Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 1.Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2017/579 E. 2020/400 K. 17.12.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
1.FİKRÎ VE SINAÎ
HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/579
KARAR NO : 2020/400

DAVA : FSEK – MADDİ VE MANEVİ TAZMİNAT
DAVA TARİHİ : 24/07/2017
KARAR TARİHİ : 17/12/2020

HSK’nun 02/08/2017 tarih ve 1071 sayılı kararı gereğince İstanbul 3. ve 4. FSHH Mahkemelerinin 08/08/2017 tarihi itibarıyla faaliyetlerinin durdurulmasına, 3. FSHH Mahkemesinde görülmekte olan dava, iş ve arşiv dosyalarının Mahkememize devrine karar verildiğinden, (Kapatılan) İstanbul 3.FSHHM’nin 2017/140 E. sayılı davası Mahkememize tevzi edilerek 2017/579 E. sırasına kaydı yapılmakla, taraflar arasındaki FSEK – Maddi ve Manevi Tazminat davasının yapılan açık yargılamasının sonunda.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: Müvekkili …’nın bilinen adıyla …’un, 1998’de …’da doğduğunu, dokuz yaşında tiyatro eğitimi almaya başladığını, ilk olarak … dizisinde … olarak rol aldığını ve küçük yaşta olmasına rağmen televizyon dünyasının aranan isimlerinden biri olduğunu, … ile … reklamlarında rol aldığını, … dergisi için … ile birlikte kapak yüzü olduğunu, bunun dışında pek çok film, reklam ve dergi çekimlerinde rol aldığını, müvekkilinin kısa süre önce,… Sanat Ödüllerinde “…” ödülüne layık görüldüğünü ve son olarak “…” de yayınlanan “…” adlı dizide Hazal karakterini canlandırdığını, davalı şirketin “…” de yayımlanan “…” adlı dizi filmin yapımcısı olduğunu, ekte dijital olarak sunulan dizi jeneriklerinin (künye) incelenmesinde müvekkilinin “…” adlı dizide “Hazal” karakterini canlandıran oyuncu olarak rol aldığının görüleceğini, … dizisi için müvekkiline bölüm başına net 10.000 TL (+ Stopaj + KDV Hariç) ücret ödenmesinin kararlaştırıldığını, davalı şirketin dizinin ilk 82 bölümü için ödemeyi taahhüt ettiği ücretin büyük bir kısmını ödediğini ancak 83. bölümden final bölümü olan 97. bölüme kadarki son 15 bölüm ücretini ödemediğini, bir diğer söylemle müvekkilinin davalı şirketten bölüm başı NET 10.000 TL olmak üzere toplam Net 150.000 TL (+stopaj + KDV hariç) ücret alacağı bulunduğunu, 82. bölüme dek müvekkiline yapılan ödemelerin müvekkilinin … Şubesi ve …bank … Şubesinde bulunan hesaplarına yapıldığını, hesap hareketleri ilgili banka şubelerinden celp edildiğinde müvekkilinin davalı şirketin yapmış olduğu ve tahsil edemediği ücret miktarına dair tüm detaylara ulaşılabileceğini, yine davalı şirkete ait ticari defterler ile muhasebe kayıtlarının ve müvekkiline ait ücret hesap hareketlerinin incelenmesinde de müvekkilinin doğan telif ücretlerinin ödenmediğinin ortaya çıkacağını, ayrıca söz konusu dizinin davalı şirket tarafından internet ve sair pek çok dijital medya platformları üzerinden yine tüm dünyada yayınlanmaya halen devam ettiği ve davalı şirketin bu yayınlardan gelirler edildiğini, müvekkilinin uzun yıllar emek verdiği mesleğinin icrası sırasında yarattığı eserden maddi kazanç sağlamasının davalı şirket tarafından engellenmiş ve geleceğe de dönük olarak müvekkilinin mesleki itibarının sarsılmasına bu durumdan ötürü ciddi elem ve tasa içerisine itilmesine sebep olduğunu, fazlaya ilişkin tüm haklarının saklı kalmak kaydıyla müvekkilinin toplamda NET 150.000 TL alacağının, hesap edilecek stopaj ve KDV tutarı da eklenerek, her bir bölüm için ayrı ayrı belirlenecek vade tarihinden itibaren işletilecek avans faizi ile birlikte, 10.000 TL manevi tazminatın dava tarihinden itibaren işletilecek yasal faiziyle birlikte davalı şirketten tahsilini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı şirket üzerinde bırakılmasını talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: Davacı ile müvekkilinin, … isimli dizide oyuncu olarak yer alması amacıyla sözleşme imzaladıklarını, sözleşme uyarınca davacının dizide oyuncu olarak yer aldığını ve meydana gelen eser üzerindeki haklarını müvekkili şirkete devrettiğini, davacının alacak talebi ile ilgili olarak öncelikle iddia edilen alacağın var olup olmadığı var olduğu düşünülse bile tutarın belirsiz olduğunu, bununla birlikte, sözleşmenin 5.2.1.1 maddesine göre dosyaya sunulan sözleşme uyarınca bölüm başı 1.100 TL + KDV + stopaj olduğunu, müvekkili şirketin davacıya sözleşme uyarınca gerçekleştirdiği oyunculuk görevi nedeniyle ödemelerini yaptığını, bu nedenle herhangi bir alacağı bulunmadığını, davacının alacak iddiasını ispat etmesi gerektiğini, bununla birlikte sözleşmenin 5.2.1 maddesi uyarınca, davacının mali hak devri sonucunda hak kazandığı ücretini talep edebilmesi için her bir bölüm için gider pusulası imzalaması gerektiğini, davacının bir an için alacağı olduğu düşünülse bile sözleşme ile öngörülen bu prosedürü yerine getirmediği sürece alacak talebinde bulunmasının mümkün olmadığını, davacının manevi tazminat talebine konu olabilecek bir manevi zararının söz konusu olmadığını, davacının zorlama yorumlarla manevi zarar iddiasında bulunduğunu, müvekkilinin son dönem gerçekleştirmiş olduğu dizi projelerinin beklenen reytingi alamaması nedeniyle ilgili televizyon kanalları tarafından sona erdirildiğini, erken sonra erdirilen bu projeler için yapılan yüksek yatırımlardan beklenen gelirin elde edilemediğini, diğer yandan reklam sektöründe reklam verenlerin yatırımlarının da azalmasının söz konusu olduğunu, dolayısıyla televizyonların reklam gelirlerinde büyük düşüşler olduğunu, bu durumun müvekkilinin yapımlarını yayınlayan televizyonların müvekkilinine olan borçlarını ödemesinde gecikmelere ve nakit akışı sıkıntılarına sebep olduğunu, müvekkilinin gerek hizmet ve mal aldığı kişilere gerekse bankalara önemli derecede borçlandığını, müvekkilinin hali hazırda yapımı devam eden herhangi bir projesi olmadığını, mevcut durum itibariyle müvekkilinin aktiflerinin borçlarını karşılamaya yetmediğini bu nedenle müvekkilinin, … 13. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … E. sayılı davasında iflas başvurusunda bulunduğunu, haksız ve hukuka aykırı davanın reddini talep etmiştir.
… 13. ATM’nin …E. dosyası istenmiş, HMK 266. madde kapsamında bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
22/09/2018 tarihli bilirkişi raporu ibraz edilmiştir.
22/09/2018 tarihli bilirkişi raporunda özetle: Davalı şirket defterleri üzerinde davacı tarafın alacağının varlığı ve miktarı yönünden herhangi bir inceleme yapılamadığı, davacının dava tarihi itibarıyla davalıdan KDV dahil toplam 68.850,00 TL alacaklı olabileceği, stopaj bedelinin talep edilebilmesi için rapor içerisinde belirtilen hususların mevcut durumunun tespit edilmesi gerektiği, davacının manevi tazminat talebi ile davalı şirketin, iflas erteleme talepli davasının bulunması ve bu durumun davacının alacak talepleri üzerindeki etkisi hususlarının Mahkemenin takdirinde olduğu bildirilmiştir.
28/03/2019 tarihli bilirkişi ek raporunda özetle: Kök raporda yer verilen tespit ve değerlendirmelerin aynen muhafaza edildiği bildirilmiştir.
23/07/2019 tarihli mali bilirkişi … tarafından düzenlenen 2. ek raporda özetle: İncelenen davalı şirkete ait 2016-2017 yılı ticari defterlerinin açılış ve kapanış tasdik/beratlarının yasal süresinde yaptırılmış olduğu, bu anlamda ticari defterlerin usulüne uygun tutulduğu, davalının kendi ticari defter kayıtlarına nazaran 24.07.2017 dava tarihi itibarıyla davacıya 83-84-85-86-87-88-89-90-91-92-93-94-95-96-97. bölümler için toplamda 144.900,00 TL borçlu olduğu, davacının makbuzlarında yer alan KDV lerin davalı tarafça ödenmiş oldukları, stopaj kesintilerinin de ilgili dönem beyannamelerinde, kesinti yapılmak sureti ile davalı adına beyan edilmiş oldukları bildirilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava: Davacının “…” dizisinde … karakterini canlandırdığı, davalı şirketin filmin yapımcısı olduğu, bölüm başına 10.000 TL (stopaj + KDV hariç) ücret ödeneceğinin kararlaştırıldığı, 83.bölümden 97.bölüme kadar olan 15 bölüm ücretinin ödenmediği, davacının stopaj ve KDV hariç 150.000 TL alacağının bulunduğu, fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydı ile 150.000 TL maddi ve 10.000 TL manevi tazminat istemine ilişkindir.
… 13. ATM’nin … E. … K ve 09/01/2020 tarihli kararı incelendiğinde: Davacının … ŞİRKETİ, davanın Borca Batıklık Sebebi İle İflas (İflasın açılması) olduğu, 09/01/2020 tarihinde davanın reddine, Mahkemece verilen tüm tedbir kararlarının ve yönetim kayyumları heyeti görevinin hükmün kesinleşmesine kadar devamına karar verildiği, kararın kesinleşmediği anlaşılmıştır.
Türk Ticaret Kanunu ile Vergi Usul Kanunu hükümleri uyarınca usulüne uygun tutulan ticari defter ve belgelerin sahibi lehine delil vasfına haiz olduğu, bilirkişi incelemesine göre davalı şirketin 2016-2017 yılı ticari defterlerinin açılış ve kapanış tasdik/beratlarının yasal süresinde yapıldığı bu anlamda ticari defterlerin usulüne uygun tutulduğu böylece T.T.K. 85. maddesi gereğince delil niteliğine haiz olduğu anlaşılmıştır.
Bilirkişi kurulu tarafından sunulan 1 adet DVD incelendiğinde: Davaya konu “…” adlı dizinin … bölümden …. bölüme kadar olan 15 bölüm jeneriklerinin görüntülerinin bulunduğu, ön jenerikte yer alan oyuncular arasında … adının ve görüntüsünün olduğu, internet üzerinde yapılan araştırmada …’un, davacı … Bruskova’nın dizide kullandığı ismi olduğu görülmüştür.
Mahkememizce itibar edilen 23/07/2019 tarihli raporda belirtildiği üzere: Davalı şirkete ait 2016-2017 yılı ticari defterlerinin açılış ve kapanış tasdik/beratlarının yasal süresinde yapıldığı, ticari defterlerin usulüne uygun tutulduğu, şirketin ticari defter ve kayıtlarından dava tarihi itibarile davacıya 83-84-85-86-87-88-89-90-91-92-93-94-95-96-97. bölümler için toplamda 144.900,00 TL borçlu olduğu, davacının makbuzlarında yer alan KDV lerin davalı tarafça ödenmiş olduğu anlaşıldığından maddi tazminat talebinin kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Manevi tazminat talep eden davacının ihlal nedeniyle “…” dan söz ettiği, Borçlar Hukukunda klasik görüşün “manevi tazminatın, şahsiyet hakkına hukuka aykırı tecavüzden doğan acı, elem ve ızdırabın telafisi amacını güder. Tecavüz sebebiyle duyulan acı, elem ve ızdırap manevi zarar olarak ifade edilir” şeklinde olduğu, Fikir ve sanat eserleri hukukunda ise bu görüşü benimseyen yazarlar bulunmakla birlikte hakim görüşün, manevi tazminat davalarında ” Davanın ikame edilebilmesi için eser sahibinin herhangi bir manevi hakkına tecavüz edilmesinin yeterli olacağı” şeklinde olduğu, diğer bir ifade ile derin acı ve ızdırap duyulmasının şart olmadığı, hatta eser sahibinin herhangi bir manevi zarara uğramış olmasının da şart olmadığı, FSEK’da sayılan manevi haklardan herhangi birisinin ihlal edilmiş olmasının yeterli olduğu, Yargıtay içtihatlarının da aynı doğrultuda olduğu, bununla birlikte davacının herhangi bir şüpheye yer bırakmayacak şekilde talebini tasrih ettiği, FSEK’na göre değil B.K’nun da düzenlenen genel hükümler dairesinde manevi tazminat talep ettiği görülmüştür.
Dava dilekçesinde; Davalı şirketin alacaklarını ödenmesini geciktirerek davacının bütün beklentilerine gölge düşürdüğünü ve tarifi zor ruhsal çöküntülere sürüklediğini, … dizisinde rol aldığı için bir çok projeyi reddetmek zorunda kaldığını, zira bu işin tabiatı gereği bir oyuncunun eş zamanlı birden fazla projede rol almasının fiilen olanaksız olduğunu bunun doğal sonucu olarak da mesleki gelişimi ve şöhretinin doğrudan ve dolaylı olarak davalı tarafça engellendiğini, oyunculuk camiasında başarısından bahsedilebilecekken … dizisinden alacaklarını tahsil edememiş olduğundan bahsedilmesinin itibarına açıkça gölge düşürmekte ve gelecekteki kariyerini yakından etkilediğini ayrıca ücretini tahsil edemediği bir dizinin halen tüm dünyada ve dijital ortamlarda yayınlanmaya devam etmesinin içinde bulunduğu can sıkıcı ruh halini her geçen gün daha fazla kötüleştirdiğini, bütün bu olanların davacıyı aşırı derecede üzdüğü ve gelecekte rol almayı düşündüğü projeler hakkında karar verirken ciddi tedirginlikler yaşamasına sebep olduğunu, sağlıklı kararlar verebilmesine engel olduğu özetle uzun yıllar emek verdiği mesleğinin icrası sırasında yarattığı eserden maddi kazanç sağlamasının davalı şirket tarafından engellendiği, geleceğe dönük olarak mesleki itibarının sarsılmasına bu durumdan ötürü ciddi elem ve tasa içerisine itilmesine sebep olduğunu, ünlü birisi olup davalı şirketin bu projeden çok gelir elde ettiğinin nazara alınarak manevi tazminata hükmedilmesinin talep edildiği ancak birçok ülkede ve yanı sıra internet ortamında yaygın şekilde gösterilmekte olan bir dizinin, davacının mesleki gelişimi ve şöhretini olumsuz etkileyemeyeceği davacının 15 bölüm ücretinin ödenmemesinin manevi tazminattan çok alacak davası/maddi tazminat gibi taleplerin konusu olacağı kısacası manevi tazminat şartlarının oluşmadığı kanaatine varıldığından manevi tazminat talebinin reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda gerekçesi açıklandığı üzere
DAVANIN KISMEN KABULÜNE,
1-144.900,00-TL maddi tazminatın dava tarihi olan 24/07/2017 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine,
2-Manevi tazminat talebinin reddine,
3-9.898,00- TL ilam harcından peşin 2.732,40 TL harcın mahsubu ile eksik 7.165,60- TL harcın davalıdan tahsiline,
4-Maddi tazminat yönünden, Avukatlık ücret tarifesi uyarınca 17.715,50 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Reddedilen maddi tazminat talebi yönünden Avukatlık ücret tarifesi uyarınca 5.100,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Reddedilen manevi tazminat talebi yönünden Avukatlık ücret tarifesi uyarınca 5.910,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
7-Davacı tarafından yapılan 31,40 TL başvuru harcı, 2.732,40-TL peşin harç, 319,00 TL tebligat ve müzekkere masrafı, 1.900,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 4.982,80-TL yargılama giderinden taktiren 4.00,00-TL nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Dair taraf vekillerinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde İSTİNAF YASA YOLU AÇIK olmak üzere verilen karar açıkça okundu, usulen anlatıldı. 17/12/2020

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır