Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 1.Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2017/753 E. 2018/255 K. 06.06.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
1.FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/753 Esas
KARAR NO : 2018/255

DAVA : Marka (Maddi ve Manevi Tazminat İstemli)
DAVA TARİHİ : 20/11/2017
KARAR TARİHİ : 06/06/2018

Mahkememizde görülmekte bulunan Marka (Maddi ve Manevi Tazminat İstemli) davasının yapılan incelemesi sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA: Davacı vekili dava dilekçesi ile Davalının, müvekkil adına tescilli … sayılı “…” ve … sayılı “…” sayılı markalarından doğan haklara 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu m.7, m.29 ve m.149 vd. maddeleri uyarınca tecavüz ve aynı zamanda TTK 56 vd. gereği haksız rekabet teşkil eden eylemlerin men ve refi, ticari ürünlerde, evraklarda, kataloglarda, internet sitesinde, youtube, instagram, twitter gibi sosyal medya kanallarında ve her türlü sair tanıtım vasıtasında “…” şeklindeki markasal kullanmların durdurulması, hükmün ilamını, şimdilik 10.000 TL maddi, 100.000 manevi tazminatın en geç davalıya keşide edilen ilk ihtarname tarihi olan 08.06.2017 tarihinden itibaren ticari işlere uygulanacak avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davalı yanın mezkur kullanımlarının ivedilikle durdurulması adına ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA: Davalı vekili cevap dilekçesi ile müvekkilinin tescilli “…” ve “…” markaları sahibi olduğu, davacı yandan daha önce söz konusu markalarını kullanmış toplumda bilinir hale getirdiğini, müvekkiline ait marka “…” olup, 8 yanlızca bahsi geçen modelin kaçıncı nesil olduğunu ortaya koyduğunu “…” harfi “…” yani “…” anlamına geldiğini, müvekkilinin resmi makamlarca kendisi lehine tanınmış tescile dayanarak markasını kullandığını,marka tecavüzü veya haksız rekabetin kabul edilmesinin mümkün olmayacağını, davacı yana ait marka ile müvekkilin markası arasında karıştırma ihtimalinini bulunmadığını, davacı yan markasını markasal olarak kullanmadığını savunarak davanın reddini talep etmiştir.
Davacı vekili, 04/06/2018 havale tarihli dilekçesi ile HMK 307. Maddesi uyarınca davaya konu tüm talepleri yönünden FERAGAT ettiğini ve feragat beyanımız uyarınca dosyanın mevcut konumu – ön inceleme duruşması öncesi göz önünde bulundurularak karar verilmesini talep etmiş olup, davacı vekilinin vekaletnamesinde feragata yetkili olduğu anlaşılmakla davanın feragat nedeniyle reddine karar verilerek aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:
1-Davacı vekili 04/06/2018 havale tarihli dilekçesiyle davadan feragat ettiğinden, davanın feragat nedeniyle reddine,
2-35,90 ilam harcından peşin harcın mahsubu ile artan 1.842,63 TL harcın istemi halinde ve karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
3-Avukatlık ücret tarifesi 6/1 maddesi gereği davacı ön inceleme tutanağı imzalanmadan davasından feragat ettiğinden, maddi tazminat talebi için 1.572 TL, Manevi tazminat talebi için 1.572 TL toplam 3.145 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4-Davacı tarafın yapmış olduğu giderlerin üzerlerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafın yapmış olduğu 46,90 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Dair karar tarafların yokluğunda, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde İSTİNAF YASA yolu açık olmak üzere karar verildi.06/06/2018

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır