Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 1.Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2017/6 E. 2019/235 K. 21.05.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
1.FİKRÎ VE SINAÎ
HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/6 Esas
KARAR NO : 2019/235

DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 22/07/2014
KARAR TARİHİ : 21/05/2019

İstanbul 18.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2014/335 esas, 2015/312 karar sayılı görevsizlik kararı üzerine mahkememize gönderilen dava dosyasında görev hususu res’en incelenecek olduğundan mahkememizin görevsiz olduğu anlaşılmıştır.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ/
İDDİA;Davacı vekili dava dilekçesinde, müvekkilinin alacağının tahsili amacı ile … 4. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası ile ilamsız alacaklarına ilişkin takip yapıldığını, davalının bu takibe borcun tamamı ve fer’ileri olmak üzere itirazda bulunmak sureti ile takibi durdurduğunu, icra dosyasına ilişkin takibin, müvekkilinin sanatçı …’ın manajeri olduğunu, bu sanatçı ile ile bağlantı kurmak, sergi ayarlamalarını yapmak, iş programı ve bütçeyi hazırlamak, sergi için gerekli afiş, kartvizit, davetiye ve sunum dosyalarını tasarlamak ve basımını yapmak vs gibi işlerini yerine getirdiğini ancak bu hizmetlerin tamamının bedeli alamadığından dolayı alacağına ilişkin olduğunu bildirerek davalının itirazının iptaline, takibin devamına, icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA; Davalı vekili mahkememize sunduğu beyan dilekçesinde;Müvekkili …’ın …İş Kulübü başkanı olduğunu ve Türkiye ile Lüksemburg arasındaki kültürel ilişkileri geliştirme amacıyla iki ülke arasında çeşitli etkinliklerin düzenlenmesine aracılık yaptığını,dava konusu alacağın kaynaklandığı fotoğraf sergisinin de bu kültürel işbirliği kapsamında yapılması planlanmışsa da etkinlikde müvekkilinin herhangi bir kusuru olmadan ve davacı tarafın fiyat teklifinin Türk Konsolosluğu tarafından kabul edilmeyerek iptal edildiğinden sözleşme konusu hizmetin davacıdan alınamadığını, Öncelikle müvekkili ile davacı arasında yapılmış bir sözleşme bulunmadığından bu hususun mahkemece gözetilmesini,Davacının sözleşmesinin dava dışı … ile yapıldığını, davalının işbu sözleşmenin tarafı olmadığından nisbilik ilkesi gereği müvekkilinin sözleşmenin yerine getirilmemesi sebebiyle yükümlülük altına sokulamayacağını, davacı tarafından da müvekkiline herhangi bir hizmet sunulmadığını, Müvekkili ile davacı görüşmesi davacının fiyat teklifinin Türkiye Konsolosluğu tarafından fahiş bulunarak kabul edilmediğinden teklif aşamasında kaldığını, yapılan icra takibi haksız ve hukuki dayanaktan yoksun olduğundan ,verilmeyen bir hizmetin bedeli icra takibi ile talep edilmiş olduğundan icra takibinin hukuki dayanaktan yoksun olduğundan davanın da reddi gerektiğini beyan etmiştir.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE
Dava konusu uyuşmazlık; davacının sanatçı …’ın menajeri olduğu ve davalı ile bağlantı kurmak, sergi ayarlamalarını yapmak, iş programı ve bütçeyi hazırlamak, sergi için gerekli afiş, kartvizit, davetiye ve sunum dosyalarını tasarlamak ve basımını yapmak vs gibi işlerini yerine getirdiğini ancak bu hizmetlerin bedelinin tamamını alamadığından dolayı başlatılan icra takibine davalının haksız olarak itiraz ettiğini, davalının itirazının iptaline, takibin devamına, icra inkar tazminatına karar verilmesi istemine ilişkindir.
Davalı ise kendisine sunulan bir hizmet olmadığından, sözleşmenin de tarafı olmadıklarından davanın reddini talep etmektedir.
Davacının iddiası davalıya sanatçı … ile bağlantı kurmak, sergi ayarlamalarını yapmak, iş programı ve bütçeyi hazırlamak, sergi için gerekli afiş, kartvizit, davetiye ve sunum dosyalarını tasarlamak ve basımını yapmak vs gibi işlerini yerine getirmesi karşılığında ödenmeyen hizmet bedelinin tahsili istemidir.
Zira davacının dava dışı …’ın manajeri olması , manajerlik faaliyetleri kapsamında hizmet sunması davacıyı etkinlikler üzerinde mali hak sahibi yapmadığı gibi, davacının talebi ödenmeyen hizmet bedelinden kaynaklanmaktadır. Dolayısıyla taraflar arasındaki uyuşmazlığının özü bir fikri hak ihlali,yada etkinliklerin eser olup olmadığı tartışması değildir. Davacı tamamen ödenmediği iddia edilen hizmet bedellerinin tahsiline ilişkin olarak yaptığı takibe itiraz üzerine huzurdaki davayı açmıştır..Görev hususu kamu düzenine ilişkin olmakla mahkememizce görevsizlik kararı verilmesi gerekmiştir.
Mahkemelerin görevi kanunla düzenlenmiş olup, görev kuralları kamu düzenine ilişkin olduğundan yargılamanın her aşamasında re’sen dikkate alınır. Dolayısıyla tarafların , davada “Fikri mülkiyet yada sinai mülkiyet hakkına veya hak sahipliğine” dayanması ,uyuşmazlığında bu haklardan kaynaklanması gereklidir. Dava konusu olayda ise, Davacının uyuşmazlığının özü bir fikri hak ihlali yada talebi olmayıp , davacının tamamen sunduğu manajerlik hizmeti nedeniyle ödenmediği iddia ediler hizmete ilişkindir. Dolayısıyla 5846 sayılı Yasa’nın 76. maddesinde bu kanunun düzenlediği hukuki ilişkilerden kaynaklı uyuşmazlıklara ihtisas mahkemesinin bakacağına ilişkin düzenleme dikkate alındığında mahkememizce tartışılacak bir fikri hak yada tecavüz olgusu bulunmadığıda açıktır. Yani İşbu davada FSEK’ten yada 6769 sayılı sınaı mülkiyet yasasından doğan bir uyuşmazlık söz konusu olmadığından fikrî sınai haklar hukuk mahkemesinin görevli olduğundan söz edilemeyecektir. Bu durumda, davaya bakmakla görevli mahkeme asliye hukuk mahkemeleri olduğundan davanın usulden reddine karar verilmesi gereklidir. .( aynı yönde Yargıtay 11.HD’nin 2016/852 esas, 2017/3865 karar ve 19.6.2017 tarihli son ilamları, keza 11.HD.’nin 2012/9232 Esas 2012/12240 Karar ve 11.07.2012 tarihli ilamları, Yargıtay 11.HD’nin 2016/3378 esas, 2017/2139 karar ve 13/04/2017 , BAM 16.HD’nin 2017/1173 Esas2017/3520 ve Karar ve 22.11.2017 tarihli , İstanbul BAM 37.HD’in 2017/1569 esas, 2017/1640 karar ve 21.9.2017 tarihli ilamlarında aynı hususa işaret edilmektedir. ) Açıklanan nedenlerle mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE, karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm oluşturulması gerekmiştir.
HÜKÜM:Yukarda açıklanan gerekçe kapsamına göre
1-Görev husususun res’en mahkemece dikkate alınacak olması hususu gözetilerek MAHKEMEMİZİN GÖREVSİZLİĞİNE, görevli Mahkemenin ASLİYE HUKUK Mahkemeleri olduğuna,
2-Her iki mahkeme arasında görev uyuşmazlığı çıktığından, HMK 20-21 ve 22. madde uyarınca Dosyanın süresi içinde kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmesi halinde görevli mahkemenin belirlenmesi açısından dosyanın BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİNE GÖNDERİLMESİNE,
Dair verilen karar davacı ve davalı vekilinin yüzünü karşı, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde İSTİNAF YASA yolu açık olmak üzere karar verilip tefhim kılındı, hazır olanlara duruşma zaptından örnek verildi.21/05/2019

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır