Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 1.Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2018/177 E. 2018/178 K. 20.04.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
1.FİKRÎ VE SINAÎ
HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/177 Esas
KARAR NO : 2018/178

DAVA : Vekaletsiz İş Görmeden Kaynaklı Maddi Tazminat, Kişilik Haklarının İhlali Nedeniyle Manevi Tazminat
DAVA TARİHİ : 17/04/2018
KARAR TARİHİ : 20/04/2018

Davacı tarafından mahkememize açılan maddi ve manevi tazminat davasının tensiben yapılan incelemesinde mahkememizin görevsiz olduğu anlaşılmıştır.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin Türkiye’de ve dünyada tanınmış bir optimolojist olduğunu, davalı taraf ile 01/10/2016 tarihinde iş sözleşmesi imzalandığını, sözleşme gereğince müvekkilinin Amsterdam Medikal Direktörü” ve Türkiye’de ise Bilimsel Çalışmalar Direktörü” olarak görevini yürüttüğünü, taraflar arasındaki sözleşmenin 30/09/2017 tarihinde sona ermesine rağmen müvekkilinin isminin ve fotoğrafının davalı tarafından ticari amaçla kullanıldığını, isminin, resminin ve ünvanının …’e ait …’ın web sayfalarında ticari amaçla kullanıldığını, dünyagöz’ün www…..com adlı web sitesinde, müvekkilinin mütevelli heyeti üyesi ve hastane çalışanı olarak gösterildiğini, … İnternational’nın www… adlı internet sitesinde de ismi ve fotoğrafınını kullanıldığını, ayrıca bazı tanıtım broşürlerinde de isminin ve resminin yayımlandığını, müvekkilinin kişilik haklarının ihlal edildiğini idida ederek şimdilik vekaletsiz iş görmeye dayalı olarak kazancın iadaesi kapsamında 10.000 TL maddi, 15.000 TL manevi tazminatın faiziyle birlikte davalıdan tahsilini, haksız kullanımın tedbir yoluyla durdurulmasını, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
Dava dilekçesinden de açıkça anlaşıldığı üzere davacı ile davalı arasında 01/10/2016 tarihinde iş sözleşmesi yapılmış, süresi 30.09.2017 tarihinde dolduğu halde davacının isim, resim ve unvanının halen davalı yanca gerek tanıtım broşürlerinde gerek hastane çalışanı olarak gösterilerek izinsiz kullanıldığını, kişilik haklarının ihlal edildiğini ,vekaletsiz iş görmeye dayalı olarak kazancın iadesi gerektiğini, şimdilik 10.000 TL maddi, 15.000 TL manevi tazminatın davalıdan tahsiline ilişkin olarak açılmıştır.
Davacı dilekçesinde her ne kadar davacının resimlerinin kullanıldığını ileri sürmüş ise de resimlerin sanatsal eser niteliğine haiz olduğunu iddia etmemiş, dilekçe ekindeki resimlerin de edebi bir fotoğraf olmadığı dolayısıyla salt yasada geçen FSEK 86.maddesinden haraket ile mahkememizin görevli olduğunun iddia edilmesi göreve ilişkin genel hükümlere aykırıdır. Davacı dilekçesinde açıkça davalı ile davacının iş ilişkisi olduğunu akit sona erdikten sonra da kullanımların devam ettiğini bildirmiş, ancak davacının bir markası olduğu ileri sürülmediğinden isminin kullanılması ancak kişilik haklarının ihlali olarak incelenebilir. Zira kişinin resminin eser olmadığı sunulu görsel ile açık olduğu bu halde dilekçedeki istemlerin bir bütün olarak kişilik haklarına dayalı talepler olması, vekaletsiz iş görme kapsamında ihtisas mahkemesinin zarar tespitinde fikri bir hak tartışmayacak oluşu, davacının isim ve görseli üzerindeki tüm maddi ve manevi tazminat istemlerinin asliye hukuk mahkemesinde görülmesi gerektiği anlaşılmıştır.
Görev hususu HMK 114 1-c maddesi uyarınca dava şartlarından olduğundan mahkemece davanın her aşamasında re’sen göz önünde bulundurulması gereken hususlardandır.
Mahkemelerin görevi kanunla düzenlenmiş olup, görev kuralları kamu düzenine ilişkin olduğundan yargılamanın her aşamasında re’sen dikkate alınır. 5846 sayılı Yasa’nın 76. maddesinde bu kanunun düzenlediği hukuki ilişkilerden kaynaklı uyuşmazlıklara ihtisas mahkemesi niteliğindeki fikri ve sınai haklar hukuk mahkemelerince bakılacağı belirtilmiştir. İşbu davada marka hukukundan Ya da 5846 sayılı yasadan kaynaklanan bir uyuşmazlık söz konusu olmadığından fikrî sınai haklar hukuk mahkemesinin görevli olduğundan söz edilemeyecektir. Bu durumda, davaya bakmakla görevli mahkemenin genel mahkemeler olduğu gözetilerek davanın usulden reddine karar verilmesi gereklidir.( 1)
Dolayısıyla yerleşik Yargıtay uygulamalarına ve göreve ilişkin yasal düzenlemelere göre tensiben mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE, karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm oluşturulması gerekmiştir.
HÜKÜM:Yukarda açıklanan gerekçe kapsamına göre
Görev husususun res’en mahkemece dikkate alınacak olması hususu gözetilerek MAHKEMEMİZİN GÖREVSİZLİĞİNE, Dava dilekçesinin USULDEN REDDİNE,
HMK 20. madde uyarınca Dosyanın süresi içinde kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmesi halinde kararın kesinleşme tarihinden ,kanun yoluna başvurulmuş ise bu başvurunun reddi kararının tebliği tarihinden itibaren iki haftalık süre içinde mahkememize müracaat edilmesi halinde dosyanın yetkili ve görevli istanbul NÖBETÇİ -Asliye HUKUK Mahkemesine gönderilmesine,
Dair karar taraf vekillerinin yokluğunda, tensiben yapılan inceleme sonucunda gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 HAFTA içerisinde İSTİNAF YASA yolu açık olmak üzere karar verildi. 20/04/2018

Katip

Hakim