Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 1.Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2018/132 E. 2018/258 K. 08.06.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
1.FİKRÎ VE SINAÎ
HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/506 Esas
KARAR NO : 2018/252

DAVA : Marka hakkına tecavüzün durdurulması, Men’i
DAVA TARİHİ : 22/03/2017
KARAR TARİHİ : 05/06/2018

Mahkememizde görülmekte bulunan Marka hakkına tecavüzün durdurulması, Men’i talepli davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA; Davacı vekili dava dilekçesinde; Müvekkil Şirket adına kayıtlı “…” ve ….tr ” isimli web sitesi yanında tattil sepeti markasının davacı adına kayıtlı olduğunu ve davalının tescilli markayı iltibas yoluyla kullanarak müvekkil şirketin ticari itibarı ve faaliyetlerine zarar veren … internet sitesini kurduğunu, davalı eyleminin marka hakkına tecavüz ettiğinin tespiti ve eylemin önlenmesi , 6769 Sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu 9,29,30. madde ve devamı maddeleri gereği TEDBİREN ERİŞİMİN ENGELLENMESİ ve Davalının … adlı internet sitesini kullanmaktan men’i ni talep ve dava ettiği anlaşılmıştır.
SAVUNMA; Davalı açılan davaya süresinde cevap vermemiş,delil bildirmemiştir.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE
Dava konusu uyuşmazlık, Davacı adına kayıtlı “…” ve “….tr ” isimli web sitesi yanında … markasının davacı adına kayıtlı olduğunu ve davalının tescilli markayı iltibas yoluyla kullanarak … internet sitesini kurduğunu, davalı eyleminin marka hakkına tecavüz ettiğinin tespiti ve eylemin önlenmesi, … adlı internet sitesini kullanmaktan men’ini, erişimin engellenmesi istemine ilişkin bir davadır.
Türk Patent ve marka kurumundan davacıya ait marka tescil belgesi celp edilmiştir. Davacı …. A.Ş, adına … com ve … markalarının … tescil numarası İle 39 nice sınıfında ve … tescil numarası ile 39 nice sınıfında Türk Patent Enstitüsü nezdinde davacı adına tescilli olduğu anlaşılmıştır.
HMK 266. madde gereğince bilirkişi incelemesi yaptırılmamıştır. Marka hukuku yönünden Uyuşmazlık hakimin hukuki bilgisi ile çözümlenecek niteliktedir. Dava açılması öncesinde d.iş dosyasında alınan teknik rapor mahkememizce yeterli görülmüştür.
Davalıya ait who’s kaydı alınmıştır.
556 sayılı KHK’nın 9/II.e. maddesinin varlığı ve markanın veya benzeri bir işaretin başkası tarafından kullanılması halinde marka sahibinin önleme yetkisinin doğduğu, olaydaki davalı kullanım şeklinin, davalı sitede otel /villa rezervasyonları ile tatil amaçlı hizmetler yanında araç kiralama hizmete verildiği ve dolayısıyla aynen davacının faaliyet alanında davalının faaliyet gösterdiği anlaşılmıştır.
İstanbul 3. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesinin 2017/23 Esas sayılı değişik iş dava dosyasında alınan bilirkişi raporunda özetle; “… isimli internet sitesinin alan adı sahibinin “…” olduğunu, alan adının “…” üzerinden satın alındığı, sitenin erişim ve yer sağlayıcısının “… A.S” olarak kaydedildiğini, … internet sitesi üzerinde inceleme yapıldığında, sitede tatil amaçlı otel ve villa rezervasyonlarının yapıldığını, ayrıca araç kiralama hizmeti verildiğini, Siteye ait ekran görüntüleri, tespit edilen otellere ait bilgilerin yer aldığı CD, Otel tanıtım sayfalarının tasarımının aynı olduğu, birçoğunda sunulan fiyat bilgilerinin çok eski tarihli olduğu, müsaitlik durum tablolarında otellerin sürekli olarak dolu göründüğü, site üzerindeki logoda güneş sembolünün yanında “…” ibaresinin bulunduğu, yazı karakteri olarak “n” harfinin farklı bir renkte olduğu ancak “…” ve “….” kısmının aynı yazı karakteri ve font ile kullanıldığının tespit edildiğianlaşılmıştır.
Mülga 556 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 9. maddesine göre; a) Markanın tescil kapsamına giren aynı mal veya hizmetlerle ilgili olarak, tescilli marka ile aynı olan herhangi bir işaretin kullanılması, b) Tescilli bir marka ile aynı veya benzer olan ve tescilli markanın kapsadığı mal veya hizmetlerin aynı veya benzeri mal veya hizmetleri kapsayan ve bu nedenle halk üzerinde, işaret ile tescilli marka arasında bağlantı olduğu ihtimali de dahil, karıştırılma ihtimali olan herhangi bir işaretin kullanılması halinde marka sahibinin, izni alınmadan markasının kullanılmasının önlenmesini talep etme yetkisi bulunmaktadır.
556 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 61. maddesine göre ise, a) 9 uncu maddenin ihlali, marka hakkına tecavüz teşkil etmektedir. Dolayısıyla 61. maddenin a bendine göre marka hakkına tecavüz sayılan hallerden biri de 9. maddenin ihlalidir. 9. maddenin kapsamına ise aynı veya benzer markaların aynı veya benzer mal veya hizmetlerde kullanılması girmektedir.
Bilindiği üzere, bir markanın sahibinin izni olmadan, başkası tarafından 556 sayılı KHK’ nin 9. maddesinin 1. fıkrasının a, b ve c bentlerinde öngörülen şekilde ve 2. fıkrasında açıklandığı şekilde kullanılması marka hakkına tecavüzdür. Çünkü anılan KHK’ nin 61/a maddesinde tecavüz, 9. maddenin ihlâli olarak ifade edilmiştir.
21.01.2009 tarihli ve 5833 sayılı Kanunla değişik 9/1-e maddesi ise, “İşareti kullanan kişinin, işaretin kullanımına ilişkin hakkı veya meşru bir bağlantısı olmaması koşuluyla, işaretin aynı veya benzerinin internet ortamında ticari etki yaratacak biçimde, alan adı, yönlendirici kod, anahtar sözcük veya benzeri biçimlerde kullanılması.”nı yasaklamaktadır.
556 sayılı KHK’nin 9/1-e maddesinde yer alan bu hüküm, 5833 sayılı yasa ile yapılan değişiklik sonucunda madde metnine girmiş bulunmaktadır. Madde metninden de anlaşılacağı üzere bu düzenleme markanın internet ortamında kullanılmasının marka hakkına tecavüz oluşturması için ön köşul, “markayı internette kullanan kişinin, markayı içeren işareti kullanma konusunda meşru bir bağlantısı olmaması”dır. Bu ön koşul yerine gelmiş ise, markayı oluşturan işaretin aynısının ya da benzerinin internet ortamında ticari etki yaratacak biçimde alan adı olarak kullanılması yönlendirici kod olarak kullanılması veya yönlendirici kod, anahtar sözcük veya benzeri biçimde kullanılması halleri marka hakkına tecavüz olarak kabul edilmektedir. Davalı birebir davacının tescilli markasını kendisine alan adı olarak seçmiştir.
556 sayılı yasada yer alan düzenlemeler aynen 6769 sayılı SMK ‘da da yer almış ve 7/3-d bendi, 29/1-a bendine göre davalı eyleminin davacının tescilli marka hakkına tecavüz teşkil ettiği sabit olduğundan toplanan delillere göre; mahkememizce verilen 5.5.2017 tarihli ihtiyati tedbir kararının karar kesinleşene kadar devamına,… Alan adının karar kesinleştiğinde kalıcı olarak erişime kapatılmasına,alan adını kullanmaktan men edilmesine, davalı eyleminin marka hakkına tecavüz teşkil ettiğinin tespitine, önlenmesine, durdurulmasına karar verilerek yukarda açıklanan gerekçe kapsamına göre aşağıdaki şekilde hüküm oluşturmak gerekmiştir.
HÜKÜM;Yukarda açıklanan gerekçe kapsamına göre,
1-Davacının marka hakkının davalı yanca ihlal edildiğinin ve davalı eyleminin marka hakkına tecavüz teşkil ettiğini tespiti , önlenmesi ve durdurulmasına,
2-Mahkemece verilen 5.5.2017 tarihli ihtiyati tedbir kararının karar kesinleşene kadar devamına,
3- … Alan adının karar kesinleştiğinde kalıcı olarak erişime kapatılmasına,alan adını kullanmaktan men edilmesine,
4-35,90 TL ilam harcının peşin harçtan mahsubu ile eksik kalan 4,50 TL harcın davalıdan tahsiline,
5-Avukatlık ücret tarifesi uyarınca 3.145 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafın yargılama giderlerinden olan 31,40 TL başvuru harcı 31,40 peşin harç 165 TL tebligat ve müzekkere masrafı olmak üzere toplam 227,80 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Taraflarca fazla yatırılan gider avansının hüküm kesinleştiğinde ve talep halinde iadesine,
Dair verilen karar davacı vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 HAFTALIK SÜRE içinde İSTİNAF YASA YOLU açık olmak üzere karar verildi. 05/06/2018

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır