Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 1.Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2017/582 E. 2019/104 K. 07.03.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
1.FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/582 Esas
KARAR NO : 2019/104

DAVA : Marka (Marka Hükümsüzlüğünden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 26/07/2017
KARAR TARİHİ : 07/03/2019

Mahkememizde görülmekte bulunan Marka (Marka Hükümsüzlüğünden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA;Davacı vekili dava dilekçesinde, Davalı adına Türk Patent ve Marka Kurumu nezdinde kayıtlı bulunan; … no ile tescilli … ibareli markanın 9,41 ve 42. sınıflar yönünden kullanmama nedeniyle HÜKÜMSÜZLÜĞÜNE, Kararın kesinleşmesini mütakip kesinleşmiş karar örneğinin ilgili sicile işlenmek üzere Türk Patent ve Marka Kurumuna Enstitüsüne gönderilmesine karar verilmesi talep edilmiştir.
SAVUNMA; Davalı beyan dilekçesinde;, davalının markasını kullandığını bu nedenle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE
Dava konusu uyuşmazlık, Davalı adına Türk Patent ve Marka Kurumu nezdinde kayıtlı bulunan; … no ile tescilli … ibareli markanın 9,41 ve 42. sınıflar yönünden kullanmama nedeniyle HÜKÜMSÜZLÜĞÜNE, karar verilmesi istemine ilişkindir.
Türk Patent ve marka kurumundan hükümsüz kılınması istenen marka tescil belgesi celp edilmiştir.
Markanın 9,41 ve 42. sınıf için 17.8.2010 tarihinden itibaren 16.9.2011 tarihinde ticarit ve hizmet markası olarak … ibaresi ile davalı adına tescilli olduğu anlaşılmıştır..
HMK 266. madde gereğince bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır. Düzenlenen son heyit raporunun denetim ve hüküm kurmaya elverişli bulunması nedeniyle rapor mahkememizce kabul edilmiş ve hükme dayanak yapılmıştır.
Mali Bilirkişi … 16.4.2018 tarihli raporunda; davalı şirket merkezinde davacı ve davalı vekillerinin de hazır bulunduğu ortamda beş yıl geriye doğru davalı şirket kayıtlarını incelediğini,Davalı şirket faturaları, yazışma evrakları, karşı tarafla yapılan sözleşmelerde dava konusu – …- logosuna ait hiçbir ibareye rastlanılmadığını,Basım tarihi belli olmayan ve dava dosyasında da bulunan “… geleceğin sigortacıları İçin çevik çözümler “ başlıklı katalogların bir sayfasında -…- logosunun … sağlık sigortacılığı sistemi olarak belirtildiğini,Davalı tarafın alan adı ve atıfta bulunduğu internet sitesinin bulunduğunu,dava konusu markasının kullanılıp kullanılmadığı takdirinin mahkememize ait olduğunu bildirmiştir.
İtiraz üzerine alınan heyet raporunda bilirkişiler …, … ve …16.10.2018 tarihli raporlarında; “…” ibaresinin dava tarihinden önce davalı şirkete ait … isimli web sitede kullanılmış olduğuna dair bulgulara rastlanılmadığı, site ana sayfasının kaynak kodlarında ve kaynak kodların içerisinde bulunan metataglarda “…” ibareli anahtar sözcüğüne yer verilmediği, ayrıca… isimli sitenin güncel arama motoru yönlendirmelerinde gözlemlenen en çok 5 anahtar kelime listesi arasında “…” sözcüğüyle kurulmuş ibarenin yer almadığı, yalnızca … isimli siteye erişim yapıldığında belirli bir saniye sonra davalıya ait … isimli sitesine otomatik olarak yönlendirme yapıldığı tespit edildiği, Dosya içerisinde bulunan bilgi ve belgelerin incelenmesi ve raporda yapılan tespitler ve yürürlükteki mevzuat hükümleri çerçevesinde yapılan değerlendirmeler sonucu; Davalı adına tescilli … kod numaralı … markasının tescilli olduğu emtialar bakımından; dava tarihi olan 26.07.2017 ile 26.07.2012 tarihleri arasında kalan 5 yıllık süre bakımından etkin ve kesintisiz olarak kullanıldığının dosya içerisinde yer alan bilgi ve belgelerden tespit edilemediği; Dava tarihinden geriye dönük olarak 5 yıllık süre içerisinde tescil edildiği sınıflar bakımından etkin bir şekilde kullanıldığı davalı yan tarafından ispatlanamayan Dava konusu … kod numaralı … ibareli markamn 6769 sayılı yasanın 9. Maddesi hükümleri çerçevesinde tümden iptali koşullarının oluştuğu sonuç ve kanaatine varıldığı belirtilmiştir.
Davalı tarafından ise markanın iptalinin talep ediliği 9,41 ve 42. sınıf hizmetler yönünden ciddi olarak kullanıma dair belge ibraz etmediği, savunmada geçen internet sitesi, reklam broşürleri ve sözleşmelerinde ciddi şekilde kullanıldığına ispata elverişli bulunmadığı anlaşılmıştır.
Bir markayı adına tescil ettiren kimse, aynı zamanda bu markayı kullanma yükümlülüğüne tabi tutulmuştur. Tescilli marka, beş yıl içinde haklı bir neden olmaksızın kullanılmaz veya kullanıma beş yıllık bir ara verilirse bu durum hükümsüzlük nedeni sayılacaktır , Markayı kullanma külfeti, kullanılmayan markalar yüzünden üçüncü kişilere kapatılan bazı işaretlerin anlamsız bir yığın oluşturmasını engellemek için getirilmiş bir düzenlemedir.
Markanın kullanılmaması halinde 6769 sayıyı yasaya göre iptal davası açılabilir. Bu halde markanın usulü dairesinde kullanıldığını ispat yükü marka sahibinin (somut olayda davalının) üzerindedir. Markanın iptalinin talep edilebilmesi için markanın ya beş yıl hiç kullanılmaması ya da kullanımına kesintisiz olarak beş yıl ara verilmesi gerekir. Beş yıllık süre ise başvuru tarihinden değil sicile tescil tarihinden başlar. Kullanıma haklı bir nedenle ara verilmiş ise bu durumda marka yine iptal edilemez. Haklı sebep ile marka sahibine isnat edilemeyen ve markanın kullanımını engelleyen sebeplerdir. Ancak bu sebeplerden kendisinden beklenen özen ve dikkati gösterse idi kaçınabilecek idiyse bunların haklı neden olarak kabulü mümkün değildir. Aynı şekilde bir ticaret şirketinin sona ermesi halinde tasfiye aşamasına kadar marka kullanılabilecektir. Bu durumdaki bir şirketin bu nedenle markayı kullanmaması haklı neden oluşturmaz ve bu durum markanın iptaline neden olabilir.
Marka sahibinin markayı kullanmaması için haklı nedenlerin olması halinde iptal nedeni oluşmaz. Ancak marka sahibinin dava açılacağını düşünerek markasını kullanmaya da başlayabilir. Mülga 556 sayılı KHK ‘da bazı haller markayı kullanmak olarak kabul edilmiştir. Bunlar, tescilli markanın ayırt edici karakterini değiştirmeden markanın farklı unsurlarla kullanılması, markanın yalnız ihracat amacıyla mal ya da ambalajlarında kullanılması, Markanın, marka sahibinin izni ile kullanılması, ve markayı taşıyan malın ithalatı olarak sayılmıştır.Aynı yasal düzenlemeler 6769 sayılı yasanın 9/1 maddesinde de düzenlenmiştir. Ancak hemen belirtmek gerekir ki bu maddede sayılan hallere tahdidi değildir. Markanın lisans ya da franchising sözleşmeleri ile kullanılması da ciddi kullanım sayılır. Ancak davalı yanca sunulan broşür tek başına markanın kullanıldığına işaret etmediği gibi, sunulan sözleşmenin de marka kullanım sözleşmesi olmayıp, bilgi sistemi yazılımı yani yazılım ve bakım sözleşmesi olduğu, bizzat markanın kullanımı için bir lisans verilmediği, markanın tescilli olduğu emtia sınıfı yönünden ciddi kullanımın ispat edilmediği anlaşılmıştır.
İspat yükü kullanmamaya dayalı hükümsüzlük istemlerinde davalıda olduğundan ; alınan bilirkişi raporu içerikleri dikkate alandığında davalını tescilli olduğu emtia sınıfındaki mal ve hizmetler yönünden mal ve hizmet sunduğuna dair delil ibraz etmediği de anlaşıldığından 6769 Sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu’nun 9. Maddesi uyarınca markanın hükümsüzlüğüne karar verilerek yukarda açıklanan gerekçe kapsamına göre aşağıdaki şekilde hüküm oluşturulmuştur..
HÜKÜM; Yukarıda açıklanan gerekçe kapsamına göre;
1- Davalı adına … no ile tescilli … ibareli markanın 9,41 ve 42. sınıflar yönünden HÜKÜMSÜZLÜĞÜNE, Kararın kesinleşmesini mütakip kesinleşmiş karar örneğinin ilgili sicile işlenmek üzere Türk Patent ve Marka Kurumuna Enstitüsüne gönderilmesine,
2-44,40 TL ilam harcının peşin harçtan mahsubu ile eksik kalan 13 TL harcın davalıdan tahsiline,
3-Avukatlık ücret tarifesi uyarınca 3.931 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafın yargılama giderlerinden olan 31,40 TL başvuru harcı, 31,40 TL peşin harç, 750 TL bilirkişi ücreti, 305 TL tebliğat ve müzekkere masrafı olmak üzere toplam 1.117,80 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davalı tarafın yapmış olduğu yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
6-Taraflarca fazla yatırılan gider avansının hüküm kesinleştiğinde ve talebi halinde iadesine,
Dair karar davacı vekili ve davalı vekilinin yüzüne karşı , gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 HAFTA içerisinde İSTİNAF YASA yolu açık olmak üzere karar verilip tefhim kılındı, hazır olanlara duruşma zaptından örnek verildi. 07/03/2019

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır