Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 1.Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2017/809 E. 2018/447 K. 22.11.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
1.FİKRÎ VE SINAÎ
HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/809 Esas
KARAR NO : 2018/447

DAVA : Tazminat (Fikir Ve Sanat Eserleri Sahipliğinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 28/12/2017
KARAR TARİHİ : 22/11/2018

Mahkememizde görülmekte bulunan Tazminat (Fikir Ve Sanat Eserleri Sahipliğinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA; Davacı vekili dava dilekçesinde; Müvekkilin eser sahibi olduğu Fikri ile Hayrı hikayelerinin ve hikayelerin tipleme ve temalarının ve yan unsurların da kullanılması suretiyle, FSEK’e göre ilim ve edebiyat eseri niteliği taşıyan müvekkilinin hikayeleri ve ayrıca FSEK kapsamındaki başta “…” tiplemesi olmak üzere tiplemeleri üzerindeki tüm telif haklarının davacıda olduğu halde, FSEK 66 ile 69 uygunca ihlal teşkil eden ve haksız rekabet yaratan … ‘nın kullanımlarının davacının telif haklarını ihlal ettiğinin ve haksız rekabet teşkil ettiğinin tespitine, ortaya çıkan telif hakkı ihlali ve haksız rekabet durumlarının önlenmesi ile sonuçlarının ortadan kaldırılmasına, ıhtiyadi tedbir kararı verilmesine, fsek 68 ve 70.maddelere göre şimdilik 50.000 TL maddi 50.000 TL manevi tazminatın davalılardan tahsili, hükmün ilanı, davalılar adına tescilli bir tasarım varsa tasarımların hükümsüzlüğü istemlerini talep ve dava ettiği anlaşılmıştır.
SAVUNMA; Davalı … vekili beyan dilekçesine;Davacının aynı iddialara dayalı olarak Cumhuriyet Savcılığına suç duyurusunda da bulunduğunu, … Cumhuriyet Başsavcılığı Fikri ve Sınai Haklar Soruşturma Bürosu’nun … tarih ve … Soruşturma No ve … Karar sayılı kararı ile KYOK kararı(Gerek dosya içeriğine yansıyan delillerden müştekinin iddiasına ilişkin, gerek kendi yarattığı karakterlerin intihal yoluyla bir başkası tarafından kullanılması ve gerekse benzerlerinin yaratılarak intihal suçunun işlendiği veya haksız rekabet suçunun işlendiği yönündeki suçun unsurlarının oluşmadığı değerlendirilmekle, CMK, 72 maddesi gereğince kamu adına KOVUŞTURMAYA YER OLMADIĞINA. … karar verildiğini.) bu dosyanın celbine karar verilmesi gerektiğini, bilirkişi raporunda da olayların merkezinde olan karakterlerin yaş gruplan ve ‘“Hayri” gibi bazı karakterler bakımından isim, fizik gibi özellikler yönünden benzerlikler görülmekle birlikte bu hususların bu tür çalışmalarda ortaya çıkan genel geçer nitelikte ANONİM unsurlar olduklarını; olaylar, olgular, mahaller, isimler, genel fikir ve düşünceler, genel karakteristik özellikleri ve kamuya mal olmuş bu tür başkaca birçok ANONİM unsurun tek basına telif hakları bağlamında koruma bulamayacağını, hususiyetin önemli olduğunu, aralarında ‘intihal” ve “iktibas’’ olarak nitelendirilebilecek bir benzerlik olmadığını,, … adlı çalışmanın, bağımsız olarak özgün bir eser şeklinde vücut bulmuş olduğunu, bu itibarla … adlı eserde Fikri ve Hayrı adlı eser üzerindeki FSEK’ten doğan haklan ihlal eder nitelikte bir fiilin bulunmadığının tespit edildiğini, davanın reddine karar verilmesi gerektiğini beyan etmişlerdir.
Diğer davalı vekilleri; müvekkiline ait “…” isimli çizgi film, müvekkilinin tamamiyle kendi fikri çabasının ürünü olup, kendisinin hususiyetini taşımakta olduğunu,bu suretle müvekkiline ait eser tamamiyle bağımsız bir eser niteliğinde ve eser üzerindeki tek hak sahibi müvekkilinin bizzat kendisi olduğunu, … Cumhuriyet Başsavcılığı Fikri ve Sınai Haklar Soruşturma Bürosu’nun … taıih ve … Soruşturma No ve 2018/6,70 Karar sayılı kararı ile KYOK kararı verildiğini, davacı iddialarının asılsız olduğunu, müvekkiline ait “…” isimli çizgi filmin, müvekkilinin tamamiyle kendi fikri çabasının ürünü olduğunu, kendisinin hususiyetini taşımakta olduğunu, tamamiyle bağımsız bir eser niteliğinde olduğunu, alınan raporlar kapsamı ile de davacı iddiasının yerinde olmadını ve davanın reddi gerektiğini beyan etmiştir.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE
Dava konusu uyuşmazlık, davacının eser sahibi olduğu Fikri ile Hayrı hikayelerinin ve hikayelerde yer alan tiplemelerin, temalarının ve yan unsurların davalı tarafından FSEK 66 ile 69 uygunca … isimli eserde kullanılması nedeniyle bu kullanımlarının davacının telif haklarını ihlal ettiğinin ve haksız rekabet teşkil ettiğinin tespitine, ortaya çıkan telif hakkı ihlali ve haksız rekabet durumlarının önlenmesi ile sonuçlarının ortadan kaldırılmasına, İhtiyadi Tedbir kararı verilmesine, Fsek 68 ve 70.maddelere göre şimdilik 50.000 TL maddi 50.000 TL manevi tazminatın davalılardan tahsiline, hükmün ilanına, davalılar adına tescilli bir tasarım varsa tasarımların hükümsüzlüğüne ilişkin olarak anlaşılmıştır.
Her ne kadar davalı taraf zamanaşımı def’ inde bulunmuş ise de, iddia olunan eylemler mali hak ihlali olarak değerlendirilmesi için davacı savcılık makamına da müracaat ettiğinden FSEK 71. maddesindeki düzenleme kapsamına göre 8 yıllık ceza zaman aşımı süresinin uygulanacağı gözetilerek zamanaşımı def’ i yerinde görülmemiş, yine huzurdaki dava tecavüz önleme, kapsamlı açıldığından yetki itirazının da yerinde olmadığı anlaşılmıştır.
… Cumhuriyet Başsavcılığı Fikri ve Sınai Haklar Soruşturma Bürosu’nun … tarih ve … Soruşturma No ve 2018/6,70 Karar sayılı kararı ile KYOK kararı ve ekinde alınmış bilirkişi raporu Uyap sisteminden dosyamıza celp edilmiştir.
Ayrıca mahkememizce de HMK 266. madde gereğince bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır. Düzenlenen raporun denetim ve hüküm kurmaya elverişli bulunması nedeniyle rapor mahkememizce kabul edilmiş ve hükme dayanak yapılmıştır.
Gerek savcılık soruşturma dosyasında alınan bilirkişi raporu gerekse mahkememizce alınan bilirkişiler …, … ve …’den oluşan heyetin raporları kapsamına göre; hem davacının hem davalının hikaye ve yarattıklan proje eserleri, ilk bakışta bazı benzerlikler gösterse de, temelinde birbirinden tamamen farklı projeler olduğunu,her iki proje de ayrı ayrı incelenip okunduğunda, kesinlikle benzer projeler olduğu izlenimi vermediğini, kıyaslama ve karşılaştırmalarda genel geçer konularda ve ilk akla gelen fikirlerde benzerliklerinin olduğunu, ancak her iki projenin de gerek hikaye, gerek karakter, gerek olay örgüsü, tema, işleniş, anlatım dili vs. gibi pek çok alanda birbirlerinden bağımsız projeler olduğunu, bir projenin diğerinden intihal yoluyla oluşturulduğu fikrine varılması için, o projenin muhakkak diğerini çağrıştırması, projelerin genelindeyadsmamayacak kadar çok benzerliklerinin olması, veyahut projelerin ana fikri, konusu, bir ya da birkaç karakteri de olsa, aralarında İntihal dedirtecek benzerlik/aynılık olması için gerçekten de orijinal herkesin aklına gelemeyecek, özgün ve yaratıcı bir buluş içermesi gerekmekte olduğunu, her İki proje için, genel geçer benzerliklerle, orijinallik İçermeyen, herkesin aklına gelebilecek doğal akışa ve doğal hayata uygun fikirlerden oluşan projelerden olmaları, söz konusu projeler arasında herhangi bir intihal ya da esinlenme olmadığını bildirdikleri anlaşılmıştır.
Davacı vekili her ne kadar yeni bir bilirkişi incelemesi talebinde bulunmuş isede; bilirkişi raporu denetime uygun bulunduğundan ayrıca ceza soruşturma dosyasında da rapor alınmış olması nedeniyle talep yerinde görülmemiştir.
Davacı yanca davalıya ait tiplemelerin tasarım tescili almışsa hükümsüzlüğü isteminde de bulunduğu ancak davacının bu iddiasını destekler yönünde bir delil sunulmadığı tasarımın hükümsüzlüğü talebinin de delillendirilmediği, davalılar adına tescilli bir tasarımın bulunmadığı, davalı eserlerinin fikri hak korumasında bulunduğu, tasarım koruması ile tescil edildiği yönünde taraflarca bir delil sunulmadığı anlaşılmıştır.
Bilindiği üzere özellikle çocuk hikayelerinde ve çizgi filmlerinde hikayelerin oluşturulması, esprilerin kullanım biçimi belirli yaş gruplarının algısına yönelik olarak hazırlandığından, hikayelerdeki karakterlerin maceracı, kızgın, mülayim, tembel vb özelliklerinin bulunması, huy ve tiplerinin benzemesi, karakterlerin yaşlarının aynı olması, aynı yaş kitlesini hedef almaları, hikayelerin geçtiği mekanların benzer olması, kullanılan espriler genellikle benzer olabilmektedir. Burada özelikle hususiyet o karakterin şimdiye kadar hiç kurgulanmayan bir karekter olması yada çizgi karakterin çok belirgin baskın özellikleri bulunması halinde özgün ve farklı olabilir. Yoksa karekterin şişman olması,çok yada az yemek yemesi, hayvan sevip sevmemesi, sokakta oynayan haylaz çocuklar, tembel, çok bilmiş, akıllı, abla-abi ilişkisi, kız kardeş yaşlı amca ve teyze gibi tüm yan karakterlerinde bulunduğu hususları herkes tarafından öngörülebilen hususlar olup, hedef kitle çocuklar olduğundan somut olayda FSEK ihlali yada TTK anlamında da haksız rekabet teşkil edecek bir kullanım tespit edilmemiştir. Örneğin dava dışı ancak her yaş grubunca bilenen tanınmış …, …, … gibi karakterler gerek karikatürist/çizgi anlamında gerek karekterlerin baskın özellikleri nedeniyle sahibinin hususiyetini taşıyan karekterler olup, bu karakterlerin kendine özgü özellikleri mevcut olup, bu eserleri yaratan eser sahipleri işlediklere karakterlere adeta bir mühür vurmuşlardır. Dolayısıyla salt karakterin tembel, yada şişman olması, isimlerin aynı yada benzer olması, hikayelerin geçtiği mekanların benzer olması, kullanılan esprilerin nitelikleri esinlenme yada intihal olarak değerlendirilemez. Zira davacı iddiasındaki tüm beyanlarda geçen unsurlar genel anonim unsurlar olup ihlal iddiasının yerinde olmadığı anlaşılmıştır.
Davacı yayınevi tarafından karakterlerden Hayri’nin isminin, Fahri olarak değiştirildiğini belirtilerek, bu benzerlik/aynılığın dahi açıkça ikrar kabul edilmesi gerektiğini beyan etmişse de isimler üzerinden hareket edilerek bir ihlal sonucuna ulaşılması mümkün değildir.
Bilindiği üzere Sinema filmlerinde ya da çizgi filmlerde, karikatürlerde veya kullanılabilecek diğer eserlerde kullanılan karakter ve tiplemeler, her ne kadar ait oldukları filmin, animasyonun ya da serileştirilebilen eserin bir parçası, unsuru iseler de, gerekli koşulları taşımaları durumunda bu tür karakter ve tiplemelerin de tek başlarına eser sayılabilmeleri de mümkündür. Bir eserde “hususiyet” kendisini anlatımda yani üslupta gösterir, eser sahibinin eserdeki mührü bireysel anlatımdır. Her eser türünün kendisine özgü özelliği sebebiyle tüm eser gruplarına uygun hususiyet ölçütü vermek zordur. Ancak her halükarda hususiyet, sıradan olmamayı, belli bir düzeye sahip olmayı da barındırmalıdır. Somut dava dosyasında ise gerek ceza dosyasında alınan raporda olaylar, olgular, mahaller, isimler, genel fikir ve düşünceler, genel karakteristik özellikleri ve kamuya mal olmuş bu tür başkaca birçok ANONİM unsurun tek basına telif hakları bağlamında koruma bulamayacağını, hususiyetin önemli olduğunu, aralarında ‘intihal” ve “iktibas’’ olarak nitelendirilebilecek bir benzerlik olmadığını,, … adlı çalışmanın, bağımsız olarak özgün bir eser şeklinde vücut bulmuş olduğunu, bu itibarla … adlı eserde Fikri ve Hayrı adlı eser üzerindeki FSEK’ten doğan haklan ihlal eder nitelikte bir fiilin bulunmadığının tespit edilmiş olması, mahkememizce alınan raporda ise; her İki proje için, genel geçer benzerliklerle, orijinallik İçermeyen, herkesin aklına gelebilecek doğal akışa ve doğal hayata uygun fikirlerden oluşan projelerden olmaları , söz konusu projeler arasında herhangi bir intihal ya da esinlenme olmadığını hususları tespit edildiğinden, davanın reddine karar verilerek yukarda açıklanan gerekçe kapsamına göre aşağıdaki şekilde hüküm oluşturmak gerekmiştir.
HÜKÜM;Yukarıda açıklanan gerekçe kapsamına göre,
1-Davanın reddine,
2-35,90 TL ilam harcının peşin harçtan mahsubu ile 1.671,85 TL fazla harcın karar kesinleştiğinde ve talebi halinde davacıya iadesine,
3-Telif hakkının ihlalinin tespiti, önlenmesi taleplerinin reddi nedeniyle; Avukatlık asgari ücret tarifesi gereğince; 3.145 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
4-Manevi tazminat talebinin reddi nedeniyle; Avukatlık asgari ücret tarifesi gereğince; 3.145 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
5-Maddi tazminat talebinin reddi nedeniyle; Avukatlık asgari ücret tarifesi gereğince; 3.145 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
6-Davalıların yapmış olduğu yargılama gideri bulunmadığından bu hususta hüküm kurulmasına yer olmadığına,
7-Davacı tarafın yapmış olduğu yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
8-Artan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talebi halinde taraflara iadesine,
Dair karar davacı asil ve taraf vekillerinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde İSTİNAF YASA YOLU AÇIK olmak üzere verilen karar açıkça okundu usulen anlatıldı. 22/11/2018

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır