Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 1.Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2018/150 E. 2018/345 K. 20.09.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
1.FİKRÎ VE SINAÎ
HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/150 Esas
KARAR NO : 2018/345

DAVA : Marka hakkına tecavüzün tespiti, önlenilmesi ve giderilmesi talepli
DAVA TARİHİ : 29/03/2018
KARAR TARİHİ : 20/09/2018

Mahkememizde görülmekte bulunan Marka hakkına tecavüzün tespiti, önlenilmesi ve giderilmesi talepli davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA; Davacı vekili dava dilekçesinde; Müvekkilinin “…” ibareli markaların TPE nezdinde tescilli sahibi bulunduğunu, bu markaların aynen veya benzerinin emtia üzerinde izinsiz olarak kullanılmasının marka hakkına tecavüz fiillerini oluşturduğunu, davalının müvekkiline marka ve logolarını taşıyan muhtelif ürünlerini işyerinde satışa arz ettiğinin tespit edildiğini, bu durumun … 1.FSHCM’nin … esas- … karar sayılı dosyasının temyizi üzerine Yargıtay 7.CD nin 2011/6735 esas- 2013/17147 karar ve 11.7.2013 tarihli ilamı ile sanıklar hakkındaki davanın yasal boşluk nedeniyle berratlarına, el konulan eşyaların sanıklara İADESİNE karar verildiğini, soruşturma kapsamında ürünlerin zapt edildiğini ve yeddieminde muhafaza altına alındığını, ürünlerin imhasına karar verilmesi gerektiğini, ayrıca davalıların eyleminin marka hakkına tecavüz ve haksız rekabet teşkil ettiğinin tespitini, önlenmesini, el koyulan ürünlerin imhasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA; Davalı … adına usulen davetiye tebliğ edilmiş ancak açılan davaya cevap vermediği anlaşılmış, huzurdaki dava mahkememizin 2017/332 esas sayılı dosyasından tefrik edilmiş,huzurdaki davalı yönünden yargılamaya mahkememizin 2018/150 esas numarası üzerinden devam edilmiştir.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE;
Dava 556 sayılı KHK hükümleri gereğince açılmış davacının marka haklarına tecavüzünün tespiti, önlenmesi ve ceza davasında el konulup yediemine teslim edilen ürünlerin masrafı davalıdan alınarak imhası istemine ilişkindir.
Davaya dayanak 1.FSHCM’nin … esas-…karar sayılı dosyası celp edilmiştir. Bu dosya kapsamında alınan bilirkişi raporunda adli emanete alınan ürünler ile orijinal ürünler üzerinde yaptığı karşılaştırma sonucunda; ele geçen adli emanetteki ürünlerin orijinal markalı ürünler olmadığını, ürünlerin marka taklidi yapılmış ürünler olduğunu ve iltibas yoluyla taklit edilen ürünler olduğunu, eylemin 556 sayılı KHK’nın 61/A-C de belirtilen marka hakkına tecavüz kapsamında sayılan fiiller sınıfına girdiği sonuç ve kanaatına ulaştığını beyan ettiği anlaşılmıştır.
Yapılan yargılamada yasal boşluk nedeniyle sanıkların beraatına karar verildiği ve ilamın yargıtay denetiminden geçerek onandığı ve kesinleştiği anlaşılmıştır.
Davacı eylemi cezai yönden yasal boşluk nedeniyle yaptırımsız kalsa da ele geçen ürünler taklit olduğundan ve davacı marka hakkının ihlal edildiğinin tespitini ve eylemlerinin önlenmesini talep edebileceğinden ve davalı yanca da zamanışımı def i ileri sürülmediğinden davacının davasının kısmı kabulüne karar verilmiş ve Davacı … tarafından davalı … aleyhine açılan marka hakkına tecavüzün tespiti ve önlenmesi ile giderilmesi talepli davada davalının açılan davaya cevap vermediği ve kesinleşen ceza soruşturma dosyasının gönderildiği , dikkate alındığında marka hakkına tecavüzün tespitine,durdurulmasına , önlenmesine, istanbul 1.FSHCM’nin … esas-… karar sayılı dosyasının 11.7.2013 tarihinde kesinleştiği ve el konulan eşyaların sanığa iadesine karar verilmiş olduğu, kesinleşen ceza ilamı dikkate alındığında iadesine karar verilen ürünler ile ilgili hukuk mahkemesinin fiilen ve kesin hüküm nedeniyle davacıya ürünün iadesine yada imhasına karar verilemeyeceği ceza dosyasında zaten ürün iadesi için 2013 yılında adli emanate yazı yazılmış olduğu anlaşıldığından bu yöndeki istemin reddine karar verilmesi gerekmiştir.
Dayanak … 1.FSHCM’nin … esas- … karar sayılı dosyası celp edilip incelendiğinde; hükmün temyizi üzerine ilamın Yargıtay 7.CD nin 7.CD nin 2011/6735 esas- 2013/17147 karar ve 11.7.2013 tarihli ilamı ile sanı hakkındaki davada beraate , el konulan eşyaların sanıklara İADESİNE karar verildiği ve ilgili mahkemenin kesinleşme şerhi sonrasında adli emanetin (… C.BAŞSAVCILIĞI … ) esas sırasında kayıtlı ürünlerin sanığa iadesine karar verildiği ve bu kapsamda kesinleşmiş ilama göre işlem yapılması için 19.8.2013 tarihinde saccılık makamına müzekkere yazıldığı ceza mahkemesinin dosyasının incelenmesi kapsamında anlaşılmıştır.
Ceza soruşturmasına konu yargılama 11.11.2004 tarihinde Davalıların … adresindeki yapılan arama sonucunda işyerinde davacı adına tescilli markayı taşıdığı iddia edilen ürünlerin ele geçirilmesi ve ürünlerin taklit olduğu idiasıyla bir kısmının adli emanete alındığı, ürünlerin bir kısmının ise yeddiemine teslim edildiği, ceza mahkemesinde alınan bilirkişi raporunda dava konusu ürünlerin taklit oldukları yönünde rapor verildiği anlaşılmıştır.
Ceza mahkemesi ilamının kesinleşmiş olması ve kesin hükmün bağlayıcı niteliği gözetilerek … markasını taşıyan materyallerin imhasına yönelik istemin KESİN HÜKÜM nedeniyle REDDİNE karar verilmesi gereklidir.
Zira gerek öğretide ve gerekse Yargıtay’ın yerleşmiş içtihatlarında, ceza hakiminin tespit ettiği maddi olgularla hukuk hakiminin tamamen bağlı olacağı kabul edilmektedir. (Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 10.1.975 gün ve E:1971/T-406, K:1975/1; HGK’nun 23.1.1985 gün ve E:1983/10-372, K:1985/21; 27.04.2011 gün ve E:2011/17-50, K:2011/231; 03.04.2013 gün ve E:2012/19-873, K:2013/433 sayılı ilamları).
Yargıtay’ın yerleşik uygulamasına ve öğretideki genel kabule göre, maddi olgunun tespitine ilişkin ceza mahkemesi kararı hukuk hakimini bağlar. Ceza mahkemesinde bir maddi olayın varlığı ya da yokluğu konusundaki kesinleşmiş kabule rağmen, aynı konunun hukuk mahkemesinde yeniden tartışılması olanaklı değildir, ceza mahkemesince kesinleşen hükümde de açıkça el konulan tüm eşyaların sanıklara iadesine karar verilmiş olması ve bu yönde ceza mahkemesince yetkili makamlarada ( 19.8.2013 tarihinde) müzekkere yazıldığı halde davacının huzurdaki davayı 10.3.2016 tarihinde açtığı anlaşılmaktadır. (Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 11.10.1989 gün ve E:1989/11-373, K:472; 27.04.2011 gün ve E:2011/17-50, K:2011/231; 03.04.2013 gün ve E:2012/19-873, K:2013/433 sayılı ilamları) kesin hükmün tarafları bağladığı gibi hukuk hakimini de bağlayacağı, maddi olgusu ile hukuk hakiminin de bağlı olduğu gibi eşyanın iadesine yönelik kesinleşen konuda hukuk hakiminin yeniden yargılama yaparak bir karar veremeyeceği hususununda açık olduğundan, yukarda açıklanan gerekçe kapsamına ve kesinleşen … 1.FSHCM’nin … esas- … karar sayılı dosyasındaki delillere göre davanın kısmen kabul kısmen reddine karar verelerek aşağıdaki şekilde hüküm oluşturmak gerekmiştir.
HÜKÜM; Yukarda açıklanan gerekçe kapsamına göre;
1-Davacı … tarafından davalı … aleyhine açılan marka hakkına tecavüzün tespiti ve önlenmesi ile giderilmesi talepli davada davalının açılan davaya cevap vermediği ve kesinleşen ceza soruşturma dosyasının ve mahkememezin 2017/332 esas sayılı dosyasında verilen hüküm dikkate alındığında marka hakkına tecavüzün tespitine, durdurulmasına, önlenmesine,
2-… 1.FSHCM’nin … esas-… karar sayılı dosyasının 11.7.2013 tarihinde kesinleştiği ve el konulan eşyaların sanığa iadesine karar verilmiş olduğu, kesinleşen ceza ilamı dikkate alınıdığında iadesine karar verilen ürünler ile ilgili hukuk mahkemesinin fiilen ve kesin hüküm nedeniyle davacıya ürünün iadesine yada imhasına karar verilemeyeceği ceza dosyasında zaten ürün iadesi için 2013 yılında adli emanate yazı yazılmış olduğu anlaşıldığından bu yöndeki istemin reddine,
3-35,90 TL ilam harcının davalı yan tarafından ikmaline,
4-Avukatlık ücret tarifesi uyarınca 3.145 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafın yargılama giderlerinden olan 42 TL tebligat ve müzekkere masrafının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Taraflarca fazla yatırılan gider avansının hüküm kesinleştiğinde ve talep halinde iadesine,
Dair verilen karar davacı vekilinin yüzüne karşı davalının yokluğunda, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde İSTİNAF YASA yolu açık olmak üzere karar verilip tefhim kılındı, hazır olanlara duruşma zaptından örnek verildi. 20/09/2018

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır