Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 1.Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2017/588 E. 2018/494 K. 12.12.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
1.FİKRÎ VE SINAÎ
HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/588 Esas
KARAR NO : 2018/494

DAVA : Marka (Marka Hükümsüzlüğünden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 10/08/2017
KARAR TARİHİ : 12/12/2018

Taraflar arasında markanın hükümsüzlüğü istemiyle açılan dava dosyası 3 nolu Fikri ve sınai Haklar Hukuk mahkemesinin 2017/149 esas numarasına tevzii edilmiş bu mahkemece yargılama devam ederken HSK’nun 02/08/2017 tarihli ve 1071 sayılı kararı uyarınca İstanbul 3 ve 4. FSH Hukuk Mahkemelerinin 08/08/2017 tarihi itibarıyla faaliyetlerinin durdurulmasına, 3. FSH Hukuk Mahkemesinde görülmekte olan dava, iş ve arşiv dosyalarının 1. FSH Hukuk Mahkemesine devrine karar verilmiş ve dava dosyası uyap tevzii bürosunca mahkememizin 2017/588 esas numarasına kayıtlanarak yargılamaya mahkememizde devam edilmiştir.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA;Davacı vekili dava dilekçesinde; Davacı ”…” animasyon dizisinin müvekkili tarafından oluşturulduğunu, 4-16 yaş arası hedef kitlesi olduğunu, dizide bulunan kız karakterlerle ilgili filmler yapıldığını, karakterin başta kıyafet sektörü olmak üzere her türlü aksesuar, çanta, kırtasiye, mobilya malzemelerinde kullanıldığını, davalının ”…+Şekil” tescilli markalarının kendi markalarına benzediğini, karıştırılma ihtimalinin olduğunu ve marka başvurularının kötüniyetli olduğunu bu sebeplerle davalı adına … , … , … tescil nolu markaların kötü niyetli tescil ve karıştırma ihtimali gözetilerek hükümsüzlüğüne ve sicilden terkinine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA; Davalı vekili beyan dilekçesinde; müvekkillerinin dava dışı markaları ve marka başvurularının işbu dava için delil olmayacağını, karıştırma ihtimalinin bulunmadığını, davalının kötüniyetli olmadığını, davanın reddine karar verilmesi gerektiğini beyan etmişlerdir.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE;
Dava konusu uyuşmazlık, davalı adına …, …, … tescil nolu markaların kötü niyetli tescil ve karıştırma ihtimali gözetilerek hükümsüzlüğüne ve sicilden terkinine karar verilmesi taleplerine ilişkindir.
Türk Patent ve marka kurumundanmarka tescil belgesi celp edilmiştir.
HMK 266. madde gereğince bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır. Düzenlenen raporun denetim ve hüküm kurmaya elverişli bulunması nedeniyle rapor mahkememizce kabul edilmiş ve hükme dayanak yapılmıştır.
Bilirkişiler marka uzmanı … ve Çizgi film ve Animasyon uzmanı … oğlu’nun 20.6.2018 tarihli raporlarına göre; Davacı yan adına tescilli markaların içerdiği… ibaresi ile davalı yan adına tescilli markalarda yer alan … ibaresi tali nitelikte olduğu, markaların asli unsurlarının markalarda yer alan kız karakterleri olduğu, davacı tarafça … karakterlerinin her birinin tek tek ve 6 kız karakter birlikte tescile konu edilmesi, davalı tarafça üçlü ve ikili kız karakterlerinin tecile konu edilmesi farklılık arz etmekte ise de her iki markada kız karakterlerinin renkli kıyafetli, ince uzun vücut yapılı, iri gözlü, elbise-etek şeklinde kıyafet giyiyor olması ve markalar arasındaki farkın sadece davalı yana ait markalarda ikili ve üçlü kız karakterlerinin bulunuyor olmasının nihai tüketici nezdinde ayırt edicilik sağlamaya yeterli olmayacağı ve markalar arasında iltibas riskinin var olduğu,Davacı tarafça telif haklarına sahip olunan ve davacı tarafça davalının tescil başvurusundan önce kullanıldığı tespit edilen … karakterlerinin birebir aynılarının İşbu dava konusu markalar üzerinde davalı yan adına tescil edildiği, davalı yana ait dava konusu …, …, … kod numaralı markaların hükümsüzlük koşullarının oluştuğunu bildirdikleri anlaşılmıştır.
Marka tescil belgeleri, bilirkişi raporu ile birlikte değerlendirildiğinde; Davacıya ait markaların içinde … ibaresi bulunmakta olup, yazı unsuru açık renk ile oluşturulmuş, davalının marka tescil belgesinde … ibaresi bulunmakta olup, yazı unsuru koyu renk ile oluşturulmuştur, bu yazı içerikleri markada yer olan görsellere göre markada tali unsurlardır. Tescil belgesinde yer alan kız karakterleri, her iki markada da ince uzun vucut yapısına sahip,renkli saçları ve renkli etek, bluz veya elbise kombinasonu ile giydirilmiştir, kimi karakterlerde uzun çorap bulunmaktadır, karakterlerin gözlerinin özellikle iri / büyük olarak tasarlandığı anlaşılmaktadır.
Markanın bir başka marka ile benzer olup olmadığı müşterinin hafızasında bıraktığı İmaja güre belirlenir. Bir marka, hizmet veya malla karşılaştırılırken; marka, mal veya hizmete bütünsel açıdan yaklaşılmak ve müşterileri nezdinde bıraktıkları izlenim dikkate alınmalıdır.
6769 sayılı yasanın 6/1 hükmü kapsamında markalar arasında bir benzerliğin varlığının tespitinde doktrin ve yargı kararlarında esas olarak şu ilkeler ortaya konmaktadır:
• Markalar arası görsel, biçimsel, anlamsal, işitsel benzerlikler,
• Markalann birbirini çağrıştırması,
• Markaların bir bütün olarak uyandırdığı toplu kanaat,
• Markaların tescilli oldukları malların veya hizmetlerin hitap ettiği alıcı gurubunun toplumsal düzeyi ve durumu,
• Markayı taşıyan malın değeri ve alıcının bu malı almaya ayırdığı zaman,
• Markanın esas unsurları ve tamamlayıcı unsurları.
Şeklinde düzenlenmiştir. Somut olayra ise; Markanın aynen veya benzerinin kullanılması suretiyle alıcı zihninde gerek hizmetlerin gerekse de müteşebbisinin kaynağı açısında yanlış kanaatler uyandırabileceği ve bunların aynı yerden piyasaya süruldükleri/hizmet verildikleri yönünde çağrışım yapabileceği sadece alıcıların belirli bir hizmet yerinde başka bir hizmeti almak istediklerinde değil, alıcıların hizmetlerin birbirinde farklı olduklarını anlamalarına rağmen bupların kaynağının aynı işletme olduğunu veya hizmetleri sunanlar arasında idari veya ekonomik bağlılık olduğunda İnanabilecekleri bunun da iltibas ihtimali yaratacağı olgusundan haraket edilmesi gerekmektedir.
Markalar arasında karıştırılma ihtimalinin varlığı incelenirken markaların benzerlik derecesi, markalar kapsamında bulunan mal ve hizmetlerin benzerlik derecesi, önceki markanın ayırt edici gücünün, tamnmışhğımn derecesi ve inceleme konusu mal ve hizmetlerin tüketicilerinde oluşan ortalama tüketici kitlesinin bilinç ve dikkat düzey inin göz önünde bulundurulması gerekmektedir.
Taraf markaların hitap ettikleri tüketici kitlesi ağırlıklı olarak “çocuklardır”, Belirli bir yaşın altında olan çocukların İlgi ve dikkatleri, yetişkinlere göre daha kolay değişebilmekte ve daha kolay yönlendirilebilmektedir. Karşılaştırmaya tabi markaların hitap ettiği asıl kitlenin çocuklar olduğu hususu göz önünde bulundurularak markaların karşılaştırılmasının yapılması gereklidir. Davacı yan adına tescilli markalarda yer alan karakterler tek tek ve 6 karakter bir arada olarak tescile konu edilmiştir. Davalı yana ait marka tescilleri ise üç ve iki genç kız karakterinin bir araya gelmesi ile oluşturulmuştur. Bu açıdan karşılaştırmaya tabi marka tescilleri ilk etapta farklılık içeriyor gibi gözükse de; kız görsellerin genel yapısı birbiri ile aynı derece benzer olup, yalnızca kız karakterlerin tescil kombinasyonlarında farklılık mevcuttur, göz ve vücut yapılan, kıyafetleri, saçları birbirlerine benzer olan karakterler, ortalama tüketici olan çocuklar nezdinde aynı markaya ait kız görsellerin sadece farklı kombinasyonları olduğu izlemini uyandırmaktadır. Davacı yana ait “…” karakterleri dizi formatında yayınlanmakta olup, doğal olarak dizide ki akışa göre … karakterleri farklı şekillerde yan yana gelebilmektedir.Dolayısıyla kız karakterlerinin marka tescillerinde bir arada bulunmamasına karşın, dizi akışında karakterlerin farklı kombinasyonlarla yan yana geldikleri; davacı yanın adına tescilli markalarının yanı sıra eskiye dayalı kullanımlar nedeni ile de hak sahibi olduğu noktasında davacı yanca sunulan haberler .reklam içerikleri ve marka tescil belge tarihleri nazara alınıdğında bir duraksama bulunmamaktadır.
Davacı yan, yapımcılığını üstlenmiş olduğu … isimli dizinin karakterlerinden bir kısmını tek tek ve 6 karakter birlikte olarak tescile konu etmiştir. Hem tescilden doğan hem de önceki tarihli kullanımları ile telif haklarına dayanan davacı yanın … karakterlerini uzun yıllardır kullandığı tartışmasızdır.
Davalı yanın … karakterlerini, davacı tarafça tescili alınmayan renk ve kıyafetteki kız görsellerini bir araya getirerek ve … giriş ibaresi ile ayırt edicilik katmaya çalışarak tescile konu ettiği dolayısıyla davacının haklı ününden yararlanma amacıyla haraket ettiği ve kötüniyetli olduğu anlaşılmıştır. Dolayısıyla davalının bu davranışı TTK’da düzenlenen basiretli tacir gibi davranma yükümlülüğüne ve MK m.2’de düzenlenen dürüstlük kuralına da aykırılık teşkil etmektedir. Nitekim, Türk Ticaret Kanunu hükümlerine göre tacir basiretli bir tacir olarak davranmakla yükümlü tutulmuştur. Tacir sıfatına sahip kişiler, Yargıtay kararlarına göre kendisi ile ilgili aynı alanda faaliyet gösteren ulusal ve uluslararası gelişmeleri takip etmek ve bilmekle yükümlü olduğu kabul edilmiştir ve bu durum tacir olmanın getirdiği bir yükümlülüktür. Davalı bilerek ve isteyerek davacı markalarının çekim gücünden yararlanma amacıyla davaya konu markalar için tescil belgesi almıştır.
556 sayılı mülga KHK’nın 35. maddesi aynen “Tescil başvurusu yapılmış markanın 7’nci ve 8’inci madde hükümlerine göre tescil edilmemesi gerektiğine ilişkin itirazlar ile başvurunun kötü niyetle yapıldığına ilişkin itirazlar ilgili kişiler tarafından marka başvurusunun yayınından itibaren üç ay içerisinde yapılır” demek suretiyle, marka başvurusunun kötü niyetli olarak yapılmasını başlı başına bir ret nedeni olarak düzenlenmiştir. Her ne kadar 42’nci maddede 35’inci maddeye doğrudan bir yollama yoksa da, “kötü niyet” hali, hukukun genel prensipleri çerçevesinde markanın hükümsüzlüğü ile ilgili bir neden oluşturabilmektedir.
Nitekim Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 16.7.2008 tarih ve 2008/11-501E. 2008/507 K. sayılı kararı da “kötü niyet” halini başlı başına bir hükümsüzlük sebebi olarak kabul etmiştir.
“Kötü niyet” ifadesi ile anlatılmak istenilen, “iyiniyetli olmamak” yani markanın varlığını bilmek veya öğrenebilecek durumda bulunmaktır. Bunun dışında, mutlaka, bir hilenin, aldatmanın, dolanmanın varlığının bulunup bulunmadığının araştırılmasına ayrıca gerek yoktur
Davalının, davacının markasından haberdar olmaksızın söz konusu markayı tesadüfen yaratmış olduğunu söyleyebilmek somut deliller kapsamına göre mümkün değildir. Zira davacının markaları ilk tescil /telif hakkı sahibi olan davacı tarafından yaratılmış bir çizgi film karakterleridir.
Somut olayda MK. m.2 ile 556 sayılı mülga KHK’nın 35. ve SMK 6/9 maddeleri uyarınca da markanın hükümsüz kılınması koşullarının oluştuğu anlaşılmıştır.
Tüm dosya kapsamı, iddia ve savunmaları, TPE belgeleri, bilirkişi raporu dikkate alındığında; Davalıya ait markaların başvuru anında 556 sayılı KHK’mn 35. Maddesi ve SMK 6/9 maddeleri anlamında kötü niyetle tescil edilmiş olduğu anlaşıldığından; davalı adına tescilli dava konusu markaların hükümsüzlüğüne karar verilerek yukarda açıklanan gerekçe kapsamına göre aşağıdaki şekilde hüküm oluşturulması gerekmiştir.
HÜKÜM; Yukarıda açıklanan gerekçe kapsamına göre;
1-Davanın KABULÜNE,
2-Davalı adına …, …, … no ile tescilli markaların HÜKÜMSÜZLÜĞÜNE,
3-Kararın kesinleşmesini mütakip kesinleşmiş karar örneğinin ilgili sicile işlenmek üzere Türk Patent ve Marka Kuruma’na gönderilmesine,
2-35,90 TL ilam harcının peşin harçtan mahsubu ile eksik kalan 4,50 TL harcın davalıdan tahsiline,
3-Avukatlık asgari ücret tarifesi uyarınca 3.145 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafın yargılama giderlerinden olan 31,40 TL başvuru harcı, 31,40 TL peşin harç, 186 TL tebligat ve müzekkere masrafı, 1.500 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.748,80 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Taraflarca fazla yatırılan gider avansının hüküm kesinleştiğinde ve talebi halinde iadesine,
Dair karar davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı vekilinin yokluğunda gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 HAFTA içerisinde İSTİNAF YASA yolu açık olmak üzere karar verilip tefhim kılındı. 12/12/2018

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır