Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 1.Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2017/808 E. 2018/113 K. 22.03.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
1.FİKRÎ VE SINAÎ
HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/808 Esas
KARAR NO : 2018/113

DAVA TARİHİ : 13/04/2017
KARAR TARİHİ : 22/03/2018

İstanbul 12. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2017/363 esas-2017-619 karar ve 10.7.2017 tarihli görevsizlik ilamı istinaf yasa yoluna başvurulmadığından kesinleşerek Mahkememize tevzi olmuştur. Dava dosyası üzerinde yapılan incelemede mahkememiz görevli olmadığından usul ekonomisi gözetilerek duruşma açılmadan görevsizlik karar verilmesi gerekmiştir.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
ASIL DAVADA ;
İDDİA; Davacı-karşı davalı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı şirketin, yetkili ortak ve yakınlarının düştüğü olumsuz koşulların giderilmesi için … Holding A.Ş. ile 26.12.2016 tarihinde görüşmeler sonucunda “Ticari ve Finansal Borç Yapılandırma ve Ticari İşletme Rehni Sözleşmesi” ve 16.01.2016 tarihli “Ticari Marka Lisans Sözleşmesi” nin imzalandığını, borç yapılandırma amacını güden sözleşmenin imzalanarak, davalı şirkete verildiğini, bu süreçte davalı şirket tarafından imzalanmış nüshanın işbu davanın açılış tarihi itibariyle müvekkili şirketlere sunulmamış olduğunu, amacı, konusu, oluşum sebebi müvekkili şirketlerin borçlarına konu edimlerin yerine getirilmesi üzerine yapılan anlaşma koşulları başlangıçtan itibaren yerine getirilmediğinden , hayati öneme taşıyan kamusal borç yapılandırmalarına uyulmadığı gibi, amacın gerçekleştirilmesi imkansız hale geldiğinden ve sözleşmenin devamının telafisi güç zararlar doğuracak olmasından bahisle 01.03.2017 tarihinde sözleşmelerin feshine ve feshin ihtarname ile sözleşme taraflarına bildirilmesine karar verildiğini, … 19.Noterliği’nin … tarih ve … yevmiye numaralı ihtarnamesi ile davalı şirkete durumun bildirildiğini, ancak davalının feshedilen sözleşmelere ilişkin tutumunun halen sözleşmeler devam ediyor gibi olduğundan Taraflar arasında imzalanan 26.12.2016 tarihli”Ticari ve Finansal Borç Yapılandırma ve Ticari İşletme Rehni Sözleşmesi”,Taraflar arasında imzalanan 16.01.2017 tarihli “Ticari Marka Lisans Sözleşmesi”nin feshinin tespitine karar verilmesini talep ve dava ettikleri anlaşılmıştır.
SAVUNMA; Davalı -karşı davacı vekili asıl davaya yönelik beyanlarında özetle; Davacı/Karşı davalının dava dilekçesinde müvekkili şirketin sözleşmesel yükümlülüklerini yerine getirmediğini beyan ettiğini ancak hangi sözleşmesel yükümlülüklerini yerine getirmediği hakkında bir beyan sunmadığını, haksız olarak müvekkili ile yapmış olduğu Ticari ve Finansal Borç Yapılandırma ve Ticari İşletme Rehni Sözleşmesi ile Ticari Marka Lisans Sözleşmelerini ihtarname ile tek taraflı olarak feshetttiğini ileri sürdüğünü, sözleşmenin ifa tarihinden bugüne kadar müvekkili şirket tarafından kendisini doğrudan borca altına sokacak şekilde çok sayıda yapılandırma sözleşmesi imzalandığını davacı/karşı davacı şirketin yüklü miktarda borçlarını üstlendiğini, kredi kuruluşları ile görüşmelerde bulunarak finansman sağladıklarını, ortada gerçek bir fesih sebebi yok iken davacı/karşı davalının edimlerini ifadan kaçmasının müvekkili şirketin zararına sebep olduğunu, asıl davanın reddi gerektiğini beyan etmişlerdir.
KARŞI DAVADA;
İDDİA: DAVALI-KARŞI DAVACI KARŞI DAVA DİLEKÇESİNDE özetle; davacı/karşı davalının haksız olarak edimlerini ifa etmemesi nedeniyle uğramış oldukları zararlarlarının bilirkişi incelemesi sonrasında belirlenecek rakam üzerinden arttırılmak kaydıyla, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere, HMK md. 107 uyarınca davacı/karşı davalı tarafından giderilmesine,TBK md. 112 uyarınca tüm zararları tazminine karar verilmesini talep ve dava etmişlerdir.
SAVUNMA; Davacı -karşı davalı vekili beyan dilekçesinde özetle; karşı davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE;
ASIL DAVA KONUSU; Taraflarca 26.12.2016 tarihinde imzalanan “Ticari ve Finansal Borç Yapılandırma ve Ticari İşletme Rehni Sözleşmesi” ve 16.01.2017 tarihli “Ticari Marka Lisans Sözleşmesi” nin feshinin tespiti,
KARŞI DAVANIN KONUSU; sözleşmelerin ifa tarihinden bugüne kadar karşı davacının şirket tarafından kendisini doğrudan borca altına sokacak şekilde çok sayıda yapılandırma sözleşmesi imzalanması, şirketin yüklü miktarda borçlarının üstlenilmesi, kredi kuruluşları ile görüşmelerde bulunarak finansman sağlanması ortada gerçek bir fesih sebebi yok iken karşı tarafın edimlerini ifadan kaçması nedeniyle zararın tespiti ile TBK md. 112 uyarınca tüm zararları tazminine ilişkin olduğu anlaşılmıştır.
Görevsizlik kararı veren mahkeme taraflar arasında sadece marka lisans sözleşmesi varmış gibi taraf iddia ve savunmaları ile asıl dava ve karşı davadaki uyuşmazlığı tespit etmeden görevsizlik kararı vermiştir. Oysaki taraflar arasındaki önceki tarihli sözleşmeler Ticari ve Finansal Borç Yapılandırma ve Ticari İşletme Rehni Sözleşmeleridir.
Her iki tarafından açıkça beyanlarından belli olduğu üzere uyuşmazlığının özünün sözleşmesel ilişki kapsamında tarafların alacak ve borçlarının bulunup bulunmadığı keza sözleşmelerin haklı olarak feshi şartlarının bulunup bulunmadığı hususları ile yani tamamen sözleşme unsurların incelenmesini gerekli kılan bir uyuşmazlıktır. Dolayısıyla mahkememize görevsizlik kararı verilmesi usul ve yasaya uygun görülmediğinden ve görev hususu kamu düzenine ilişkin olmakla mahkememizce karşı görevsizlik kararı verilmesi gerekmiştir.
6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunun 4. maddesine göre, bir davanın ticari dava sayılması için ya uyuşmazlık konusu işin, tarafların her ikisinin birden ticari işletmesi ile ilgili olması yada tarafların tacir olup olmadıklarına veya işin tarafların ticari işletmesi ile ilgili olup olmamasına bakılmaksızın Türk Ticaret Kanunun veya diğer kanunlarda o davaya Asliye Ticaret Mahkemesinin bakacağı yönünde düzenleme bulunması gerekir.
Hangi davaların ve işlerin ticari dava olduğu, 6102 sayılı TTK’nun 4. maddesinde sayılmıştır. Ayrıca bazı davalara ve işlere Asliye ticaret mahkemesinde bakılacağı özel kanunlar ile öngörülmüştür. Türk Ticaret Kanunu’nda düzenlenmiş olan hukuk davaları ticari dava sayılır. Borçlar Kanunu’nun 202 ve 203; 444 ve 447; 487-501; 515-519; 532-545; 547-554; 555-560; 561-580. maddelerinde düzenlenen hususlardan doğan davalar da ticari dava niteliğindedir. Bu ticari davalar mutlak ticari dava niteliğindedir.
TTK’nun 19. madde hükmü uyarınca her iki taraf için ticari sayılan hususlardan doğan hukuk davaları ticari davadır. Buna göre, davanın her iki tarafının tacir olması ve her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili bulunması gerekir. Bu tür ticarî davalar nisbi ticarî dava niteliğindedir.
5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu’nun 76. maddesi hükmü gereğince; bu Kanun’un düzenlediği hukuksal ilişkilerden kaynaklanan uyuşmazlıklarda Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi görevlidir. Öncelikle de, tarafların , davada “Fikri mülkiyet yada sinai mülkiyet hakkına veya hak sahipliğine” dayanması gereklidir. Dava konusu olayda ise, Taraflarca 26.12.2016 tarihinde imzalanan “Ticari ve Finansal Borç Yapılandırma ve Ticari İşletme Rehni Sözleşmesi” ve 16.01.2017 tarihli “Ticari Marka Lisans Sözleşmesi” nin feshinin tespiti istenmekte ayrıca sözleşmelerin ifa tarihinden bugüne kadar karşı davacının şirket tarafından kendisini doğrudan borca altına sokacak şekilde çok sayıda yapılandırma sözleşmesi imzalanması, şirketin yüklü miktarda borçlarının üstlenilmesi, kredi kuruluşları ile görüşmelerde bulunarak finansman sağlanması ortada gerçek bir fesih sebebi yok iken karşı tarafın edimlerini ifadan kaçması nedeniyle zararın tespiti istemlerinin tamamı tarafların sözleşme ile üstlendikleri edimler kapsamında incelenecektir, görevsizlik kararı veren mahkeme taraflar arasındaki asıl sözleşmelerden kaynaklanan yani Ticari ve Finansal Borç Yapılandırma ve Ticari İşletme Rehni Sözleşmesi” ni görmezden gelerek usul ve yasaya aykırı olarak görevsizlik kararı vermişlerdir. Taraflar karşılıklı olarak sundukları hiçbir beyanlarında marka ile ilgili bir uyuşmazlık içinde olduklarını ileri sürmemişler, tarafların sözleşme ile üstlendikleri edimlerini yerine getirip getirmeme yönünden uyuşmazlık içinde oldukları iddia edilmektedir. İhtisas mahkemesi finansal borç yapılandırma sözleşmesi ve işletme rehni sözleşmesinden kaynaklanan( TTK 4/1-b) davaları görmeye yetkili değildir, yasanın amir ve açık hükmü göz ardı edilerek görevsizlik kararı veren mahkeme taraflar arasındaki asıl uyuşmazlığı görmezden gelerek usul ve yasaya tamamen aykırı olacak şekilde görevsizlik kararı vermiştir.
Mahkemelerin görevi kanunla düzenlenmiş olup, görev kuralları kamu düzenine ilişkin olduğundan yargılamanın her aşamasında re’sen dikkate alınır.İşbu davada sinai bir mülkiyet hakkından , marka hakkından kaynaklanan bir uyuşmazlık söz konusu olmadığından fikrî sınai haklar hukuk mahkemesinin görevli olduğundan söz edilemeyecektir.. ( aynı yönde Yargıtay 11.HD’nin 2016/852 esas, 2017/3865 karar ve 19.6.2017 tarihli son ilamları, keza 11.HD.’nin 2012/9232 Esas 2012/12240 Karar ve 11.07.2012 tarihli ilamları, Yargıtay 11.HD’nin 2016/3378 esas, 2017/2139 karar ve 13/04/2017, BAM 16.HD’nin 2017/1173 Esas2017/3520 ve Karar ve 22.11.2017 tarihli, İstanbul BAM 37.HD’in 2017/1569 esas, 2017/1640 karar ve 21.9.2017 tarihli ilamlarında aynı hususa işaret edilmektedir. )
Açıklanan nedenlerle mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE, karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm oluşturulması gerekmiştir.
HÜKÜM:Yukarda açıklanan gerekçe kapsamına göre
Görev husususun res’en mahkemece dikkate alınacak olması hususu gözetilerek MAHKEMEMİZİN GÖREVSİZLİĞİNE,
Her iki mahkeme arasında görev uyuşmazlığı çıktığından, HMK 20-21 ve 22. madde uyarınca Dosyanın süresi içinde kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmesi halinde görevli mahkemenin belirlenmesi açısından dosyanın İSTANBUL BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİNE GÖNDERİLMESİNE,
Dair taraf vekillerinin Yokluğunda, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde İSTİNAF YASA yolu açık olmak üzere dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda karar verildi. 22/03/2018

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır