Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 1.Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2017/596 E. 2019/427 K. 06.11.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
1.FİKRÎ VE SINAÎ
HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/560 Esas
KARAR NO : 2019/464

DAVA : Marka ve Tasarım Hakkına Tecavüz ve Haksız Rekabetin Tespiti, Önlenmesi
DAVA TARİHİ : 23/06/2017
KARAR TARİHİ : 17/12/2019

Mahkememizde görülmekte bulunan Marka ve Tasarım Hakkına Tecavüz ve Haksız Rekabetin Tespiti, Önlenmesi davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA; Davacı vekili dava dilekçesi ile; davacının TPMK nezdinde … ve … nolu çoklu … ve markasının sahibi olduklarını, “…” ismi ile lanse edildiğini, davalının fiillerinin davacının tescilli tasarım, marka haklarına ihlal edildiği gibi haksız rekabet teşkil ettiğinin tespiti, fiillerin önlenilmesi, durdurulması, ihtiyati tedbir kararı verilmesi ve hükmün ilanına karar verilmesini talep ve dava etmişlerdir.
SAVUNMA; Davalı vekilinin inkar kapsamındaki beyanlarında; davalının piyasadaki ürününün … no ile tescilli olduğunu, davacı iddialarının yerinde olmadığını ve davanın reddi gerektiğini beyan etmişlerdir.
DELİLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE
Dava konusu uyuşmazlık; davacının TPMK nezdinde … ve … nolu çoklu … ve markasının sahibi olduklarını, “…” ismi ile lanse edildiğini, davalının fiillerinin davacının tescilli tasarım, marka haklarına ihlal edildiği gibi haksız rekabet teşkilettiğinin tespiti, fiillerin önlenilmesi, durdurulması, ihtiyati tedbir kararı verilmesi ve hükmün ilanına ilişkindir.
Türk patent ve marka kurumundan marka ve tasarım tescil belgesi celp edilmiştir.
Davanın açılmasını müteakip davacının dava dilekçesi tebliğ olunmuş, dava şartları incelenmiş, ön inceleme duruşması yapılmış, duruşmada hazır olanlar sulhe teşvik olunmuş, sonuç alınamaması üzerine uyuşmazlık konuları tespit edilmiş, arabuluculuk kurumundan faydalanmak istenilmediğinden tahkikat duruşmasına devam olunmuş, beyanlarında geçen deliller toplanmış, HMK 184.madde kapsamında hazır olanlardan tahkikat ile ilgili beyanları sorulmuş, HMK 186. madde kapsanında ise karar duruşmasında hazır olanlardan esas ile ile ilgili son diyecekleri sorulmuştur.
HMK 266. madde kapsamında bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
Bilirkişiler …, … ve … 10.1.2019 tarihli raporlarında özetle; Davalı kullanımında yer alan ambalaj incelendiğinde davacının … tescil numaralı şekil markası ile bir benzerliğinin bulunmadığı, bu yönüyle SMK m. 7/2-b anlamında marka hakkına tecavüzün sartlannın oluşmadığı. Yine davalı tarafın ürün ambalajının, davacının 2015 08106 tescil numaralı pastil kutusu ambalajı tasarımı ile benzerlik göstermediği, bu yönüyle SMK m. 81 anlamında endüstriyel tasarım hakkına tecavüzün şartlannın oluşmadığı, Davalı kullanımının, davacı tasarımının koruduğu diğer hususlar dışında da davacı ürünü ve davacı ürün kutusundan farklılıklar arz ettiği, davalı yanın dürüstlük kuralına aykın bir ticari uygulamasının bulunmadığı, dolayısıyla TTK m. 54 vd. anlamında haksız rekabetin söz konusu olmadığını bildirdikleri anlaşılmıştır.
Rapora itiraz edilmesi üzerine ikinci bir heyet oluşturulmuştur.
İkinci bilikrkişi heyeti ise …, … ve …’dan oluşturulmuş bu heyetin 14.6.2019 tarihli raporlarında; Davacı ve davalı ambalajlarının bütününe bakıldığında, ambalaj üzerinde kullanılan unsurların genel yerleşimi konusunda bir benzerlik bulunduğu, ancak bu yerleşimin İlgili sektördeki farklı firmalar tarafından da kullanıldığı, davalı tarafın ambalajında kutu zemininde kullanılan farklı şekiller, markanın yazılı olduğu sarı zemin, farklı marka ibaresi, üretici firmanın adı gibi farklı unsurların ambalajlar arasındaki benzerliği ortadan kaldıran unsurlar olduğunu, incelenen ürünler ve dava dosyasında yaptıkları inceleme sonucunda; davalı ambalajının davacının marka ve tasarım tescillerinden kaynaklanan haklarını ihlal etmediği ve bu yolla haksız rekabete sebep olmadığını bildirdikleri anlaşılmıştır.
Alınan her iki bilirkişilerin heyet olarak görev yaptığı, ürünlerin görsel olarak denetime uygun şekilde kıyaslamalarının yapıldığı, ayrıca sektörel bazda incelemelerinde raporda denetime uygun olarak incelendiği ve davalı ambalajının davacının marka ve tasarım tescillerinden kaynaklanan haklarını ihlal etmediği ve bu yolla haksız rekabete sebep olmadığının tespit edildiği anlaşılmıştır.
Alınan raporlar, ürün görselleri, marka ve tasarım dosyası ile birlikte incelendiğinde; dosyada davacıya ait ürünlerin yapılan endüstriyel tasarım incelenmesinde, her iki ürün arasında ciddi derecede farklılıklar göze çarpmaktadır. Gerek kullanılan kutuların boyutları gerek ölçüleri ve kullanılan renkler gerekse kullanılan markalar birbirinden farklıdır. Ürünler üzerindeki marka ibarelerinin de farklı olduğu görülmektedir. (…). Ürünler üzerindeki virüs şekilleri anonim olduğundan bu görüntünün tüm firmalarca kullanabileceği bilinmektedir. Ayrıca ürünler üzerindeki virüslerin şekil itibarı ile de birbirine birebir benzemediği ve ürün üzerinde kullanılan yerlerinin farklı olduğu, ürünler üzerindeki çizgiler itibari ile de boyut olarak da ürünlerin birbirlerinden farklı olduğu, keza davacı taraf ambalajında … şeklinde bir ibare bulunmaktayken davalı tarafın ambalajında bu yönde bir ibare bulunmadığı, Davalı ambalajında farklı olarak… ifadesinin yer almakta olduğu, her iki tarafın ürünü üzerinde … ibaresi yer alsa da bu ibarenin ambalajın içindeki ürünü belirten bir ibare olup bu ibarenin yazı tipi boyutu her iki ambalajda da farklılıklar gösterdiğinden bu iki ürün birbirinden farklı olduğu dolayısıyla davalı ambalajının davacının marka ve tasarım tescillerinden kaynaklanan haklarını ihlal etmediği ve bu yolla haksız rekabete sebep olmadığı alınan her iti rapor kapsamı ile de anlaşıldığından subut bulmayan davanın reddine karar verilerek yukarda açıklanan gerekçe kapsamına göre aşağıdaki şekilde hüküm oluşturmak gerekmiştir.
HÜKÜM;Yukarıda açıklanan gerekçe kapsamına göre,
1-Davanın reddine,
2-44,40 TL ilam harcının peşin harçtan mahsubu ile 13,00 TL eksik harcın davacıdan tahsiline,
3-Avukatlık asgari ücret tarifesi gereğince; 3.931 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4-Davalı tarafın yapmış olduğu yargılama gideri bulunmadığından bu hususta hüküm kurulmasına yer olmadığına,
5-Davacı tarafın yapmış olduğu yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
6-Artan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talebi halinde taraflara iadesine,
Dair karar davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde İSTİNAF YASA YOLU AÇIK olmak üzere verilen karar açıkça okundu, usulen anlatıldı.17/12/2019

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır