Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 1.Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2018/161 E. 2020/207 K. 10.09.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
1.FİKRÎ VE SINAÎ
HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/161
KARAR NO : 2020/207

DAVA : FİKİR VE SANAT SANAT ESERİ SAHİPLİĞİNDEN KAYNAKLANAN HAKLARA TECAVÜZÜN REF’İ, ÖNLENMESİ VE TAZMİNİ
DAVA TARİHİ : 09/04/2018
KARAR TARİHİ : 10/09/2020

Mahkememizde görülmekte bulunan Fikir Ve Sanat Sanat Eseri Sahipliğinden Kaynaklanan Haklara Tecavüzün Ref’i, Önlenmesi Ve Tazmini davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: Müvekkilinin …, … isimli kitapların editörlüğünü yaptığını, başlangıçta editör olarak adına yer verildiğini, kitabın yazarı tarafından övgü dolu ön söz ve teşekkür yazıları olduğunu, ancak daha sonra müvekkili ile yazar arasında bedel ödemesi konusunda davalı duruma düştükleri ve davanın istinaf aşamasında olduğunu, bu davanın açılmasından sonra müvekkilinin isminin … ve … isimli kitaplardan 80. baskıdan sonra çıkarıldığını, davalı şirket sahibinin … 3. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuku Mahkemesinde tanık olarak dinlendiği duruşmada, yazarın isteği ile müvekkilinin adının kitaplardan çıkartıldığını, müvekkilinin isminin kitaplardan çıkarılmasının açıkça haksız bir fiil olduğunu, manevi tazminat gerektiren FSEK 67-70 ve 80. maddesine aykırı olduğunu, yayın dünyasında bir kitabın künyesinde teamül olarak eser sahibi ile birlikte, çevirmen var ise çevirmenin, editörün, düzeltmenin, kapak tasarımcısının vs. isimlerine yer verildiğini, haklı bir gerekçe olmadan, müvekkilinin kitaplardan isminin çıkartılması açıkça hukuka aykırı olduğunu, bu nedenle yapılacak yargılama sonunda müvekkili için 10.000 TL manevi tazminata hükmedilmesinin ve kitapların bundan sonra yapacağı baskılarda müvekkilinin isminin editör olarak yazılmasına karar verilmesini talep ettiğini, müvekkilinin editörlüğünü yaptığı … ve … isimli kitapların künyesinden müvekkilinin isminin haksız ve dayanaksız olarak çıkartan davalı şirketin dava tarihinden itibaren yürütülecek yasal faizi ile birlikte için 10.000,00 TL manevi tazminat ödemesini ve yeni baskılarda müvekkilinin isminin editör olarak yer alması yönünde karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: Müvekkili yayınevi ile davacı arasında bu konuda bir sözleşme bulunmadığını, müvekkili yayınevinin kendi istihdam ettiği editörleri bulunduğunu, ihtiyaç hâlinde bu editörler eserlerin baskıya hazırlanmasında yardımcı olduklarını, bu bakımdan müvekkili yayınevinin davacıya karşı herhangi bir sorumluluğu olmadığını, ancak eser sahibi yazar ile davacı arasında bir sözleşme varsa bu sözleşmenin müvekkili yayınevi tarafından bağlayıcı olamayacağını, müvekkili yayınevi ile eser sahibi yazar arasında yazılı bir sözleşme olduğundan, eserin baskısında yapılacak değişikliklerin ancak yazarın talebi ve onayı üzerine yapılabileceğini, davacının davaya konu ettiği, kitapların iç kapağında isminin çıkarılmasının yazarın talebi üzerine yapıldığını, yayınevinin hiçbir kusuru ve sorumluluğunun olmadığını, FSEK bakımından editörlerin hukuki durumunun tartışmalı olup derleme anlamında editörlük yaptığını, eser sahibi kabul edilirken eserde sadece dil bilgisi yönünde düzeltme yapanlar bakımından eser sahipliği kabul edilmediğini, bu bakımdan da davacının esere ait mali ve manevi hakları kullanma imkanı bulunmadığını ancak yazarla arasında bir sözleşme var ve ona bağlı olarak bir talepte bulunuyorsa bu durumda da davacı muhatabının eser sahibi yazar olduğunu, müvekkili yayınevinin yazarla yaptığı sözleşmelerde yazarın, sözleşme konusu eserin her türlü haklarının tamamen kendisine ait olduğunu, üçüncü şahıslardan gelecek her türlü talep ve sorumluluğun muhatabının da kendisi olduğunu kabul ve taahhüt ettiğini, bu durumda müvekkili yayın evinin yazarla yaptığı sözleşmeye uygun davranma yükümlülüğü dikkate alındığında eserin basılmasında yazarın taleplerine göre hareket edilmesi gereğinin ortaya çıktığını, eserin yazar tarafından yayınevine basıma hazır şekilde teslim edildiğinden yayın evinin eser üzerinde değişiklik hakkı bulunmadığını, bu nedenle davacının isminin basılan eser üzerinde yer alıp almamasının yazara bağlı bir sonuç doğurduğunu eser sahibi olmayan davacının FSEK in eser sahibine tanıdığı yasal hakları müvekkili yayınevine karşı ileri sürmesinin hukuki bir dayanağı bulunmadığını, bu nedenlerle davanın reddini beyan etmiştir.
İhbar olunan … vekilinin 26.12.2018 havale tarihli dilekçesinde özetle: Davacı tarafından davalı … A Ş’ ye karşı haksız fiil nedeni ile manevi tazminat ve dava konusu kitaplarda davacı ismine editör olarak yer verilmemesi talepleri ile açılmış olan davanın hukuki dayanaktan yoksun olarak ve aynı zamanda kötü niyetle ikame edildiğini, davacı … tarafından müvekkiline karşı … 3.FSHHM’nin … E. … K. sayılı davasında “müvekkiline ait … ve … isimli kitapların editörlük ücreti olarak, telif bedelinin % 25’i oranında ücret ödemesi ” talebi ile dava açılmış olduğunu, yapılan yargılama sonucunda ekli kararda da görüleceği üzere mahkeme tarafından davacının editörlük ücretinin telif bedelinin % 25’i oranındaki hak iddiası varit görülmeyerek, davacıya her iki kitap için toplamda 50.000,00 TL ödenmesini, davacıya daha önce ödenen 6.400-TL’nin de bu bedelden mahsup edilmesine karar verildiğini, … 3.FSHHM’nin …E. …K. sayılı dosyasına sunulmuş olan 01.11.2016 tarihli uzman bilirkişi heyet raporunun 8. sayfasında altı çizili bir şekilde “o halde vurgulamak gerekir ki, bir kitabın editörlük faaliyeti ile yayına hazır hale getirilmesi bu faaliyette bulunan kişiye eser sahipliği bahşetmez. Heyetimiz sektör bilirkişileri bu bağlamda davacıya eser sahipliği bahşedecek herhangi bir yaratıcı katkı tespit etmemişlerdir.” şeklinde açık bir tespit yapıldığını, davacının dava konusu kitapların bazı baskılarında editörlük yapmış olmasının kendisine, FSEK’nun l/B/b maddesinde tanımlanan eser sahibiymiş gibi bir hak tesis edilmesi anlamına gelmediğini, ayrıca müvekkili ile davacının eskiden yakın dostluk ilişkisi içinde olduklarını, müvekkilinin ilk yazarlık deneyimi olan Fi isimli kitabının yazımı sırasında davacıya kitabın editörlüğünü yapmayı teklif ettiğini, müvekkilinin de bu teklifi tamamen iyi niyeti ile davacıya yardımcı olmak gayesi ile kabul ettiğini, davacının bedensel ve psikolojik rahatsızlıkları bulunan uzun zaman iş bulamamasının verdiği sıkıntı ile yaşama karşı olumsuz ve negatif bir bakış açısı taşıyan veya en azından müvekkillinde bu hissiyatı uyandıran birisi olduğunu, müvekkilinin davacıya karşı yazmış olduğu mailler okunduğu zaman davacıya karşı sürekli motive edici mesajlar yolladığını, onun yıllardır maddi-manevi desteklediğini, müvekkilinin davacının hasta olduğu zamanlarda hastanede ve kendi evinde uzun süre bakımını yaptığını, bu hususların 3.FSHHM’nin … E. … K. sayılı dosyasında tanık olarak dinlenen kişilerin ifadeleri ve yazılı deliller ile ispatlandığını, davacının sunduğunu idda ettiği editörlük hizmetinin hiçbir zaman profesyonel bir çalışma olmadığını, … isimli kitapta iki binden fazla hata tespit edildiğini, bu hatalar nedeni ile yayın evine ve müvekkiline onlarca şikayet maili gönderildiğini, müvekkilinin anlaşma yaptığı davalı yayın evi tarafından davacının editörlük hizmetinin beğenilmediği hususunun müvekkiline açıkça bildirildiğini ve editör değişikliği yapılmasının zorunlu olduğunun belirtildiğini, davacının eksik ve hatalı çalışma sebebi ile dava konusu kitaplar için başka bir editörden hizmet alınmak zorunda kalındığını ve yeni editörün, davacının sözde editörlük yaptığı kitaplar için yeni bir çalışma yaptığını, kitaplar üzerinde başka bir editörün çalışma yaparak emek vermesi nedeni ile davacının isminin yeni editörün çalıştığı tarihten itibaren kitaplardan çıkartıldığını, bu nedenlerle davanın reddi gerektiğini beyan etmiştir.
Bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
16/09/2019 tarihli bilirkişi kurulu raporunda özetle; Editörlerin ismine kitap künyesinde yer verilmesinin FSEK çerçevesinde zorunlu bir yükümlülük olmadığı gibi yayıncılık sektöründeki genel teamüllerde de kitapta harf hataları, dil bilgisi kuralı yanlışlıklarını düzelten editörün ismine yer verilmesi uygulamasının söz konusu olmadığı, bu zorunluluk ve herhangi bir teamül söz konusu olmadığı halde yazar veya yayınevi inisiyatifi ile editörün ismine kitap künyesinde yer verilebileceği gibi sonraki baskılarda yine yazar veya yayınevi inisiyatifiyle editörün isminin kitap künyesinden çıkartılabileceği bu nedenle editörün herhangi bir mali ve manevi hakkının ihlalinin söz konusu olmayacağı sonuç ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
DELİLLER VE DEĞERLENDİRİLMESİ :
Dava: Davacının “…” “…” kitaplarının editörü olduğu, kitapların davalı yayınevi tarafından yayınlandığı, kitapta editör olarak davacı adına yer verildiği yazar ile davacı arasında bedel ödenmesine yönelik dava açıldıktan sonra davacının ismini 80. baskından sonra kitaptan çıkartıldığı bu nedenle davacının manevi olarak zarar gördüğü gerekçesi ile 10000,00 TL manevi tazminat ve kitapların bundan sonra yapacağı baskılarda davacının isminin editör olarak yazılması istemine ilişkindir.
Mahkememizce itibar edilen bilirkişi kurulu raporunda belirtildiği üzere: Davaya konu ve davacı tarafından editörlüğü yapılan “…” ve “…” adlı kitaplar incelendiğinde, “…” adlı kitabın; Davalı …Tic. Ltd. Şti. tarafından yayınlanıp … baskı tesislerinde basıldığı, yazarın …, Genel Yayın Yönetmeninin …, editörünün davacı …, kapak tasarımının …, sayfa düzeninin … tarafından yapıldığına dair bilgilerin ve ayrıca ilk baskının 2013 yılında … tarafından yapıldığına dair bilgilerin künyede yazılı olduğu, … tarafından ise Ağustos 2014’te basımının yapıldığı, 47-61. baskılarının 2015 yılı Ocak ayında yapıldığına dair bilgilerin mevcut olduğu, kitabın 598 sayfadan ibaret olduğu, “…” isimli kitabın; Yazar ve genel yayın yönetmeni ve editör bilgilerinin aynı olduğu, kapak ve sayfa kısmının da aynı kişiler tarafından yapıldığı, sadece son okumanın … tarafından yapıldığı, ilk baskısının Temmuz 2015’te, 32-41. baskılarının ise Ocak 2015’te yapıldığı, kitabın 319 sayfadan ibaret olduğu, sunulan deliller ve dinlenen tanık anlatımlarından “…” ve “…” isimli kitapların yazarının ihbar olunan … olduğu, her iki kitabın da editörlüğünü davacının yaptığı, genellikle editörlük işleminin yayınevlerinde ve maaşlı çalışan kişiler tarafından yapıldığı, kitapların baskısından önce bedelinin editöre ödenmiş ve ödeneceği teamülünün bulunduğu, davaya konu kitaplarda, editöre ödenecek ücretler hakkında anlaşmazlık çıktığı bu hususta … 3.FSHHM’sinin … E. … K. sayılı davada editöre 50.000,00 TL ödenmesine kararı verildiği, kararın İSTİNAF aşamasında olduğu, editör ücretinin mahkemeye taşınmış olması ve yazarla editör arasında ücret konusundaki anlaşmazlık nedeni ile 80. baskıdan sonra davacının adının kitaplardan çıkartıldığı, “…” ve “…” isimli kitaplardan adı çıkarılan davacının manevi tazminat talep ettiği ve bu amaçla dava açtığı, yayın piyasasında genel uygulamanın, büyük yayınevlerinin bünyesinde maaşlı olarak çalıştırdıkları yönetmen ya da editöre yayınlanması için başvuran yazarın kitabının inceletildiği, yayınlanıp yayınlanamayacağına, yayınlanırsa satılıp satılamayacağına ilişkin irdelemenin yaptırıldığı, okuyucu tarafından kabul görüleceği inancı hakim olursa kitabın basıldığı, ilk baskının az tutulduğu, ikinci ve sonrası baskıların arz ve talebe göre sayılarının değiştiği, yayına hazır olunacak eserin, öncelikle editöre yönlendirildiği, editörün eserin, akıcı bir dille yazılıp yazılmadığına, kurgusuna, anlatım tarzına, tarihsel ve mekân yanlışlıklarına, mantık hatalarına, dil bilgisi kurallarına bakarak inceleyip hataları düzeltildiği, bu çerçevede editörün esere katkısının eser sahipliği anlamında nitelikli hususiyet arz eden bir katkı olmayıp teknik hizmet ve tefferruata ilişkin olduğu, FSEK 10/3 bendine göre; “..,Bir eserin vücuda getirilmesinde yapılan teknik hizmetler veya teferruata ait yardımlar, iştirake esas teşkil etmez…” hükmünün yer aldığı bilinmekle davacının, davaya konu kitaplarda eser sahipliğini gerektirecek katkısı olduğuna ilişkin delil bulunmadığı, FSEK sistematiği çerçevesinde özellikle FSEK 15. maddesi dikkate alındığında eser sahibinin, işlenme eser sahibinin, kitapta resimler, fotoğraflar varsa ve bunlar eser vasfında ise bunların sahiplerinin, işlenme eser söz konusu ise çeviri varsa çevirmenin isminin, toplam bir eser varsa derleyenin kitapta ismine yer verilmesinin şart olduğu, buna mukabil editörlerin ismine kitap künyesinde yer verilmesinin FSEK çerçevesinde zorunlu bir yükümlülük olmadığı gibi yayıncılık sektöründeki genel teamüllerde de kitapta harf hataları, dil bilgisi kuralı yanlışlıklarını düzelten editörün ismine yer verilmesinin söz konusu olmadığı, bu zorunluluk ve herhangi bir teamül söz konusu olmadığı halde yazar veya yayınevi inisiyatifi ile editörün ismine kitap künyesinde yer verilebileceği gibi sonraki baskılarda yine yazar veya yayınevi inisiyatifiyle editörün isminin kitap künyesinden çıkartılabileceği, bu halde editörün herhangi bir mali ve manevi hakkının ihlalinin söz konusu olamayacağı kanaatine varıldığından davanın reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM:
1-DAVANIN REDDİNE,
2-54,40 TL ilam harcının peşin harçtan mahsubu ile eksik kalan 18,50 TL harcın davacıdan tahsiline,
3-Avukatlık ücret tarifesi uyarınca 4.910,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4-Davacının yapmış olduğu yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5-Taraflarca fazla yatırılan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde iadesine,
Dair taraf vekillerinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde İSTİNAF YASA YOLU AÇIK olmak üzere verilen karar açıkça okundu, usulen anlatıldı. 09/10/2020

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır