Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 1.Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2018/11 E. 2021/94 K. 25.02.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
1.FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/11
KARAR NO : 2021/94

DAVA : TASARIMIN HÜKÜMSÜZLÜĞÜ
DAVA TARİHİ : 25/09/2018
KARAR TARİHİ : 25/02/2021

Taraflar arasındaki Tasarıma Tecavüz ve Haksız Rekabetin Tespiti, Önlenmesi, Sonuçlarının Ortadan Kaldırılması ile Hükümsüzlük davasının yapılan açık yargılamasının sonunda.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
ASIL DAVADA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: Müvekkilinin üretim endüstrisinde gaz bileşenleri sağlayıcısı olarak 1978 yılında kurulduğunu, Türkiye’de uzun süredir distribütör vasıtasıyla faaliyet gösterdiğini, TPMK nezdinde 02.08.2010 tarih ve … sayı ile çoklu tasarımın sahibi olduğunu, anılan tasarımlarına dayanak ürettiği görsellerine yer verilen “…” ve “…” isimli gazlı radyant ısıtıcı ürünlerin sahibi olduğunu ve söz konusu ürünlerin tasarımlarını tescil ettirdiğini, 2010 yılından bu yana tanıttığı ve pazarlamakta olduğunu, davalının görsellerine yer verilen ve müvekkilinin tescilli tasarımına iltibas yaratacak derecede benzer ısıtıcıları ürettiği ve satışa sunduğunu, taklit ettiğini ve showroomlarında sergileyerek piyasaya sürdüğünü, mütecavüz ürüne ait görsellerin davalıya ait … adlı internet sitesinde ve ürün kataloglarında yer aldığının tespit edildiğini, davalının bu dava konusu ürünleri ile müvekkilinin tescilli tasarımlarına iltibas suretiyle yaratılan tasarım tecavüzü ve yine tescilli tasarımlarına yaratılan iltibas nedeniyle haksız rekabet durumunun tespitini, önlenmesini ve sonuçların ortadan kaldırılmasını, tespit edilecek tasarım tecavüzü ve haksız rekabet durumu nedeniyle ve bu esas davanın etkinliğini sağlamak daha sonra tazmini mümkün olmayan zararların önüne geçmek amacıyla takdıren teminatsız olarak veya teminat mukabilinde karşı tarafa tebligat yapılmaksızın ihtiyatı tedbir kararı verilmesini, müvekkiline ait tasarım ile karıştırılacak derecede benzer olan dava konusu ürünlere ilişkin olarak davalının her türlü kullanımının engellenmesini, dava konusu ürünlerin üretiminin, satış ve dağıtımının, depolanmasının, ithal veya ihracının, satışa sunulmasının önlenmesini bu ürünleri tanıtmaya yarayan katalog, ilan, reklam, broşür, afiş ve sair her türlü tanıtım malzemesinin basılı kağıtlar, faturalar ve sair her türlü ticari evrakın bu şekilde bastırılmış olan materyalin dahi bulundukları yerlerden toplanarak emin bir yerde muhafaza altına alınmasını ve imha edilmesini, verilecek ihtiyati tedbir kararının hükmün kesinleşmesine kadar devam ettirilmesini, yargılama sonucu el konulan her türlü ürün ve malzemelerin hükmün kesinleşmesine müteakip imha edilmesini, avukatlık ücretleri ve yargılama giderlerinin davalı yana yükletilmesini, dava sonunda verilecek hükmün kesinleşmesini müteakip masrafları davalıdan alınarak Türkiye çapında yayınlanan bir gazetede yayınlanmasını talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: Müvekkilinin, davacı yana ait … başvuru numaralı tasarımlara iltibasa sebebiyet vermek sureti ile tasarım tecavüzü ve haksız rekabet niteliğinde fiiller gerçekleştirdiğinin iddia edildiğini, müvekkilinin tasarımı ile davacı adına tescilli tasarımlar arasında benzerlik bulunmadığını, esas itibariyle birbirleri ile kıyaslandığında ayniyet düzeyinde benzer olan ve bu nedenle birbirleri ile kıyaslandığında yenilik ve ayırt edicilik niteliklerini taşıyamayacak olan tasarımların, davacı yan tarafından hakkın kötüye kullanılması suretiyle, çifte tescil yasağına aykırı bir biçimde kötü niyetli olarak tescil edildiğini, hukuk güvenliği ilkesi uyarınca öncelikle ilgili tasarımların koruma kapsamının belirlenmesi gereği ve kötü niyetli bu tescillerin korunmaması gerektiğini, bu veriler ışığında haksız davanın reddine karar verilmesini beyan etmiştir.
BİRLEŞEN MAHKEMEMİZİN 2018/408 E. SAYILI DAVADA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: Müvekkilinin katı yakıtlı sobalar, doğalgaz sobaları, ısıtıcılar, ocaklar, termosifonlar gibi ürünlerden oluşan geniş bir ürün yelpazesine sahip olduğunu ve ülke çapında faaliyet gösteren sektörün tanınmış firmalarından biri olduğunu, TPMK nezdinde … numaralı “…”, … numaralı “…” ve … numaralı “…” markalarının sahibi olduğunu ve TPMK’da kayıtlı 11 adet faydalı model tescilinin bulunduğunu, davalının …başvuru numaralı çoklu tasarımların sahibi olduğunu, tasarımların hepsinin kendi içinde ayniyet derecesinde benzer olduğunu, tasarım tescillerinin kötü niyetli olduğunu, davalıya ait … tescil numaralı tasarımların SMK 77. ve Türk Medeni Kanunu 2.maddesi uyarınca tamamen hükümsüzlüğünü ve sicilden terkinini, aksi takdirde tasarımlarının bir kısımının hükümsüzlüğünü, … tescil numaralı tasarımlarının hukuka aykırı olarak yararlandıkları rüçhan hakkının kapsamının genişletildiğinin tespitini, tasarımın 3.kişilere devrinin önlenmesi hususunda tedbir kararı verilmesini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: Müvekkiline ait tasarımların yeni ve ayırt edicilik özelliklerini taşıdığını, haksız ve mesnetsiz davanın reddi gerektiğini beyan etmiştir.
TPMK kayıtları istenmiş, HMK 266. madde kapsamında bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
07/02/2018 tarihli bilirkişi kurulu raporunda özetle: Davacı tarafa ait … numaralı tescil ile davalıya ait ürün arasında bilgilenmiş kullanıcı üzerinde yarattığı genel izlenimde belirgin farklılıklar bulunmadığı, bu sebep ile benzer olarak algılandıkları, davalı tarafa ait … web sitesinde ve davalıya ait katalogda davacının tescilli ürünlerin benzerlerinin yer aldığı kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
12/06/2018 tarihli bilirkişi kurulu raporunda özetle: Davalının, davacıya ait tasarımların WIPO kayıtlarında tescilli … ve … numaralı tasarımlara dayanarak yeni olmadığını ileri sürmesi ile yapılan kıyaslamada WIPO kayıtlarında tescilli … numaralı tasarımın 07-04 Locarno koduna dahil “…” ve WIPO kayıtlarında tescilli … numaralı tasarımın 19-06 Locarno koduna dahil “Sergi Tahtası” olduğu ve benzerlik ilişkisi kurulamayacağı, davalının, davacıya ait tasarımların Avrupa Birliği Fikri Mülkiyet Ofisi Kayıtlarında … ve … numaralı tasarımlar ile benzerlik taşımadığı, davalıya ait incelenen ve raporda yer alan radyant ısıtıcı ürünün davacı tarafa ait … ve … tescil numaralı tasarımların koruma kapsamında kaldığı bildirilmiştir.
08/08/2019 tarihli bilirkişi kurulu raporunda özetle: Birleşen davada davalı taraf …’ne ait …. numaralı endüstriyel tasarım tescil belgesindeki tasarımın başvuru tarihi itibariyle yenilik ve ayırt edicilik unsuruna sahip olduğu, davaya konu ürünün tescil edilebilirlik koşullarını taşıdığı bildirilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Asıl dava: Davacıya ait … sayılı çoklu tasarıma, davalı yanca tecavüz ve haksız rekabet edildiğinin tespiti, önlenmesi, sonuçlarının ortadan kaldırılması ve hükmün ilanına ilişkindir.
Birleşen dava: Davalı … adına tescilli … sayılı çoklu tasarımın tamamen hükümsüzlüğü ve sicilden terkini, aksi takdirde tasarımlarının bir kısmının hükümsüzlüğüne ilişkindir.
Davanın açıldığı tarih itibarıyla 6769 sayılı SINAİ MÜLKİYET KANUNU uygulanacaktır.
6769 sayılı SMK’nun 56. maddesi; “(1) Tasarım yeni ve ayırt edici niteliğe sahip olması şartıyla bu Kanunla sağlanan haklar kapsamında korunur.
(4) Bir tasarımın aynısı;
a) Tescilli tasarım için başvuru veya rüçhan tarihinden önce,
b) Tescilsiz tasarım için tasarımın kamuya ilk sunulduğu tarihten önce, dünyanın herhangi bir yerinde kamuya sunulmamış ise o tasarım yeni kabul edilir.
Tasarımlar sadece küçük ayrıntılarda farklılık gösteriyorsa aynı kabul edilir.
(5) Bir tasarımın bilgilenmiş kullanıcı üzerinde bıraktığı genel izlenim;
a) Tescilli tasarım için başvuru veya rüçhan tarihinden önce,
b) Tescilsiz tasarım için tasarımın kamuya ilk sunulduğu tarihten önce, kamuya sunulmuş herhangi bir tasarımın aynı kullanıcı üzerinde yarattığı genel izlenimden farklı ise bu tasarımın ayırt edici niteliğe sahip olduğu kabul edilir.
(6) Ayırt edici niteliğin değerlendirilmesinde, tasarımcının tasarımı geliştirmede sahip olduğu seçenek özgürlüğünün derecesi dikkate alınır.”
6769 sayılı SMK’nun 58. maddesi; “(1) Tasarım sahibi, kendi tasarımına kıyasla ayırt edici niteliğe sahip olmayan tasarımlara karşı bu Kanundan doğan haklarını kullanabilir. (2) Koruma kapsamının değerlendirilmesinde, tasarımcının tasarımı geliştirmede sahip olduğu seçenek özgürlüğünün derecesi dikkate alınır. (3) Bu Kanun kapsamında sağlanan tasarım koruması, 5/12/1951 tarihli ve 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanununda aranan şartları taşıması hâlinde söz konusu Kanunla öngörülen korumaya halel getirmez.
6769 sayılı SMK’nun 59.maddesi; “Tasarımdan doğan haklar münhasıran tasarım sahibine aittir. Üçüncü kişiler, tasarım sahibinin izni olmadan koruma kapsamındaki tasarım veya tasarımın uygulandığı ürünü üretemez, piyasaya sunamaz, satamaz, ithal edemez, ticari amaçlı kullanamaz veya bu amaçlarla elde bulunduramaz ya da bu tasarım veya tasarımın uygulandığı ürünle ilgili sözleşme yapmak için öneride bulunamaz” hükmü amirdir.
Bir tasarımın koruma kapsamı belirlenirken buna, o tasarımın bilgilenmiş kullanıcı üzerinde yarattığı genel izlenimle bariz bir benzerlik gösteren bütün tasarımlar dikkate alınır. Koruma kapsamının belirlenmesinde, kıyaslanan tasarımların farklılıklarından çok ortak özelliklerine ağırlık verilir ve tasarımcının tasarlama açısından seçenek özgürlüğüne sahip olduğu dikkate alınır.
6769 sayılı SMK’nun 81.maddesi; “a) Tasarım sahibinin izni olmaksızın bu Kanun hükümlerine göre koruma kapsamındaki bir tasarımın kullanıldığı veya uygulandığı ürünün aynısını veya genel izlenim itibarıyla ayırt edilemeyecek kadar benzerini üretmek, piyasaya sunmak, satmak, sözleşme yapmak için öneride bulunmak, ticari amaçla kullanmak veya bu amaçlarla bulundurmak, başka bir şekilde ticaret alanına çıkarmak, ithal işlemine tabi tutmak. b) Tasarım sahibi tarafından lisans yoluyla verilmiş hakları izinsiz genişletmek veya bu hakları üçüncü kişilere devretmek. c) Tasarım hakkını gasp etmek. (2) Başvuru, 65 inci maddeye göre tescil edilerek yayımlandığı takdirde, tescil sahibi, tasarım hakkına yönelik olarak bu maddede sayılan tecavüzlerden dolayı hukuk davası açma hakkına sahiptir. Tecavüz eden, başvurudan ve kapsamından haberdar edilmişse başvurunun yayımlanmış olmasına bakılmaz. Tecavüz edenin kötüniyetli olduğuna mahkeme tarafından hükmolunursa yayımdan önce de tecavüzün varlığı kabul edilir. (3) Koruma kapsamındaki tasarımın tescilli olduğuna ilişkin kaydın ürün, ambalaj veya fatura üzerine konulmamış olması, bu maddede sayılan fiilleri tasarım hakkına tecavüz olmaktan çıkarmaz. (4) Tescilsiz tasarımlar için, tasarım 57 nci maddeye göre kamuya sunulduğu takdirde, hak sahibi, tasarım hakkına yönelik ihlallerden dolayı dava açmaya yetkilidir” hükmü amirdir. Ancak “özel amaçla sınırlı kalan ve ticari amaç taşımayan fiiller; deneme amaçlı fiiller; ticari uygulamadaki dürüstlük kuralları ile bağdaşır olmak, tasarımın normal kullanımını gereksiz şekilde tehlikeye sokmamak ve kaynak göstermek şartları ile eğitim veya referans amaçlı çoğaltmalar” ile belirli koşullarda onarım amaçlı fiiller tasarım hakkının kapsamı dışında kalır. (6769 sayılı SMK madde 59/3- a, b, c)
6769 sayılı SMK’nun 149.maddesi; “(1) Sınai mülkiyet hakkı tecavüze uğrayan hak sahibi, mahkemeden aşağıdaki taleplerde bulunabilir:
a) Fiilin tecavüz olup olmadığının tespiti.
b) Muhtemel tecavüzün önlenmesi.
c) Tecavüz fiillerinin durdurulması.
ç) Tecavüzün kaldırılması ile maddi ve manevi zararın tazmini.
d) Tecavüz oluşturan veya cezayı gerektiren ürünler ile bunların üretiminde münhasıran kullanılan cihaz, makine gibi araçlara, tecavüze konu ürünler dışındaki diğer ürünlerin üretimini engellemeyecek şekilde elkonulması.
e) (d) bendi uyarınca elkonulan ürün, cihaz ve makineler üzerinde kendisine mülkiyet hakkının tanınması.
f) Tecavüzün devamını önlemek üzere tedbirlerin alınması, özellikle masraflar tecavüz edene ait olmak üzere (d) bendine göre elkonulan ürünler ile cihaz ve makine gibi araçların şekillerinin değiştirilmesi, üzerlerindeki markaların silinmesi veya sınai mülkiyet haklarına tecavüzün önlenmesi için kaçınılmaz ise imhası.
g) Haklı bir sebebin veya menfaatinin bulunması hâlinde, masrafları karşı tarafa ait olmak üzere kesinleşmiş kararın günlük gazete veya benzeri vasıtalarla tamamen veya özet olarak ilan edilmesi veya ilgililere tebliğ edilmesi.
(2) Birinci fıkranın (e) bendinde belirtilen talebin kabulü durumunda, söz konusu ürün, cihaz ve makinelerin değeri, tazminat miktarından düşülür. Bu değerin kabul edilen tazminat miktarını aşması hâlinde, aşan kısım hak sahibince karşı tarafa ödenir.
(3) Birinci fıkranın (g) bendinde belirtilen talebin kabulü durumunda ilanın şeklî ve kapsamı kararda tespit edilir. İlan hakkı, kararın kesinleşmesinden sonra üç ay içinde talep edilmezse düşer.
(4) Coğrafi işaret ve geleneksel ürün adları bakımından manevi zararın tazmini talep edilemez” hükümleri yer almaktadır.
Tasarım kavramı, insan zihninde biçimlendirme, kurma, tasavvur etme faaliyetleri ile, nesnel gerçekliğe estetik bir yapı kazandırmayı ifade eder. Tasarım hakkı ise, herkese karşı ileri sürülebilen, maddi olmayan bir mutlak haktır. Bir ürünün ayırt ediciliğini estetik olarak vurgulayan yaratımlar hukuk düzenince korunur. Türk Hukukunda tasarımlar 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu ile özel olarak korunmaktadır. Kanunda tanımlandığı üzere tasarım, ürünün tümü veya bir parçasının ya da üzerindeki süslemenin çizgi, şekil, biçim, renk, malzeme veya yüzey dokusu gibi özelliklerinden kaynaklanan görünümüdür (SMK m.55/1).
Tescil edilmiş bir tasarımın, tescil sonrasında hükümsüz kılınması mümkündür. Hükümsüzlük şartları SMK 77. maddede düzenlenmiştir. Buna göre:
a) 55. maddenin birinci ve ikinci fıkralarında yer alan tanımlara uygun olmadığı, 56. ve 57. maddelerde belirtilen şartları taşımadığı, 58. maddenin dördüncü fıkrası ve 64. maddenin altıncı fıkrasının (c) bendi kapsamında olduğu, başvurunun kötünîyetle yapıldığı ve bir fikri mülkiyet hakkının yetkisiz kullanımını içerdiği ispat edilmişse,
b) Hak sahipliğinin başka kişiye veya kişilere alt olduğu ispat edilmişse,
c) Sonradan kamuya açıklanan aynı veya benzer nitelikteki bir tasarımın başvuru tarihi, tescilli bir tasarımın başvuru tarihinden önce ise, tasarımın hükümsüz sayılmasına mahkeme tarafından karar verilir. Hükümsüzlük kararı, geriye etkili bir karardır. Hükümsüzlüğüne karar verilen bir tasarımdan doğan hak hiç doğmamış kabul edilir (SMK m. 79/1)
Bir tasarım tescil belgesine birden fazla tasarım konu olabilir. Hükümsüzlük nedenleri tasarım tesciline konu tasarımların tamamına ilişkin olabileceği gibi, sadece bir kısmına ilişkin de olabilir. Bu durumda, sadece ilgili tasarım bakımından kısmen hükümsüzlüğe karar verilebilir (SMK m. 77/2). Kısmen hükümsüzlük kararı verilen tasarım dışında kalan tasarımlar, “yeni” ve “ayırt edici olma” niteliklerine sahip ise, bu tasarımlar açısından tasarım tescili geçerli olmaya devam eder.
Tasarımların, hükümsüzlüğü değerlendirilirken, Yargıtay 11 H.D.’nin bir kararında da belirttiği üzere: “…Tasarımlara ilişkin tarifnameler ve tescil belgeleri ile taraflara ait ürünler birebir karşılaştırılmalı olarak incelenip ayırtedicilik ve yenilik unsurlarının bulunup bulunmadığı belirlenip, sonuca göre karar vermek…” denilmek suretiyle değerlendirmenin ne şekilde yapılacağı belirtilmiştir.
Tasarım tescil sistemi içerisinde bir tasarımın yeni ve ayırt edici olması gerekli ve yeterlidir (SMK m.56/1).
Bir tasarımın aynısı (a) tescilli tasarım için başvuru veya rüçhan tarihinden önce, {b} tescilsiz tasarım için tasarımın kamuya ilk sunulduğu tarihten önce dünyanın herhangi bir yerinde kamuya sunulmamış ise o tasarım yeni kabul edilir (SMK m.56/4). Tasarımlar sadece küçük ayrıntılarda farklılık gösteriyorlarsa aynı kabul edilir. Kamuya sunma, sergileme, satış gibi yollarla piyasaya sürme, kullanma, tarif, yayım tanıtım veya benzer amaçlı faaliyetleri kapsar.
Hangi tasarımların yeni olarak kabul olunacağı zaman ve mekana göre değişmektedir. Ancak genel olarak “yeni” kelimesi önceden bilinmeyen, hiç kullanılmamış veya az kullanılmış anlamlarına gelmektedir. Bir tasarımın aynısının, başvuru veya rüçhan tarihinden önce dünyanın herhangi bir yerinde kamuya sunulmuş olması yenilik unsurunu ortadan kaldırır.
Tasarımın ayırt edici olması ise, yeni olmasından farklı bir kavramdır. Tasarımın yeni olması, SMK 56/4. maddedeki “Tasarımlar sadece küçük ayrıntılarda farklılık gösteriyorsa aynı kabul edilir” hükmünden de anlaşılacağı üzere yüzeysel bir incelemeyi gerektirir. Oysa ayırt edici olmayı belirlemede ölçü “bilgilenmiş kullanıcıdır (SMK m.56/5). Bir tasarımın bilgilenmiş kullanıcı üzerinde bıraktığı genel izlenim (a) Tescilli tasarım için başvuru veya rüçhan tarihinden önce, (b) Tescilsiz tasarım İçin tasarımın kamuya ilk sunulduğu tarihten önce kamuya sunulmuş herhangi bir tasarımın aynı kullanıcı üzerinde yarattığı genel izlenimden farklı ise bu tasarımın ayırt edici niteliğe sahip olduğu kabul edilir (SMK m.56/5).
Bilgilenmiş kullanıcı, daha önceden kamuya sunulmuş tasarımların kendisinde bıraktığı genel izlenimden belirgin derecede farklı İzlenim bırakan tasarımlar ayırt edici kabul edilir.
Ayırt edici niteliğin değerlendirilmesinde, birbiri ile kıyaslanan tasarımların ilke olarak farklılıklarından çok ortak özelliklerinin değerlendirilmesine ağırlık verilir ve tasarımcının tasarımı geliştirme açısından ne kadar seçenek özgürlüğüne sahip olduğu göz önüne alınır.
6102 sayılı TÜRK TİCARET KANUNU
Madde 54 “(1) Haksız rekabete ilişkin bu Kısım hükümlerinin amacı, bütün katılanların menfaatine, dürüst ve bozulmamış rekabetin sağlanmasıdır.
(2) Rakipler arasında veya tedarik edenlerle müşteriler arasındaki ilişkileri etkileyen aldatıcı veya dürüstlük kuralına diğer şekillerdeki aykırı davranışlar ile ticari uygulamalar haksız ve hukuka aykırıdır.”
Madde 55 “(1) Aşağıda sayılan hâller haksız rekabet hâllerinin başlıcalarıdır:
a) Dürüstlük kuralına aykırı reklamlar ve satış yöntemleri ile diğer hukuka aykırı davranışlar
b) Sözleşmeyi ihlale veya sona erdirmeye yöneltmek;
c) Başkalarının iş ürünlerinden yetkisiz yararlanmak;
d) Üretim ve iş sırlarını hukuka aykırı olarak ifşa etmek;
e) İş şartlarına uymamak;
f) Dürüstlük kuralına aykırı işlem şartları kullanmak.
Madde 56 “Haksız rekabet sebebiyle müşterileri, kredisi, meslekî itibarı, ticari faaliyetleri veya diğer ekonomik menfaatleri zarar gören veya böyle bir tehlikeyle karşılaşabilecek olan kimse;
a) Fiilin haksız olup olmadığının tespitini,
b) Haksız rekabetin men’ini,
c) Haksız rekabetin sonucu olan maddi durumun ortadan kaldırılmasını, haksız rekabet yanlış veya yanıltıcı beyanlarla yapılmışsa bu beyanların düzeltilm esini ve tecavüzün önlenmesi için kaçınılmaz ise, haksız rekabetin işlenmesinde etkili olan araçların ve malların imhasını,
d) Kusur varsa zarar ve zıyanın tazminini,
e) Türk Borçlar Kanununun 58 inci maddesinde öngörülen şartların varlığında manevi tazminat verilmesini, isteyebilir. “hükmü yer almaktadır.
Haksız rekabet hükümlerinin amacı yasada “bütün katılanların menfaatine, dürüst ve bozulmamış rekabetin sağlanması” şeklinde tanımlanmıştır. Türk Ticaret Kanunu’nun haksız rekabete ilişkin hükümlerinin uygulanması açısından varlığı gereken iyi niyet kurallarına aykırılık kriteri kaynağını Türk Medenî Kanunu’nun 2. maddesinde düzenlenmiş olan dürüstlük kuralından almaktadır. Bu iyiniyet kuralına aykırı hareketler iktisadi rekabetin kötüye kullanımıdır.
Genel anlamdaki haksız rekabet veya özel yasalar gereğince korunan haklara tecavüz nedeniyle bir zarar doğmuşsa veya henüz zarar doğmamış olmakla beraber doğabilecek ise hatta hiçbir zarar söz konusu olmamakla beraber, haklara tecavüz eden kişi bir kazanç elde etmiş ise hakları tecavüze uğrayanın tazminat hakkı vardır. Bu tazminat, T.T.K. 58. maddesinde açıklandığı üzere haksız rekabet yüzünden müşterileri, kredisi mesleki itibarı, ticari işletmesi veya diğer iktisadi menfaatleri bakımından uğranılan zarar veya zarara uğrama tehlikesi varsa, tecavüz edenin elde etmesi mümkün görülen menfaatlerin karşılığı olarak verilebilir. T.T.K. 58/d. bendinde de açıkladığı gibi, haklara tecavüz eden, haksız rekabet sonucunda hak sahibinin esasen hiçbir zarara uğramadığını ileri sürerek tazminattan kurtulamaz. Asıl olan bir hakka tecavüzdür. Bu tecavüz varsa, tecavüze uğramayanın bundan ötürü mütecavizin eyleminin durdurulması, sonuçlarının önlenmesi ve zararının somut olaya göre incelenmesi ve takdir edilmesi gereklidir.
SMK, TTK hükümleri, mevzuat ve bütün dosya kapsamından: TPMK nezdinde … sayılı çoklu tasarımın asıl davada davacı-birleşen davada davalı … adına tescilli olduğu, asıl davada davalı-birleşen davada davacı … A.Ş tarafından, … ait tasarımların WIPO kayıtlarında tescilli … ve … numaralı tasarımlara dayanarak yeni olmadığının iddia edildiği, Mahkememizce itibar edilen 12/06/2018 tarihli bilirkişi kurulu raporunda da belirtildiği üzere; Yapılan kıyaslamada WIPO kayıtlarında tescilli … numaralı tasarımın 07-04 Locarno koduna dahil “Kesme Tahtası” ve WIPO kayıtlarında tescilli … numaralı tasarımın 19-06 Locarno koduna dahil “…” olduğu ve benzerlik ilişkisi kurulamadığı, … ait tasarımların Avrupa Birliği Fikri Mülkiyet Ofisi Kayıtlarında … ve … numaralı tasarımlar ile benzerlik taşımadığı, …A.Ş ait radyant ısıtıcı ürünün … ait … ve … tescil numaralı tasarımların koruma kapsamında kaldığı böylece asıl davada: TPMK nezdinde davacı adına tescilli … sayılı çoklu tasarım ile davalı tarafça üretilen ürünlerin görsel olarak kıyaslanması neticesinde davacı tasarımı ile ayırt edilemeyecek düzeyde belirgin bir benzerlik bulunduğu, kullanımın iltibas yaratacak derecede olduğu, bu nedenle davalının eyleminin davacının tasarım tescilinden kaynaklı haklarına tecavüz ve haksız rekabet teşkil ettiğinin tespitine, durdurulmasına, önlenmesine karar kesinleştiğinde yeddiemine teslim edilen ürün ve malzemelerin masrafı davalıdan alınmak sureti ile imhasına, hükmün ilanında davacının hukuki yararı bulunduğundan karar kesinleştiğinde hüküm özetinin masrafı davalıdan alınarak Türkiye’de tirajı yüksek bir gazetede bir kez ilanına ve Mahkememizin 12/02/2018 tarihli ihtiyati tedbir kararının, kararın kesinleşmesine kadar devamına karar vermek gerekmiştir.
Birleşen davada: Davalı …’ne ait … numaralı endüstriyel tasarım tescil belgesindeki tasarımın, başvuru tarihi itibariyle yenilik ve ayırt edicilik unsuruna sahip olduğu, davaya konu ürünün tescil edilebilirlik koşullarını taşıdığı böylece hükümsüzlük koşulları oluşmadığından davanın reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere
ASIL DAVANIN KABULÜNE,
1-Davalının, davacının tescilli tasarım hakkına tecavüz ve haksız rekabet teşkil ettiğinin tespitine, önlenilmesine,
2-Karar kesinleştiğinde yeddiemine teslim edilen ürün ve malzemelerin masrafı davalıdan alınmak sureti ile imhasına,
3-Karar kesinleştiğinde hüküm özetinin Türkiye’de tirajı yüksek bir gazetede bir kez ilanına masrafın davalıdan tahsiline,
4-Mahkememizin 12/02/2018 tarihli ihtiyati tedbir kararının, kararın kesinleşmesine kadar devamına,
5-59,30 TL ilam harcından peşin harcın mahsubu ile eksik 23,40 TL harcın davalıdan tahsiline,
6-Avukatlık asgari ücret tarifesi uyarınca 5.900,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davacı tarafından yapılan 35,90 TL peşin harç, 35,90 TL başvuru harcı, 509,00 TL tebligat posta gideri ve 4.500,00-TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 5.080,80 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Taraflarca fazla yatırılan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talepleri halinde iadesine,
BİRLEŞEN DAVANIN REDDİNE,
1-54,40 TL ilam harcından peşin harcın mahsubu ile eksik 23,40 TL harcın davacıdan tahsiline,
2-Avukatlık asgari ücret tarifesi uyarınca 5.900- TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
3-Yapılan yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Taraflarca fazla yatırılan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talepleri halinde iadesine,
Dair davacı – birleşen davada davalı vekilinin yüzüne karşı, davalı – birleşen davada davacı vekilinin yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde İSTİNAF YASA YOLU AÇIK olmak üzere verilen karar açıkça okundu, usulen anlatıldı. 25/02/2021

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır