ,kanun yoluna başvurulmuş ise bu başvurunun reddi kararının tebliği tarihinden itibaren iki haftalık süre içinde mahkememize müracaat edilmesi halinde dosyanın yetkili ve görevli istanbul NÖBETÇİ -asliye TİCARET Mahkemesine gönderilmesine,
Dair karar taraf vekillerinin yüzüne karşı gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde İSTİNAF YASA YOLU açık olmak üzere karar verilip tefhim kılındı.17/07/2018

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır