Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 1.Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2018/208 E. 2022/65 K. 06.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
1.FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/208 Esas
KARAR NO : 2022/65

DAVA : Sözleşmeden Kaynaklanan alacak
DAVA TARİHİ : 08/05/2018
KARAR TARİHİ : 06/04/2022

Mahkememizde görülmekte bulunan alacak davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA: Davacı vekili dava dilekçesinde; Şirket ile davalı/takip borçlusu… arasında; taraflar arasında imzalanacak Lisans Sözleşmesi’nin genel hükümlerini düzenleyen “Standart Şartlar ve Koşullar Sözleşmesi” (“Standart Sözleşme”) ile bu standart koşullara tabi olmak üzere farklı ürünler için …, …, … numaralı 3 ayrı Tüketici Ürünleri Lisans Sözleşmesi (“Lisans Sözteşmesi”) imzalandığını,taraflar arasında akdedilen işbu sözleşmeler ile lisans hakkı müvekkili şirkete ait olan “…, …” markalı muhtelif ürünlerin, lisans ücretleri ödenmek suretiyle davalı/takip borçlusu tarafından piyasaya satışının düzenlendiğini, Lisans Sözleşmesinin 5.maddesi uyarınca, her bir Lisans Sözleşmesi’nde satılacak ürün bazında, net faturalandırılan fiyat üzerinden ayrı ayrı Lisans Ücreti oranları (“…”) düzenlendiğini, yine 6. Maddesinde lisans Ücretleri için birbirinden bağımsız olarak minimum bir “garanti bedeli” düzenlendiğini, yapılan satışlar bazında lisans ücretinin hesaplanmakta ve garanti bedelinin aşılması halinde, garanti bedelinin üzerindeki bedel tutarında “… (”Lisans Ücreti”) faturalarının kesilmekte olduğunu, lisans ücreti ödemelerine ilişkin davalı/takip borçlusu tarafından hazırlanması gereken beyannameler İle ödeme zamanlarının Standart Sözleşme’nin 4.1.6 maddesinde düzenlendiğini, yine taraflar arasında akdedilen Standart Sözleşme’nin 8. maddesi uyarınca, müvekkili şirketin, davalı/takip borçlusu tarafından gerçekleştirilen satışları denetleme yetkisinin mevcut olduğunu, bu denetimler neticesinde, Sözleşmelere aykırılık tespit edilmesi halinde, denetim sonucunda oluşan zarar tutarında meblağı davalı/takip borçlusundan tahsil etmekte ve bu kapsamda “…” ( “Denetim Bulguları”) faturaları düzenlemekte olduğunu, taraflar arasında yerleşmiş sözleşmesel uygulamanın bu şekilde olduğunu, davalı/takip borçlusunun, müvekkiline gönderdiği satış raporlarının incelenmesi neticesinde, davalı/takip borçlusunun lisans Sözleşmeleri kapsamında kendisine satış yetkisi verilen bölge (Türkiye) dışına satışlar yaptığının tespit edildiğini ve bu “İzinsiz Satışlar” nedeniyle, standart Sözleşmede bulunan en yüksek lisans ücreti’nin iki katı üzerinden fatura kesilerek davalı/takip borçlusuna gönderildiğini, davalı/takip borçlusunun, taraflar arasındaki Sözleşmeler’e uygun hiçimde tanzim edilen “Lisans Ücreti” ve “Denetim Bulgusu” faturalarından bakiye 383.474,79 TL’lik borcunu tüm talep ve ihtarlara rağmen ödememesi sebebiyle, davalı/takip borçlusu hakkında … 26.İcra Müdürlüğü’nün … E. Numaralı dosyasıyla icra takibine başlanıldığını, davalı/ takip borçlusunun itiraz ettiğini, başlatılan icra takibinden sonra, davalı/takip borçlusu tarafından …tarihli, … numaralı ve 224.084,12 TL. bedelli “…” açıklaması ile fatura düzenlendiğini, iş bu faturanın haksız ve hukuka aykırı olduğundan müvekkili tarafından iade edildiğini, … 26. İcra Müdürlüğü’nün … E. Sayılı dosyasından başlatılan takibe yaptığı itirazın iptaline takibin devamına, takip konusu alacağın %20 sinden aşağı olmayacak biçimde icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ile vekillik ücretinin de davalı/takip borçlusundan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiş, davacı vekili 2.4.2019 tarihli ıslah dilekçesi ile davanın alacak davası olarak devamına ve 383.474.79 TL nin dava tarihi itibarıyla işleyecek avans faiziyle birlikte davalıdan tahsiline yönelik olarak karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA; Davalı vekili cevap dilekçesinde; dava konusu alacak kalemlerinden Disney, kontratına istinaden kesilmiş faturaların tamamını kabul etmeyip itiraz ettiklerini, davalı firma ile müvekkili firma arasında gerçekleşmiş satışlarına ait tüm ‘… tutarlarının Mg “minimum garanti” ödemelerinin müvekkili firma tarafından zaten ödenmiş durumda olduğunu, … raporlarındaki tutarların, davacı tarafın iddia ettiği miktarlarda olmadığını, bu hususun yapılacak inceleme neticesinde ortaya çıkacağını, “…’ diye adlandırdıkları cezanın, … kısmının, davacı tarafından ispat edilmesi gerektiğini, hayali ve hiçbir yasal dayanağı bulunmayan ücretlerin müvekkilinden talep edildiğini, kesilen cezaların tamamen gerçek dışı olup, hiçbir dayanağının bulunmadığını, müvekkili aleyhine olan tüm sözleşme hükümlerinin ise genel işlem şartlarına tabi olduğundan bir geçerliliğinin bulunmadığını, haksız davanın reddine karar verilmesini talep ettikleri anlaşılmıştır.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE:
Dava konusu uyuşmazlık; davalı hakkında … 26.İcra müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile başlatılan takibe davalı yanca yapılan itirazın iptali, takip konusu meblağ %20’sinden aşağı olmayacak şekilde icra inkar tazminatına hükmedilmesi kapsamında açılmış olup, davacının sunduğu 2.4.2019 tarihli ıslah dilekçesi ile davanın alacak davası olarak devamına ve 383.474.79 TL nin dava tarihi itibarıyla işleyecek avans faiziyle birlikte davalıdan tahsiline yönelik olarak ıslah edildiği anlaşılmıştır.
Davanın açılmasını müteakip davacının dava, davalının cevap dilekçeleri karşılıklı tebliğ olunmuş, dava şartları incelenmiş, ön inceleme duruşması yapılmış, duruşmada hazır olanlar sulhe teşvik olunmuş, sonuç alınamaması üzerine uyuşmazlık konuları tespit edilmiş, arabuluculuk kurumundan faydalanmak istenilmediğinden tahkikat duruşmasına devam olunmuş, tarafların beyanlarında geçen deliller toplanmış, bilirkişi incelemesi yaptırılmış, davalı yanca sözleşmenin genel işlem şartlarına tabi olduğundan hükümsüz olduğu yönündeki iddiasının tarafların tacir olmaları nedeniyle yerinde olmadığı anlaşılmış, HMK 184.madde kapsamında hazır olanlardan tahkikat ile ilgili beyanları sorulmuş, HMK 186. madde kapsamında ise karar duruşmasında hazır olanlardan esas ile ilgili son diyecekleri sorulmuştur.
HMK 266 madde kapsamında bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
Bilirkişiler …, … ve …’nın 24/02/2020 tarihli bilirkişi raporlarında özetle : Davalının tutulması zorunlu ticari defterlerinin, TTK hükümlerine göre usulüne uygun olarak tutulduğunu, sahipleri lehine takdiri delil niteliğine haiz olduğunu, davalıya kesilmiş olan … faturalarının tamamının; davalı yanın defter kayıt ve beyannamelerinde mevcut olduğu, ancak … olarak kesileri toplam tutarı 107.140,33-TL olan 3 adet faturanın davalı defter kayıtlarına alınmadığı, bu faturalarla ilgili itiraza dair mail yazışmalarının olduğu, ayrıca davalının “…” açıklaması ile davacıya 224.084,12-TL. Kdv dahil fatura düzenlediği ve kayıtlarına işlediği, davalı tarafça bilirkişi talebine istinaden incelemeye sunulan satış listeleri doğrultusunda kesilmesi gereken toplam – … bedelinin 314.557,54 EURO olduğu, kesilen toplam Royalty bedelinin ise ; 339.582,14 EURO olduğu, 25.024,60-EURO tutarında fazla Royalty bedeli kesildiği,Davalının sözleşmelere aykırı hareketle Türkiye dışındaki bölgelere satış yaptığı, bu nedenle davacılar tarafından … olarak kesilen faturaların yerinde olduğu, Davacının, takip tarihi itibariyle ;… olarak 29.004,06 EURO karşılığı 107.140,33-TL. … bedeli olarak 87.066440 EURO dan 25.024,60 Euro düşülürse 62.041,80 EURO karşılığı 209.279,40-TL. talep edebileceğini bildirdikleri anlaşılmıştır.
Bilirkişiler …, … ve …’ın 03/02/2021 tarihli ek bilirkişi raporlarında özetle : Davalıya kesilmiş olan … faturalarının tamamının; davalının defter kayıt ve beyannamelerinde mevcut olduğu, ancak … olarak kesilen toplam tutarı 107.140,33-TL. olan 3 adet faturanın davalının defter kayıtlarına alınmadığı, davalının sözleşmelere aykırı hareketle Türkiye dışındaki bölgelere satış yaptığı, bu nedenle davacı tarafından … olarak kesilen faturaların yerinde olduğu, Davalının icra takip tarihi itibariyle 276.42442-TL borçlu olduğu, … faturalarının geçerliliğinin kabul edilmesi halinde davalının toplam 383.564,75-TL borçlu olabileceği, icra takip tarihinden sonra davalı tarafından “… Hesaplama Farkı” açıklaması ile davacıya 224.084,12-TL Kdv dahil fatura düzenlediği ve kayıtlarına işlediği, 11.07.2017 tarihinde davalının 15.000,00-TL. banka aracılığıyla ödeme yaptığı ancak kayıtlarına İşlemediği, davalı tarafça bilirkişi talebine istinaden incelemeye sunulan satış listeleri doğrultusunda kesilmesi gereken toplam … bedelinin 314.557,54 EURO olduğu, kesilen toplam … bedelinin ise ; 339.582,14 EURO olduğu, 25.024,60 EURO tutarında fazla … bedeli kesildiği, Davacının, takip tarihi itibariyle ; …olarak 29,004,06 EURO karşılığı 107.140,33-TL, … bedeli olarak 87.066,40 EURO dan 29.529,03 Euro düşülürse 57.537,37 EURO karşılığı 194.085,05-TL olabileceği,Dekont sunulan 15.090,00-TL nin mahkemece kabul edilmesi halinde toplam borçdan düşülebileceği, tüm veriler değerlendirildiğinde ve dekont düşüldüğünde; davalının toplam borç tutarının 286.225,38-TL olabileceğini bildirmişlerdir.
Bilirkişiler …, …ve …’ın 20/09/2021 tarihli 2. ek bilirkişi raporlarında özetle : kök ve ve 1.ek raporda ulaşılan ; Davalının sözleşmelere aykırı hareketle Türkiye dışındaki bölgelere satış yaptığı, bu nedenle davacı tarafından… olarak kesilen faturaların yerinde olduğu, davalının icra takip tarihi itibariyle 276.424,42-TL. borçlu olduğu, …faturalarının geçerliliğinin kabul edilmesi halinde davalının toplam 383.564,75-TL. borçlu olabileceği, davacının, takip tarihi itibariyle ; … olarak 29.004,06 EURO karşılığı 107.140,33-TL, … bedeli olarak 87.066,40 EURO dan 29.529,03 Euro( KDV Dahil ) düşülürse 57.537,37 EURO karşılığı – 194.085,05-TL olabileceği, dekont sunulan 15.000,00-TL nin mahkemece kabul edilmesi halinde toplam borçtan düşülebileceği, tüm veriler değerlendirildiğinde ve dekont düşüldüğünde; davalının toplam borç tutarının 286.225,38-TL olabileceğini bildirmişlerdir.
SOMUT OLAYA UYGULANACAK MEVZUAT;
TC. Anayasası 48.nci maddede “Herkes, dilediği alanda çalışma ve sözleşme hürriyetlerine sahiptir.”hükmü, Türk Borçlar Kanunu madde 26 “Taraflar, bir sözleşmenin içeriğini kanunda öngörülen sınırlar içinde özgürce belirleyebilirler.”hükmü ve 6769 sayılı SMK’nun 24. maddesinde “marka hakkı tescil edildiği mal veya hizmetlerin bir kısmı yada tamamı için lisans sözleşmesine konu olabilir.” hükümleri yer almaktadır.
Franchise Sözleşmeleri, Türk Pozitif Hukukunda düzenlenmiş bir müessese olmamakla birlikte, öğretide; “Franchise sözleşmesi, franchise verenin kendisine ait üretim, işletme ve pazarlama sistemini oluşturan fikri ve sınai unsurlar üzerinde, franchise alana kullanma(lisans) hakları tanıyarak, onu kendi işletme organizasyonuna entegre etmek ve onu bu sisteme dayalı ticari faaliyet sırasında devamlı olarak desteklemek borcu altına girdiğini; franchise alanın ise hem söz konusu sisteme (franchise verenin belirlediği ilkelere uymak ve verilen fikri/sınai unsurlardan yararlanmak kaydıyla) dahil mal veya hizmetlerin sürümünü kendi nam ve hesabına yapmayı ve desteklemeyi hem de franchise verene belli bir ücret ödemeyi taahhüt ettiği;sürekli bir borç ilişkisi kuran, kanunda düzenlenmemiş ve çift taraflı bir çerçeve sözleşmedir” şeklinde tanımlanmıştır .
Bu tür sözleşmelerin en önemli özelliği, birden fazla sözleşmeye esas oluşturan bir çerçeve sözleşme olmasıdır. Sürekli borç ilişkisi doğuran bu tıp sözleşmeler sayesinde, franchise alan çerçeve sözleşme kapsamında, franchise verenle sözleşme ilişkisi boyunca belirli nitelikte ve miktarda mal veya hizmet alımı ilişkisine girmektedir. Bu çerçeve sözleşme sayesinde taraflar sonradan çok sayıda yeni sözleşme ve iş ilişkisi gerçekleştirmektedirler. Bir malın üretim sistemi, niteliği, kalitesi, standardı, ya da bir hizmetin yerine getiriliş şekli hep bu sözleşmenin konusunu teşkil eder. Aynı şekilde pazarlama ve danışmanlık hizmetleri de sağlanır. Bu tür sözleşmelerde tarafların birden çok edim borcu (edim demeti) bulunmaktadır. Sözleşmenin kapsamına, tarafların iradesi ve isteği doğrultusunda, tescile bağlı olan veya olmayan bir fikri veya sınaî hakkın kullanımı da girebilir.
Dosyaya sunulan belgeler, dilekçeler, taraflar arasında yapılan sözleşme içerikleri, icra dosyası, taraflara ait ticari defter ve belgeler ile HMK 266 madde kapsamında alınmış denetim ve hüküm kurmaya elverişli bilirkişi raporları gözetildiğinde; Dosyada mübrez sözleşme ve belgelerin incelenmesi neticesinde taraflar arasında 13.04.2015 tarihinde akdedilen Lisans Sözleşmesinin ; “Standart Şartlar ve Koşullar Sözleşmesi” (“Standart Sözleşme”) ile bu starıdart koşullara tabl olmak üzere farklı ürünler için …, …, … numaralt 3 ayrı Tüketici Ürünleri Lisans Sözleşmesi (“Lisans Sözleşmesi”) şekilde olduğu görülmektedir. Sözleşmelerin 1. Dönemi 01.04.2015 tarihinden 31.03.2016 tarihine, 2. Dönemi ise 01.04,2016 tarihinden 31.03.2017 tarihine kadardır.
…numaralı sözleşmenin (raporda Çizelge 1) ; … markalı muhtelif ürünleri, … numaralı, sözleşmenin (raporda Çizelge 2) ; … ve … markalı muhtelif ürünleri, … numaralı sözleşmenin (raporda Çizelge 3) ; … markalı muhtelif ürünleri kapsamakta olduğu anlaşılmıştır.
Bilirkişilerce muhasebe kayıtları incelendiğinde; davalının, davacı tarafından… olarak kesilen 3 adet faturayı kayıtlarına almadığı , firmalar arasında yapıları yazışmalarda da bu 3 adet faturayı kabul etmediklerini belirttikleri , Davalının hem bu faturaları kayıtlarına almadığı hem de icra takibinin başladığı tarihten sonraki bir tarih olan … tarihinde … sıra numaralı “… Hesaplarma Farkı” açıklaması ile davacıya 224.084,12-TL. Kdv dahil fatura düzenlediği Anlaşılmıştır. Sözleşme kapsamına ve mali kayıtlar ile uyuşan bilirkişilerin kök ve ek raporları HMK 266 madde kapsamında sözleşme hükümleri ile uyumlu olup, taraflara ait ticari defter ve mali kayıtlar incelenerek düzenlendiğinden mahkememizce denetim ve hüküm kurmaya elverişli bulunduğundan hükme dayanak yapılmış ve dosya kapsamına göre, Davalının sözleşmelere aykırı hareketle Türkiye dışındaki bölgelere satış yaptığı, bu nedenle davacı tarafından … olarak kesilen faturaların yerinde olduğu, davacının … olarak 29.004,06 EURO karşılığı 107.140,33-TL, … bedeli olarak 87.066,40 EURO dan 29.529,03 Euro( KDV Dahil ) düşüldüğünde 57.537,37 EURO karşılığı ” 194.085,05-TL. alacaklı olduğunun tespit edildiği, davalı yanca dekont sunulan 15.000,00-TL. davacıya ödendiği mahkememizce kabul edilmiş ve 15.000 TL lık dekonta ait bedel düşüldüğünde davacının davalıdan toplamda 286.225,38-TL alacaklı olduğu anlaşılmış ve davacı davasını alacak davasına dönüştürdüğünden ; Taraflar arasındaki lisans sözleşmesinden kaynaklanan 286.225.38 TL alacağın dava tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faiziyle davalıdan tahsiline, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM:Yukarda açıklanan gerekçe kapsamına göre;
1-Taraflar arasındaki lisans sözleşmesinden kaynaklanan 286.225.38 TL alacağın dava tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faiziyle davalıdan tahsiline, fazlaya ilişkin istemin reddine,
2-19.552,05 TL ilam harcının peşin harçtan mahsubu ile eksik kalan 14.920,78 TL harcın davalıdan tahsiline,
3-Kabul edilen alacak tutarı kapsamına göre , Avukatlık ücret tarifesi uyarınca 28,485,78 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Reddedilen alacak tutarı kapsamına göre, Avukatlık ücret tarifesi uyarınca 13,188,70 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Davacı tarafın yargılama giderlerinden olan 4.631,43 TL peşin harç, 35,90 TL başvuru harcı, 632,10 TL tebligat ve müzekkere masrafı, 3.000 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 8.299,43 TL yargılama giderinin taktiren 3/4 ünün davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davalı tarafın yargılama giderlerinden olan toplam 600 TL’nin taktiren 4/1 inin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
7-Taraflarca fazla yatırılan gider avansının hüküm kesinleştiğinde ve talebi halinde iadesine,
Dair verilen karar davacı ve davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde İSTİNAF YASA yolu açık olmak üzere karar verilip tefhim kılındı, hazır olanlara duruşma zaptından örnek verildi. 06/04/2022

Katip … Hakim …
¸e-imzalıdır ¸e-imzalıdır