Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 1.Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2018/216 E. 2021/63 K. 09.02.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
1.FİKRÎ VE SINAÎ
HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/216 Esas
KARAR NO : 2021/63

DAVA : Marka hakkına tecavüzün, haksız rekabetin tespiti, tazminat
DAVA TARİHİ : 14/05/2018
KARAR TARİHİ : 09/02/2021

Mahkememizde görülmekte bulunan Marka hakkına tecavüzün, haksız rekabetin tespiti, tazminat davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkillerinin Türkiye’de tescilli ve Dünyaca tanınan … ve … markalarının sahibi olduğunu, müvekkili şirketin ürünlerinin izinsiz bir şekilde kullanılması, ürünlerinin satışa arz edilmesi, depolanması üzerine … 2.Fikri Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin … D.iş dosyası ile delil tespiti yaptırıldığını ve bu dosyadan verilen 02.05.2018 tarihli karar ile davalıya ait ürünlere el konulduğunu. el konulan ürünlerin muhafazasına karar verildiğini, davalı tarafın fiillerinin müvekkili şirketin marka hakkına tecavüz teşkil ettiğini , … 2.Fikri Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin …D.iş dosyası ile tespit edilen ve el koyma kararı verilen ürünler üzerindeki ihtiyati tedbir kararının devamına , davalı eylemlerinin marka hakkına tecavüz eylemi ve haksız rekabet eylemi olduğunun tespitine, durdurulmasına, önlenmesine, ürünlerin imhasına, depolama-sundurma ücretinin davalıya tahmiline, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik her bir davacı için 1.000 TL maddi( davacı 30.10.2019 tarihli ıslah dilekçesiyle maddi tazminat istemini toplamda 19.000 TL olarak talep etmiştir) 1.000 TL manevi, 1.000 TL itibar tazminatının haksız fiil tarihinden işleyecek en yüksek reeskont faizi ile birlikte tahsilini, mahkeme kararının Türkiye genelinde yayın yapan tirajı yüksek bir gazetede masrafı davalıdan alınarak ilanını talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA: Davalıya usulüne uygun tebligat yapılmış ancak açılan davaya cevap vermemiştir.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE:
Dava konusu uyuşmazlık; Davacı şirketler adına tescilli … ve … markalı ürünlerinin izinsiz bir şekilde kullanılması, ürünlerinin satışa arz edilmesi, depolanması üzerine … 2.Fikri Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi … D.iş dosyası ile delil tespiti yaptırıldığı ve bu dosyadan verilen tedbir kararı ile davalıya ait ürünlere el konulduğu iddiasıyla … 2.Fikri Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin … D.iş dosyası ile tespit edilen ve el koyma kararı verilen ürünler üzerindeki ihtiyati tedbir kararının devamına karar verilerek ürünlerin muhafazasının devamına, davalı eylemlerinin marka hakkına tecavüz eylemi ve haksız rekabet eylemi olduğunun tespitine, durdurulmasına, önlenmesine, giderilmesine, taklit ürünlerin imhasına, depolama-sundurma ücretinin davalıya tahmiline, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik her bir davacı için 1.000 TL maddi, (davacı 30.10.2019 tarihli ıslah dilekçesiyle maddi tazminat istemini toplamda 19.000 TL olarak yani 11.000 TL sının … için, 8000 TL sını … için talep etmiştir) 1.000 TL manevi, 1.000 TL itibar tazminatının haksız fiil tarihinden işleyecek en yüksek reeskont faizi ile birlikte tahsilini, mahkeme kararının Türkiye genelinde yayın yapan tirajı yüksek bir gazetede masrafı davalıdan alınarak ilanı talebine ilişkindir.
Davanın açılmasını müteakip davacının dava dilekçesi davalıya tebliğ olunmuş, davalı açılan davaya cevap vermemiştir. Mahkememizce dava şartları incelenmiş, ön inceleme duruşması yapılmış, duruşmada hazır olanlar sulhe teşvik olunmuş, sonuç alınamaması üzerine uyuşmazlık konuları tespit edilmiş, arabuluculuk kurumundan faydalanmak istenilmediğinden tahkikat duruşmasına devam olunmuş, beyanlarında geçen deliller toplanmış, HMK 184.madde kapsamında hazır olanlardan tahkikat ile ilgili beyanları sorulmuş, HMK 186. madde kapsamında ise karar duruşmasında hazır olanlardan esas ile ilgili son diyecekleri sorulmuştur.
HMK 266. madde kapsamında bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
Bilirkişiler …, … ve … 03/09/2019 tarihli raporunda; … 2. Fikri Sınaî Haklar Mahkemesi… D.İş sayılı dosyası ile yapılan tespitte el konular çanta ve cüzdan ürünlerinde, davacılara ait marka şekillerinin birebir aynılarının kullanılmış olduğunu, somut olayda marka hakkına tecavüz fiilinin oluştuğu ve oluşan marka hakkına tecavüz fiili ile davalının davacı markalarının tanınmışlığından da yararlanarak haksız yarar sağlayacağını bildirmişlerdir.
Bilirkişiler …, …ve …k 17/06/2020 tarihli ek raporlarında; Dosya muhteviyatı itibariyle verilen bilgiler ve belgeler üzerinde yapılan inceleme çerçevesinde, dosyada belirtilen ürünler ve dosyadaki belirtilen fiyatlar üzerinde 19.761,5 TL net satış hesaplaması yapıldığını bildirmişlerdir.
Davacılar vekilinin dava dilekçesine ve değişik iş delil tespit dosyası ekinde eklediği marka tescil belgeleri kapsamına göre , … ve … , … ve … markaları üzerinde hak sahibi olduğu anlaşılmıştır.
MARKA HAKKINA TECAVÜZ VE HAKSIZ REKABET İDDİLARININ İNCELENMESİ;
6769 Sayılı SMK’nın 29. maddesinde öngörülen marka hakkına tecavüz sayılan fiiller şu şekilde düzenlenmiştir.
a)Marka sahibinin izni olmaksızın, markayı 7 nci maddede belirtilen biçimlerde kullanmak.
b)Marka sahibinin izni olmaksızın, markayı veya ayırt edilemeyecek kadar benzerini kullanmak suretiyle markayı taklit etmek.
c)Markayı veya ayırt edilemeyecek kadar benzerini kullanmak suretiyle markanın taklit edildiğini bildiği veya bilmesi gerektiği hâlde tecavüz yoluyla kullanılan markayı taşıyan ürünleri satmak, dağıtmak, başka bir şekilde ticaret alanına çıkarmak, ithal işlemine tabi tutmak, ihraç etmek, ticari amaçla elde bulundurmak veya bu ürüne dair sözleşme yapmak için öneride bulunmak.
6769 Sayılı SMK m. 29/l-(b) hükmü uyarınca markanın hak sahibinin izni olmaksızın aynı veya ayırt edilemeyecek şekilde benzerinin kullanılması yoluyla taklit edilmesi doğrudan marka tecavüzü olarak öngörülmüştür.
Bununla birlikte tescilli marka ile aynı olan işaretin tescil kapsamına giren mal veya hizmetlerde kullanılması da marka tecavüzü olarak öngörülmüştür (SMK m, 7/2-(a)), Öte yandan tescilli marka ile aynı veya benzer olan ibarenin tescilli markanın kapsadığı aynı veya benzer mal ve hizmetlerde kullanılması durumunda halk nezdinde karıştırılma ihtimalinin söz konusu olması halinde ilgili kullanım marka hakkına tecavüz teşkil edecektir (SMK m. 7/2-(b)).
Öte yandan, markanın Türkiye’de belirli bir tanınmışlığa ulaşmış olması halinde, tescilli marka ile aynı veya benzer olan ibarenin aynı, benzer veya farklı mal ve hizmetlerde kullanılmasına bakılmaksızın, kullanım marka tecavüzü teşkil edecektir (SMK m. 7/2-(c)).
TTK MADDE 54- (1) Haksız rekabete ilişkin bu Kısım hükümlerinin amacı, bütün katılanların menfaatine, dürüst ve bozulmamış rekabetin sağlanmasıdır.
(2) Rakipler arasında veya tedarik edenlerle müşteriler arasındaki ilişkileri etkileyen aldatıcı veya dürüstlük kuralına diğer şekillerdeki aykırı davranışlar ile ticari uygulamalar haksız ve hukuka aykırıdır.
Bilindiği üzere TTKm.54 uyarınca ‘“haksız rekabete ilişkin bu Kısım hükümlerinin amacı, bütün katılanların menfaatine, dürüst ve bozulmamış rekabetin sağlanmasıdır. Rakipler arasında veya tedarik edenlerle müşteriler arasındaki ilişkileri etkileyen aldatıcı veya dürüstlük kuralına diğer şekillerdeki aykırı davranışlar ile ticari uygulamalar haksız ve hukuka aykırıdır”. Kanun koyucunun ETKm.56’da yer alan “Haksız rekabet, aldatıcı hareket veya hüsnüniyet kaidelerine aykırı sair suretlerle iktisadi rekabetin her türlü suistimalidir” şeklindeki tarifinden çok daha geniş ve çok daha kapsamlı bir haksız rekabet hükmüne yer verdiği açıktır. Bir eylemin haksız rekabet olarak nitelendirilmesi için taraflar arasında dar anlamda rekabet ilişkisinin olmasına, yani tarafların aynı sektörde olmalarına ve birbirlerine rakip konumda olmalarına gerek yoktur (POROY R/ YASAMAN H, Ticari işletme Hukuku, 15. Bası, İstanbul 2015, s. 334; NOMER ERTAN, F, Haksız Rekabet Hukuku, İstanbul 2016, s. 115).
Yasal mevzuatta da işaret edildiği üzere TTK m. 54 hükmü, haksız rekabetin tanımlanmasında “dürüstlük kuralı”nı temel kriter olarak görmüştür. Buna göre bir eylemin haksız rekabet olup olmadığının belirlenmesindeki, o eylemin dürüstlük kuralı ile örtüşüp örtüşmediğine bakılmalıdır [AYHAN, R, Ticari İş – Ticari İşletme – Tacir – Ticaret Sicili – Ticaret Unvanı – Haksız Rekabet, Sempozyum – Yürürlüğünün Birinci Yılında 6102 Sayılı Yeni Türk Ticaret Kanunu (12-13 Nisan 2013), Erzincan Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi, C: XVI (2012), S: 3-4, s. 47].
Haksız rekabetin genel tanımını veren bu hükmün yanı sıra, TTK m. 55 hükmü uygulamada sıkça karşılaşılan haksız rekabet hallerini sınırlayıcı olmayacak şekilde saymıştır. Bununla birlikte TTK m. 55’te sayılan haksız rekabet hallerinin sınırlayıcı olmadığı, sadece TTK m. 54/2’de belirtilen haksız rekabet eyleminin örnekseme yoluyla sayılmış örnekleri olduğu açıktır. Ayrıca TTKm.55 özel olarak bazı haksız rekabet eylemleri sayılmıştır. Bunlardan TTK m.55/4’de yer alan “Başkasının malları, işi ürünlerini, faaliyetleri veya işleri ile karıştırılmaya yol açan önlemler almak” şeklindeki eylem açısından davalı tarafın eyleminin değerlendirilmesi gerekmektedir. Bu hükmün uygulanabilmesi için, bir kimsenin bir başkasının iş ürünlerini, mallarını, faaliyet veya eylemlerini veyahut haklı olarak kullandığı işaretlerini haksız yere vere karıştırılmaya sebep olacak şekilde kullanması gerekli ve yeterlidir.
Somut olayda davacının Dünyaca tanınan … ve … markalarının sahibi olduğu, , davalı yanca ticari saha içinde taklit ürünlerinin izinsiz bir şekilde kullanılması, ürünlerinin satışa arz edilmesi, depolanması üzerine … 2.Fikri Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin … D.iş dosyası ile delil tespiti yaptırıldığını ve 02.05.2018 tarihli karar ile davalıya ait ürünlere el konulduğu, ürünlerin taklit olması nedeniyle davacıların marka hakkının ihlal edildiği ve eylemin haksız rekabete neden olduğu anlaşılmıştır.
Davacı maddi tazminat istemini 6769 sayılı SMK 151/2-b maddesine göre talep etmiştir. Gerek Yargıtay İçtihatları ve gerekse Kararname hükümleri gereğince davalının elde ettiği net kar yönünden mali kayıtlar üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmış ve davalının mali kayıtları celp edilmiştir. Ek bilirkişi raporunda dosyaya sunulan yıllık gelir vergisi beyannamelerde ürün bazlı bir maliyet tablosunun olmadığını,davacı … markalı 850 adet taklit cüzdanı,1101 adet taklit kol çantasıı,80 adet taklit büyük kol çantası ,90 adet taklit çanta,… markalı 800 adet taklit cüzdandan, 210 adet taklit çanta 850 adet taklit çanta yani toplam 8.890 adet taklit ürün tespiti yapıldığından hareket ile bunların satış fiyatının ise 07,05,2018 tarihli bilirkişi raporunda Louis markalı çantaların 6,5 TL cüzdanların 3,5 TL, … markalı çantaların 5,00 TL -5,5 TL , … markalı cüzdanların 3.5 TL olarak satışının dükkanın sigortalı çalışanlarca beyan edildiğini, bu kapsamda ürünlerin adedi ile satış tutarları yönünden toplamda davalının 19.761,5 TL net satış yaptığını, bildirmişlerdir.
Sunulan raporun denetim ve hüküm kurmaya elverişli bulunduğu anlaşılmıştır. Davacı markalarının Türk Patent ve Marka Kurumunda davalının faaliyet alanlarında tescilli olması, tescilin ve davacının ticari faaliyetinin ülkemizde ve dünyada yaygınlığı, taklit olarak kullanılan marka görsellerinin davacılara ait tanınmış markaların birebir aynısının ürünler üzerinde kullanılmış olması, davacının markalaşma sürecinde asıl amacının kar elde edilmesi olduğu, bu kapsamda reklam vb. şekilde ciddi mali külfete katlandığı, davalının ise ticari satışa sunduğu ürünlerde bu popülerlik sayesinde ürünü tükeciye satma saikiyle hareket ettiği, dolayısıyla sattığı ürün düşük fiyatlı dahi olsa davacının maddi yönden zararının oluştuğunun kabülünün gerektiği, zira davacının uzun yıllara yayılan süreçte kendi markasını oluşturma sürecinde maddi külfete katlandığı, ciddi yatırım yaptığı, davalının satış yaptığı yerin değişik iş dosyasında da görseli fotoğraflandığı üzere çanta ve cüzdan üzerine bir mağaza olup FATİH semti gibi merkezi bir konumda bulunduğundan tüketicinin sık ziyaret edip, mal sirkülasyonunun yoğun olduğu bir bölgede gerçekleştirilmiş olması, ele geçen ürün çeşitliliğinin değişik iş dosyası kapsamından çok net anlaşıldığı,, ele geçen ürün miktarı ile Hakim tarafından takdir edilecek tazminatın günün ekonomik koşulları, tarafların ekonomik durumları kapsamına göre tecavüz edeni mükaflandırır, haksız rekabeti özendirir nitelikte olmamasının gerektiği, sınai bir hakkın yani markanın korunması kapsamında mahkemece takdir edilecek tazminat ihlal edeni özendirir nitelikte olmaması ve önleme fonksiyonunu da sağlaması gerektiğinden, bilirkişilerce davalının satış potansiyeli ile ele geçen ürün ve birim fiatlar dikkate alındığında hesaplanan 19. 761.5 TL hakkaniyet ilkelerine göre somut olaya uygun görülmüş, davacı .Islah ile 19.000 TL talep ettiğinden talep ile bağlı kalınarak 19.000 TL maddi tazminatın( SMK 151/2/a maddesine göre 11.000 TL sının … için, 8000 TL sının … için) 2.5.2018 tarihi (delil tespit tarihi) haksız fiil tarihi kabul edilmek suretiyle bu tarihten itibaren işleyecek en yüksek reeskont faiz ile davalıdan tahsili ile davacılara ödenmesine karar verilmiştir.
Davacı manevi tazminatta da talep etmiştir. Marka hakkı tecavüze uğrayan marka sahibi manevi tazminat da talep edebilir. Mütecavizin kusurlu olması şartıyla, markası ile işletmesinin ticari hayattaki imajının ve kendisine duyulan güvenin sarsılması nedeniyle, marka sahibinin ticari ve kişisel varlığında meydana gelen olumsuz sonuçların ortadan kaldırılması amacıyla manevi tazminat ödenmesine karar verilebilir. Somut olayda davalı tarafından taklit ürünler ticari saha içinde yani işyeri içinde ayrıca depoda da ele geçirilmiştir. Somut olayda davalı, basiretli tacir gibi davranma yükümlülüğünü ihlal ederek, davacılara ait markayı ve logoyu taşıyan ürünleri taklit olduğunu bilerek satışa sunduğu ve davacıların marka hakkına tecavüz eylemini gerçekleştirdiği eylemin aynı zamanda haksız rekabete neden olduğu anlaşılmaktadır. Davalı, davacılara ait markanın tanınmışlığından yararlanarak, taklit ürünler satması, davacının haksız rekabet içinde bulunduğunu da göstermektedir. Davalının, davacının marka hakkına tecavüz eylemi ve haksız rekabeti kusur niteliğinde olduğundan davacının manevi tazminata hak kazanacağından hareket ile somut olayın özelliği hak ve nesafet ilkesi gereği 1000-TL manevi tazminatın ödenmesine de karar verilmesi gerekmiştir.
Davacı Markaları tanınmış marka olduğundan , ürünü üzerinde gören tüketici için ürün cazip hale geldiğinden, ancak ürün alan tüketici için raporda da görselleri yer alan ürünlerin kalitesiz malzeme ile üretilmiş olması gözetildiğinde markanın itibarı zarar gördüğünden 1.000 TL itibar tazminatın da kabülüne karar verilmesi gerekmiştir.
Davalının eyleminin davacının marka hakkına tecavüz teşkil ettiği, dava sonucunda davacının haklı çıktığı dolayısıyla ilan talebinde de hukuki menfaati bulunduğu gözetilerek Karar kesinleştiğinde hüküm özetinin Türkiye’de tirajı yüksek bir gazetede bir kez ilanına masrafın davalıdan tahsiline karar verilerek yukarda açıklanan gerekçe kapsamına göre aşağıdaki şekilde hüküm oluşturmak gerekmiştir.
HÜKÜM;Yukarda açıklanan gerekçe kapsamına göre,
DAVANIN KABULÜNE,
1-Davalının davacıya ait tescilli marka hakkına (… VE … ) tecavüzün vehaksız rekabetin tespitine, durdurulmasına, önlenmesine,
2-Marka hakkını ihlal nedeniyle somut olayın özellikleri göre SMK 151/2/a maddesi ve BK hükümlerine göre 19.000TL maddi tazminatın( 11.000 TL sının… için, 8.000 TL sının … için)2.5.2018 tarihi haksız fiil tarihi kabul edilmek suretiyle bu tarihten itibaren işleyecek en yüksek reeskont faiz ile davalıdan tahsili ile davacılara ödenmesine, davacının fazlaya ilişkin haklarının saklı tutulmasına,
3-Her bir davacı için 1000’ TL Manevi tazminat ve 1000 TL itibar tazminatının 2.5.2018 tarihi haksız fiil tarihi kabul edilmek suretiyle bu tarihten itibaren işleyecek en yüksek reeskont faiz ile davalıdan tahsili ile her bir davacıya ayrı ayrı ödenmesine,
4-Karar kesinleştiğinde hüküm özetinin Türkiye’de tirajı yüksek bir gazetede bir kez ilanına masrafın davalıdan tahsiline,
5-Mahkememiz tensip zaptının 9 nolu ara kararı ile tesis edilen tedbirin karar kesinleşene kadar devamına, davacı yanca yatırılan 5.000 TL teminatın karar kesinleştiğinde davacıya iadesine, karar kesinleştiğinde 2.FSHHM’nin … diş sayılı dosyasında 2.5.2018 tarihli tutanak ile tespit edilen taklit ürünlerin imhasına,
6-1.366,20 TL ilam harcının peşin harçtan ve ıslah harcından mahsubu ile 980,30 TL eksik harcın davalıdan tahsiline,
7- … yönünden kabul edilen Markaya tecavüz ve haksız rekabetin tespiti yönünden; Avukatlık asgari ücret tarifesi gereğince; 5.900 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak bu davacıya verilmesine,
8- … yönünden kabul edilen Maddi tazminat talebi yönünden; Avukatlık asgari ücret tarifesi gereğince; 5.900 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak bu davacıya verilmesine,
9- … yönünden kabul edilen kabul edilen Manevi tazminat talebi yönünden; Avukatlık asgari ücret tarifesi gereğince; 1000 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak bu davacıya verilmesine,
10- … yönünden kabul edilen İtibar tazminatı talebi yönünden; Avukatlık asgari ücret tarifesi gereğince; 1.000 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak bu davacıya verilmesine,
11-… yönünden kabul edilen Markaya tecavüz ve haksız rekabetin tespiti yönünden; Avukatlık asgari ücret tarifesi gereğince; 5.900 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak bu davacıya verilmesine,
12- … yönünden kabul edilen Maddi tazminat talebi yönünden; Avukatlık asgari ücret tarifesi gereğince; 5.900 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak bu davacıya verilmesine,
13- … yönünden kabul edilen kabul edilen Manevi tazminat talebi yönünden; Avukatlık asgari ücret tarifesi gereğince; 1000 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak bu davacıya verilmesine,
14- … yönünden kabul edilen İtibar tazminatı talebi yönünden ;Avukatlık asgari ücret tarifesi gereğince; 1.000 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak bu davacıya verilmesine,
15-Davacı tarafın yapmış olduğu yargılama giderlerinden olan 35,90 TL peşin harç, 35,90 TL başvuru harcı, 350,00 TL ıslah harcı, 3.000 TL bilirkişi ücreti ve 158,70 TL tebligat-müzekkere masrafı olmak üzere toplam 3.580,50 TL’nin davalıdan alınarak davacılara verilmesine,
16-Davalı tarafın yapmış olduğu yargılama gideri bulunmadığından bu hususta hüküm kurulmasına yer olmadığına,
17-Artan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talebi halinde taraflara iadesine,
Dair verilen karar taraf vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde İSTİNAF YASA yolu açık olmak üzerekarar verilip tefhim kılındı, hazır olanlara duruşma zaptından örnek verildi. 09/02/2021

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır