Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 1.Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2017/658 E. 2020/10 K. 14.01.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
1.FİKRÎ VE SINAÎ
HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/658 Esas
KARAR NO : 2020/10

DAVA : Tazminat (Fikir Ve Sanat Eserleri Sahipliğinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 28/08/2013
KARAR TARİHİ : 14/01/2020

Davacı yanca tazminat istemiyle açılan dava dosyası İstanbul 3 Nolu Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 2013/190 esas 2015/202 karar nolu ilamının temyiz edilmesi üzerine dava dosyası Yüksek Mahkeme denetimindeyken HSK’nun 02/08/2017 tarihli ve 1071 sayılı kararı uyarınca İstanbul 3 ve 4. FSH Hukuk Mahkemelerinin 08/08/2017 tarihi itibarıyla faaliyetlerinin durdurulmasına, 3. FSH Hukuk Mahkemesinde görülmekte olan dava, iş ve arşiv dosyalarının 1. FSH Hukuk Mahkemesine devrine karar verilmiş ve dava dosyası Yargıtay 11.Hukuk Dairesince bozularak mahkemesine iade edilmiş, uyap tevzii bürosunca bozulan dava dosyası mahkememizin 2017/658 Esas numarasına kayıtlanarak, taraflara bozma ilamı tebliğ edilmiş, bozmaya uyularak yargılamaya mahkememizde devam edilmiştir.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA: Davacı vekili, davalıların sahibi/kiracısı olduğu iş yerlerinde sistematik davacı … birliğine üye yayın evlerinin mali hak sahibi olduğu eserlerin izinsiz ve sözleşmesiz olarak (korsan) çoğaltıp satıldığının tespit edildiği ileri sürerek; fazlaya ilişkin hakları saklı tutulmak kaydıyla FSEK 68. maddesi gereğince 1.000 TL maddi tazminatın faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, üye yayın evlerinin mali haklarına esaslı bir şekilde yeni saldırı tehlikesinin mevcut olması sebebiyle FSEK 69. maddesi gereğince vaki ve muhtemel tecavüzün men’ini talep ve dava etmiş; ıslah dilekçesiyle tazminat talebini 60.000 TL ye yükseltmiştir.
SAVUNMA: Davalılardan … cevap dilekçesinde; söz konusu işyerinin kendisine babasından miras kaldığını, aynı binada sahibi olduğu iki daireden birinde ikamet ettiğini, işyerinin depo mahiyetinde olduğunu, bu şekilde diğer davalılara kiraya verdiğini, içeride yapılan işin nev’ini bilmediğini savunarak davanın reddini istemiştir.
Diğer davalılar vekili, davanın reddini savunmuştur.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE:
Dava, davacı … Birliğine üye yayın evlerinin mali hak sahibi olduğu eserlerin izinsiz ve sözleşmesiz olarak çoğaltılıp satılması sebebiyle FSEK 68. madde gereğince 3 katı tazminatın tahsili, üye yayın evlerinin mali haklarına yeni saldırı tehlikesinin mevcut olması sebebiyle FSEK 69. madde gereğince vaki ve muhtemel tecavüzün men’i istemlerine ilişkindir.
Bozma öncesinde kapatılan İstanbul 3.FSHHM’nin 20/10/2015 tarih ve 2013/190-2015/202 sayılı ilamı ile; davanın kısmen kabulüne, FSEK 68. maddesi gereğince 51.024,96 TL tazminatın haksız fiil tarihi olan 05/08/2011 tarihinden itibaren işletilecek avans faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, davacının hak sahibi olduğu … ait …, …, …, İletişim Yayınevine ait …, …, …, …, …, …, … (…) yayınlarına ait …, … Yayınlarına ait … ve … adlı kitaplara davalıların muhtemel tecavüzlerinin önlenilmesine karar verilmiştir, kararı taraf vekilleri temyiz etmiştir.
Yargıtay 11.HD’nin 2016/3548 esas, 2017/2272 karar ve 19/04/2017 sayılı bozma ilamı kapsamına göre; ..” Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre davalı … vekilinin tüm temyiz itirazlarının, davacı vekilinin aşağıdaki (2) numaralı bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının, davalı … vekili ile davalı …’un ise aşağıdaki (3) numaralı bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddi gerektiği belirtilmiş ve Mahkemece, davanın kısmen kabulüne ve ele geçirilen eser sayıları esas alınmak suretiyle tazminat hesabı yapılarak maddi tazminata hükmedilmişse de dava konusu kitaplar yanında kitap kalıpları, kitap formaları ve aydıngerlerin de ele geçirildiği nazara alındığında dava konusu kitapların üretiminin ele geçenden daha fazla olduğu kabul edilmelidir. Böylece, özellikle davalıların iştigal ettikleri faaliyetler, iş yerinin çalışma potansiyeli, davalıların konumları gözetilerek, her bir kitap için güncelliği, önceki baskıları, iş yeri çevresindeki alıcı talebi, kitapların talep derecesi nazara alınarak içinde bir yayın evi sahibinin de bulunduğu bilirkişi kurulundan alınacak bilirkişi raporuyla rayiç kitap adedinin belirlenmesi ve buna göre bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ve değerlendirmeye dayalı yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmamış, kararın davacı yararına bozulması gerekmiştir. Davalı … vekili ile davalı …’un temyiz itirazlarının incelenmesine gelince, dava konusu olaya ilişkin bulunan … 2. Fikri Ve Sınai Haklar Ceza Mahkemesinin 2011/265 Esas 2012/248 Karar sayılı dosyasında verilen kararın kesinleşip kesinleşmediğinin tespiti ile sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi yerinde görülmemiş, hükmün davalılar … ve … yararına bozulması gerekmiştir. ..” şeklindeki bozma ilamı usul ve yasaya uygun görülmekle uyulmasına karar verilmiş, … 2. Fikri Ve Sınai Haklar Ceza Mahkemesinin 2011/265 Esas 2012/248 Karar sayılı kesinleşen dosyası celp edilmiş, bozma sonrası içinde yayıncı bilirkişinin de olduğu heyetten rapor alınmıştır.
Bilirkişiler bozma sonrası sunmuş oldukları 29/05/2018 tarihli raporlarında; Davacının meslek örgütü olarak hak ihlallerine karşı hukuki yollar başvurma açısından yetkili olduğunu, davalıların adı geçen yayınevlerinin kitaplarını izinsiz yayınlayarak hak ihlali yaptıklarını, FSEK 68. Madde uyarınca “tespit edilen nüshalar baz alarak” yapılacak bir hesaplamanın uğranılan zararları karşılayamayacağı, yayıncılık sektörünün teamüllerini göz önüne alarak, emsal ve rayiç bedel kitap satışı konusunda İstanbul ve Anadolu toptan satıcıları ve pazarlamacıların da görüşü alınarak bir orta yol bulunduğu görüş ve değerlendirmelerin bulgularla birleştirilmek suretiyle ortalama bir hesap yapıldığını, talep edilebilecek anapara toplam tutarının 170.970,00 TL olduğunu bildirmişlerdir.
… 1. Fikri Ve Sınai Haklar Ceza Mahkemesinin 2017/217 esas-2018/80 Karar sayılı ilamının Yargıtay 19. Ceza Dairesi’nce onama tarihi gözetilerek 14/11/2018 tarihinde kesinleştiği ve ilam kapsamına göre; Sanıklardan … hakkında üzerine yüklenen suçu işlediği sabit olmadığından müsnet suçtan CMK.nun 223/2.maddesinin e bendi gereğince BERAATİNE, Sanıklardan …’nın 5846 sayılı Yasanın 81/9.maddesi gereğince ve TCK.nun 43/1., TCK.nun 62/1.maddesi gereğince niteceten ÜÇ YIL İKİ AY ONBEŞ GÜN HAPİS VE YÜZYİRMİBEŞ TAM GÜN KARŞILIĞI 2.500 TL. ADLİ PARA CEZASI İLE CEZALANDIRILMASINA, CMK.nun 231/5.maddesi gereğince hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına, TCK.nun 51.maddesi gereğince ertelenmesine yer olmadığına, TCK.nun 53.maddesinin uygulanmasına karar verildiği keza …; yönünden ise 5846 sayılı Yasanın 81/13.maddesi yollamasıyla 5728 sayılı Yasa ile değişik 5846 sayılı Yasanın 71/1.maddesinin 1.bendi gereğince, 81/13.maddesi TCK.nun 43/1.maddesi ve TCK.nun 62/1.maddesi gereğinc BİR YIL DÖRT AY YİRMİ GÜN HAPİS CEZASI İLE CEZALANDIRILMASINA, CMUK.nun 326/son maddesi gereğince yeniden verilen hüküm önceki hükümle tayin edilmiş olan cezadan daha ağır olamayacağından sanığın SONUÇ OLARAK BİR YIL BİR AY ON GÜN HAPİS CEZASI İLE CEZALANDIRILMASINA, CMK.nun 231/5.maddesi gereğince hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına, hakkında verilen hapis cezasının TCK.nun 51.maddesi gereğince ertelenmesine yer olmadığına, TCK.nun 53.maddesinin uygulanmasına, adli emanetin 2011/9024 ve 2012/642 sırasında kayıtlı ürünlerin tamamının TCK.nun 54/1.maddesi gereğince MÜSADERESİNE karar verildiği anlaşılmıştır.
Ceza yargılamasına esas olan mahkeme ilamının gerekçesi gözetildiğinde; davaya konu kitaplar üzerinde … Cumhuriyet Başsavcılığınca soruşturma aşamasında yaptırılan bilirkişi incelemesi sonucu düzenlenen 30/01/2012 tarihli raporda özetle; ele geçen kitapların tamamının bandrollenmesi zorunlu eserler grubunda oldukları halde bandrol taşımadıkları, orjinal nitelikte olmayan kitapların yasa dışı yollardan çoğaltılmış korsan tabir edilen kopya nüshalar olduklarını, birleşen 2017/218 Esas sayılı dosyasında açılan açılan davaya konu ve suç tarihlerinden 27/04/2011 tarihinde ele geçen kitaplar üzerinde soruşturma aşamasında yaptırılan bilirkişi incelemesi sonucu düzenlenen 16/05/2011 tarihli raporda özetle; ele geçen kitapların 5846 sayılı Yasa kapsamında bandrollenerek koruma altına alınması gereken eserler grubunda yer aldığı, ancak kitapların hiçbirinde bandrol bulunmadığı, ayrıca, tamamı korsan tabir edilen usulsüz ve kaçak yollardan çoğaltılan kopya nüshalar olan kitapların ikinci el olmadıkları yönünde görüş bildirildiğini, bilirkişi incelemesi sonucu düzenlenen 06/10/2011 tarihli raporda özetle; ele geçen 23600 adet kitap, 600 adet kitap forması, 2000 adet kitap kapağı materyalin tamamının 5846 sayılı Yasa kapsamında bandrollenmesi zorunlu eserler grubunda yer aldığı, ancak hiçbirinin bandrol taşımadığı, eserlerin kopya olduğu, ayrıca 230 adet aydıngerin orjinal görünümlü olduğu, ancak kopya baskı eserleri üretmek için kullanıldığından bunlarında kopya olduğu yönünde görüş beyan edildiğini,2017/156 Esas sayılı dosyası ile birleştirilen … 2.FSHCM.nin 2011/345 Esas sayılı dosyasında açılan davaya konu ve suç tarihlerinden 23/08/2011 tarihinde ele geçen ürünler üzerinde soruşturma aşamasında yaptırılan bilirkişi incelemesi sonucu düzenlenen 31/10/2011 tarihli raporda ise özetle; ele geçen kitaplardan 28.126 adet kitabın korsan baskı olduğu, bu kitaplardan 28.101 adedinin bandrolsüz olduğu, 24 adedinin orijinal bandrol taşıdığı, 1 adedinin ise sahte bandrollü olduğu, orjinal baskı kitaplardan 1088 adedinin orjinal bandrol taşıdığı, kitapların ikinci el olmadıkları, ayrıca, ele geçen …seri nolu 923 adet bandrolün sahte olduğu yönünde görüş bildirildiğinin anlaşıldığı, Sanıklardan … yönünden yapılan değerlendirme: Her ne kadar sanıklardan … yönünden birleşen 2017/156 Esas sayılı dosyası ile birleşen … 2.FSHCM.nin … Esas sayılı dosyasında açılan davalara konu kitap formaları, kitap kapakları, aydıngerler ile bandrollerin kendisine ait olmadığını savunmuş ise de, 05/08/2011 tarihli tutanak ile 23/08/2011 tarihli olay, işyeri arama, yakalama, tesbit, oto arama ve muhafaza altına alma tutanağı içeriğinden ve diğer sanıkların savunmaları ile toplanan tüm delillerden, ele geçen kitaplar ile diğer ürünlerin ve bandrollerin bu sanığa ait olduğu anlaşıldığından, sanık …’nın bu savunmalarına itibar edilmediği ve üzerine yüklenen suçları işlediği , … 2.FSHCM.nin birleşen 2011/345 Esas sayılı dosyasında düzenlenen bilirkişi raporuna göre, depoda ve araçta ele geçen kitaplardan, kopyalama yoluyla çoğaltılan 28.126 adet kitaptan 24 adedinde orjinal, 1 adedinde sahte bandrol bulunduğu, diğerlerinin ise bandrolsüz olduğu, ayrıca, ele geçen … seri ve birbirini takip eden toplam 923 adet bandrolün ise sahte olduğu anlaşıldığından, zorunlu bandrole tabi, ancak bandrolsüz eser nüshalarını suç tarihlerinden 05/08/2011 tarihinde ticari amaçla bulundurduğu, eyleminin 5846 sayılı Yasanın 81/9.maddesi ile TCK.nun 43/1.maddesine uygunluğu kabul edilerek cezalandırılmasına karar verildiği, Sanıklardan … yönünden yapılan değerlendirme: mahkemenin 2017/217 Esas sayılı dosyasında açılan davaya ilişkin savunmasında, gönderdiği kitapların hepsinin ikinci el kitaplar olduğunu, ayrıca kitapların bandrollü olup olmadıklarına bakmadığını bildirmiş ise de, sanık, C.Başsavcılığında alınan ifadesinde, temin ettiği kitapların bir kısmının ikinci el olmayan kullanılmamış kitaplar olduğunu beyan ettiği gibi, daha önce benzer suçtan hakkında dava açılan ve kitabevi işlettiği anlaşılan, kaldı ki kitapların ikinci el olmadıklarını beyan etmek suretiyle nitelikleri hakkında bilgi sahibi olduğu anlaşılan sanığın, kitapların bandrolsüz olduklarını bilmemesi hayatın olağan akışına aykırı bulunduğundan, sanık …’nın bu savunmasına itibar edilmediğini, birleşen 2017/218 Esas sayılı dosyasında açılan davaya ilişkin savunmasında, gelen kolileri teslim almadığını bildirmiş ise de, duruşmada ifadesi alınan tutanak tanığının “Sanığın anlatımı doğru değildir. Sanık bu koli benim değil şeklinde kargo görevlisi ile aralarında bir konuşma geçmedi. Bilakis iki kişinin götürebileceği tarzda koliyi bir nevi sürükleyerek arabaya götürdü. Kolileri bizzat o şahıs teslim almıştı.” şeklinde olay yakalama tutanağını doğruladığından, sanık …’nın bu savunmasına da, oluşan suçtan kurtulma iradesi sayılıp itibar edilmediğini, bu sanık yönünden birleşen 2017/156 Esas sayılı dosyasında açılan davaya ilişkin savunmasında da suçlamayı kabul etmemiş ise de, bu sanığın suça konu korsan kitap ve diğer ürünlerin ele geçirildiği depoyu bizzat kendisinin kiralaması, diğer yandan, bu sanığın diğer sanık …’nin seyyar kitapçılık yaptığını biliyor olması ve yine bu olaydan sonra da 23/08/2011 tarihli olayda da aracını korsan kitap taşınmasına tahsis etmesi karşısında, dosyada mevcut ilam örneklerinden anlaşılacağı üzere 5846 sayılı Yasaya muhalefet suçundan birçok kez ceza alan sanığın ele geçen ürünlerden haberinin olmadığına dair savunmasına, toplanan tüm deliller karşısında kendisini cezadan kurtarmaya yönelik olduğu kabul edilerek itibar edilmeyerek meslek biliği üyelerinin mali ve manevi hak sahibi oldukları eserlerinde bulunduğu, eserler üzerinde hak sahibi olan kişilerin izni olmaksızın hukuka aykırı şekilde çoğaltılan, zorunlu bandrole tabi ancak bandrolsüz eser nüshalarını suç tarihlerinden 27/04/2011 tarihinde ticari amaçla kabul ettiği, suç tarihlerinden 05/08/2011 tarihinde ticari amaçla bulundurduğu, suç tarihlerinden 27/09/2011 tarihinde ise … ilinden temin ederek … ilinde bulunan ve haklarında verilen kararlar daha önce kesinleşen sanıklar … ve …’ya kargo vasıtasıyla gönderdiği, sanığın eyleminin 5846 sayılı Yasanın 81/13.maddesi yollaması ile aynı Yasanın 71/1.maddesinin 1.bendi ile 81/13.maddesi ve TCK.nun 43/1.maddesine uygunluğu kabul edilerek cezalandırılmasına karar verildiği anlaşılmıştır.
Ceza yargılamasında Sanıklardan … yönünden yapılan değerlendirme de ise; sanıklardan … hakkında Mahkemenin birleşen 2017/156 Esas sayılı dosyasında cezalandırılması istemiyle kamu davası açılmış ise de, bu sanık suçlamayı kabul etmediği gibi, sanıklardan …’nın kendisini … olarak tanıtarak matbaa işi yaptığını, kitapları depolamak için yer aradığını söyleyerek sanık …’a ait işyerini kiraladığı anlaşıldığından, sanık …’un suçlamayla ilgisinin bulunmadığına dair aşamalarda değişiklik göstermeyen savunmaları, olayın gelişimi ve toplanan tüm deliller karşısında, sanıklardan …’un suça konu kitapların bandrolsüz olduğunu bilerek diğer sanıkların eylemine iştirak ettiğine dair savunmasının aksini kanıtlayıcı, kesin ve inandırıcı deliller bulunmadığından, üzerine yüklenen suçu işlediğinin sabit olmaması nedeniyle bu sanığın müsnet suçtan CMK.nun 223/2.maddesinin e bendi gereğince beraatine karar verildiği dolayısıyla mahkememizin ceza yarglamasındaki kesin hüküm ile bağlı olup, davalılardan … hakkındaki davanın reddi gerektiği anlaşılmıştır.
Toplanan deliller, ceza yargılamasına esas kesinleşen dosya ve bilirkişi raporları dikkate alındığında; Meslek birliğinin mali hak sahibi davacının üyeleri olan … Yayıncılık, … Yayıncılık, … Yayıncılık , … Yayıncılık firmalarına ait dava konusu eserlerin (… Yayıncılığa ait …, …, …, … Yayınevine ait …, .., …, …, .., …, … (…) yayınalarına ait …, … ve … Yayınlarına ait … ve … adlı eserlerin ) davalılardan … ve … tarafından izinsiz olarak ve korsan yayın suretiyle çoğaltıldığı , keza bu davalıların Korsan yayın nedeniyle orijinal kitabın metinlerini kopyaladıkları için bir eserin yayına hazırlanması sürecinde yapılan işlemleri (Editörlük, redaksiyon, düzelti, son okuma, iç sayfa düzeni, kapak düzeni vb.) yapmadıklarından dolayısıyla bu işlemlerle ilgili giderleri de bulunmadığı, yine Yazarın ya da çevirmenin telif hakkı ödenmediğinden telif bedelininde maliyete girmediği, Orijinal kitapların Reklam ve tanıtım harcaması mali hakları devr alan yayıncı tarafından yapılırken korsanı basanların bu iş ve işlemleri yapmadıkları için bu yönden de bir gider kayıplarının bulunmadığı, yasa dışı faaliyette bulundukları için yasalara uygun çalışan yayın evlerinin yaptıkları gibi KDV, gelir vergisi, stopaj gibi vergileri de ödemedikleri, Yasal olarak mali kayıt tutmadıklarından ve kalifiye elaman istihdam etmediklerinden, herhangi vergi ya da diğer mali yasala yükümlülüklere uymadıklarından kitap maliyetlerini de çok ucuza getirdikleri ve piyasada normal yayınlar göre daha düşük bir fiyatla işlem görmesi nedeniyle okuyucular tarafından tercih edilmeleri nedeniyle yani kayıt dışı olmaları nedeniyle hem yayıncıların hem de vergi yönünden devletin kaybının bulunduğunun sektörel bir gerçeklik olduğu hususu da tazminatın belirlenmesinde mahkememizce dikkate alınmıştır. Öte yandan bilirkişi heyetinin isabetle belirttiği gibi, davalıların konsan basıp dağıttığı kitapların yazarlar ve yayın evlerinden seçilmiş olması, arama yapılan yerin …, … Cad. …’ın “… yayımlar yönünden ” kitap okuyucuları tarafından bilinir, tanınır olması, merkezi bir konumda bulunması, …, … Cad. …’ın “… yayınlar yönünden” … toptancılarının ve perakende satıcılar tarafından biliniyor olması, bir anlamda …’tâki Sahaflar Çarşısı gibi kitap satış merkezi olması, kitapların orijinalinden ucuza satılması, bilirkişilerin Korsan yayınlanan kitapların bir belgesi (kâğıt, kapak kâğıt, baskı, cilt,…vb) olmadığından gerçek sayılarına ulaşılması ve tazminat yönünden sunacakları raporun mutlak bir değerlendirme içeremediği, ancak bozmadan sonra alınan kök ve ek raporun gerek sektörel gerçeklik dikkate alınarak hazırlanması, gerekse dava konusu kitapların çok talep edilen kitaplardan olması, …’da …, mevkindeki kitap satışı yapan işlerlerinin büyük hava parası ile el değiştirdiği, dolayısıyla buralarda normal kitap satışı ile kira ücretlerinin de yüksek meblağlı olduğunun bilirkişilerce ifade edildiği, ceza yargılamasında huzurda davalı olan … ve …’nın aynı eylemi birden çok kez tekrarladıkları için haklarında TCK 43. Maddesinin de uygulanmış olması, bu sanıklar tarafından ceza yargılamasının gerekçesinde de isabetle belirtildiği gibi suça konu korsan kitap ve diğer ürünlerin ele geçirildiği depoyu bizzat kendisinin kiralaması, diğer yandan, bu sanığın diğer sanık …’nin seyyar kitapçılık yaptığını biliyor olması ve yine bu olaydan sonra da 23/08/2011 tarihli olayda da aracını korsan kitap taşınmasına tahsis etmesi karşısında, ceza yargılamasındaki dosyada mevcut ilam örneklerinden anlaşılacağı üzere 5846 sayılı Yasaya muhalefet suçundan birçok kez ceza alan davalıların eylemlerini kararlılıkla devam ettirdikleri dolayısıyla davacı … Birliğinin temsil ettiği yayınevlerinin gerçekteki zararının çok daha büyük maddi zarara neden olduğu anlaşılmıştır.
… 1. Fikri Ve Sınai Haklar Ceza Mahkemesinin … esas-… Karar sayılı dosyası, kesinleşen ilam içeriğindeki gerekçeler, bozmadan sonra alınan kök ve ek rapor içerikleri bir bütün olarak incelendiğinde; Davalılardan … ve … hakkında açılan davanın KABÜLÜNE, FSEK 68. maddesi gereğince 170.970 TL nin .3 katı = 512.910 TL tazminat belirlenmişse de; davacının talebi ile bağlı kalınarak bozma öncesi yapılan ıslah dilekçesindeki bedel dikkate alınarak 60.000 TL tazminatın, haksız fiil tarihi olan 05/08/2011 tarihinden itibaren işletilecek avans faizi ile birlikte davalılardan … ve …’dan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, davacının fazlaya ilişkin haklarının saklı tutulmasına, davalılardan … hakkındaki davanın REDDİNE, davacı … birliğinin hak sahibi olduğu … Yayıncılığa ait …, …, …, … Yayınevine ait …, .., …, …, …, …, … (…) yayınalarına ait …, … Yayınlarına ait … ve … adlı kitaplara davalıların( … ve …) muhtemel tecacüzlerinin önlenilmesine karar verilerek yukarda açıklanan gerekçe kapsamına göre aşağıdaki şekilde hüküm oluşturulmuştur.
HÜKÜM;Yukarda açıklanan gerekçe kapsamına göre;
1-Davalılardan … ve … hakkında açılan davanın KABÜLÜNE, FSEK 68. maddesi gereğince 170.970 TL nin .3 katı = 512.910 TL tazminat belirlenmişse de; davacının talebi ile bağlı kalınarak bozma öncesi yapılan ıslah dilekçesindeki bedel dikkate alınarak 60.000 TL tazminatın, haksız fiil tarihi olan 05/08/2011 tarihinden itibaren işletilecek avans faizi ile birlikte davalılardan … ve …’dan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, davacının fazlaya ilişkin haklarının saklı tutulmasına
2-Davalılardan … hakkındaki davanın REDDİNE,
3-Davacı … birliğinin hak sahibi olduğu … Yayıncılığa ait …, …, …, … Yayınevine ait …, …, …, …, …, …, … (…) yayınalarına ait …, … ve … Yayınlarına ait … ve … adlı kitaplara davalıların (… ve …) muhtemel tecavüzlerinin önlenilmesine,
4- 4.098,60 TL ilam harcının peşin harçtan mahsubu ile 4.050,00 TL eksik harcın Davalılar … ve …’dan müştereken ve müteselsilen tahsiline,
5-Kabul edilen Maddi tazminat talebi yönünden; Avukatlık asgari ücret tarifesi gereğince 8.600 TL vekalet ücretinin davalılar … ve …’dan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
6-Tecavüzün önlenmesine ilişkin talebin kabulü yönünden; Avukatlık asgari ücret tarifesi gereğince 4.910 TL vekalet ücretinin davalılar … ve …’dan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
7-Davacı tarafın bozma öncesi yapmış olduğu 52,35 TL başvuru harcı, 1.800 TL bilirkişi ücreti, 211 TL tebligat-müzekkere masrafı olmak üzere toplam 2.063,35 TL ile bozma sonrası yapmış olduğu 2.000 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 4.063,35 TL’nin davalılar … ve …’dan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
8-Artan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talebi halinde taraflara iadesine,
Dair davacı vekilinin ve davalılar vekilinin yokluğunda, davalılardan …’un yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde Yargıtay nezdinde Temyiz yolu açık olmak üzere açıkça okunup anlatıldı.14/01/2020

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır