Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 1.Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2017/634 E. 2020/354 K. 17.11.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
1.FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/634 Esas
KARAR NO : 2020/354

DAVA : Caymanın Geçersizliğinin Tespiti
DAVA TARİHİ : 15/09/2017
KARAR TARİHİ : 17/11/2020

Mahkememizde görülmekte bulunanCaymanın Geçersizliğinin Tespiti
davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA: Davacı vekili dava dilekçesinde;Davalı … tarafından müvekkiline gönderilen İhtarname ile; …, …, …, …, …, …, …, …, … İsimli albümlerle ilgili olarak hak ve salahiyetlerden faydalanamaz hale geldiğini belirterek cayma hakkını kullandığını belirtmiş olduğunu, caymanın geçersiz olduğunu, cayma hakkını kullanabilmenin başlıca şartının bir eserin sahibi olmak olduğunu, davalının cayma hakkını kullanabileceği bir eserinin bulunmadığını, davalının murisinin icracı sanatçı olduğunu, müvekkili şirket ile davalının babası … arasında ilgili eserlerin devredilmesine veya mali bir hakkın ödenmesine dair herhangi bir sözleşmenin de bulunmadığını, davalının … A.Ş. ile 30,01.2001 tarihinde sözleşme imzalandığını ve bu sözleşme gereğince ödemelerin yapılmadığını ifade ettiğini oyşa davalı müvekkili şirket dışında üçüncü bir kişi ile yapmış olduğu sözleşmeden kaynaklanan haklarını müvekkilinden talep etmekte olduğunu, cayma hakkının kullanılabilmesinin bir diğer şartının da eser sahibi ile karşı taraf arasında mali hakların devrine veya lisans vermesine ilişkin sözleşme yapılmış olması ve bu sözleşmenin hali hazırda devam eden bir sözleşme olmasının gerekli olduğunu, taraflar arasında bu şekilde bir sözleşmenin bulunmadığını, Kültür Bakanlığı tarafından verilen eser işletme belgeleri ve diğer evraklardan da görüleceği üzere davalının söz konusu eserler üzerinde tasarruf edebileceği bir hakkının bulunmadığını, diğer yandan icracı sanatçı olan …’a dava konusu olan albümlerle ile ilgili olarak bağlı olduğu Meslek Birliği olan … vasıtası ile hak edişlerinin tamamının ödenmiş olduğunu, FSEK 58 maddede Cayma hakkının kullanabilmenin ön şartlarından bir tanesinin de menfaatlerinin esaslı suretle ihlal edilmesi okluğunu, dava konusu olayda bu şartın da gerçekleşmemiş olduğunu, açıklanan nedenlerle davalının cayma bildirimine karşı süresi içinde işbu caymaya itiraz davası açılmakla davanın kabulü ile caymanın geçersizliğine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA: Davalı vekili cevap dilekçesinde; Müvekkili … ile …Tic A.Ş. arasında Müvekkilinin tek mirasçısı olduğu …’ın seslendirmiş olduğu … , …, …, …, …, … isimli albümlerde yer alan eserlerle ilgili olarak eserlerin kaset, CD ve benzeri fiziki ses taşımaya mahsus aygıtlara aktarılmasına ve bu aktarılmış olan materyallerin münhasıran …Tic. A.Ş. tarafından sayı ile sınırlandırılmadan görüntülü olarak kullanılmasına ve piyasaya: arzına muvafakat etmesi konusunda 30.01.2001 tarihinde bir sözleşme imzalanmış okluğunu, 30,01.2001 tarihli sözleşmeye ek olarak, … Tic. A.Ş. tarafından ödenecek ücrete ilişkin ek sözleşmeyle mali hakların belirlenmiş olduğunu, … Tic. A.Ş. ihtarnameye konu albüm ve eserlerin işletme haklarının … Tic A,Ş. ‘ne devredildiği tarihe kadar ödemelerini düzgün bir şekilde yaptığını ancak işletme haklarının devredilmesi sebebiyle müvekkilinin devralan …Tic. A.Ş. yönetim kurulu üyeleri … ve …’e Müvekkilinin mali hakları ile ilgili olarak sözlü olarak da ikazda bulunulduğunu ancak bir sonuç alınamadığını, muhatap tarafından müvekkiline satış raporu gönderilmediği gibi, ödeme de yapılmadığını, müvekkilinin ihtara konu eser ve icralar bakımından eser sahipliğine ilişkin haklardan yararlanamadığını, bunun üzerine müvekkili tarafından Davacı’ya … 22. Noteriiği’nin … tarih ve … sayılı ihtarnamesinin gönderildiğini ve ilgili hesaplamaların yapılarak tüm ödemelerin yapılmasını talep ettiğini İhtarnamenin davacıya tebliğ edildiğini, ancak davacı tarafından Müvekkiline herhangi bir ödeme yapılmadığını, bunun üzerine Davacı’ya … 45. Noterliği’nin … tarih ve … sayılı İhtarnamesi gönderilerek FSEK md. 58 uyarınca cayma hakkının kullanıldığı ihtar edildiğini,…Tic A.Ş. tarafından …Tic. A.Ş. ‘ne yapılan devrin geçerli olmadığını, dijital iletim hakkının davacı’ya devredilmemiş olduğunu, bu sebeplerle; müvekkili Daval’nın, FSEK’te tanınan manevi ya da mal haklardan gereği gibi faydalanamaması ve bu faydalanamamanın esaslı bir nitelik taşıması, davalı Müvekkili tarafından Davacı’ya gönderilen ihtarnamelere konu ödemelerin yapılmamış olması, ihtarnamelerin tebliğinden sonra da ödeme yapılmamış olması, Davacı’ya dijital iletim haklan verilmemiş olmasına rağmen Davacı’nın dijital iletim haklarını izinsiz olarak kullanmış olması ve izinsiz kullanılan dijital kullanım hakkının karşılığını da ödememiş olması. Çekilen ihtara rağmen esaslı ihlal durumunun halen devam etmesi, sebebiyle cayma hakkının kullanılması için FSEK m. 58’de aranan koşullar yerine gelmiş ve bu nedenle cayma ihtarnamesi gönderilmiş olduğunu, ihtarnamenin Davacı’ya tebliğ edilmiş ve FSEK md 58 uyarınca ihtarnamenin karşı tarafa ulaşmasıyla caymanın tamamlanmış olduğunu bu nedenlerle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE:
Dava konusu uyuşmazlık; davalı … tarafından davacıya gönderilen ihtarnameyle dava dilekçesinde belirtilen 9 adet eserin hak ve yetkilerinden faydalanamaz hale geldiğini belirterek cayma hakkını kullandığını, FSEK 58.madde gereğince kullanılan cayma hakkının hukuka aykırı olduğunu, yasal şartları oluşmadığından caymanın geçersizliğine karar verilmesi istemine ilişkindir.
Davanın açılmasını müteakip davacı ve davalının dava, cevap dilekçeleri karşılıklı tebliğ olunmuş, dava şartları incelenmiş, ön inceleme duruşması yapılmış, duruşmada hazır olanlar sulhe teşvik olunmuş, sonuç alınamaması üzerine uyuşmazlık konuları tespit edilmiş, arabuluculuk kurumundan faydalanmak istenilmediğinden tahkikat duruşmasına devam olunmuş, beyanlarında geçen deliller toplanmış,eser işletme belgeler celp edilmiş, bilirkişi incelemesi yaptırılmış, HMK 184.madde kapsamında hazır olanlardan tahkikat ile ilgili beyanları sorulmuş, HMK 186. madde kapsanında ise karar duruşmasında hazır olanlardan esas ile ile ilgili son diyecekleri sorulmuştur.
HMK 266. madde kapsamında bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
Bilirkişiler …, …, … 04/10/2018 havale tarihli raporlarında; davalının sözleşmeden caymasının FSEK 58 çerçevesinde şekil şartları ve esas şartları yönünden geçersiz olduğunu belirtmişlerdir.
Bilirkişiler …, …, … 05/02/2020 havale tarihli raporlarında; FSEK m. 58 uyannca mali bir hakkı veya kullanma yetkisini devralan, uygun süre içinde veya kararlaştırılan tarzda bu hak veya yetkiyi kullanmaz ve bu nedenle eser sahibinin menfaatleri zarar görürse, eser sahibine cayma hakkı tanındığını, bir başka deyişle Türk hukukunda kullanmama nedeniyle cayma hakkının düzenlendiğini, Somut uyuşmazlıkta devralanın sözleşme konusu albümleri yaptığı ve eserler üzerindeki mali haklan kullandığı, bu nedenle iktisap edilen mali haklan hiç veya gereği gibi kullanmama şartlarının gerçekleşmediği, sonuç olarak cayma hakkının kullanılmasına dair esasa ilişkin şartların gerçekleşmediğini bildirdikleri anlaşılmıştır.
FSEK’nın 58. maddesi uyarınca, eser sahibinden mali bir hakkı tamamen veya ruhsat yoluyla iktisap etmiş olan kimsenin, şayet süre kararlaştırılmış ise bu süre içinde ve süre kararlaştırılmamış ise duruma göre uygun bir süre içerisinde, devrin kendisine sağlamış olduğu hak ve yetkilerden gereği gibi yararlanması gerekir. Devir alan kişi hak ve yetkilerini gereği gibi kullanmaz ve bu sebeple eser sahibi menfaatleri esaslı surette zarar görürse, eser sahibinin sözleşmeden cayma hakkı bulunmaktadır.
Cayma hakkının mutlaka eser sahibi tarafından noter marifetiyle çekilecek bir ihbar ile kullanılması icap eder. Gönderilen ihtarnamede, eser sahibince, hakkın gereği gibi kullanılması için devir alan kişiye uygun bir mehil verilmesi gerekir. Devir alanın bu süre içerisinde de devir alınan hak ve yetkileri amacına uygun şekilde kullanmaması halinde verilen sürenin sonunda eserden doğan hakların devrine dair sözleşmeden cayılmış olur. İstisnai hallerde mehil verilmesine de gerek yoktur. Cayma ihbarını alan kişinin, tebliğden itibaren dört hafta içerisinde caymaya itiraz davası açması halinde, caymanın haklı olup olmadığı, devir alanın devir olunan hak ve yetkilerden amacına uygun şekilde yararlanıp yararlanmadığı tartışılarak sonucuna göre bir karar verilmelidir. Bu açıdan bilirkişi incelemesi yaptırılmış, bilirkişilerin raporlarının denetim ve hüküm kurmaya elverişli olduğu anlaşılmıştır. Davacı yan dört haftalık hak düşürücü süre içerisinde huzurdaki davalının caymasına itiraz davası açmış ve yapılan yargılamada caymanın geçersizliği tespit edilmiştir.
Toplanan delillere göre; Dosyada mübrez … Tie. A.Ş. ile davalı arasında davalının murisi …’ın seslendirdiği eserlerin kaset, cd ve benzeri ses taşımaya mahsus aygıtlara aktarılmasına ve bu aktarılmış olan materyallerin münhasıran … Tic. A.Ş. tarafından sayı ile sınırlandırılmamış olarak yurt içi ve yurt dışında çoğaltılmasına satışa sunulmasına ilişkin 30101.2001 tarihli sözleşme ve bu sözleşmeye İlişkin ek sözleşme imzalanmıştır.
Dosyada mübrez Müzik Eseri İşletme Belgelerine göre davalının sözleşmeye konu albümlerde yer alan müzik eserlerinin murisi …’ın icracı sanatçısı olduğu eserler olduğu görülmektedir. Dolayısıyla davalı icracı sanatçı olan murisin mirasçısı olmakla FSEK 63 hükmü gereği FSEK 58’de düzenlenen cayma hakkını kullanma hakkına sahiptir.
Dosyada mübrez davalı tarafından davacıya gönderilen 03.07.2017 tarihli ve 21.08.2017 tarihli ihtarnameler İle cayma hakkının şekli gerekleri yerine getirilmiştir. Ancak caymanın geçerli olabilmesi İçin eser sahibinden veya icracı sanatçıdan bir hak veya ruhsat iktisap eden kimsenin bu hak veya ruhsatı kullanmamış veya gereği gibi kullanılmamış olması gerekir. Oysa davalının ihtarnamelerinde devredilen hakların kullanılmaması veya gereği gibi kullanılmamasına ilişkin bir sebep bulunmayıp kendisine ödeme yapılmaması sebep olarak gösterilmiştir Belirtilen bu sebep FSEK 58’de düzenlenen cayma hakkının kullanılması için gerekli bir sebep olmayıp davalının gerek ihtarnamesinde gerekse cevap dilekçesinde belirttiği ödeme yapılmaması, devredilmeyen hakların da kullanılması şeklindeki iddialarını Borçlar Kanunu’nun sözleşmelerin haklı sebeple feshine ilişkin genel hükümlere göre talep etmesi gerekir. Somut uyuşmazlıkta dava caymaya itiraz davası olmakla ve FSEK 58’de caymanın esas şartlan için gerekli sebepler bu davada dikkate alınacağından davalının sözleşmeden caymasının FSEK 58 çerçevesinde şekil şartları ve esas şartları yönünden geçersiz olduğu anlaşılmıştır.
Davalı yanca farklı mahkemede farklı kişiler arasında görülen uyuşmazlıklara ilişkin raporlar sunulmuş ise de , somut olay ve sunulan delillerin her dosyaya özgü incelenecek , yorumlanacak oluşu gözetildiğinde mahkememizce dikkate alınmamıştır.
Gerek ilk bilirkişi heyetinin gerekse ikinci bilirkişi heyetinin raporları bir arada incelendiğinde; Somut uyuşmazlıkta devralanın sözleşme konusu albümleri yaptığı ve eserler üzerindeki mali haklan kullandığı, bu nedenle iktisap edilen mali haklan hiç veya gereği gibi kullanmama şartlarının gerçekleşmediği, davalının cayma hakkının kullanılmasına dair esas yönünden şartların gerçekleşmediği tespit edilmiştir.
Nitekim, Yargıtay 11 HD 24.10.2008 tarih, 2008/10140 E., 2008/11805 K. Sayılı emsal kararında “..5846 Sayılı FSEK’nun Ek 3. maddesi uyarınca yayımlanan Eser Sahibinin Haklarına Komşu Haklar Yönetmeliği’nin 23. maddesine göre, komşu hak sahiplerinin haklarının devir ve intikali 5846 Sayılı Yasa ile genel hükümler çerçevesinde yürütülür. Her ne kadar 5846 Sayılı FSEK’nun 58. maddesinde cayma hakkının sadece eser sahibi tarafından kullanılması hali düzenlenmiş ise de, anılan kanunun 80. maddesini değiştiren 07.06.1995 tarih ve 4110 Sayılı Yasa ve 21.02.2001 tarih ve 4630 Sayılı Yasa ile eser sahibinin hakları ile bağlantılı hak sahiplerinin de eser sahibi gibi tecavüzün ref’i, men’i ve tazminat davası haklarından faydalanacakları hüküm altına alınmak suretiyle bağlantılı hak sahipleri de eser sahibi gibi koruma altına alınarak inhisari yasaklayıcı haklar tanındığına göre, FSEK’nun 58. maddesinin kıyasen eser sahibi ile bağlantılı haklara da uygulanması gerekir. Ancak, FSEK’nun 58. maddesinde düzenlenen cayma hakkı, eser sahibinden (somut uyuşmazlıkta icracı sanatçıdan) hak veya ruhsat iktisap eden kişinin bu hak veya ruhsattan gereği gibi yararlanamayarak menfaatlerinin ihlali halinde kullanılabilen özel bir fesih halidir. Cayma hakkı özel bir fesih ve bazı durumlarda dönme hakkı olduğu için, diğer ihlallerde ve borçlunun temerrüdünde BK’nun 106. maddesinde öngörülen feshe engel olmaz. Dolayısıyla cayma BK’nun fesih ve dönmeye ilişkin hükümlerini bertaraf etmiş değildir (Ünal Tekinalp, Fikri Mülkiyet Hukuku, Dördüncü Bası, s.223 – 224). Dava konusu uyuşmazlıkta, taraflar arasındaki 09.04.1992 tarihli albüm yapma sözleşmesi gereği 1994 tarihinde davalı icracı sanatçı tarafından icra edilen ve davacı tarafından da tespiti yapılarak piyasaya arz edilen musiki eserlerinin bulunduğu “…” adlı albümün satışlarının 300.000 adedi aşması halinde; aşan her bir kaset için KDV hariç toptan satış fiyatının %10’unun okuma suretiyle davacı şirketçe davalı sanatçıya ödeneceği ve pursantaj ödemelerinin her aybaşı hesap görülmek suretiyle yapılacağı sözleşmede kararlaştırılmıştır. Davalı tarafça Davacıya gönderilen 28.04.2004 tarihli ihtarname ile anılan sözleşmedeki 300.000 adedi aşan albüm satışlarından kaynaklanan ek telif ücretinin ödenmesi istenmiş ve 05.08.2004 tarihli ihtarname ile de davacıya tanınan süre içerisinde söz konusu ödemelerin yapılmadığından bahisle sözleşmenin feshedildiği davacıya bildirilmiştir. Sözleşmenin yürürlüğünden sonraki bir tarihte açıklanan fesih iradesi bildiriminin, yukarıda izah edildiği şekilde FSEK’nun 58. maddesi anlamında cayma hakkının kullanılmasına ilişkin özel ihlal hallerinden biri olarak kabulü mümkün olamayacağından uyuşmazlığın BK hükümleri çerçevesinde çözümlenmesi gerekir. ….” şeklindeki ilamı da gözetildiğinde: FSEK. 58. maddesi anlamında cayma hakkının eser sahibinden hak veya ruhsat iktisap eden kişinin bu hak veya ruhsattan gereği gibi yararlanamayarak menfaatlerinin ihlali halinde kullanılabilen özel bir fesih hali olup alınan her iki bilirkişi raporunda da devralanın sözleşme konusu albümleri yaptığı ve eserler üzerindeki mali haklan kullandığı, bu nedenle iktisap edilen mali haklan hiç veya gereği gibi kullanmama şartlarının gerçekleşmediği, davalının cayma hakkının kullanılmasına dair esas yönünden şartların gerçekleşmediği tespit edildiğinden ; Davanın kabulüne, caymanın geçersizliğine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm oluşturulması gerekmiştir.
HÜKÜM:yukarda açıklanan gerekçe kapsamına göre;
1-Davanın kabulüne, caymanın geçersizliğine,
2-54,40 TL ilam harcının peşin harçtan mahsubu ile eksik kalan 23 TL harcın davalıdan tahsiline,
3-Avukatlık ücret tarifesi uyarınca 4.910 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafın yargılama giderlerinden olan 31,40 TL peşin harç, 31,40 TL başvuru harcı, 2.250 TL bilirkişi ücreti 349,90 TL tebligat ve müzekkere masrafı olmak üzere toplam 2.262,70 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davalı tarafın yapmış olduğu yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
6-Taraflarca fazla yatırılan gider avansının hüküm kesinleştiğinde ve talebi halinde iadesine,
Dair karar taraf vekillerinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde İSTİNAF YASA YOLU AÇIK olmak üzere verilen karar açıkça okundu, usulen anlatıldı. 17/11/2020

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır