Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 1.Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2017/717 E. 2020/418 K. 28.12.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
1.FİKRÎ VE SINAÎ
HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/717
KARAR NO : 2020/418

DAVA : MARKAYA TECAVÜZ VE HAKSIZ REKABETİN TESPİTİ, MEN’İ, SONLANDIRILMASI , MADDİ-MANEVİ VE İTİBAR TAZMİNATI
DAVA TARİHİ : 24/10/2017
KARAR TARİHİ : 28/12/2020

Mahkememizde görülmekte bulunan Markaya Tecavüz ve Haksız Rekabetin Tespiti, Men’i, Sonlandırılması, Maddi-Manevi ve İtibar Tazminatı davasının yapılan açık yargılamasının sonunda.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: Müvekkili şirketin dünyaca ünlü “…”, “…+şekil”, “…” ve “…+ şekil” markalarının sahibi olduğunu ve halihazırda …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, … numaraları ile tescilli markalarının bulunduğunu, TPMK tarafından bu markalardan “…+şekil” ibareli markanın tanınmış marka olduğuna karar verildiğini, davalı tarafın müvekkiline ait markaları kendisine ait mağazada bijuteri ürünleri üzerinde izinsiz olarak kullandığını, buna ilişkin … 2. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi …ve …D.İş dosyaları ile delil tespiti yapılarak bilirkişi marifeti ile rapor düzenlendiğini ve davalıya ait iş yerlerinde müvekkilinin markalarını taşıyan ürünlerin satışa arz edildiğinin tespit edildiğini, söz konusu eylemin 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu hükümlerini ihlal etmekte olduğunu, davalının eylemlerinin markaya tecavüz ve haksız rekabet teşkil ettiğinin tespiti, men’i ve son erdirilmesini, fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla 100 TL maddi ve 2.500 TL manevi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile, 2.500 TL itibar tazminatının ise dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı şirket yetkilisi … cevap dilekçesinde özetle: Dükkanında delil tespiti yapılırken kendisinin yurt dışında olduğunu, giriş çıkış belgesini sunduğunu, tespit edilen ürünlerin ve tespit yapılan dükkanların kendisine ait olmadığını, firmasının kaşesinin kullanıldığını, dükkan adresini belgeleyen ticari sicil gazetesini dilekçesi ekinde sunduğunu, tespite gelenlerin dükkanları karıştırdıklarını, kendisine ait olmayan dükkanları kendisininmiş gibi düşündüklerini, farklı dükkanlarda çektikleri resimleri dükkanına aitmiş gibi kullandıklarını, ithalatçı bir firma olduğunu, faturalı ve gümrüklü ürün sattığını, … firması adı veya logosunu kullanarak bir ürün satmadığını, davanın reddini talep etmiştir.
… 2. FSHHM’nin … ve … D.İş dosyaları istenmiştir.
TPMK kayıtları istenmiş, HMK 266. maddesi kapsamında bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
09/11/2018 tarihli bilirkişi kurulu rapor ibraz edilmiştir.
09/11/2018 tarihli bilirkişi kurulu raporunda özetle: Davalıya ait işletme adı olan … Ltd. Şti. faaliyet alanı çerçevesinde davacı …, LTD. işletmesine ait olan … markası taşıyan ürünlerin satışa arz edildiği, tespit için gidilen işyeri kapı numaraları ile … Ltd. Şti. sicilde kayıtlı kapı numarasının farklı olduğu, … Ltd. Şti. … olup sunulan ticari sicil gazetesi ve imza sirkülerinin de aynen bu adreste olduğu, resmi faaliyet adresinin tespit yapılan adresler olmadığı, “gidilen yerdeki çalışanların, tespit adresinde, tespit isteyen tarafın … ve … olarak beyan ettiği firmaların olmayarak … Ltd. Şti.’nin bulunduğunu ve yetkilinin de … olduğunu beyan ettikleri” ifadesi olduğunu, ticari sicil bilgilerinde … Ltd. Şti.’nin davalı …’e ait olduğu ve 09.08.2016 tarihinden bu yana sicile kayıtlı olduğu, davalı …’ün, tespitler sırasında yurtdışına çıkışının 21.09.2017 girişinin 06.10.2017 tarihli olduğunun görüldüğü, delil tespitinin 03.10.2017 tarihinde olup davalının tespit sırasında yurt dışında olduğu, davalı tarafından kullanıldığının tespiti yapılan, dava dosyasında yer alan ve asıl belge kopyaları sunulan TPE tescil belgelerinin davacı …, LTD, ye ait olup aşağıda 3 belge örneği belirtildiği, tespit tarihi olan 03.10.2017 ve rapor tarihi olan 09.11.2018 itibarı ile bu TPE belgeleri geçerliliklerini korumakta olup herhangi bir devir ya da lisans söz konusu olmadığı, TPE … tescil nolu markası /emtia: 3,8,9,14,16,18,20,21,25,28,30,32,43,44 (emtia dahilinde süs eşyası, saç tokası, takı vb. bulunmaktadır), TPE … tescil nolu markası /emtia: 3,4,5,6,8,9,11,14,15,16,18,20,21,24,25,26,28,30 (emtia dahilinde süs eşyası, saç tokası, takı vb. bulunmaktadır), TPE … tescil nolu markası/emtia: 3,8,9,14,16,18,20,21,24,25,26,27,28, 30,32,35 (emtia dahilinde süs eşyası, saç tokası, takı vb. Bulunmaktadır), davacı …, LTD. ile davalı …Ltd. Şti. ya da sahibi … arasında yapılmış olan herhangi bir lisans anlaşması, marka kullanım sözleşmesi vb. bulunmamakta olduğu görülmüş olmakla izinsiz kullanımın söz konusu olduğu anlaşıldığı, incelenen davaya konu …, LTD. ye ait tescilli markaların, davalı yan adına beyan edilen kaşe üzerindeki firma ve adres içeriğindeki işletme tarafından, izinsiz ve lisanssız kullanımı bu şekilde 6769 nolu Sınai Mülkiyet Kanunu 29. maddenin l. bendi ihlali olarak değerlendirildiği, maddi tazminat hesabına ilişkin; Davaya ilişkin değişik iş dosyalarında tespit edilen ürünler için toplam lisans bedelinin 546,00 TL olabileceğinin hesap edildiğini, itibar tazminatına ilişkin; Davacı marka taklidi ürünlerin davalı yanca satış ve/veya satışa arzının, tescilli markanın satış kaybına ve aynı zamanda taklit üretimlerin ve satış hizmetlerinin kalitesizliği nedeniyle itibar kaybına neden olarak davacı markasına zarar verilmiş, davacı şirket itibar kaybına uğradığı, manevi tazminat talebine ilişkin takdirin ise Mahkemeye ait olduğu bildirilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Dava: Davacıya ait tanınmış “…” markasının taklitlerinin, davalı tarafından satılması nedeni ile marka hakkına tecavüzün ve haksız rekabetin tespiti, men’i, sonlandırılması ve fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla şimdilik 100 TL maddi, 2.500 TL manevi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile, 2.500 TL itibar tazminatının ise dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsiline ilişkindir.
Davacı vekili 01/10/2020 tarihinde maddi tazminat talebini ıslah etmiş; 2.500 TL maddi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsilini talep etmiştir.
Davanın açılmasını müteakip davacı ve davalının dava, cevap dilekçeleri karşılıklı tebliğ olunmuş, dava şartları incelenmiş, ön inceleme duruşması yapılmış, duruşmada hazır olanlar sulhe teşvik olunmuş, sonuç alınamaması üzerine uyuşmazlık konuları tespit edilmiş, arabuluculuk kurumundan faydalanmak istenilmediğinden tahkikat duruşmasına devam olunmuş, beyanlarında geçen deliller toplanmış, taraflara ait mali kayıtlar celp edilmiş, bilirkişi incelemesi yaptırılmış, HMK 184.madde kapsamında hazır olanlardan tahkikat ile ilgili beyanları sorulmuş, HMK 186. madde kapsamında ise karar duruşmasında hazır olanlardan esas ile ile ilgili son diyecekleri sorulmuştur.
Davanın açıldığı tarih itibarıyla 6769 sayılı SINAİ MÜLKİYET KANUNU uygulanacaktar.
Madde 7 (Marka tescilinden doğan hakların kapsamı ve istisnaları)
“(1) Bu Kanunla sağlanan marka koruması tescil yoluyla elde edilir.
(2) Marka tescilinden doğan haklar münhasıran marka sahibine aittir. Marka sahibinin, izinsiz olarak yapılması hâlinde, aşağıda belirtilen fiillerin önlenmesini talep etme hakkı vardır:
a) Tescilli marka ile aynı olan herhangi bir işaretin, tescil kapsamına giren mal veya hizmetlerde kullanılması.
b) Tescilli marka ile aynı veya benzer olan ve tescilli markanın kapsadığı mal veya hizmetlerle aynı veya benzer mal veya hizmetleri kapsayan ve bu nedenle halk tarafından tescilli marka ile ilişkilendirilme ihtimali de dâhil karıştırılma ihtimali bulunan herhangi bir işaretin kullanılması.
c) Aynı, benzer veya farklı mal veya hizmetlerde olmasına bakılmaksızın, tescilli marka ile aynı veya benzer olan ve Türkiye’de ulaştığı tanınmışlık düzeyi nedeniyle markanın itibarından haksız bir yarar elde edecek veya itibarına zarar verecek veya ayırt edici karakterini zedeleyecek nitelikteki herhangi bir işaretin haklı bir sebep olmaksızın kullanılması.
(3) Aşağıda belirtilen durumlar, işaretin ticaret alanında kullanılması hâlinde, ikinci fıkra hükmü uyarınca yasaklanabilir:
a) İşaretin, mal veya ambalajı üzerine konulması.
b) İşareti taşıyan malların piyasaya sürülmesi, teslim edilebileceğinin teklif edilmesi, bu amaçlarla stoklanması veya işaret altında hizmetlerin sunulması ya da sunulabileceğinin teklif edilmesi.
c) İşareti taşıyan malın ithal ya da ihraç edilmesi.
ç) İşaretin, teşebbüsün iş evrakı ve reklamlarında kullanılması.
d) İşareti kullanan kişinin, işaretin kullanımına ilişkin hakkı veya meşru bağlantısı olmaması şartıyla işaretin aynı veya benzerinin internet ortamında ticari etki yaratacak biçimde alan adı, yönlendirici kod, anahtar sözcük ya da benzeri biçimlerde kullanılması.
e) İşaretin ticaret unvanı ya da işletme adı olarak kullanılması.
f) İşaretin hukuka uygun olmayan şekilde karşılaştırmalı reklamlarda kullanılması.
(4) Markanın sahibine sağladığı haklar, üçüncü kişilere karşı marka tescilinin yayım tarihi itibarıyla hüküm ifade eder. Ancak marka başvurusunun Bültende yayımlanmasından sonra gerçekleşen ve marka tescilinin ilan edilmiş olması hâlinde yasaklanması söz konusu olabilecek fiiller nedeniyle başvuru sahibi, tazminat davası açmaya yetkilidir. Mahkeme, öne sürülen iddiaların geçerliliğine ilişkin olarak tescilin yayımlanmasından önce karar veremez.
(5) Marka sahibi, üçüncü kişiler tarafından dürüstçe ve ticari hayatın olağan akışı içinde, markasının aşağıda belirtilen biçimlerde kullanılmasını engelleyemez:
a) Gerçek kişilerin kendi ad veya adresini belirtmesi.
b) Malların veya hizmetlerin türüne, kalitesine, miktarına, kullanım amacına, değerine, coğrafi kaynağına, üretim veya sunuluş zamanına ya da diğer niteliklerine ilişkin açıklamalarda bulunulması.
c)Özellikle aksesuar, yedek parça veya eşdeğer parça ürünlerinde, malın ya da hizmetin kullanım amacının belirtilmesinin gerekli olduğu hâllerde kullanılması.”
Madde 29 – (1) Aşağıdaki fiiller marka hakkına tecavüz sayılır:
a) Marka sahibinin izni olmaksızın, markayı 7 nci maddede belirtilen biçimlerde kullanmak.
b) Marka sahibinin izni olmaksızın, markayı veya ayırt edilemeyecek kadar benzerini kullanmak suretiyle markayı taklit etmek.
c) Markayı veya ayırt edilemeyecek kadar benzerini kullanmak suretiyle markanın taklit edildiğini bildiği veya bilmesi gerektiği hâlde tecavüz yoluyla kullanılan markayı taşıyan ürünleri satmak, dağıtmak, başka bir şekilde ticaret alanına çıkarmak, ithal işlemine tabi tutmak, ihraç etmek, ticari amaçla elde bulundurmak veya bu ürüne dair sözleşme yapmak için öneride bulunmak.
ç) Marka sahibi tarafından lisans yoluyla verilmiş hakları izinsiz genişletmek veya bu hakları üçüncü kişilere devretmek.
Madde 149/1 de Sınai mülkiyet hakkı tecavüze uğrayan hak sahibi mahkemeden;
“Tecavüzün tespiti, önlenmesi, durdurulması, kaldırılması ile maddi ve manevi zararın tazmini , Araçlara elkonulması, Elkonulan araçlarda kendisine mülkiyet hakkının tanınması, araçların şekillerinin değiştirilmesi, üzerlerindeki markaların silinmesi veya imhası, kararın ilanı ” şeklinde talepte bulunabilir.
6102 sayılı TÜRK TİCARET KANUNU
Madde 54 “(1) Haksız rekabete ilişkin bu Kısım hükümlerinin amacı, bütün katılanların menfaatine, dürüst ve bozulmamış rekabetin sağlanmasıdır.
(2) Rakipler arasında veya tedarik edenlerle müşteriler arasındaki ilişkileri etkileyen aldatıcı veya dürüstlük kuralına diğer şekillerdeki aykırı davranışlar ile ticari uygulamalar haksız ve hukuka aykırıdır.” hükmü,
Madde 55 “(1) Aşağıda sayılan hâller haksız rekabet hâllerinin başlıcalarıdır:
a) Dürüstlük kuralına aykırı reklamlar ve satış yöntemleri ile diğer hukuka aykırı davranışlar
b) Sözleşmeyi ihlale veya sona erdirmeye yöneltmek;
c) Başkalarının iş ürünlerinden yetkisiz yararlanmak;
d) Üretim ve iş sırlarını hukuka aykırı olarak ifşa etmek;
e) İş şartlarına uymamak;
f) Dürüstlük kuralına aykırı işlem şartları kullanmak.; ” hükmü,
Madde 56 “Haksız rekabet sebebiyle müşterileri, kredisi, meslekî itibarı, ticari faaliyetleri veya diğer ekonomik menfaatleri zarar gören veya böyle bir tehlikeyle karşılaşabilecek olan kimse;
a) Fiilin haksız olup olmadığının tespitini,
b) Haksız rekabetin men’ini,
c) Haksız rekabetin sonucu olan maddi durumun ortadan kaldırılmasını, haksız rekabet yanlış veya yanıltıcı beyanlarla yapılmışsa bu beyanların düzeltilm esini ve tecavüzün önlenmesi için kaçınılmaz ise, haksız rekabetin işlenmesinde etkili olan araçların ve malların imhasını,
d) Kusur varsa zarar ve zıyanın tazminini,
e) Türk Borçlar Kanununun 58 inci maddesinde öngörülen şartların varlığında manevi tazminat verilmesini, isteyebilir. “hükmü yer almaktadır.
Haksız rekabet hükümlerinin amacı yasada “bütün katılanların menfaatine, dürüst ve bozulmamış rekabetin sağlanması” şeklinde tanımlanmıştır. Türk Ticaret Kanunu’nun haksız rekabete ilişkin hükümlerinin uygulanması açısından varlığı gereken iyi niyet kurallarına aykırılık kriteri kaynağını Türk Medenî Kanunu’nun 2. maddesinde düzenlenmiş olan dürüstlük kuralından almaktadır. Bu iyiniyet kuralına aykırı hareketler iktisadi rekabetin kötüye kullanımıdır.
Genel anlamdaki haksız rekabet veya özel yasalar gereğince korunan haklara tecavüz nedeniyle bir zarar doğmuşsa veya henüz zarar doğmamış olmakla beraber doğabilecek ise hatta hiçbir zarar söz konusu olmamakla beraber, haklara tecavüz eden kişi bir kazanç elde etmiş ise hakları tecavüze uğrayanın tazminat hakkı vardır. Bu tazminat, T.T.K. 58. maddesinde açıklandığı üzere haksız rekabet yüzünden müşterileri, kredisi mesleki itibarı, ticari işletmesi veya diğer iktisadi menfaatleri bakımından uğranılan zarar veya zarara uğrama tehlikesi varsa, tecavüz edenin elde etmesi mümkün görülen menfaatlerin karşılığı olarak verilebilir. T.T.K. 58/d. Bendinde de açıkladığı gibi, haklara tecavüz eden, haksız rekabet sonucunda hak sahibinin esasen hiçbir zarara uğramadığını ileri sürerek tazminattan kurtulamaz. Asıl olan bir hakka tecavüzdür. Bu tecavüz varsa, tecavüze uğramayanın bundan ötürü mütecavizin eyleminin durdurulması, sonuçlarının önlenmesi ve zararının somut olaya göre incelenmesi ve takdir edilmesi gereklidir.
TPMK KAYITLARI İNCELENDİĞİNDE: Davacının 19/06/1985 tarihli … numaralı markasını 03, 04, 05, 06, 08, 09, 11,14, 15,16, 18, 20, 21, 24, 25, 26, 28 ve 30. sınıflarda, 21/04/2008 tarihli … numaralı “…” markasını 03, 08, 09, 14,16, 18, 20, 21, 24, 25, 28, 30, 32, 35, 43 ve 44. sınıflarda, 21/04/2008 tarihli … numaralı markasını 03, 08, 09, 14, 16, 18, 20, 21, 24, 25, 28, 30, 32, 35, 43 ve 44. Sınıflarda, 21/04/2008 tarihli … numaralı “…” markasını 03, 08, 09, 14,16, 18, 20, 21, 24, 25, 28, 30, 32, 35, 43 ve 44. sınıflarda, 21/04/2008 tarihli … numaralı markasını 03, 08, 09, 14, 16, 18, 20, 21, 24, 25, 28, 30, 32, 35, 43 ve 44. sınıflarda, 21/04/2008 tarihli … numaralı ” markasını 03, 08, 09, 14, 16, 18, 20, 21, 24, 25, 28, 30, 32, 35, 43 ve 44. sınıflarda tescil ettirmiş olduğu, ayrıca TPMK kayıtlarında …LTD. adına tescilli bulunan “… + şekil” markasının tanınmış marka olduğu anlaşılmıştır.
… 2. FSHHM’nin … D.İş dosyası incelendiğinde: 16/10/2017 tarihli bilirkişi raporunda; Tespit isteyen taraf vekilli ile birlikte 03/10/2017 tarihinde … adresinde bulunan … isimli iş yerinde tespit yapıldığı, firma tabelasının … olduğu ancak firmanın adresten taşındığı yerine …Ltd. Şti nin gelmiş olduğu, iş yeri çalışanı tarafından bu hususların beyan edildiği, iş yerinin kaşesinden … Vergi Dairesi … numarasına kayıtlı olduğu, çalışanlarca firma yetkilisinin … olduğunun beyan edildiği görülmüştür.
… 2. FSHHM’nin … D.İş dosyası incelendiğinde: 16/10/2017 tarihli bilirkişi raporunda; Tespit isteyen taraf vekilli ile birlikte 03/10/2017 tarihinde “…” adresinde bulunan … LTD. ŞTİ isimli iş yerinde inceleme yapıldığı, firma tabelasının … olduğu ancak firmanın adresten taşındığı yerine … Ltd. Şti nin gelmiş olduğu iş yeri çalışanı tarafından bu hususların beyan edildiği, iş yerinin kaşesinden … Vergi Dairesi … numarasına kayıtlı olduğu, çalışanlarca firma yetkilisinin … olduğunun beyan edildiği görülmüştür.
SMK, T.K, B.K. hükümleri, mevzuat ve Mahkememizce itibar edilen 09/11/2018 tarihli bilirkişi raporunda da belirtildiği üzere: D.İş dosyalarında tespit için gidilen iş yerlerindeki çalışanların iş yeri yetkilisinin … olduğunu beyan ettikleri, ticari sicil bilgilerinden …Tic. Ltd. Şti. nin davalı …’e ait olduğu ve 09.08.2016 tarihinde sicile kayıtlı olduğu anlaşılmıştır.
Davalıya ait iş yerlerinde, davacı …, LTD. ait olan “…” markasını taşıyan taklit ürünlerin satıldığının tespit edildiği bu nedenle davalının eylemlerinin, davacının tescilli markalarından kaynaklı haklarına tecavüz ve haksız rekabet teşkil ettiğinin tespiti, men’i ve sonlandırılmasına karar vermek gerekmiştir.
Markaya tecavüz sayılan fiiller, haksız fiil niteliğinde olduğundan maddi tazminata hükmedilmesi gerektiği bilinmektedir.
Davacı tarafça SMK 151/2-c maddesine göre maddi tazminat talep edilmiş ancak emsal lisans sözleşmeleri sunulmamıştır. Bilirkişiler tarafından sağlıklı bir şekilde maddi tazminat miktarı belirlenmediğinden, somut olayın özellikleri ve B.K. hükümlerine göre takdiren 2.500 TL maddi tazminata hükmedilmiştir.
Markaya tecavüz sayılan fiiller aynı zamanda haksız fiil niteliğinde olduğu için Türk Borçlar Kanunun 58.maddesinde yer alan haksız fiilin kişilik hakkını zedelemesi halinde manevi tazminata hükmedileceği hükmü, SMK bakımından da kabul edilmiştir. Marka hukukunda manevi tazminatın amacı markanın haksız kullanımı veya itibarının zedelenmesi sonucu marka hakkı sahibinin ticari ve kişisel varlığında meydana gelen olumsuz sonuçların ortadan kaldırılmasıdır. Yargıtay kararlarında; Markaya tecavüz fiilinin varlığında mutlaka uygun bir manevi tazminata hükmedilmesi gerektiğinin belirtildiği, manevi tazminat miktarının tayininde bu tazminatın bir zenginleşme aracı olması ve hukuka aykırı eylemin yapılmasını istenir hale getirecek aşırı miktarlarda olması kabul edilmemekte, zarara uğrayanda manevi huzuru sağlayacak oranda, tecavüzü yapanda da caydırıcı bir etki bırakacak miktarlarda olmasına özen gösterilmesi gerektiği bilinmekle takdiren 2.500 TL manevi tazminata hükmedilmesine karar verilmiştir.
SMK 150/2. maddesi gereğince marka hakkına tecavüz durumunda hakka konu ürün veya hizmetlerin, tecavüz eden tarafından kötü şekilde kullanılması veya üretilmesi, bu şekilde üretilen ürünlerin temin edilmesi veya uygun olmayan bir tarzda piyasaya sürülmesi sonucunda markanın itibarı zarara uğrarsa bu nedenle ayrıca tazminat yani itibar tazminatı talep edilebileceği bilinmekle davalı tarafça, davacının tanınmış markasının taklitlerinin satılması nedeniyle itibar kaybına neden olacak şekilde davacı markasına zarar verildiğinden, davalı aleyhine takdiren 2.500 TL itibar tazminatına karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere
DAVANIN KABULÜNE,
1-Davalının, davacıya ait tescilli marka hakkını tecavüz ve haksız rekabet ettiğinin tespitine, menine, sonlandırılmasına,
2-Marka hakkını ihlal nedeni ile somut olayın özelliklerine ve Borçlar Kanuna göre takdiren 2.500,00-TL maddi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-2.500,00-TL manevi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-2.500,00-TL itibar tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-512,32-TL ilam harcından, 87,10-TL peşin ve 140,00-TL ıslah harcının mahsubu ile eksik 285,22-TL harcın davalıdan tahsiline,
6-Marka Hakkına Tecavüz ve Haksız Rekabetin Tespiti yönünden Avukatlık ücret tarifesi uyarınca 5.900,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Maddi tazminat yönünden Avukatlık ücret tarifesi uyarınca 2.500,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Manevi tazminat yönünden Avukatlık ücret tarifesi uyarınca 2.500,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
9-İtibar tazminatı yönünden Avukatlık ücret tarifesi uyarınca 2.500,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
10-Davacı tarafın yapmış olduğu 31,40 TL başvuru harcı 87,10 peşin harç, 140 TL ıslah harcı, 236 TL tebligat ve müzekkere masrafı, 1.500 TL bilirkişi ücreti ile D.İş dosyalarında yapılan 62,80 TL başvuru harcı, 103,40 TL peşin harç, 1200,00 TL bilirkişi ücreti ve 50 TL tebligat gideri olmak üzere toplam 3.410,70 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
11-Taraflarca fazla yatırılan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talepleri halinde iadesine,
Dair taraf vekillerinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde İSTİNAF YASA YOLU AÇIK olmak üzere verilen karar açıkça okundu, usulen anlatıldı. 28/12/2020

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır