Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 1.Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2018/133 E. 2018/542 K. 20.12.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
1.FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/133 Esas
KARAR NO : 2018/542

DAVA : Tazminat
DAVA TARİHİ : 05/07/2012
KARAR TARİHİ : 20/12/2018

Taraflar arasında tazminat istemiyle açılan dava dosyası İstanbul 3 nolu Fikri ve Sınai Haklar Hukuk mahkemesinin 2012/180 esas numarasına tevzii edilmiş bu mahkemece yargılama devam etmiş, İstanbul(Kapatılan) 3.Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce verilen 19/01/2016 tarih ve 2012/180-2016/2 sayılı kararın temyiz edilmesi üzerine dosya yüksek mahkeme denetimindeyken HSK’nun 02/08/2017 tarihli ve 1071 sayılı kararı uyarınca İstanbul 3 ve 4. FSH Hukuk Mahkemelerinin 08/08/2017 tarihi itibarıyla faaliyetlerinin durdurulmasına, 3. FSH Hukuk Mahkemesinde görülmekte olan dava, iş ve arşiv dosyalarının 1. FSH Hukuk Mahkemesine devrine karar verilmiş ve Yargıtay 11,HD’nin 2016/6001 esas, 2018/247 karar sayılı bozma ilamı üzerine dava dosyası uyap tevzii bürosunca mahkememizin 2018/133 esas numarasına kayıtlanarak ,usul ve yasaya uygun görülen bozma ilamına uyularak yapılan yargılamada;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA: Davacı vekili, davalılardan … ile …’ın sorumluluğu altında yayınlanan … Dergisinin 358. sayısının kapağında görseline yer verilen … Galerisinin proje müellifi olarak davalı …’in gösterildiğini, oysa bu projenen müvekkili ile davalı …’e ait olduğunu, davalıların bu eyleminin müvekkilinin FSEK’ten kaynaklanan haklarını ihlal ettiğini, yine … Müdürlüğü binası ile 1973-1980 yılları arasında üretilen bir kısım ortak eserlerin davalı … tarafından kendisine mal edildiğini ileri sürerek müelliflik haklarına tecavüzün tespitini, ref’ini, men’ini, 30.000 TL manevi, 20.000 TL maddi tazminatın tahsilini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA; Davalı … ve … vekili, ticari amaç taşımayan, üyelere ücretsiz dağıtılan derginin … Odasına ait olduğunu, müvekkillerine husumet yöneltilemeyeceğini, 1976 yılından beri çeşitli dergi ve yayınlarda … Sanat Galerisinin tek mimarı olarak diğer davalı …’in isminin yer aldığını, davacının hak iddiasının davalı …’e karşı görülebilecek bir davada çözümlenebileceğini, bir eserin umuma arzından yıllar sonra yayınlanan bir eserin görselinde eser sahibinin izninin alınmasına gerek olmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
Davalı … vekili, müvekkiline bağımlı çalışan davacının söz konusu eserde sadece teknik yardımda bulunduğunu, tasarımların tamamen müvekkilinin çabaları ile meydana getirildiğini, davacının ihtilaf konusu eserlere ilişkin katkısının ne olduğunu ispatlaması gerektiğini savunarak davanın reddini istemiştir.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE;
Dava,davacının eser sahiplilğinden kaynaklanan haklarına tecavüzün tespiti, ref’i, men’ini, 30.000 TL manevi, 20.000 TL maddi tazminatın tahsili istemine ilişkindir.
Bozma öncesinde kapatılan Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporları ve tüm dosya kapsamına göre, fikri çabayı gösteren, bir anlamda ekip ve takımın lideri konumunda olan kişinin gerçek eser sahibi olacağı, dava konusu her iki binanın mimari projelerinde eser sahibi olarak davalı …’in belirtildiği, davacının eser sahibi ya da eser sahiplerinden biri olduğunu gösterir, eser sahipliğine doğrudan karine teşkil edecek nitelikte belge sunamadığı, eser sahipliğine ilişkin iddialarını kanıtlayamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.Kararı, davacı temyiz etmiştir. Yargıtay 11,HD’nin 2016/6001 esas, 2018/247 karar sayılı bozma ilamında;”1- Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, dava konusu … Sanat Galerisi ve … Müdürlüğü binalarının mimari projeleri üzerinde müşterek eser sahipliği iddiasının kanıtlanamamış olmasına göre, davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. 2- Dava, 5846 sayılı FSEK’in 15/3. maddesi uyarınca dava konusu edilen yapıların mimari projeleri üzerinde müşterek eser sahipliğinin tespiti ile muarazanın giderilmesi istemine ilişkindir. Davacı tarafından dava dilekçesinde, … Sanat Galerisi ve … Müdürlüğü binası dışında … Köprüsü ve Çevre Yolları Yönetim ve Bakım Tesisleri, Sevim Butik, Irak Maden Bakanlığı Fosfat İşletmeleri Yerleşim Merkezleri, …Tesisleri, A… Holding A.Ş. … Tesisleri, … Misafirhanesi, … de dava konusu içinde gösterilmiş, müteakip dilekçelerde de tüm bu yapılar üzerinde müşterek hak sahibi olunduğu ileri sürülmüştür. Her ne kadar 02.11.2015 tarihli bilirkişi raporunda, dosyaya sunulan yayınlarda … Sanat Galerisi ve … Müdürlüğü binaları dışındaki yapılarda davacının isminin, davalı …’in isminin yanında zikredildiği, dolayısıyla bu eserler bakımından davacının hakkına yönelik güncel bir ihlalin bulunmadığı yönünde görüş belirtilmişse de, davalı … vekili tarafından bu değerlendirmeye itiraz edilerek davacının hiç bir eserde hak sahibi olmadığı ileri sürülmek suretiyle anılan projeler hakkında da muarazanın devam ettirildiği anlaşılmaktadır. Bu bakımdan, mahkemece … Köprüsü ve Çevre Yolları Yönetim ve Bakım Yapıları, …, … Maden Bakanlığı Fosfat İşletmeleri Yerleşim Merkezleri, … Turistik Tesisleri, … A.Ş. …Tesisleri, … Misafirhanesi,… Evi’ne ait mimari projeler hakkında da değerlendirme yapılarak ulaşılacak sonuç çerçevesinde davacının 5846 sayılı FSEK’in 15/3. maddesi uyarınca müşterek eser sahibi olup olmadığı hususunda bir karar verilmek gerekirken sadece … Sanat Galerisi ve … Müdürlüğü binalarının mimari projeleri değerlendirilerek her iki eserde davacının müşterek eser sahipliğini ispatlayamadığı gerekçesiyle diğer projeler yönünden de davanın reddi sonucunu doğuracak şekilde hüküm tesisi doğru olmamış, kararın bu yönden davacı yararına bozulmasını gerektirmiştir.” şeklinde bozularak mahkememize iade edilmiş, Mahkememizce bozma ilamı taraflara tebliğ edilmiş bozma ilamına karşı tarafların beyanları alınmış olup, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda;
5846 sayılı kanunun 4 maddesi estetik değere sahip olan güzel sanat eserlerinin, 4/1-3. bendi mimarlık eserleri eser niteliğinde kabul etmiş ve ayrıca eserin tanımlandığı 1/B maddesinde ise sahibinin hususiyetini taşıyan ve ilim ve edebiyat, musiki, güzel sanatlar ve sinema eserleri olarak sayılan her nevi fikir ve sanat mahsullerinin eser olarak tanımlamıştır. Kanunun 13 ve müteakip maddelerinde eser sahibinin hakları belirtilmiş, manevi haklar başlıklı bölümdeki 14. madde de bir eserin umuma arz edilip edilmemesini, yayınlanma zamanını ve tarzını münhasıran eser sahibinin tayin edeceğini, 16. madde de eser sahibinin izni olmadıkça eserde veyahut eser sahibinin adında kısaltmalar, ekleme ve başka değiştirmeler yapılamayacağı, eser sahibi kayıtsız ve şartsız olarak yazılı izin vermiş olsa bile şeref ve itibarını zedeleyen veya eserin mahiyet ve hususiyetlerini bozan her türlü değiştirmeleri men edebileceği, men etme yetkisinden bu hususta sözleşme yapılmış olsa bile vazgeçmenin hükümsüz olduğu belirtilmiştir. eser sahipleri hakkında karineler başlıklı FSEK 11. Maddesinde ise, sahibinin adı belirtilen eserlerde yayımlanmış eser nüshalarında veya bir güzel sanat eserinin aslında o eserin sahibi olarak adını veya bunun yerine tanınmış müstear adını kullanan kimsenin aksi sabit oluncaya kadar o eserin sahibi sayılacağı belirtilmiştir.
Taraf vekillerince deliller sunulmuş, davaya konu mimari eserin projesi celbedilmiş, ayrıca delil listesinde belirtilen mimari projeler ilgili kurumlardan celbedildiği gibi, katalogda ve tarafların diğer delilleri sunulduktan, re’sen celbi gerekenler de toplandıktan sonra dosyada uzman bilirkişi heyeti oluşturulmak suretiyle bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiştir. Bilirkişi heyeti 03/12/2014 havale tarihli rapor ile, davaya konu olan … Sanat Galerisinin girişinde Mimar olarak davalı …’in adının yer aldığı, davaya konu edilen … Müdürlüğü yapısının projesinde de müellif olarak … adının belirtilmiş olduğu ve davacının bunlara uzun yıllar sessiz kaldığı, mimarlık ofislerinde kapsamlı projelerin yaratılmasında, mimarlık bürolarında birden fazla mimarın veya çalışma ekibinin bulunması, birlikte takım olarak çalışma yapılması gerektiğinden, bu mimarlar içinde yaratıcı faaliyetinin kimin tarafından yapıldığı önemli olup, yaratıcı fikri çabayı gösteren kişinin hak sahibi olduğu kabul edileceğinden, eseri tasarlayan, kendi emeğine, özelliğine, çizgisini ortaya koyanın, mimari eserin genel estetik anlayışının tespit edilmesiyle mümkün olacağını, dosyaya sunulan bazı dergilerin kaynaklar bölümünde davacının eser sahipliği konusunda bilgi mevcut olmadığını, dolayısıyla mimari proje bir tek kişi tarafından yapılmayıp, ekip tarafından yapılacağından ve FSEK 2 ve 4. Maddeleri kapsamında ilim ve edebiyat eseri niteliğinde olan bu projede müellifin Mimar … olarak yazılı olması sebebiyle, davacının iddiasını ispatlayamadığı yolunda görüş belirtildiği anlaşılmıştır.
Bozma öncesinde rapora itiraz sebebiyle yeni heyet oluşturularak bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiş, ikinci heyet hazırladığı 02/11/2015 tarihli raporda, davaya konu eserlerden … Sanat Galerisinin projesinde, …’in Mimar olarak adının yer aldığı … 28. Noterliğince düzenlenen tutanakta da 1976-Mimar … yazılı olduğu, yine Mart 1977 tarihli Ev-Dekorasyon dergi kopyalarında da “Y.Mim. Konuralp’in Projesi = … Sanat Galerisi” başlığı ile yayınlanmış tanıtım yazısı bulunduğu, benzeri birçok dergi ve katalogda ve Konurapl’in biyografisinde dahi aynı yazıların olduğu, davacı yanın ise bazı makalelere dayandığı, ancak bu dayanılan makalelerde dahi davalı … Kanuralp’in proje müellifi olduğunun belirtildiği, davaya konu Karayolları Tesisleri bakımından ise, projede …’in adının büyük puntolarla ve ayırt edilebilir şekilde Yüksek Mimar olarak sıfatı, adresi ve imzası ile beraber yer aldığı, davacının adının yazılı olmadığı, 04/05/2015 tarihli davacı başvurusu üzerine de … Şubesi cevabından, kayıtlara göre proje müellifinin Y. Mimar … olduğunun bildirildiği, FSEK 11. Maddesi kapsamında eser sahipliğinin bu karineden bağımsız olarak davalı … lehine kanıtlandığını, sonuç olarak da her iki binanın eser sahipliğinin davalı …’a ait olduğu, davacı yanın eser sahipliğine yönelik iddialarını kanıtlar belge sunmadığı yolunda görüş belirtildiği görülmüştür.
Her iki rapordaki tespitler ve teknik görüş birbirini teyit eder niteliktedir. Davacı davaya konu … Sanat Galerisi yapısının mimari projesinde eser sahibi olduğunu iddia etmiş ise de, FSEK 1:B ve 4/3 maddeleri kapsamında güzel sanat eseri niteliğinde mimari eser olan bu yapıların tasdikli projelerinde mimar olarak davalı …’in yazılı olduğu sabittir. FSEK 11. Maddesinde belirtilen karinenin aksinin kanıtlanması, ancak maddenin ikinci fıkrasında belirtilen umumi yerlerde veya radyo-televizyon aracılığı ile verilen konferans ve temsillerde, mutat şekilde eser sahibi olarak tanıtılan kimse o eserin sahibi sayılır, meğer ki birinci fıkradaki karine yoluyla diğer bir kimse eser sahibi sayılsın şeklindeki belirleme nazara alındığında, davacının iddiasını doğrulayan ve eser sahipliğine doğrudan karine teşkil eden bir belge veya yayın sunmak durumundadır.
Somut olayda ise, net olarak eser sahibi ya da eser sahiplerinden biri olduğunu gösterir, eser sahipliğine doğrudan karine teşkil edecek nitelikte belge sunulamadığından, bilirkişi heyetlerince düzenlenen raporlarda da büyük projelerin ekip çalışmasıyla yapılıyor olması nedeniyle bu projenin gerçek yaratıcısı, fikri çabayı gösteren, bir anlamda ekip ve takımın lideri konumunda olan kişinin gerçek eser sahibi olacağı yolundaki mütealası nazara alındığında da, her iki bina mimari projelerinde eser sahibi olarak davalı …’in belirtilmiş olması hususları söz konusu olabileceğinden, tüm dosya kapsamı topluca değerlendirildiğinde sonuç olarak, davacının bu mimari projelerdeki eser sahipliğine ilişkin iddialarını kanıtlayamamış olduğu bir önceki gerekçeli kararda da isabetli bir şekilde tespit edilmiştir. Bozma sonrasında taraflarca yeni bir bilirkişi incelemesi talebinde bulunulmamış, davacı yanca bozmadan sonra 13/12/2018 tarihli beyan ve açıklamalarını içerir dilekçe ve içeriğindeki belgelerin daha önce sunulan deliller ile aynı olduğu anlaşılmış, davacı asil duruşmada tüm aşamalarda sunduğu beyan ve delilleri tekrar ederek mahkemece tanık dinletme talebinin reddedildiğini, zaten dinletmek istediği tanıklarında vefat ettiğini, davanın sunulan delillere göre sonuçlandırılmasını talep etmiştir.
Bu durumda mahkemece dosyaya sunulu deliller ve bozma ilamı ile sınırlı olarak yargılama yapılacaktır. Dosyaya sunulu deliller kapsamında ise; 5846 sayılı FSEK’in 15/3. maddesi uyarınca dava konusu edilen … Sanat Galerisi ve … Müdürlüğü binası yönünden verilen bir önceki hüküm kesinleşmiş olmakla davanın reddine dair verilen karar bu yönden doğru bulunduğundan ve mahkemizce bozmaya uyulduğundan bu iki projeye dair yeniden hüküm kurulmasına gerek görülmemiş,bu iki projede davacının eser sahibi olduğunu ispat edemediği ve tazminat taleplerinin yerinde olmadığı anlaşılmış, bir önceki hükümde gerekçede tartışılmayan ve davacı … Tesisleri, …, … Maden Bakanlığı Fosfat İşletmeleri Yerleşim Merkezleri, … Turistik Tesisleri, … A.Ş. … Tesisleri, …Misafirhanesi,…. yapıları yönünden ise davacı yanca sunulu delillere göre ise davacı davasını ispat edemediğinden ispat edilemeyen davanının tüm talepler yönünden REDDİNE karar verilmiştir.
HÜKÜM; Yukarda açıklanan gerekçe kapsamına göre;
1- 5846 sayılı FSEK’in 15/3. maddesi uyarınca dava konusu edilen … Sanat Galerisi ve … Müdürlüğü binası yönünden hüküm kesinleşmiş olmakla davanın reddine dair verilen karar bu yönden doğru bulunduğundan ve mahkemizce bozmaya uyulduğundan bu iki projeye dair yeniden hüküm kurulmasına yer olmadığına,
2- Dava …Köprüsü ve Çevre Yolları Yönetim ve Bakım Tesisleri, …, … Maden Bakanlığı Fosfat İşletmeleri Yerleşim Merkezleri, … Tesisleri, … A.Ş. … Tesisleri, … Misafirhanesi, … yapıları yönünden eser sahipliğinin tespiti davası olmayıp, tazminat istemli açılmış bir dava olduğundan ispat edilemeyen davanının REDDİNE,
3-35,90 TL ilam harcının peşin harçtan mahsubu ile 706,60 TL fazla harcın karar kesinleştiğinde ve talebi halinde davacıya iadesine,
4-Reddedilen maddi tazminat talebi yönünden Avukatlık ücret tarifesi uyarınca 3.145 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
5-Reddedilen manevi tazminat talebi yönünden Avukatlık ücret tarifesi uyarınca 3.145 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
6-Davalı tarafın yapmış olduğu yargılama giderlerinden olan 66 TL’nin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
7-Artan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talepleri halinde taraflara iadesine,
Dair karar davacı asil ve diğer davalılar vekillerinin yüzlerine karşı verilen karar, kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde Yargıtay nezdinde temyiz yasa yolu açık olmak üzere, açıkça okunup anlatıldı.20/12/2018

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır