Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 1.Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2017/743 E. 2018/340 K. 19.09.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
1.FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/743 Esas
KARAR NO : 2018/340

DAVA : Marka (Marka Hükümsüzlüğünden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 08/11/2017
KARAR TARİHİ : 19/09/2018

Mahkememizde görülmekte bulunan Marka (Marka Hükümsüzlüğünden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA;Davacı vekili dava dilekçesinde, Davalı adına TPE nezdinde Davalı adına tescilli … nolu şekil markasının markalarının hükümsüzlüğüne karar verilmesi gerektiğini, davacının Markaları İle Davalı Markalarının Aynı Ve Ayırt Edilemeyecek Düzeyde Benzer Olduğunu, markaların Aynı Tür Ve Benzer Malları Kapsamakta olduğunu ve davacı markasının Tanınmış Marka olduğunu, 8/1-b kapsamında da davalı markalarının hükümsüz kılınması gerektiğini talep ve dava ettiği anlaşılmıştır.
SAVUNMA; Davalı açılan davaya süresinde evap vermemiş,delil bildirmemiştir.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE
Dava konusu uyuşmazlık, Davalı adına TPE nezdinde Davalı adına tescilli … nolu şekil markasının hükümsüzlüğüne ilişkindir.
Türk Patent ve marka kurumundan marka tescil belgesi celp edilmiştir.
HMK 266. madde gereğince bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır. Düzenlenen raporun denetim ve hüküm kurmaya elverişli bulunması nedeniyle rapor mahkememizce kabul edilmiş ve hükme dayanak yapılmıştır.
Bilirkişiler raporlarında; Davacı yana ait görselini ihtiva eden markaların dava konusu … kod numaralı davalı markasının tescil müracaatının gerçekleştirildiği tarih olan 03.07.2014 tarihinden önce TANINMIŞ olduğu; Karşılaştırmaya tabi davacı yana ait Görselini İhtiva eden markaların Davalı yana ait … kod numaralı görselini İhtiva eden Markaların Ortalama Tüketici Nezdinde İltibasa Sebebiyet Verecek Kadar Benzerlik Arz Ettiği; Davalı yanın dava konusu marka tescil müracaatını gerçekleştirmesinin kötü niyetli değerlendirilebileceği;Açıklanan nedenlerle davalı yana ait … kod numaralı görselini ihtiva eden dava konusu markanın tümden hükümsüzlüğü şartlarının oluştuğunu bildirdikleri anlaşılmıştır.
Davacının sunduğu deliller kapsamına göre davacı …, … ye ait “…” markasının dünya genelinde, tescil kayıtları ile koruma altına olduğu, markanın 03, 05, 08, 09, 14, 16, 18, 20, 21,24, 25, 27, 28 ve 35. Sınıflarda TPE nezdinde tescilli … sayılı “…” ibareli, … sayılı “…” ibareli, … sayılı “…” ibareli, … sayılı “…” ibareli, … sayılı “…” ibareli, … sayılı “…” ibareli, … sayılı “…”, … sayılı “…” ibareli, … sayılı “…” ibareli, … “…” ibareli,… sayılı “…768 sayılı “…” , … sayılı “…” ibareli, … sayılı “…” ibareli, … sayılı “…” ibareli, … sayılı “…” ibareli, … sayılı “…” ibareli, … sayılı “…” ibareli, ve … sayılı “…” ve at üstünde … oyuncusu figürlü … sayılı “¸ ” , … sayılı “¸ ” … sayılı “¸ ” markalarının sahibi olduğu davacı yanca sunulan marka tescil belgelerinden anlaşılmıştır.
556 sayılı KHK’nın 8/1-b bendi uyarınca, “Tescil için başvurusu yapılan marka, tescil edilmiş veya tescil için daha önce başvurusu yapılmış bir marka ile aynı veya benzer ise ve tescil edilmiş veya tescil için başvurusu yapılmış bir markanın kapsadığı mal veya hizmetlerle aynı veya benzer ise, tescil edilmiş veya tescil için başvurusu yapılmış markanın halk tarafından karıştırılma ihtimali varsa ve bu karıştırılma ihtimali tescil edilmiş veya tescil için başvurusu yapılmış bir marka ile ilişkili olduğu ihtimalini de kapsıyorsa” tescil edilemez.
8/1-b bendi kapsamına ibareler arasındaki benzerliğin yanında, “aynı tür” mal veya hizmetlerle, “benzer” mal veya hizmetler girmektedir. Mal veya hizmetlerin benzer olup olmadığı; söz konusu mal veya hizmetlerin benzer ihtiyaçları giderip gidermediği, üretim yerlerinin, dağıtım kanallarının ve satış yerlerinin aynı olup olmadığı, ikame imkanlarının ya da birbirini tamamlayıcı yönlerinin bulunup bulunmadığı, dikkate alınarak belirlenir.
Davalıya ait marka tescil kaydı 09 sınıf için tescilli olduğu anlaşılmıştır.
Davacı tanınmış marka olduğunu ileri sürmüştür.
Davacının marka tescil belgeleri kapsamına göre davalıdan çok önce marka tescil belgeleri bulunduğu, sunduğu deliller incelendiğinde sunulu belgeler kapsamına göre yurt dışında da tescilli markalarının bulunduğu, tarıtım ve reklam için ciddi yatırım yaptıkları, tanınmışlıkla ilgili mahkeme ilamları da dikkate alındığında davacı markasının Yargıtay içtihatları ile tespit edilen keza Wipo kriterleri ile belirlenen tanınmış marka olma kriterlerini sağladığı bilirkişi raporu ile de subuta ermiştir.
Davacı markası tanınmış marka olduğundan markasının tescilli olmadığı sınıflar yönünden de korunmasını gerektirmektedir. MarkKHK m. 8/4 hükmünde anılan “…markanın toplumda ulaştığı tanınmışlık düzeyi nedeniyle haksız bîr yararın sağlanabileceği, tanınmış markanın itibarına zarar verilebileceği veya tanınmış markanın ayırt edici karakterini zedeleyici sonuçlar doğurabileceği …” bir hâlin de söz konusu olması gerekmektedir. Taraf markalarının görsel açıdan aynı/ayırt edilemeyecek kadar benzer olmaları dolayısıyla bu markanın tanınmış marka niteliğinden haksız yarar sağlanabileceği ve ayrıca davacı yan markasının ayırt edici niteliğinin zedelenebileceği hususu sabit olmuştur. Bilirkişi raporu ile davacı markasının ulaştığı tanınmışlık olgusu dikkate alındığında davalının marka tescilinin kötü niyetli olduğu da anlaşılmıştır.
Toplanan deliller, TPMK kayıtları, sunulu deliller bir bütün halinde incelendiğinde TPE nezdinde davalı adına tescilli şekil markasının kötüniyetle tescil edilmiş olması , davacı markasının tanınmışlık seviyesine ulaşmış olması, markalar arasında karıştırma ihtimalinin bulunması,davalı tescilinin kötüniyetli olması bu nedenle farklı sınıflarda dahi olsa tanınmış markaya sağlanan korumanın daha geniş degerlenrilecek oluşu, kötüniyeti hiçbir hukuk düzeninin korumayacak oluşu, bilirkişi raporu ile birlikte değerlendirildiğinde; davalı markasının markanın hükümsüzlük şartlarının oluştuğu görülmekle davanın kabulüne karar verilerek yukarda açıklanan gerekçe kapsamına göre aşağıdaki şekilde hüküm oluşturulması gerekmiştir.
HÜKÜM; Yukarda açıklanan gerekçe kapsamına göre;
1-Davanın KABULÜNE,
2-Davalı adına … no ile tescilli markanın HÜKÜMSÜZLÜĞÜNE,
3-Kararın kesinleşmesini mütakip kesinleşmiş karar örneğinin ilgili sicile işlenmek üzere Türk Patent Enstitüsüne gönderilmesine,
4-35,90 TL ilam harcının peşin harçtan mahsubu ile eksik kalan 4,50 TL harcın davalıdan tahsiline,
5-Avukatlık ücret tarifesi uyarınca 3.145 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafın yargılama giderlerinden olan 31,40 TL başvuru harcı 31,40 TL peşin harç 212 TL tebligat ve müzekkere masrafı, 1.500 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam, 1.774,80 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Dair karar davacı vekilinin yüzüne karşı , davalının yokluğunda, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 HAFTA içerisinde İSTİNAF YASA yolu açık olmak üzere karar verilip tefhim kılındı, hazır olanlara duruşma zaptından örnek verildi.19/09/2018

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır