Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 1.Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2017/84 E. 2020/99 K. 25.02.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
1.FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/84 Esas
KARAR NO : 2020/99

DAVA : Patent (Tecavüzün Tespiti İstemli)
DAVA TARİHİ : 06/06/2012
KARAR TARİHİ : 25/02/2020

İstanbul 1.Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce verilen 31/12/2014 tarih ve 2012/160-2014/284 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve YARGITAY 11. Hukuk Dairesi’nin 2015/3343 esas , 2015/9233 , 15.9.2015 tarihli karar sayılı bozma ilamı kapsamına göre bozularak mahkememize iade edilmiş, mahkememizce bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ;
İDDİA; Davacı vekili, müvekkilinin patentlerine konu ilaçlara davalının referans yaparak kısaltılmış başvuruda bulunduğu ileri sürerek, patent haklarına tecavüzün ve haksız rekabetin tespiti ve önlenmesini, eski hale iadesini ve hüküm özetinin ilanını talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA; Davalı vekili, kısaltılmış başvuru yapılmasının patent haklarına tecavüz oluşturmadığını ve ruhsata konu ürünün müvekkili tarafından geliştirildiğini, kendi ilaçlarının davacının patentine konu ilaçlardan farklı olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE;
Dava, patent haklarına tecavüzün ve haksız rekabetin tespiti ve önlenmesi istemine ilişkindir( davacının …, … ve …, … nolu patentlerine konu Symbicort adlı ilacına referans göstererek … adlı ürünü için … adlı ürün için 04/10/2011 tarihinde ve … adlı ürünü için ise 12/10/2011 tarihinde ruhsat aldığı iddiasıyla muhtemel patent tecavüzü ve haksız rekabet durumu veya tehlikesinin önlenmesi istemine ilişkindir. )
Bozma öncesinde Mahkememizce; kısaltılmış başvuruya konu ilacın davacının patentlerine referans yapılarak yapıldığı konusunda uyuşmazlık bulunmadığı, 551 sayılı KHK’nın 75/f maddesi gereğince ruhsat alınmasının tek başına patent haklarına tecavüz oluşturmayacağı, ancak SSK geri ödeme listesine başvurulması ilacın fiilen satışını hedefleyen bir girişim olduğundan bunun 551 sayılı KHK’nın 75/f maddesi kapsamında mütalaa edilmesinin mümkün olmadığı, SSK geri ödeme listesine kayıt için başvurulmasının başlı başına ilacın Türkiye’de kullanılması için ciddi bir çalışma olduğundan patent haklarına tecavüz oluşturduğu, ilaç fiilen piyasaya sürülmediğinden henüz haksız rekabet koşullarının gerçekleşmediği, ruhsatın ve şirketin devredilmesinin patent ihlali tehlikesini ortadan kaldırmadığı gerekçesiyle, davanın kısmen kabulüne, davalının, davacının …, … ve …, … nolu patentine konu ilaca referans yaparak kısaltılmış ruhsat başvurusu yaptığı … isimli ilacın SSK geri ödeme listelerine eklenmesinin önlenmesine, ilacın üretilip piyasaya sürülmesinin de önlenmesine, diğer taleplerin reddine karar verilmiştir. Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
YARGITAY 11. Hukuk Dairesi’nin 2015/3343 esas , 2015/9233 , 15.9.2015 tarihli karar sayılı bozma ilamı gerekçesine göre;”.. davalı vekilinin 20/11/2014 günlü oturumda ruhsat konusu ilaçla davacının patentine konu ilacın aynı olduğunu beyanı nedeniyle bilirkişi incelemesi yaptırılmaksızın yukarıda yazılı gerekçeyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
6100 sayılı HMK’nın 154/3-ç maddesinde beyanda bulunana okunmak ve imzası alınmak kaydıyla ikrara ilişkin beyanların sulh müzakareleri ile sonucu mutlak olarak tutanağa yazılacağı düzenlenmiştir. Davalı vekilinin 20/11/2014 günlü oturumdaki beyanına ilişkin tutanağa imzası alınmamıştır. Bu nedenle HMK’nın 154/ç maddesi uyarınca davalının usulüne uygun bir ikrarından sözetmek mümkün değildir. Davalının ruhsatını aldığı ilacın içerik itibariyla davacı patentini ihlal eder nitelikte olup olmadığının tespiti bilirkişi incelemesini gerektiren teknik bir husus olup mahkemece bilirkişi raporu alınmaksızın ruhsata konu ilacın davacı patentini ihlal ettiğini söylemek doğru değildir. Mahkemece öncelikle Sağlık Bakanlığı’ndan davalı tarafa ait ilaç ruhsat dosyası getirtilerek konusunda uzman üç kişilik bilirkişi heyetinden rapor alınmak suretiyle ruhsata konu ilacın davacının patent hakkını ihlal eder nitelikte olup olmadığı belirlendikten sonra oluşacak sonuç çerçevesinde değerlendirme yapılması gerekirken yazılı gerekçeyle karar verilmesi doğru olmamış, bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, kararın davalı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 15/09/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.” şeklinde bozma ilamı içeriği bulunduğu anlaşılmıştır.
Yargıtay 11.HD’nin 2016/1034 esas, 2017/1581 karar ve 16/03/2017 tarihli karar düzeltme isteminin reddi kararı üzerine dava dosyası mahkememize gönderilmiş olup, mahkememizin 2017/84 esas numarasına kayıtlanmış olup, bozma ilamı kapsamına göre bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
… 3.Fshh Mahkemesinin … Talimat numarası dosyasında alınan 08/06/2018 tarihli bilirkişiler …, …, …’nun raporu kapsamına göre; Davalının ruhsata konu olan ürünlerinin, …, … ve … isimli ürünler olduğu, Davalıya ait ruhsata konu ürünlerin, davacıya ait … ve … sayılı patentlerin kapsamına girmediği, eşdeğer tecavüzün de söz konusu olmadığı, Davalıya ait ruhsata konu inhalasyon cihazının, davacıya ait … sayılı patentin kapsamına girmediği, birebir veya eşdeğer tecavüzün söz konusu olmadığını bildirmişlerdir.
Bilirkişiler …, … VE …; 12/12/2019 tarihli bilirkişi raporu kapsamına göre; Davalı yana ait …, … ve … adlı ürünlerin, Davacı yana ait …, … ve …no.’lu patentlerin kapsamına girmediğini bildirmişlerdir.
Davanın devamı sırasında; Sağlık Bakanlığı’ndaki kısaltılmış başvurusu …’ye devredilmiştir.
Bozma öncesinde Mahkememizin 16/01/2013 günlü ara kararının 2.bendi gereğince davayı birleşen şirkete yönlendirip yönlendirmeyeceği konusunda süre verilmiş, davacı vekili de 30/01/2014 günlü dilekçe ile …Ltd.Şti’yi devralan …limited Şirketi’nin halefiyet yoluyla davalı sıfatını kazanması nedeniyle davalının birleşme yoluyla inventim olduğunun kayıtlara işlenmesini talep ettiğinden ve davalı vekili de 01/04/2014 havale tarihli dilekçesinde …Tic.limited Şirketi’nin vekili de olduğu anlaşıldığından ve celp edilen şirket kayıtlarından şirket ortaklarının aynı olduğu ve şirketlerin grup şirketleri olduğu anlaşıldığından ve birleşen şirketin tüzel kişiliği ortadan kalktığından … Şirketi’nin yasa gereği …Ltd.Şti’nin halefi haline geldiği kabul edilmiştir.
Dosyada toplanan deliller, alınan her iki heyet raporları , taraf iddia ve savunmaları bir arada incelendiğinde,
Davacı yanın ruhsat dosyasının incelenmediği yönündeki savunmasının yerinde olmadığı, … 3 FSHM nezdinde, 22.01.2018 tarihinde yapılan incelemede, 02.03.2018 tarihinde Sağlık Bakanlığı nezdinde dava konusu ürünlerin ruhsat dosyalarının incelendiği tutanak kapsamından anlaşılmıştır.
Rapor içerikleri incelendiğinde: 07.06.2018 tarihli bilirkişi raporunun 13 vd. sayfalarda, davalı şirketin ruhsat dosyası hakkındaki gerekli bilgiler rapora işlenmiş olup, davacının alınan her iki heyet raporunun eksik olduğu yönündeki iddialarının yerinde olmadığı anlaşılmıştır.
Bilirkişiler, … numaralı patentin tecavüz değerlendirmesini yaparken, istem 1’ de tanımlanan üretim yönteminin tüm basamaklarını değerlendirmişlerdir. Yaptıkları değerlendirme sonucunda, davalı yanın ruhsatlı ürününün üretim prosesinde,
1) patentin 1. İsteminde yer alan “formoterol ve taşıyıcı/seyreltici karıştırılması” adımının yer almadığı,
2) ilk istemin karakterize edici yanının 3. basamaktan sonra kaba taşıyıcı /seyreltici eklenmesi olduğu ve davalı yana ait ürünün ruhsat dosyasında yer alan üretim yönteminde son karışıma seyreltici/taşıyıcı eklendiğine dair herhangi bir emare bulunmadığı kanaatine varmışlardır.
Dolayısıyla … numaralı patente ait 12. istemin 2. basamağının opsiyonel olup olmaması tecavüz değerlendirmesi için belirleyici değildir. Davacı yanın iddiasında bildirdiği üzere, 2. basamağın olduğu ve olmadığı üretim metotlarının ayrı ayrı tecavüz değerlendirmesine tabi tutulması halinde de sonuç değişmeyecek; dolayısıyla raporda belirtilen patentin 1. İsteminde yer alan “…” adımının yer almadığı,ilk istemin karakterize edici yanının 3. basamaktan sonra kaba taşıyıcı /seyreltici eklenmesi olduğu ve davalı yana ait ürünün ruhsat dosyasında yer alan üretim yönteminde son karışıma seyreltici/taşıyıcı eklendiğine dair herhangi bir emare bulunmadığı domayısıyla … numaralı patente tecavüzün gerçekleşmeyeceği anlaşılmaktadır.
Bilirkişiler… ve … taşıyıcılarının ne anlama geldiği raparda açıklamış olup, patentin ilk isteminin karakterize edici özelliği, laktozların hangisi olduğu değil, üretim yöntemi basamağıdır (3. basamak). Dolayısı ile, laktozların hangisi olduğu tecavüz değerlendirmesinde kullanılacak bir bilgi değildir ve aynı zamanda sonucu da değiştirmemektedir.
Dava konusu patent ile korunan cihazda ilaç bir hazne içinde yer alır. Doz ayarlama mekanizmasının çalıştırılması ile ilaç kanal boyunca hareket eder ve sabit dozda ilaç inhalasyon kanalı altına gelir, inhalasyon sırasında ilaç spiral kanallı ağız parçasından geçerken türbülans hareketi kazanır ve akciğer hava yollarına ulaşır. davalıya ait olan ürünlerin cihazında ise aktif madde yani ilaç… ambalajlar içerisinde yer almaktadır. Cihaz kapağının açılması ile mekanizma hareket eder ve aktif maddenin bulunduğu blister ambalaj cihaz içinde katmanlarına ayrılır. Blister ambalajda yer alan aktif madde hava çıkış kanalına gelerek inhalasyon manevrasıyla blisterden ayrılan ilaç akciğer hava yollarına iletilir. Dolayasıyla, tarafların ürünlerinin işlevleri çok farklı şekilde gerçekleştirilmektedir.
12.12.2019 tarihli bilirkişi raporunun 28 ve 29. sayfalarında ve 08.06.2018 tarihli bilirkişi raporunun 20 ve 21. sayfalarında daki teknik açıklamalar gözetildiğinde davacı iddialarının yerinde olmadığı anlaşılmaktadır.
Toplanan deliller denetim ve hüküm kurmaya elverişli birbirini teyit eden alanında uzman olan her iki heyet rapor içeriği nazara alandığında; Davalı yana ait …, … ve … adlı ürünlerin, Davacı yana ait …, … ve … no.’lu patentlerin kapsamına girmediği anlaşıldığından subut bulmayan davanın reddine karar verilerek yukarda açıklanan gerekçe kapsamına göre aşağıdaki şekilde hüküm oluşturulması gerekmiştir.
HÜKÜM; YUKARDA AÇIKLANAN GEREKÇE KAPSAMINA GÖRE,
1-Davanın reddine,
2-54,40 TL ilam harcının peşin harçtan mahsubu ile eksik kalan 33,25 TL harcın davacıdan tahsiline,
3-Avukatlık ücret tarifesi uyarınca 4.910 TL vekalet ücretinin davacılardan alınarak davalıya verilmesine,
4-Davalı tarafın yargılama giderlerinden olan 44 TL’nin davacılardan alınarak davalıya verilmesine,
5-Taraflarca fazla yatırılan gider avansının hüküm kesinleştiğinde ve talebi halinde iadesine,
Dair karar taraf vekillerinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde İSTİNAF YASA YOLU AÇIK olmak üzere verilen karar açıkça okundu, usulen anlatıldı.25/02/2020

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır