Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 1.Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2018/14 E. 2018/286 K. 10.04.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
1.FİKRÎ VE SINAÎ
HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/14 Esas
KARAR NO : 2018/286

DAVA : Marka (Tecavüzün Tespiti İstemli)
DAVA TARİHİ : 25/05/2014
KARAR TARİHİ : 10/04/2018

Mahkememizde görülmekte bulunan Marka (Tecavüzün Tespiti İstemli) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA;Davacı vekili dava dilekçesinde, müvekkili adına tescilli “…” ibareli tanınmış seri markaların bulunduğunu, aynı ibarenin müvekkilinin ticaret unvanını da oluşturduğunu, davalının “…” kelimesini ticaret unvanında kullandığı gibi müvekkilinin markasını içerecek şekilde … sayılı “…” markasını kötüniyetle tescil ettirdiğini, davalının bu yolla müvekkilinin tanınmışlığından yararlanmaya çalışıp marka hakkına tecavüz ve haksız rekabet hükümlerini ihlal ettiğini ileri sürerek davalının ticaret unvanından “…” ibaresinin çıkarılmasını, … sayılı “…” markasının hükümsüzlüğünü, kararın ilanını talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA;Davalı vekili, davanın reddini istemiştir.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE;
Bozma öncesinde … 1.FSSHM’nin :2015/222 esas -2015/238 karar sayılı ilamı ile Yargıtay 11.HD’nin ilk bozma ilamına uyularak yapılan yargılamaya göre, davacının “…” markası ile bu markayı ihtiva eden “…” ibaresinin ve “…” markasının kullanımının önlenmesi için ihtiyati tedbir kararı verilmesine ilişkin talebi değerlendirilmeden “markanın ve ticari unvanın kullanılmasının önlenmesine ilişkin talebin reddine” karar verildiği, bu nedenle kararın bozulması gerekçesiyle önceki hükümde yer alan ”markanın ve ticari unvanın kullanılmasının önlenmesine ilişkin talebin reddine” şeklindeki bölümün hüküm fıkrasından çıkarılmasına ve kesinleşen konularda yeniden hüküm kurulmasına yer olmadığına karar verildiğini, Kararı, davalı vekilinin temyiz ettiğini, Davalı vekili 08.12.2015 tarihli celse için mazeret bildirdiğini, mahkemece bu tarihte yapılan duruşmada davalı vekilinin mazereti kabul edilerek 10.12.2015 tarihine bırakılan yeni duruşma gününün davalı vekilince UYAP ortamından öğrenilmesine karar verildiğini, . Ancak, 6100 sayılı HMK’nın uygulama alanını, adli yargı ilk derece hukuk mahkemeleri ve bölge adliye mahkemeleri hukuk dairelerinde tutulacak kayıtlar ile yazı işleri hizmetlerinin yürütülmesi ve bu işlemlerde UYAP’ın kullanılmasına dair usul ve esasları düzenlemek amacıyla çıkartılan Hukuk Muhakemeleri Kanunu Yönetmeliği’nin 52. maddesi gereğince tebligat işlemleri 7201 Sayılı Tebligat Kanunu ile Tebligat Kanunu uyarınca çıkarılan yönetmeliklere göre fiziki ya da elektronik ortamda yapılacaktır. Elektronik tebligat usulünün düzenlendiği Tebligat Kanunu’nun 7/A maddesindeki düzenleme ve Elektronik Tebligat Yönetmeliği hükümleri de dahil olmak üzere, Tebligat Kanunu ve çıkarılan Tebligat Yönetmeliği hükümleri incelendiğinde; duruşma gününün UYAP’tan öğrenilmesi usulünün uygulanabileceğine yönelik bir düzenlemeye yer verilmediği görülmektedir. O halde mahkemece davalı vekilinin mazereti kabul edildiğine göre, yeni duruşma gün ve saatinin davalı vekiline usulüne uygun bir şekilde bildirilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmamış, kararın bu nedenle BOZULMASINA,karar verildiği anlaşılmış ve bozma ilamına uyulmuş, bozma ilamı taraflara tebliğ edilmiş, bozmaya karşı taraf vekillerinin beyanları alınmış ve HMK 186. madda kapsamında tarafların son sözleri sorularak yargılamanın sonlandırılmasına karar verilmiştir.
Yapılan yargılama önceki bozma ilamına göre göre verilen hüküm ve son bozmanın usule yönelik olması hususları değerlendirildiğinde; Kesinleşen konularda yeniden hüküm oluşturulmasına yer olmadığına( davalı adına tescilli … nolu markanın hükümsüzlüğü ve davalının ticaret unvanından … ibaresinin çıkarılmasına dair kesinleşen konular kesinleşmiştir)
Davacı dava dilekçesinde tedbir isteminde ve ilan istemlerinde bulunmuştur. Ancak bu talepler asıl dava konusu talepler olmayıp feri nitelikteki talepler olduğundan ve davalının feri nitelikteki taleplerinin yani tedbir isteminin ve ilan isteminin reddine karar verilerek bozma ilamının nitelik ve içeriğine göre aşağıdaki şekilde hüküm oluşturulması gerekmiştir.
HÜKÜM;Yukarda açıklanan gerekçe kapsamına göre,
1-Kesinleşen konularda yeniden hüküm oluşturulmasına yer olmadığına( davalı adına tescilli … nolu markanın hükümsüzlüğü ve davalının ticaret unvanından … ibaresinin çıkarılmasına dair kesinleşen konularda)
2-Davacının tedbir istemi ve ilan istemleri asıl dava konusu talepler olmayıp feri nitelikteki talepler olduğundan bu yöndeki tedbir isteminin ve ilan isteminin reddine,
3-35,90 TL ilam harcının peşin harçtan mahsubu ile eksik kalan 8,20 TL harcın davalıdan tahsiline,
4-Avukatlık ücret tarifesi uyarınca 3.145 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafın yargılama giderlerinden olan 28,00-TL posta masrafının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davalının yapmış olduğu yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
7-Taraflarca fazla yatırılan gider avansının hüküm kesinleştiğinde ve talep halinde iadesine,
Dair karar taraf vekillerinin yüzüne karşı gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde YARGITAY NEZDİNDE TEMYİZ yolu açık olmak üzere karar verilip tefhim kılındı, hazır olanlara duruşma zaptından örnek verildi. 10/07/2018

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır