Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 1.Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2018/155 E. 2020/315 K. 26.10.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
1.FİKRÎ VE SINAÎ
HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/155
KARAR NO : 2020/315

DAVA : E.T.B HÜKÜMSÜZLÜĞÜ
DAVA TARİHİ : 04/04/2018
KARAR TARİHİ : 26/10/2020

Mahkememizde görülmekte bulunan E.T.B’nin hükümsüzlüğü davasının yapılan açık yargılamasının sonunda.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalının … numaralı tasarım başvuru tarihinin 09/03/2017 olduğunu, bu tasarımın kendisinden önce ..-servis/kase linkinde aynısının 03/03/2016 tarihinde yayınlandığını, … html linkinde ise bu ürünün ayırt edilemeyecek şekilde benzerinin 11/04/2015 tarihinde yayınlandığını, davalının … numaralı tasarımının 09/03/2017 tarihinden önce kamuya sunulmuş olan söz konusu web sayfalarındaki ürünler karşısında bilgilenmiş kullanıcı gözüyle yeni ve ayırt edici olmadığını, bu sebeple SMK 56-4/5 ve 77/1-a maddeleri uyarınca hükümsüz kılınarak TPMK tasarım sicilinden silinmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı şirkete usulü uygun tebligat yapılmasına rağmen davaya cevap verilmemiş, vekil aracılığıyla dava takip edilmiştir.
TPMK kayıtları istenmiş, bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
27/04/2018 tarihli bilirkişi raporunda özetle: … isimli link üzerinde yapılan incelemede, link içerisinde yayınlanan ürün görselinin oluşturulma tarihinin 11/04/2015 11:08 olduğu, … isimli link üzerinde yapılan incelemede, inceleme konusu ürünün … adlı web sitede 03/03/2016 tarihinde yayınlandığının tespit edildiği bildirilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava: Davalı adına tescilli … numaralı çoklu ETB’nin … nolu çerezlik tasarımının hükümsüzlüğüne ilişkindir.
Tasarım kavramı, insan zihninde biçimlendirme, kurma, tasavvur etme faaliyetleri ile, nesnel gerçekliğe estetik bir yapı kazandırmayı ifade eder. Tasarım hakkı ise, herkese karşı ileri sürülebilen, maddi olmayan bir mutlak haktır. Bir ürünün ayırt ediciliğini estetik olarak vurgulayan yaratımlar hukuk düzenince korunur. Türk Hukukunda tasarımlar 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu ile özel olarak korunmaktadır. Kanunda tanımlandığı üzere tasarım, ürünün tümü veya bir parçasının ya da üzerindeki süslemenin çizgi, şekil, biçim, renk, malzeme veya yüzey dokusu gibi özelliklerinden kaynaklanan görünümüdür (SMK m.55/1).
Tescil edilmiş bir tasarımın, tescil sonrasında hükümsüz kılınması mümkündür. Hükümsüzlük şartları SMK 77. maddede düzenlenmiştir. Buna göre:
a) 55. maddenin birinci ve ikinci fıkralarında yer alan tanımlara uygun olmadığı, 56. ve 57. maddelerde belirtilen şartları taşımadığı, 58. maddenin dördüncü fıkrası ve 64. maddenin altıncı fıkrasının (c) bendi kapsamında olduğu, başvurunun kötünîyetle yapıldığı ve bir fikri mülkiyet hakkının yetkisiz kullanımını içerdiği ispat edilmişse,
b) Hak sahipliğinin başka kişiye veya kişilere alt olduğu ispat edilmişse,
c) Sonradan kamuya açıklanan aynı veya benzer nitelikteki bir tasarımın başvuru tarihi, tescilli bir tasarımın başvuru tarihinden önce ise, tasarımın hükümsüz sayılmasına mahkeme tarafından karar verilir. Hükümsüzlük kararı, geriye etkili bir karardır. Hükümsüzlüğüne karar verilen bir tasarımdan doğan hak hiç doğmamış kabul edilir (SMK m. 79/1)
Bir tasarım tescil belgesine birden fazla tasarım konu olabilir. Hükümsüzlük nedenleri tasarım tesciline konu tasarımların tamamına ilişkin olabileceği gibi, sadece bir kısmına ilişkin de olabilir. Bu durumda, sadece ilgili tasarım bakımından kısmen hükümsüzlüğe karar verilebilir (SMK m. 77/2). Kısmen hükümsüzlük kararı verilen tasarım dışında kalan tasarımlar, “yeni” ve “ayırt edici olma” niteliklerine sahip ise, bu tasarımlar açısından tasarım tescili geçerli olmaya devam eder.
Tasarımların, hükümsüzlüğü değerlendirilirken, Yargıtay 11 H.D.’nin bir kararında da belirttiği üzere: “…Tasarımlara ilişkin tarifnameler ve tescil belgeleri ile taraflara ait ürünler birebir karşılaştırılmalı olarak incelenip ayırtedicilik ve yenilik unsurlarının bulunup bulunmadığı belirlenip, sonuca göre karar vermek…” denilmek suretiyle, değerlendirmenin ne şekilde yapılacağı belirtilmiştir.
Tasarım tescil sistemi içerisinde bir tasarımın yeni ve ayırt edici olması gerekli ve yeterlidir (SMK m.56/1).
Bir tasarımın aynısı (a) tescilli tasarım için başvuru veya rüçhan tarihinden önce, {b} tescilsiz tasarım için tasarımın kamuya ilk sunulduğu tarihten önce dünyanın herhangi bir yerinde kamuya sunulmamış ise o tasarım yeni kabul edilir (SMK m.56/4). Tasarımlar sadece küçük ayrıntılarda farklılık gösteriyorlarsa aynı kabul edilir. Kamuya sunma, sergileme, satış gibi yollarla piyasaya sürme, kullanma, tarif, yayım tanıtım veya benzer amaçlı faaliyetleri kapsar.
Hangi tasarımların yeni olarak kabul olunacağı zaman ve mekana göre değişmektedir. Ancak genel olarak “yeni” kelimesi önceden bilinmeyen, hiç kullanılmamış veya az kullanılmış anlamlarına gelmektedir. Bir tasarımın aynısının, başvuru veya rüçhan tarihinden önce dünyanın herhangi bir yerinde kamuya sunulmuş olması yenilik unsurunu ortadan kaldırır.
Tasarımın ayırt edici olması ise, yeni olmasından farklı bir kavramdır. Tasarımın yeni olması, SMK 56/4. maddedeki “Tasarımlar sadece küçük ayrıntılarda farklılık gösteriyorsa aynı kabul edilir” hükmünden de anlaşılacağı üzere yüzeysel bir incelemeyi gerektirir. Oysa ayırt edici olmayı belirlemede ölçü “bilgilenmiş kullanıcıdır (SMK m.56/5). Bir tasarımın bilgilenmiş kullanıcı üzerinde bıraktığı genel izlenim (a) Tescilli tasarım için başvuru veya rüçhan tarihinden önce, (b) Tescilsiz tasarım İçin tasarımın kamuya ilk sunulduğu tarihten önce kamuya sunulmuş herhangi bir tasarımın aynı kullanıcı üzerinde yarattığı genel izlenimden farklı ise bu tasarımın ayırt edici niteliğe sahip olduğu kabul edilir (SMK m.56/5).
Bilgilenmiş kullanıcı, daha önceden kamuya sunulmuş tasarımların kendisinde bıraktığı genel izlenimden belirgin derecede farklı İzlenim bırakan tasarımlar ayırt edici kabul edilir.
Ayırt edici niteliğin değerlendirilmesinde, birbiri ile kıyaslanan tasarımların ilke olarak farklılıklarından çok ortak özelliklerinin değerlendirilmesine ağırlık verilir ve tasarımcının tasarımı geliştirme açısından ne kadar seçenek özgürlüğüne sahip olduğu göz önüne alınır.
6769 sayılı SMK’nun 56. maddesi; “(1) Tasarım yeni ve ayırt edici niteliğe sahip olması şartıyla bu Kanunla sağlanan haklar kapsamında korunur. (2) Birleşik ürünün parçasının tasarımı, aşağıdaki şartları taşıyorsa yeni ve ayırt edici niteliğe sahip olduğu kabul edilir:
a) Parça birleşik ürüne takıldığında, birleşik ürünün normal kullanımında görünür durumda olmalıdır.
b) Parçanın görünür durumda olan özellikleri, yenilik ve ayırt edici nitelik şartlarını karşılamalıdır.
(3) Bu maddede yer alan normal kullanım; bakım, servis veya onarım işleri hariç olmak üzere, son kullanıcı tarafından kullanımı ifade eder.
(4) Bir tasarımın aynısı;
a) Tescilli tasarım için başvuru veya rüçhan tarihinden önce,
b) Tescilsiz tasarım için tasarımın kamuya ilk sunulduğu tarihten önce, dünyanın herhangi bir yerinde kamuya sunulmamış ise o tasarım yeni kabul edilir.
Tasarımlar sadece küçük ayrıntılarda farklılık gösteriyorsa aynı kabul edilir.
(5) Bir tasarımın bilgilenmiş kullanıcı üzerinde bıraktığı genel izlenim;
a) Tescilli tasarım için başvuru veya rüçhan tarihinden önce,
b) Tescilsiz tasarım için tasarımın kamuya ilk sunulduğu tarihten önce, kamuya sunulmuş herhangi bir tasarımın aynı kullanıcı üzerinde yarattığı genel izlenimden farklı ise bu tasarımın ayırt edici niteliğe sahip olduğu kabul edilir.
(6) Ayırt edici niteliğin değerlendirilmesinde, tasarımcının tasarımı geliştirmede sahip olduğu seçenek özgürlüğünün derecesi dikkate alınır.” hükmü amirdir.
6769 sayılı SMK’nun 58. maddesi göre; “(1) Tasarım sahibi, kendi tasarımına kıyasla ayırt edici niteliğe sahip olmayan tasarımlara karşı bu Kanundan doğan haklarını kullanabilir. (2) Koruma kapsamının değerlendirilmesinde, tasarımcının tasarımı geliştirmede sahip olduğu seçenek özgürlüğünün derecesi dikkate alınır. (3) Bu Kanun kapsamında sağlanan tasarım koruması, 5/12/1951 tarihli ve 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanununda aranan şartları taşıması hâlinde söz konusu Kanunla öngörülen korumaya halel getirmez.
(4) Aşağıda belirtilen hâller koruma kapsamı dışındadır:
a) Kamu düzenine veya genel ahlaka aykırı tasarımlar.
b) Ürünün teknik fonksiyonunun zorunlu kıldığı görünüm özellikleri.
c) Tasarımın kullanıldığı veya uygulandığı ürünün, başka bir ürüne mekanik olarak monte edilmesi veya bağlanması için belirli biçim ve boyutlarda üretilmesi zorunlu ürünlerin görünüm özellikleri.
ç) Paris Sözleşmesinin 2 nci mükerrer 6 ncı maddesi kapsamında yer alan hükümranlık alametleri ile bu kapsam dışında kalan ancak kamuyu ilgilendiren, dinî, tarihî ve kültürel değerler bakımından halka mal olmuş ve ilgili mercilerin tescil izni vermediği işaretlerin, armaların, nişanların veya adlandırmaların uygunsuz kullanımını içeren tasarımlar.
(5) 56 ncı maddedeki şartları karşılamak kaydıyla farklı veya eş birimlerden oluşan modüler bir sistemde bu birimlerin birbirleriyle sonlu veya sonsuz olarak çeşitli biçimlerde bağlantı kurmasını sağlayan tasarımlar korumadan yararlanır” hükmü amirdir.
6769 sayılı SMK’nun 59.maddesi göre “Tasarımdan doğan haklar münhasıran tasarım sahibine aittir. Üçüncü kişiler, tasarım sahibinin izni olmadan koruma kapsamındaki tasarım veya tasarımın uygulandığı ürünü üretemez, piyasaya sunamaz, satamaz, ithal edemez, ticari amaçlı kullanamaz veya bu amaçlarla elde bulunduramaz ya da bu tasarım veya tasarımın uygulandığı ürünle ilgili sözleşme yapmak için öneride bulunamaz” hükmü amirdir.
Bir tasarımın koruma kapsamı belirlenirken buna, o tasarımın bilgilenmiş kullanıcı üzerinde yarattığı genel izlenimle bariz bir benzerlik gösteren bütün tasarımlar dikkate alınır. Koruma kapsamının belirlenmesinde, kıyaslanan tasarımların farklılıklarından çok ortak özelliklerine ağırlık verilir ve tasarımcının tasarlama açısından seçenek özgürlüğüne sahip olduğu dikkate alınır.
Mevzuat ve bütün dosya kapsamından: Davalı adına tescilli … numaralı çoklu tasarımın başvuru tarihinin 09/03/2017 olduğu, …html isimli web sitesinde … numaralı çerezliğin ayırt edilemeyecek şekilde benzerinin 11/04/2015 tarihinde ve yine … isimli linkte bu ürünün ayırt edilemeyecek şekilde benzerinin 03/03/2016 tarihinde yayınlandığı davaya konu tasarımın, ayırtedicilik ve yenilik unsurlarını taşımaması nedeniyle hükümsüzlük koşulları oluştuğundan davanın kabulüne karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere
DAVANIN KABULÜNE,
1-Davalı adına tescilli … nolu çoklu E.T.B nin 4.nolu çerezlik tasarımının HÜKÜMSÜZLÜĞÜNE ve SİCİLDEN TERKİNİNE,
2-Karar kesinleştikten sonra, karar örneğinin ilgili sicile işlenmek üzere TPMK’na gönderilmesine,
3-54,40 TL ilam harcından peşin harcın mahsubu ile eksik 18,50 TL harcın davalıdan tahsiline,
4-Avukatlık ücret tarifesi uyarınca 4.910,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafın yargılama giderlerinden olan 35,90 TL başvuru harcı 35,90 peşin harç 147 TL tebligat ve müzekkere masrafı, 600,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 818,80 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Taraflarca fazla yatırılan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde iadesine,
Dair davacı vekiline yüzüne karşı davalı vekilinin yokluğunda,gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde İSTİNAF YASA YOLU AÇIK olmak üzere verilen karar açıkça okundu, usulen anlatıldı. 26/10/2020

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır