Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 1.Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2017/587 E. 2020/399 K. 17.12.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
1.FİKRÎ VE SINAÎ
HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/587
KARAR NO : 2020/399

DAVA : FSEK – TECAVÜZÜN REF’İ ve MADDİ – MANEVİ TAZMİNAT
DAVA TARİHİ : 03/08/2017
KARAR TARİHİ : 17/12/2020

Mahkememizde görülmekte bulunan FSEK – Tecavüzün Ref’i ve Maddi – Manevi Tazminat davasının yapılan açık yargılamasının sonunda.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: Davalının, …’de yayınlanan ‘…’ adlı dizinin yapımcısı, müvekkilinin ise bu dizide ‘…’ karakterini canlandıran icracı sanatçı olduğunu, tarafların bölüm başı 10.000,00 TL + KDV şeklinde anlaştıklarını ancak ödemelerin düzenli yapılmadığı için ihtarname keşide etmek zorunda kaldıklarını, müvekkilinin 30.000,00 TL net telif ücreti alacağı kaldığını, telif ücretinin alınmadığı bölümlere ilişkin mali hakların davalıya devredilmediğini, buna rağmen dizinin bu bölümleri de dahil olmak üzere tamamının …’de yayınlandığını, eş deyişle davalının, müvekkilinin haklarına tecavüzde bulunduğunu, dizinin 87 farklı ülkede ve online medya platformlarında yayınlandığı için tecavüzün sürmekte olduğunu, dizinin yurt dışına …Tîc. A.Ş. tarafından pazarlandığını, bu nedenle hangi ülkelerde yayın yapıldığı ve ne kadar gelir elde edildiği hususlarının bu firmadan sorulmasını talep ettiklerini, ihlalin devam etmekte olduğunu öncelikle FSEK.nun 66.maddesi uyarınca tecavüzün refine, yurt içinde ve dışında dizinin yayınının, çoğaltılmasının, İşlenmesinin, temsilinin, erişime sunulmasının 77.maddesi uyarınca ihtiyati tedbir yolu ile durdurulmasına, 68/1.maddesi uyarınca müvekkiline bölüm başına ödenmesi gereken telif ücretinin belli olduğu için bu ücret baz alınarak rayiç bedel araştırması yapılmaksızın, sözleşme yapılmış olması halinde istenebilecek bedel ölçütüne göre 10.000,00 TL x ödenmemiş 3 bölüm ücreti = 30.000,00 TL , bunun x 3 katı = 90.000,00 TL.den şimdilik 30.000,00 TL’lik kısmının fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla avans faizleri ile birlikte tahsiline, müvekkilinin FSEK 70/2. maddesi uyarınca maddi zararlarının tazminini talep etme hakkının mevcut ve saklı olmak kaydıyla FSEK 70/3. fıkrası ile davalının ihlal nedeni ile temin ettiği karın kendisine verilmesini isteme hakkı da tanındığından bu başlık altındaki taleplerine binaen, FSEK 70/3. maddesi uyarınca davalı şirketin müvekkilinin fikri ve mali haklarını ihlal ederek elde ettiği kardan müvekkilin emeği ile orantılı olarak bilirkişi marifetiyle hesap edilecek payın müvekkiline ödenmesini, müvekkilinin haklarının ihlali nedeniyle davalının temin ettiği kardan müvekkiline isabet edecek kısmın hesap ettirilerek belirlenmesinin ardından arttırılmak üzere belirsiz alacak davası yoluyla şimdilik 1.000 TL maddi tazminat, şimdilik 30.000,00-TL olmak üzere 5846 S.Y’nın 68. Maddesi uyarınca 3 katı tutarda hesap edilecek telif ücreti alacağı ve Borçlar Kanunu Genel Hükümlerine göre 5.000,00-TL manevi tazminatın davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: Davacının telif tazminatı talep ettiğini, talep ettiği bedelin 90.000 TL olduğunu bildirmiş olmakla HMK 107. maddeye dayanarak belirsiz alacak davası açamayacağını, bu konuda Yargıtay kararları bulunduğunu, taraflar arasında sözleşmesel bir ilişki olması hasebiyle, aleyhte kabul olmaması kaydıyla davacının alacağı var ise en fazla alacak davası açılabileceğini ama mali haklarını sözleşme ile devrettiği için mali haklara tecavüzde bulunulduğundan bahisle FSEK 68. maddesine dayanarak dava açıp, 3 kat bedel talebinde bulunamayacağını, öncelikle davacı oyuncunun ücretinin 10.000,00 TL. Olmayıp, taraflar arasındaki sözleşmenin “5.2.1.1” maddesi ile ücretin bölüm başı 1.100,00 TL.(Bin yüz Türk lirası) + KDV + stopaj şeklinde belirlendiğini, bu ücretin ilk 39 bölümden sonra kanalın da artış yapmış olması kaydıyla %10’u geçmeyecek şekilde arttırılmasının kararlaştırıldığını, davacının tüm hak edişlerinin ödendiğini, mali hak devir belgelerinin alındığını, müvekkilinin davacıya herhangi bir borcu bulunmadığından böyle bir dava açılamayacağı gibi ücretin alınamadığından bahisle manevi tazminat talebinde de bulunulamayacağını, bütün bunların yanı sıra müvekkili şirketin borca batık durumda olduğunu, piyasa koşullan nedeniyle pasifinin aktifini geçtiği için doğrudan iflas başvurusunda bulunduğunu, bu davanın … 13. Asliye Ticaret Mahkemesinin … E. sayılı dava ile derdest bulunduğunu, haksız ve dayanaksız davanın reddini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı yana yükletilmesini talep etmiştir.
… 13. ATM’nin … E. dosyası istenmiş, HMK 266. madde kapsamında bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
10/09/2019 tarihli bilirkişi kurulu raporu ibraz edilmiştir.
10/09/2019 tarihli bilirkişi kurulunda raporunda özetle: Tecavüzün refine İlişkin talebinin Mahkeme tarafından karara bağlanması gerekeceğini, yapılan İnceleme sonucunda ödenmediği anlaşılan beheri 10.000,00 TL. den 3 bölüm ücreti: 30.000,00 TL. ile ilgili ihtilâfın nihai takdir hakkının Mahkeme’ye ait olmak kaydı ile haksız fiil niteliği taşımayıp, akde aykırılık vasfında bulunduğundan, olaya FSEK.nun 68. maddesinin ve bu maddeye münhasır 3 kat fazla tutarın tatbikinin mümkün olmadığı 30.000,00 TL. ve dava tarihine kadar hesaplanmış avans faizi 536,25 TL.nin, dava tarihinden itibaren ana para üzerinden işleyecek avans faizi İle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesinin kadri marufundan olacağı, FSEK.nun 70/3. fıkrasının haksız fiillere münhasır olup, taraflar arasındaki çekişmenin akde aykırılık niteliğinde bulunduğundan davacının bu maddeye atfen ileri sürdüğü talebin kabule şayan olmamakla birlikte Mahkemede aksi kanaat hasıl olduğu taktirde; Hesaplanan 130.000,00 TL den dava ikamesi sırasında harcı yatırılmış bulunan 1.000,00 TL.lik kısmının (hangi bölüm ücretlerinin ödenmediği, eş deyişle ihlâl tarihi beyan edilmemiş ve kanıtlanmamış olmakla) dava tarihinden itibaren hesaplanacak avans faizi ile birlikte tahsiline, (bir önceki talep ile ilgili 68. maddeye dayanılarak hüküm tesis edilmediği takdirde FSEK 70/son cümlesi uyarınca bu bedelden bir indirim yapılmasına yer olmadığına aksi takdirde davacı talebi esas alınarak 68. maddeye atfen hükmolunacak bedelin 130.000,00 TL den indirilmesine) manevi tazminat talebinin doğrudan Mahkeme tarafından değerlendirilmesi gerektiği bildirilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava: Davalının yapımcı olduğu … dizisinde davacının “… ” karakterini icra ettiği, bölüm ücreti olarak 10.000 TL + KDV tespit edildiğini, dizinin son altı bölüm ücretinin davacıya ödenmediği, davacının dizi filminin kalan bölümleri için mali hak devri yapmadığını, dizinin halen 87 ülkede gösterildiği ve online olarak da izlendiği, bu nedenle tecavüzün refi, FSEK 68. maddesine göre bölüm başı ücretin 10.000 TL olması nedeni ile 90.000TL alacaktan şimdilik 30.000TL nin tahsili, FSEK 70/2-3 maddeye göre davalının elde ettiği kardan şimdilik 1.000TL maddi, 5.000TL manevi tazminatın davalıdan tahsili istemine ilişkindir.
… 13. ATM’nin … E. … K ve 09/01/2020 tarihli kararı incelendiğinde: Davacının … LİMİTED ŞİRKETİ, davanın Borca Batıklık Sebebi İle İflas (İflasın açılması) olduğu, 09/01/2020 tarihinde davanın reddine, Mahkemece verilen tüm tedbir kararlarının ve yönetim kayyumları heyeti görevinin hükmün kesinleşmesine kadar devamına karar verildiği, kararın kesinleşmediği anlaşılmıştır.
Davalının yapımcısı olduğu … dizisinde, davacının “…” karakterini icra ettiği hususunda taraflar arasında ihtilaf bulunmamaktadır. İhtilaf; Davacının dizi bölüm ücretinin, net 1.100 TL mi yoksa 10.000 TL mi olduğu ve davacının 3 bölüm ücreti alacağı olup olmadığı hususundadır.
FSEK 68. maddesi davacıya 3 ayrı seçimlik hakkı bahşetmektedir. Bunlar; Çoğaltılmış kopyaların, çoğaltmaya yarayan film, kalıp ve benzeri araçların imhası veya bunların üretim maliyet fiyatını geçmeyecek uygun bir bedel karşılığında kendisine verilmesi ya da sözleşme olması durumunda istenilebilecek miktarın 3 kat fazlasını talep etme hakkıdır. Dava açanlar, bu haklardan yalnızca birini seçebilirler.
Davacı, sözleşme olması durumunda isteyebileceği miktarın 3 kat fazlasını talep etme hakkını tercih etmiş ve alamadığı bölüm ücretlerini FSEK 68. maddesine dayanarak ref bedeli/telif tazminatı/özel hukuk cezası talep etmiştir.
Davacının icracı sanatçı olarak rol aldığı dizi ile ilgili 3 bölümün, davacının ücreti ödenmeden yayınlandığı, bu durumun haksız fiil olmayıp akde aykırılık teşkil ettiği ve bu nedenle taraflar arasındaki uyuşmazlıkta FSEK 68. maddenin uygulanamayacağı kanaatine varılmıştır.
Taraflar arasındaki sözleşme ve bütün dosya kapsamından; Davacının, dizi bölüm ücretinin 10.000 TL olduğu, bu nedenle ödenmeyen 3 bölüm ücreti olan 30.000 TL nin avans faizi ile davalıdan tahsiline karar vermek gerekmiştir.
Davacının, davaya konu dizide rol alabilmek için gelen diğer dizi tekliflerini red ettiğini, bunun sonucu olarak şöhretinin yapımcı tarafından doğrudan ve dolaylı şekilde engellendiğini, zira dizide rol almak ile birlikte davalı yapımcının ödemelerini geciktirdiğinden tarifi zor ruhsal çöküntüye sürüklendiğini, oyunculuk camiasında başarılarından bahsedilecekken alacaklarını tahsil edememiş olmasından söz edilmesinin itibarına açıkça gölge düşürdüğünü, bunun gelecekteki kariyerini yakından etkilediğini ayrıca ücretini tahsil edemediği dizinin dünyada ve dijital ortamda yayınlanmasının, can sıkıcı ruh halini her geçen gün kötüleştirdiğini ve bu nedenle manevi tazminat talep ettiği görülmüştür.
Borçlar Hukukunda klasik görüşün “manevi tazminat, şahsiyet hakkına hukuka aykırı tecavüzden doğan acı, elem ve ızdırabın telafisi amacını güder. Tecavüz sebebiyle duyulan acı, elem ve ızdırap manevi zarar olarak ifade edilir” şeklinde olduğu, Fikir ve sanat eserleri hukukunda ise bu görüşü benimseyen yazarlar bulunmakla birlikte hakim görüşün, manevi tazminat davalarında ” Davanın ikame edilebilmesi için eser sahibinin herhangi bir manevi hakkına tecavüz edilmesinin yeterli olacağı” şeklinde olduğu, diğer bir ifade ile derin acı ve ızdırap duyulmasının şart olmadığı, hatta eser sahibinin herhangi bir manevi zarara uğramış olmasının da şart olmadığı, FSEK’da sayılan manevi haklardan herhangi birisinin ihlal edilmiş olmasının yeterli olduğu, Yargıtay içtihatlarının da aynı doğrultuda olduğu, bununla birlikte davacının herhangi bir şüpheye yer bırakmayacak şekilde talebini tasrih ettiği, FSEK’na göre değil B.K’nun da düzenlenen genel hükümler dairesinde manevi tazminat talep ettiği görülmüş, ancak birçok ülkede ve yanı sıra internet ortamında yaygın şekilde gösterilmekte olan bir dizinin, davacının mesleki gelişimi ve şöhretini olumsuz etkileyemeyeceği davacının 3 bölüm ücretinin ödenmemesinin manevi tazminattan çok alacak davası/maddi tazminat gibi taleplerin konusu olacağı kısacası manevi tazminat şartlarının oluşmadığı kanaatine varıldığından manevi tazminat talebinin reddine karar vermek gerekmiştir.
FSEK 70/3. fıkrası haksız fiilere münhasır olup, taraflar arasındaki çekişme akde aykırılık niteliğinde bulunduğundan davacının bu maddeye dayanak talebinin reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
DAVANIN KISMEN KABULÜNE,
1-Ödenmeyen 3 bölüm ücreti olan 30.000.00-TL nin dava tarihi olan 03/08/2017 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Diğer taleplerin reddine,
3-2.049,30-TL ilam harcından peşin harcın mahsubu ile eksik 1.434,51 TL harcın davalıdan tahsiline,
4-Avukatlık ücret tarifesi uyarınca 5.900,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Reddedilen manevi tazminat yönünden Avukatlık ücret tarifesi uyarınca 5.000,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Reddedilen maddi tazminat yönünden Avukatlık ücret tarifesi uyarınca 1.000,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
7-Davacı tarafın yargılama giderlerinden olan 31,40 TL başvuru harcı 614,79 peşin harç, 310,00 TL tebligat ve müzekkere masrafı, 1.500 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 2.456,19 TL yargılama giderinden, taktiren 1.637,46-TL nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Taraflarca fazla yatırılan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talepleri halinde iadesine,
Dair taraf vekillerinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde İSTİNAF YASA YOLU AÇIK olmak üzere verilen karar açıkça okundu, usulen anlatıldı. 17/12/2020

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır