Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 1.Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2017/767 E. 2018/553 K. 27.12.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
1.FİKRÎ VE SINAÎ
HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/767 Esas
KARAR NO : 2018/553

DAVA : Marka hakkında tecavüzün önlenmesi, maddi-manevi tazminat
DAVA TARİHİ : 27/11/2017
KARAR TARİHİ : 27/12/2018

Mahkememizde görülmekte bulunan Marka hakkında tecavüzün önlenmesi, maddi-manevi tazminat davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı adına TPMK nezlinde tescilli … no ile tescilli “…” ve… no ile tescilli “…” markalarının ve alan adının davacıya ait olduğu halde davalının antre … şeklindeki kullanımının ve sosyal medya paylaşımlarının marka hakkını ihlal ve haksız rekabet teşkil ettiğinin tespiti men’i, önlenmesi, iş yeri tabelasının indirilmesi, ihtiyati tedbir ve şimdilik 10.000 TL maddi 20.000 TL manevi tazminatın davalıdan tahsilini talep ve dav etmiştir.
SAVUNMA: Davalı vekilinin cevap dilekçesinde; … nolu tescilli antre kitchen markasının müvekkili adına tescilli bir marka olduğunu, dolayısıyla müvekkilinin tescilden doğan bir hakka dayalı olarak markasını kullandığını,davacının TPE sürecinde marka ilan edildiğinde bir itirazda bulunmadığı halde dava açmasının kötüniyetli olduğunu, davalının şubelerinin bulunduğunu, müvekkilinin ticari sicilde kayıtlı adresinin Kütahya olması nedeniyle yetkili mahkemenin Kütahya Mahkemeleri olduğunu, ayrıca usuli itirazlarının da gözetilmesini, zira dava dileçesine göre davacının davasını Çeşme’deki şube’ye yönelttiğini, öncelikle yetki itirazlarının kabul edilmesini, esas yönünden de davalı kendi markasını kullandığından davanın reddine karar verilmesini talep etmişlerdir.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE;
Dava konusu uyuşmazlık; davacıya ait markaların davalı tarafından kullanıldığı iddiasıyla tecavüzün önlenmesi ve maddi manevi tazminat ve tedbir istemlerine ilişkindir.
6100 sayılı HMK.’nın 6. Maddesi uyarınca “genel yetkili mahkeme, davalı gerçek veya tüzel kişinin davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesi” olduğu gibi 4721 sayılı TMK. Uyarınca da ” tüzel kişinin yerleşim yeri kuruluş belgesinde başka bir hüküm bulunmadıkça işlerinin yönetildiği yerdir” hükmü tüm yetki itirazlarında dikkate alınmak zorundadır.
Yetki ile ilgili olarak ayrıca 6769 sayılı SMK’nun 156/3 . maddesinde ; Sınai mülkiyet hakkı sahibi tarafından üçüncü kişiler aleyhine açılacak davalarda yetkili mahkemenin davacının yerleşim yeri olduğu belirtilmiş. Madde metninde veya ibaresi ile hukuka aykırı fiilin gerçekleştiği yahut etkilerinin görüldüğü yer mahkemesinin ayrıca yetkili olduğu belirtilmektedir.Ancak davalı savunmasında kendi teccilli markasını kullandığını ileri sürdüğünden, bir snıai mülkiyet hakkı sahibi olarak kendi yetkili olduğu yerde davanın görülmesini talep etme hakkına sahiptir
Sınai mülkiyet hakkı sahibi davacının yerleşim yeri İstanbul, dava dilekçesinde gösterdiği şube Çeşme olup, davalının tüzel kişi olarak ise merkez adresi Kütahya ili olup, 6769 sayılı yasaya sinai mülkiyet sahibi lehine yasaya hükmün konulmasının amacı usul ekonomisi yani delillere daha kolay ulaşma imkanıdır. Davacı maddi tazminat ve tedbir de talep etmektedir. Yargılama safhasına geçildiğinde mali kayıt ve incelemeler davalının da adresinde yapılacağından davalının yetki itirazının kabülüne karar verilmesi gerekmiştir.
Öte yandan 4721 sayılı TMK. Uyarınca da ” tüzel kişinin yerleşim yeri kuruluş belgesinde başka bir hüküm bulunmadıkça işlerinin yönetildiği yerdir” hükmü, Türk Patent ve Marka kurumundan celp edilen belgeler kapsamına göre davalı marka sahibinin tescilli bir markasının bulunması( 2015/10400 nolu 43. sınıf için …) dolayısıyla davalı da savunmasında kullanımın tescile dayanmış olduğunu savunması nedeniyle SMK 156/5 maddesininde gözetildiğinde Kütahya Asliye Hukuk mahkemesinin yetkili olduğu anlaşıldığından mahkememizin yetkisizliğine karar verilerek aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Davalı vekilinin yetki itirazının kabulü ile MAHKEMEMİZİN YETKİSİZLİĞİNE,
HMK 20.madde uyarınca Dosyanın süresi içinde kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmesi halinde kararın kesinleşme tarihinden, kanun yoluna başvurulmuş ise bu başvurunun reddi kararının tebliği tarihinden itibaren iki haftalık süre içinde mahkememize müracaat edilmesi halinde dosyanın yetkili ve görevli KÜTAHYA NÖBETÇİ ASLİYE HUKUK MAHKEMELERİNE GÖNDERİLMESİNE,
Harç, masraf ve vekalet ücretinin nihai karar ile birlikte hüküm altına alınmasına,
Dair karar taraf vekillerinin yokluğunda gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 HAFTA içerisinde İSTİNAF YASA yolu açık olmak üzere karar verildi.827/12/2018

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır