Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 1.Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2017/812 E. 2020/68 K. 11.02.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
1.FİKRÎ VE SINAÎ
HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/812 Esas
KARAR NO : 2020/68

DAVA : Markaya tecavüz&Haksız Rekabetin tespiti&tazminat
DAVA TARİHİ : 28/12/2017
KARAR TARİHİ : 11/02/2020

Mahkememizde görülmekte bulunan Markaya tecavüz&Haksız Rekabetin tespiti&tazminatdavasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA: Davacı vekili dava dilekçesinde; … şirketinin Kanada merkezli, Türkiye de dahil olmak üzere dünyanın birçok ülkesinde eğitim alanında faaliyet gösteren bir okullar zinciri olduğunu, günümüzde Kanada, Amerika Birleşik Devletler, Brezilya, Meksika, Güney Kore, Çin, Vietnam, Hindistan, Singapur, Bangladeş, Birleşik Arap Emirlikleri, Filipinler, Fas ve Türkiye’de faaliyet gösterdiğini, Müvekkilleri arasında 13.06.2016 tarihinde imzalanan Bayilik Sözleşmesi gereği Müvekkillerinden … A.Ş. nin Türkiye Cumhuriyeti sınırlan dahilinde tek yetkili ana bayisi olduğunu, “…” markasını koruma ve kullanma hakkının müvekkiline ait olduğunu, … Ltd. ile Türkiye’deki eski ana bayisi … arasında imzalanan 15.05.2008 tarihli ana bayilik sözleşmesinin 13.04.2015 tarihinde feshedildiğini, feshedilen sözleşme uyarınca “…” markasının aleyhine tespit talep edilen tarafından kullanılma hakkının 03.07.2015 tarihinde son bulduğunu, Davalının “…“ markasını halen kullanmaya devam ettiğini, Şirket yetkililerinin okullarına müracaat eden öğrenci velilerine “…” okulu olduklarını, eğitim tarzlarının “…“ eğitim tarzı olduğunu beyan ettiklerini davalının “…” markasına ait logoları ihtiva eden tabela ve görselleri okullarında bulundurduğunu, …,… internet adreslerinde kullanıldığını, Davalının markayı kullanım hakkı olmadığını, davalıya hukuka aykırı fillere son verilmesi talebiyle … 9, Noterliğinin … yevmiye numaralı gönderilen İhtarnamesine cevap verilmediğini, sadece okulun ana giriş kapısından görsellerin kaldırıldığını ancak halen hukuka aykırı diğer fillere devam edildiğini, … 1 FSHHM’ nin … D.iş sayılı dosyası üzerinden davalının hukuka aykırı kullanımının tespiti için bilirkişi incelemesi yapıldığı, … alan adı içerisindeki … kullanımı ile adreste bulunan 2 adet poşetin iltibasa sebebiyet vereceğinin tespit edildiğini, ayrıca elektronik posta ile de markanın kullanıldığının görüldüğünü, Davalının herhangi bir marka tescili olmadığı, müvekkilinin markası ve ticaret unvanına tecavüz edildiğini, davalı eylemlerinin haksız rekabet teşkil ettiğini, davalının müvekkilinin markasının Türkiye’ de kazandığı haklı ünden istifade suretiyle haksız kazançlar elde ettiğini savunarak, Davalının müvekkili adma tescilli “…” markasını haksız biçimde kullanması suretiyle ortaya çıkan marka hakkına tecavüz ve haksız rekabetin meni kapsamında, davalı tarafın tüm faaliyetlerinde “…” ibaresinin kullanılmasının yasaklanmasını, ortaya çıkan durumun eski haline iadesini, “…” markası yer alan elektronik posta ile velilere gönderilen tüm dokumanlar ile davalının okullarında bulunan tüm dokümanların imhasını, kullanımının engellenmesini, 5.000-TL maddi, 10.000,-TL itibar tazminatı talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili 22.10.2019 tarihli ıslah dilekçesi ile maddi tazminat istemini 44.064.48 TL ye yükseltmiştir.
SAVUNMA:Davalı vekili cevap dilekçesinde;Müvekkilinin … ve… kurucularından olduğunu, müvekkilinin …’in Türkiye’deki önceki yetkili tek temsilci bayi … ile aralarında franchise sözleşmesi yaptığı aşamada, … 2018 yılına kadar Master Franchise olduğunu, buna güvenerek vakıf ile İlişkiye girdiğini müvekkilinin vakıf adına franchise veren olarak görevlendirildiğini, bu dönemde … ile yakın temasta çalıştığını, bu sürecin akabinde başka kurumlarla franchise ilişkisi kurmadığını, MEB kapsamında eğitime devam edildiğini, Davacı tarafından müvekkili ile temas kurulmadan, tebligat yapılmak suretiyle hukuki yollara başvurulduğunu, Müvekkilinin “ … “ markasını kullanmadığını, kullandığını söylemediğini, … Kurumlarının Kanada eğitim metodunu uygulayan kuramlardan biri olduğunu ancak tek kurum olmadığını,… kurumları ile franchise ilişkisi sona erdikten sonra …okullarında kullanılan ders materyalleri ve … logosu bulunan envanterin kaldırıldığı, delil Tespiti için gidilen kurumlardan birinin müvekkili ile alakası bulunmadığını, Raporda ” …” adresinde keşif tarihinde tadilat yapıldığı için işlem yapılmadığının belirtildiğini, 2016 yılının haziran ayında müvekkilinin bu adresten taşındığını, müvekkilin bu adres ile hukuki ve fiili bir bağı bulunmadığım, marka ihlalinin sözkonusu olmadığını,Davacının … ibaresinin “…” markasına ait olduğu iddiasının bilirkişi tarafından iltibas olarak değerlendirilmediğini, bu belgelerin müvekkilinin odasında bulunduğunu, kullanıma açık olmadığını, dosya içeriklerinin belli bir süre saklama yükümlüğü olduğunu, tespit esnasında yırtık iki adet poşet dışında bir şey elde edilemediğini, raporda bunun iltibas olarak değerlendirildiğini, atıl yerde duran poşetlerin tüketiciye sunulmadığını, internet uzantılarına ilişkin olarak servis sağlayıcı ile görüşülerek internet adreslerinde değişiklik yapıldığını, hak ihlaline konu olacak unsur bırakılmadığını, bilirkişi raporunun müvekkiline tebliğ edilmediğini, davacının zararı olmadığını savunarak davanın reddini talep etmiştir.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE:
Dava konusu; davacıya ait tanınmış “…” markasının kötü niyetli kullanımı nedeniyle 1.FSHH Mahkemesinin … D.iş sayılı dosyasıyla tespit yapıldığını, bu kapsamda davalı eyleminin marka hakkını ihlal ve haksız rekabet teşkil ettiğinin tespiti, önlenmesi, eski hale getirilmesi ve tüm dokümanların imhası, ilan, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 5.000 TL maddi( Davacı vekili 22.10.2019 tarihli ıslah dilekçesi ile maddi tazminat istemini 44.064.48 TL ye yükseltmiştir.) markanın tanınmış marka olması nedeninyle 10.000 TL itibar tazminatına hükmedilmesi taleplidir.
Davanın açılmasını müteakip davacı ve davalının dava, cevap dilekçeleri karşılıklı tebliğ olunmuş, dava şartları incelenmiş, ön inceleme duruşması yapılmış, duruşmada hazır olanlar sulhe teşvik olunmuş, sonuç alınamaması üzerine uyuşmazlık konuları tespit edilmiş, arabuluculuk kurumundan faydalanmak istenilmediğinden tahkikat duruşmasına devam olunmuş, beyanlarında geçen deliller toplanmış, HMK 184.madde kapsamında hazır olanlardan tahkikat ile ilgili beyanları sorulmuş, HMK 186. madde kapsanında ise karar duruşmasında hazır olanlardan esas ile ile ilgili son diyecekleri sorulmuştur.
HMK 266. madde kapsamında bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
Bilirkişiler Eğitim alanında sektör bilirkişi …, Marka vekili … ve mali bilirkişi … 3.4.2019 tarihli raporlarında:Davacının tescilli … ve … numaralı “…” markalarının davalı tarafından aynısının kullanılmak sureliyle iltibas yarattığını, 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu kapsamında düzenlenen marka hakkına tecavüz hükümlerine aykırı bir fiil işlenmiş olduğu ve haksız rekabet oluşturduğunu, Dosya kapsamı itibariyle itibar tazminatı şartlarının oluşmadığını, markaya yönelt tecavüz olduğuna mahkemenin karar verilmesi halinde ve hak ihlal sürelerinin Eylül 2016 – Hairan 2017 eğitim öğretim dönemi olarak kabul edilmesi halinde, davacı tarafın emsal sözleşme şartlarına göre talep edebileceği Lisans Bedelinin 44.064,48 TL.’ sı olabileceğini bildirmişledir.
Türk Patent ve Marka Kurumundan marka tescil belgesi celp edilmiştir. Markanın … Ltd adına … no ile 41. sınıf için 23.3.2015 tarihinde, … no ile yine 41.sınıf için 23.3.2015 tarihinde tescil edildiği anlaşılmıştır.
Davalının yıllık kar zarar durumunu gösterir mali kayıtları bağlı bulunduğu vergi daresinden celp edilmiştir.
… 1. FSHHM’nin … D.îş sayılı dosya kapsamında, 25.05. 2017 tarihinde davalı tarafın işyeri adresinde markasal bir kullanım bulunmadığı , mahallin inşaat halinde olduğu, ancak … uzantılı alan adı içerisinde yapılan tespitler de, dava konusu markaya yönelik kullanımlar tespit edildiği tespit edilmiştir. Dava konusu markaya yönelik, tespit dosyası, ihtarname tarihi ile dava tarihî dikkate alındığın da, davalının tam olarak ne kadar süre ile ihlalde bulundu süre tespit edilememiştir.
Bilindiği üzere; Marka bir teşebbüsün mal ve hizmetlerini rakiplerinkinden ayırt etmeye yararayan ayırt edici bir işaret iken ticaret ünvanı ise mal ve hizmetleri değil tacirin ticari işletmesini diğer ticari işletmelerden ayırmaya yarayan ayırt edici işarettir. Her ikisi de ayırt edici işaret olsa da işlevleri farklıdır. TTK da ticari ünvanın nerede ve nasıl kullanılacağı hususlarına açıklık getirilmiştir.
TTK nun 39. Maddesine göre “her tacir ticari işletmesine ilişkin işlemleri ticaret ünvanıyla yapmak,ve işletmesiyle ilgili senetlerle diğer belgeleri bu ünvan altında imzalamak zorundadır. Tescil edilen ticaret ünvanı ticari işletmenin görülebilecek bir yerine okunaklı bir şekilde yazılır.” Bu hükme göre ticaret ünvanının ürünlerin veya hizmetin tanıtımında değil tacirin bir işlem yaparken ticari iş ve evrakında örneğin faturada, yaptığı sözleşmelerde kullanmasıdır.
… 1. FSHHM’nin … D.îş sayılı dosya kapsamında, 25.05. 2017 tarihinde davalı tarafın işyeri adresinde markasal bir kullanım bulunmadığı anlaşılmışsada; davalının … uzantılı alan adı İçerisin de yapılan tespitde … şekil ibareli ayıcık görselinin kullanıldığı tespit edilmiştir. Dolayısıyla dava konusu markaya yönelik, tespit dosyası içindeki internet sitesi içindeki görsel nazara alındığında davacının marka hakkının ihlal edildiği ve eylemin aynı zamanda haksız fiil oluşturduğu anlaşılmıştır.
Davacı yan tazminat istemini lisans seçeneğine göre hesaplanmasını talep etmiştir.
Bilindigi gibi marka hukukundaki tazminat davalarında davacının uğradığı zarar/karşı tarafın elde ettiği kazanç, yada sunulan emsal lisans sözleşmeleri kapsamına göre davacının talep edilebileceği emsal lisans yapılan yargılamada tam olarak tespit edimemiyorsa mahkeme tarafından dosyaya sunulu deliller kapsamına göre borçlar kanunu hükümlerine göre de mahkemece res’en değerlendirme yapabilmektedir.
Lisans seçeneğinde tarafların mali kapasitesi 1. derecede etken ise de tek başına lisans ücreti belirleme de bir kriter değildir..Lisans seçeneğine göre bir tazminat seçimi salt taraf cirolarından yada tüm geliri üzerinden hareket ile hesaplanamaz, zira tüketicinin marka olarak bildiği bir ürün yönünden aldandığı varsayımı ile bir lisans bedeli belirlenmektedir.Dolayısıyla zararın belirlenmesi davacının sebepsiz zenginleşmesine yol açacak şekilde geniş olarak yorumlanamayacağı gibi ihlal edeni mükafatlandırır niteliktede olmamalıdır. Somut olayda davalının tacir olarak kusuru bulunduğundan bu miktar tazminat hakkaniyete lisans bedeli olarak belirlenmelidir. Zira tazminatın belirlenmesinde eğitim sektörünün genelindeki parametreler, davacının tanınmış olduğunu idda ettiği markasının zamana göre daralma yada artış göstermesi, ülke ekonomisinin koşulları da taraf ciroları kadar gözetilmelidir. Elbetteki bu açıklanan unsurların bir çoğu bilirkişilerce saptanamadığından bu durumda hakim Borçlar Kanunu’ nun 51. maddesine göre somut olayın özelliklerine, kusurun ağırlığına ve hakkaniyete göre zararı (lisansı) tespit edecektir.
Borçlar kanununun 51/1 maddesinde “Hakimin tazminatın kapsamını ve ödenme biçimini, durumun gereğini ve özellikle kusurun ağırlığını gözönüne alarak belirleyeceği” , Türk Medeni Kanun’un 4. maddesinde de “Kanun’un takdir yetkisi tanıdığı veya durumun gereklerini yada haklı sebepleri gözönünde tutmayı emrettiği konularda hakimin hukuka ve hakkaniyete göre karar vereceği” belirtilmiştir.
Davacı markasının tanınmış marka olduğu yönünde delil sunmadığı yurtdışında tescilllerin bir gösterge olamayacağı bilinmektidir. Uygulamada ticaret odasından sorulan emsal lisans oranlarında cironun %15 i oranında sabit görüş bildirdikleri , dolayısıyla Salt cironun belirli bir oranının lisans olarak belirlenmesi yönteminin sağlıklı olmadığı, davacı markasının gerek ülkemizde ve gerek dünyada bilinen ekonomik önem ve değerinin varsa sunacağı emsal lisansın , faaliyet gösterilen alanın niteliğinin , markanın tescilli olduğu süre ve en önemlisi davalı yanca kullanılıdğı süre de dikkate alınmalıdır. İncelenen mali kayıt ve belgelerine göre davalının ticari kapasitesi dikkate alındığında salt gelirinin tamamının bir markanın adı altında faaliyette bulunmak suretiyle elde etmediği, internet ortamındaki ihlalin süresinin tam olarak tespit edilemediği, dosyaya sunulan emsal sözleşme incelendiğinde brüt gelirlerin %6 sının telif olarak ödenmesini, eylül ve haziran ayları arasında bu sürenin geçerli olacağı kararlaştırılmış olup, geçici gelir vergi beyannamesinde ticari kazanç olarak 2017 yılı için 163.379.57 TL bildirildiği dolayısıyla bu bedelin %6 sının 9780 TL olacağı bilinmektedir. Yine rotaly bedeli kapsamındaki faturalar incelendiğinde 4.374 TL nin 2017 yılı için 29.6.2018 tarihli faturada 6258.47 TL olarak … hazırlanan faturadan anlaşıldığı, yine eylül-aralık 2018 yılı için ise rotaly bedeli olarak 12.500 TL olarak fatura edildiği anlaşılmaktadır. Dolayısıyla emsal olarak sunulan faturalar incelendiğinde dahi davacının 44.064. 48 TL gibi yüksek bir lisans bedeline hak kazanmadığı, lisans bedelinin 4300-12500 aralığında olduğu, dolayısıyla somut olayda ancak BK hükümlerine göre emsal bir lisansın belirlenebileceği, tarafların somut dava dosyasına yansıyan ekonomik durumları, tespit anında işyerinde markasal bir kullanım bulunmadığı, internet ortamında kullanım bulunduğu, davalının kullandığı sürenin tam olarak tespit edilemediği, ihtar tarihi, davanın açıldığı tarih ve mali kayıtlar , markanın tescilli olduğu 41.sınıf için … markasının 2015 yılından beri tescilli marka olması, ancak tanınmış marka olduğu yönünde delil bulunmadığı hususları ile paranın alım gücüne uygun olarak davacının lisansının 10.000 TL olabileceği kanaatine ulaşılmış olup, maddi tazminat somut olaya ve BK hükümlerine keza hakkaniyete uygun olarak mahkekemizce belirlenmiştir.
Davacı taraf itibar tazminatı da talep etmiştir. marka hakkına tecavüz eden tarafından markanın kötü veya uygun olmayan bir şekle kullanılması sonucunda, markanın itibarı zarara uğrarsa, marka sahibi, bu nedenle ayrıca tazminat isteyebilir diyerek itibar tazminatının tanımını yapmıştır.İtibar tazminatının oluşabilmesi için markanın kötü veya uygun olmayan bir şekilde kullanılması şartını aramıştır. İtibar tazminatına hükmedilebilmesi için, Davalının kusurlu eylemi, Marka sahibinin itibarının zarara uğraması ve Davalının kusurlu eylemi ile itibarın zarara uğraması arasında illiyet bağı aranır. İtibar tazminatı tüzel kişi işletmeden ziyade doğrudan markanın itibarına yönelik meydana gelen zararın giderilmesi amacını gütmektedir. İtibar taznatının koşulları bulunmadığından bu yöndeki istemin reddine karar verilmiştir.
Davalı tarafça davacı markası intarnet ortamında ticari etki yaratacak şekilde kullandığından, bu şekildeki kullanımın hukuka uygun bir kullanım niteliğinde olmayıp, marka hakkına tecavüz oluşturduğu ve eylemin aynı zamanda TTK anlamında haksız rekabet teşkil ettiğinden haksız rekabetin tespiti, durdurulması, giderilmesi, men’ i ve sonuçlarının ortadan kaldırılması talepleri de yerinde görülmüştür.
Davalının eylemi davacının marka hakkına tecavüz ve aynı zamanda haksız rekabet olarak kabul edildiğinden hükmün ilanı talebi de yerinde görülmüştür.
Yukarda açıklanan gerekçe kapsamına göre aşağıdaki şekilde hüküm oluşturmak gerekmiştir.
HÜKÜM;Yukarda açıklanan gerekçe kapsamına göre,
1-Davalının davacıya ait tescilli marka hakkına tecavüzün ve haksız rekabetin tespitine, durdurulmasına, önlenmesine,
2-Marka hakkını ihlal nedeniyle somut olayın özellikleri ve BK göre 10.000 TL maddi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek ticari faiz ile davalıdan tahsiline,fazla istemin reddine,
3-İtibar tazminatı talebinin reddine,
4-Karar kesinleştiğinde hüküm özetinin Türkiye’de tirajı yüksek bir gazetede bir kez ilanına masrafın davalıdan tahsiline,3 kez yayın isteminin reddine,
5-Davalının “…” markası altındaki tanıtım , öğrenci velilerine mail benzeri yazışmaların tedbiren önlenmesine, velilere gönderilen dökümanların imhası isteminin reddine,
6-683,10 TL ilam harcının peşin ve ıslah harçtan mahsubu ile artan 241,07 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talebi halinde davacıya iadesine,
7-Kabul edilen maddi tazminat talebi yönünden, Avukatlık ücret tarifesi (md.13/1) uyarınca 1.500 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Kabul edilen marka hakkına tecavüz ve haksız rekabetin tespiti talebi yönünden, Avukatlık ücret tarifesi uyarınca 4.910 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
9-Reddedilen maddi tazminat talebi yönünden Avukatlık ücret tarifesi (md.13/1) uyarınca 5.109 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
10-Reddedilen itibar tazminatı talebi yönünden Avukatlık ücret tarifesi (md.13/4) uyarınca 4.910 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
11-Davacı tarafın yargılama giderlerinden olan 31,40 TL başvuru harcı 256,17 TL peşin harç , 668 TL ıslah harcı, 175 TL tebligat ve müzekkere masrafı, 3000 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 4.130,57 TL yargılama giderinin taktiren 1/3 inin davalıdan alınarak davacılara verilmesine,
12-Taraflarca fazla yatırılan gider avansının hüküm kesinleştiğinde ve talebi halinde iadesine,
Dair verilen karar davacı vekilinin ve davalı yüzüne karşı, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde İSTİNAF YASA yolu açık olmak üzere karar verilip tefhim kılındı, hazır olanlara duruşma zaptından örnek verildi. 11/02/2020

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır