Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 1.Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2018/112 E. 2018/86 K. 14.03.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
1.FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/42 Esas
KARAR NO : 2018/90

DAVA : Marka (Manevi Tazminat İstemli)
DAVA TARİHİ : 30/01/2018
KARAR TARİHİ : 16/03/2018

Mahkememizde görülmekte bulunan Marka (Manevi Tazminat İstemli) davasının yapılan incelemesi sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:Davacı vekili dava dilekçesinde, davalının yetkilisi ve sorumlusu olduğu tespit edilen … alan adlı internet sitesinde, Google Adwords aracılığı ile müvekkilinin tescilli “…” markasını izinsiz ve hukuka aykırı olarak anahtar sözcük olarak reklam verilmesi yoluyla kullanılması, müvekkilinin ve markasının tanınmışlığından haksız bir şekilde fayda sağlanılması ve davacının itibarının zedeleniyor olması ile tüketicilerin aldatılması nedenleriyle, vekil edenin, MARKA HAKLARINA TECAVÜZÜN ve vekil eden aleyhine yaratılan HAKSIZ REKABETİN TESPİTİNE, MEN VE REF’İNE, 10.000 TL tutarındaki manevi tazminatın da dava tarihinden itibaren uygulanacak yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline ve masrafı davalıdan alınarak Hüküm Özetinin Türkiye çapında yayın yapan ve hükmün kesinleşeceği tarih itibariyle tirajı en yüksek üç gazeteden birinde İLANI’na ve öncelikle vekil edene ait “…” ibareli tüm markaların davalı tarafından Google Advvords aracılığı ile anahtar sözcük olarak alınarak reklam verilmesinin engellenmesine yönelik ihtiyati tedbir kararına hükmedilmesine, karar verilmesi talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA: Davalı vekili cevap dilekçesinde, Müvekkil şirketin, 29.03.2017 tarihinden bu yana “… A.Ş.” ticari unvanı ile “…” markası olarak ticari faaliyetini sürdürdüğü, davacının markasına, sitesinde yer vermediği, metatag olarak kullanmadığı,, hiç bir şekilde üçüncü kişileri davacının markasını kullanarak yanıltmaya çalışmadığını, Davacının iddiasının aksine, OLG Düsseldorf Yüksek Mahkemesi 23.01.2007 tarihli “Beta Layout” kararında “Bir işaretin hukuka uygun olarak kullanılıp kullanılmadığının tespitindeki kilit nokta, bu işaretin kullanımı neticesinde hitap ettiği ortalama çevrenin, işaret ile işletmesel kökeni arasında bir bağ kurabilmesidir.” şeklinde açıklanmıştır. Müvekkil şirketin tescilli bulunan markası ile davacının markası arasında işaret ve işletmesel köken anlamında bir bağ bulunmadığının açık olduğu, Müvekkil şirketin markası tanınmış bir marka olmamakla birlikte, verilen reklam, davacıya ait bulunan işaret ile işletmesel kökeni arasında bulunan bağa hiç bir şekilde zarar vermediği, kullanıcıların yanıltılmasını da amaçlamadığını savunarak davanın reddini talep etmiştir.
Davacı vekili, 15/03/2018 havale tarihli dilekçesi davadan feragat ettiğini, davalı vekili 16/03/2018 tarihli dilekçesi ile feragati kabul ettiğini, tarafların dilekçelerinde birbirlerinden vekalet ve yargılama gideri talep etmedikleri bildirmiş olup, dosya ele alındı incelendi;
HÜKÜM:
1-Davacı vekili 15/03/2018 havale tarihli dilekçesiyle davadan feragat ettiğinden, davanın feragat nedeniyle reddine,
2-35,90 TL ilam harcından peşin harcın mahsubu ile artan 134,88 TL harcın istemi halinde ve karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
3-Taraflar karşılıklı olarak birbirlerinden vekalet ücreti ve yargılama gideri talep etmediklerinden, bu konuda hüküm kurulmasına yer olmadığına,
4-Tarafların yapmış olduğu giderlerin üzerlerinde bırakılmasına,
5-Taraflarca fazla yatırılan gider avansının hüküm kesinleştiğinde ve talebi halinde iadesine,
Dair karar tarafların yokluğunda, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde İSTİNAF YASA yolu açık olmak üzere dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu karar verildi. 16/03/2018

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır