Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 1.Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2017/569 E. 2021/7 K. 14.01.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
1.FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/569
KARAR NO : 2021/7

DAVA : TASARIMA TECAVÜZ – HAKSIZ REKABETİN TESPİTİ, DURDURULMASI, ÖNLENMESİ, MADDİ VE MANEVİ TAZMİNAT
DAVA TARİHİ : 10/07/2017
KARAR TARİHİ : 14/01/2021

HSK’nun 02/08/2017 tarih ve 1071 sayılı kararı gereğince İstanbul 3. ve 4. FSHH Mahkemelerinin 08/08/2017 tarihi itibarıyla faaliyetlerinin durdurulmasına, 3. FSHH Mahkemesinde görülmekte olan dava, iş ve arşiv dosyalarının Mahkememize devrine karar verildiğinden, kapatılan İstanbul 3. FSHHM’nin 2017/130 E. sayılı davası Mahkememize tevzi edilerek 2017/569 E. sırasına kaydı yapılmakla, Mahkememizde görülmekte bulunan Tasarıma Tecavüz – Haksız Rekabetin Tespiti, Durdurulması, Önlenmesi, Maddi ve Manevi tazminat davasının yapılan açık yargılamasının sonunda.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: Müvekkilinin aydınlatma sektöründe tanınmış uluslararası bir firma olduğunu, TPMK nezdinde tescilli bulunan … tescil numaralı “…” isimli-yenileme işlemi de yapılmış-tasarımın sahibi olduğunu, söz konusu tasarımın OHIM nezdinde Avrupa Birliği ülkelerinde de … tescil numarası ile … tarihi itibariyle tescilli olduğunu, Müvekkilinin bu tasarımını kullandığı ürün örneklerinden birinin “…” ismiyle piyasaya sunulmakta olduğunu, davalının “…” adresindeki internet sitesinde müvekkilinin belirtilen tasarımlarına tecavüz teşkil edecek nitelikte tasarımların tespiti üzerine … 37. Noterliğinin … yevmiye numaralı ve … tarihli ihtarname gönderildiğini, ihtarnamenin tebliği üzerine davalının ihtarname konusu … isimli ürünü o zaman için kısa bir süre internet sitesinden kaldırdığını, ancak bu defa tecavüze konu ürünleri başka isimle, “…” ve ” …” isimleriyle “http://..” adresindeki internet sitesine koyarak satışa sunulduğunu, bunun üzerine … 2. FSHHM’nin … D.İş dosyası ile davalının web sitesi üzerinden delil tespit talep edildiğini, müvekkilinin tasarımına benzer olduğunun tespit edildiğini, davalı tarafın rapora itirazda bulunmadığını, 6769 sayılı SMK 49.maddesi kapsamında, davalının müvekkilinin tasarım hakkına tecavüzün tespiti, davalı tecavüzünün önlenmesini, davalı tecavüz fiillerinin durdurulmasını, davalının tecavüz fiillerinin kaldırılması ile müvekkilinin tecavüz nedeniyle oluşan maddi zararın tazmini, davalının tecavüz oluşturan ürünlerinin üretiminin, üretiminde münhasıran kullanılan cihaz, makine gibi araçlara elkonulmasını, tecavüzün devamını önlemek üzere tedbirlerin alınmasını, özellikle masrafları tecavüz edene ait olmak üzere elkonulan ürünler ile cihaz ve makine gibi araçların imhasını, davalının müvekkiline ait tasarıma tecavüzünün ve haksız rekabetinin tespitini, durdurulmasını, giderilmesini, davalının tecavüz ve haksız rekabeti sebebiyle fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydı ile delil tespiti tarihinden itibaren ticari faizi ile şimdilik 1000-TL maddi tazminata hükmedilmesini, tecavüz ve haksız rekabete konu ürünlerin üretilmesinde ve tanıtımında kullanılan malzeme, araç gerece el konulmasını ve imhasını, tasarıma tecavüz ve haksız rekabetin durdurulmasını, giderilmesini, tecavüze konu ürünlerin üretilmesinde ve tanıtımında kullanılan malzeme, araçlara el konulması için ivedilikle ihtiyati tedbir kararı verilmesini, Mahkeme kararının, masrafı davalıdan alınarak tirajı en yüksek 3 gazetede ilanını talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili 26/02/2019 havale tarihli ıslah dilekçesinde; 20.000 TL maddi ve 20.000 TL manevi tazminatın delil tespiti tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiş, ıslah harcını yatırmıştır.
Davalı şirkete usule uygun tebligat yapılmasına rağmen davaya cevap verilmemiştir.
Davalı şirket, vekili aracılığı ile davayı takip etmiştir.
TPMK kayıtları istenmiş, HMK 266. madde kapsamında bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
29/01/2019 tarihli bilirkişi kurulu raporu ibraz edilmiştir.
29/01/2019 tarihli bilirkişi kurulu raporunda özetle: Davacıya ait Türk Patent ve Marka Kurumanda … sayılı tescilli tasarım ile davalı tarafça üretilen ürünlerin görsel olarak kıyaslanması yapıldığında davalı kullanımı ile davacı tasarımı arasında ayırt edilemeyecek düzeyde belirgin bir benzerlik bulunduğu, kullanımın iltibas yaratacak derecede olduğu, davacının talep etmiş olduğu yoksun kalınan kazancın, mali yönden inceleme yapılamadığı için Mahkeme takdirinde olduğu, davacının talep ettiği itibar tazminat talebi yine Mahkeme takdirinde olduğu bildirilmiştir.
28/07/2020 tarihli bilirkişi kurulu ek raporunda özetle: Davacıya ait Türk Patent ve Marka Kurumunda … sayılı tescilli tasarım ile davalı tarafça üretilen ürünlerin görsel olarak kıyaslanması yapıldığında davalı kullanımı ile davacı tasarımı arasında ayırt edilemeyecek düzeyde belirgin bir benzerlik bulunduğu, kullanımın iltibas yaratacak derecede olduğu, davacının talep ettiği itibar tazminat talebi yine Mahkeme takdirinde olduğu, davacıya ait Türk Patent ve Marka Kurumunda …sayılı tescilli tasarım ile davalı tarafça üretilen ürünlerin görsel olarak kıyaslanması yapıldığında davalı kullanımı ile davacı tasarımı arasında ayırt edilemeyecek düzeyde belirgin bir benzerlik bulunduğu, kullanımın iltibas yaratacak derecede olduğu, davacının talep etmiş olduğu yoksun kalınan kazancın, mali yönden yapılan inceleme de tespit edilemediği için Mahkeme takdirinde olduğu, 2017 yılı yevmiye defterinin kapanış tasdikini yaptırmadığı, HMK 222/ (2) Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olmasının şart olduğu, davacının talep ettiği itibar tazminat talebinin Mahkeme takdirinde olduğu, davalının defter kayıtları ile satış faturalarından, yazarkasa fişlerinden dava konusu ürünlerine ait cironun tespit edilememesi nedeniyle, davacının tercih ettiği tazminat şekli olan davacı vekilinin 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunun 151/b maddesine göre Sınai mülkiyet hakkına tecavüz edenin elde ettiği net kazanca göre yoksun kalınan kazancın gerçeğe uygun hesap etme imkanı olmadığı sonucuna ulaşıldığı. ancak mahkemeye yasal takdir hakkını kullanımında yardımcı olunması (fikir verme veya belirleyici olması) bakımından, dava konusu markaların bilinirliği ve korumadan faydalanma süreleri göz önünde bulundurularak,) Net karın Minimum %5 ve %30 olduğu öngörülerek %5 sonra %5 katları şeklinde yapılan hesaplama 6759 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunun 151/b maddesine göre “Sınai mülkiyet hakkına tecavüz edenin elde ettiği net kazanç.” hükmü uyarınca davacının davalıdan talep edebileceği maddi tazminat tutarının 117.104 – TL ile 702.626- TL olduğu bildirilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava: Davacı adına TPMK nezdinde tescilli … numaralı “…” isimli tasarıma davalının tecavüz ve haksız rekabet ettiğinin tespiti, durdurulması, önlenmesi, 20.000 TL maddi ve 20.000 TL manevi tazminat ile hükmün ilanına ilişkindir.
Uyuşmazlığın özü, davalı eylemlerinin davacıya ait … numaralı tasarıma tecavüz – haksız rekabet oluşturup oluşturmadığı, tecavüz varsa davacının seçmiş olduğu tazminat seçim yöntemine göre ne kadar maddi tazminata hak kazandığı hususlarıdır
6769 sayılı SMK’nun 56. maddesi; “(1) Tasarım yeni ve ayırt edici niteliğe sahip olması şartıyla bu Kanunla sağlanan haklar kapsamında korunur.
(4) Bir tasarımın aynısı;
a) Tescilli tasarım için başvuru veya rüçhan tarihinden önce,
b) Tescilsiz tasarım için tasarımın kamuya ilk sunulduğu tarihten önce, dünyanın herhangi bir yerinde kamuya sunulmamış ise o tasarım yeni kabul edilir.
Tasarımlar sadece küçük ayrıntılarda farklılık gösteriyorsa aynı kabul edilir.
(5) Bir tasarımın bilgilenmiş kullanıcı üzerinde bıraktığı genel izlenim;
a) Tescilli tasarım için başvuru veya rüçhan tarihinden önce,
b) Tescilsiz tasarım için tasarımın kamuya ilk sunulduğu tarihten önce, kamuya sunulmuş herhangi bir tasarımın aynı kullanıcı üzerinde yarattığı genel izlenimden farklı ise bu tasarımın ayırt edici niteliğe sahip olduğu kabul edilir.
(6) Ayırt edici niteliğin değerlendirilmesinde, tasarımcının tasarımı geliştirmede sahip olduğu seçenek özgürlüğünün derecesi dikkate alınır.”
6769 sayılı SMK’nun 58. maddesi; “(1) Tasarım sahibi, kendi tasarımına kıyasla ayırt edici niteliğe sahip olmayan tasarımlara karşı bu Kanundan doğan haklarını kullanabilir. (2) Koruma kapsamının değerlendirilmesinde, tasarımcının tasarımı geliştirmede sahip olduğu seçenek özgürlüğünün derecesi dikkate alınır. (3) Bu Kanun kapsamında sağlanan tasarım koruması, 5/12/1951 tarihli ve 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanununda aranan şartları taşıması hâlinde söz konusu Kanunla öngörülen korumaya halel getirmez.
6769 sayılı SMK’nun 59.maddesi; “Tasarımdan doğan haklar münhasıran tasarım sahibine aittir. Üçüncü kişiler, tasarım sahibinin izni olmadan koruma kapsamındaki tasarım veya tasarımın uygulandığı ürünü üretemez, piyasaya sunamaz, satamaz, ithal edemez, ticari amaçlı kullanamaz veya bu amaçlarla elde bulunduramaz ya da bu tasarım veya tasarımın uygulandığı ürünle ilgili sözleşme yapmak için öneride bulunamaz” hükmü amirdir.
Bir tasarımın koruma kapsamı belirlenirken buna, o tasarımın bilgilenmiş kullanıcı üzerinde yarattığı genel izlenimle bariz bir benzerlik gösteren bütün tasarımlar dikkate alınır. Koruma kapsamının belirlenmesinde, kıyaslanan tasarımların farklılıklarından çok ortak özelliklerine ağırlık verilir ve tasarımcının tasarlama açısından seçenek özgürlüğüne sahip olduğu dikkate alınır.
6769 sayılı SMK’nun 81.maddesi; “a) Tasarım sahibinin izni olmaksızın bu Kanun hükümlerine göre koruma kapsamındaki bir tasarımın kullanıldığı veya uygulandığı ürünün aynısını veya genel izlenim itibarıyla ayırt edilemeyecek kadar benzerini üretmek, piyasaya sunmak, satmak, sözleşme yapmak için öneride bulunmak, ticari amaçla kullanmak veya bu amaçlarla bulundurmak, başka bir şekilde ticaret alanına çıkarmak, ithal işlemine tabi tutmak. b) Tasarım sahibi tarafından lisans yoluyla verilmiş hakları izinsiz genişletmek veya bu hakları üçüncü kişilere devretmek. c) Tasarım hakkını gasp etmek. (2) Başvuru, 65 inci maddeye göre tescil edilerek yayımlandığı takdirde, tescil sahibi, tasarım hakkına yönelik olarak bu maddede sayılan tecavüzlerden dolayı hukuk davası açma hakkına sahiptir. Tecavüz eden, başvurudan ve kapsamından haberdar edilmişse başvurunun yayımlanmış olmasına bakılmaz. Tecavüz edenin kötüniyetli olduğuna mahkeme tarafından hükmolunursa yayımdan önce de tecavüzün varlığı kabul edilir. (3) Koruma kapsamındaki tasarımın tescilli olduğuna ilişkin kaydın ürün, ambalaj veya fatura üzerine konulmamış olması, bu maddede sayılan fiilleri tasarım hakkına tecavüz olmaktan çıkarmaz. (4) Tescilsiz tasarımlar için, tasarım 57 nci maddeye göre kamuya sunulduğu takdirde, hak sahibi, tasarım hakkına yönelik ihlallerden dolayı dava açmaya yetkilidir” hükmü amirdir. Ancak “özel amaçla sınırlı kalan ve ticari amaç taşımayan fiiller; deneme amaçlı fiiller; ticari uygulamadaki dürüstlük kuralları ile bağdaşır olmak, tasarımın normal kullanımını gereksiz şekilde tehlikeye sokmamak ve kaynak göstermek şartları ile eğitim veya referans amaçlı çoğaltmalar” ile belirli koşullarda onarım amaçlı fiiller tasarım hakkının kapsamı dışında kalır. (6769 sayılı SMK madde 59/3- a, b, c)
6769 sayılı SMK’nun 149.maddesi; “(1) Sınai mülkiyet hakkı tecavüze uğrayan hak sahibi, mahkemeden aşağıdaki taleplerde bulunabilir:
a) Fiilin tecavüz olup olmadığının tespiti.
b) Muhtemel tecavüzün önlenmesi.
c) Tecavüz fiillerinin durdurulması.
ç) Tecavüzün kaldırılması ile maddi ve manevi zararın tazmini.
d) Tecavüz oluşturan veya cezayı gerektiren ürünler ile bunların üretiminde münhasıran kullanılan cihaz, makine gibi araçlara, tecavüze konu ürünler dışındaki diğer ürünlerin üretimini engellemeyecek şekilde elkonulması.
e) (d) bendi uyarınca elkonulan ürün, cihaz ve makineler üzerinde kendisine mülkiyet hakkının tanınması.
f) Tecavüzün devamını önlemek üzere tedbirlerin alınması, özellikle masraflar tecavüz edene ait olmak üzere (d) bendine göre elkonulan ürünler ile cihaz ve makine gibi araçların şekillerinin değiştirilmesi, üzerlerindeki markaların silinmesi veya sınai mülkiyet haklarına tecavüzün önlenmesi için kaçınılmaz ise imhası.
g) Haklı bir sebebin veya menfaatinin bulunması hâlinde, masrafları karşı tarafa ait olmak üzere kesinleşmiş kararın günlük gazete veya benzeri vasıtalarla tamamen veya özet olarak ilan edilmesi veya ilgililere tebliğ edilmesi.
(2) Birinci fıkranın (e) bendinde belirtilen talebin kabulü durumunda, söz konusu ürün, cihaz ve makinelerin değeri, tazminat miktarından düşülür. Bu değerin kabul edilen tazminat miktarını aşması hâlinde, aşan kısım hak sahibince karşı tarafa ödenir.
(3) Birinci fıkranın (g) bendinde belirtilen talebin kabulü durumunda ilanın şeklî ve kapsamı kararda tespit edilir. İlan hakkı, kararın kesinleşmesinden sonra üç ay içinde talep edilmezse düşer.
(4) Coğrafi işaret ve geleneksel ürün adları bakımından manevi zararın tazmini talep edilemez.”
6769 sayılı SMK’nun 151.maddesi; “(1) Hak sahibinin uğradığı zarar, fiili kaybı ve yoksun kalınan kazancı kapsar. (2) Yoksun kalınan kazanç, zarar gören hak sahibinin seçimine bağlı olarak, aşağıdaki değerlendirme usullerinden biri ile hesaplanır:
a) Sınai mülkiyet hakkına tecavüz edenin rekabeti olmasaydı, hak sahibinin elde edebileceği muhtemel gelir.
b) Sınai mülkiyet hakkına tecavüz edenin elde ettiği net kazanç.
c) Sınai mülkiyet hakkına tecavüz edenin bu hakkı bir lisans sözleşmesi ile hukuka uygun şekilde kullanmış olması hâlinde ödemesi gereken lisans bedeli.
(3) Yoksun kalınan kazancın hesaplanmasında, özellikle sınai mülkiyet hakkının ekonomik önemi veya tecavüz sırasında sınai mülkiyet hakkına ilişkin lisansların sayısı, süresi ve çeşidi, ihlalin nitelik ve boyutu gibi etkenler göz önünde tutulur.
(4) Yoksun kalınan kazancın hesaplanmasında, ikinci fıkranın (a) veya (b) bentlerinde belirtilen değerlendirme usullerinden birinin seçilmiş olması hâlinde, mahkeme ürüne ilişkin talebin oluşmasında sınai mülkiyet hakkının belirleyici etken olduğu kanaatine varırsa, kazancın hesaplanmasında hakkaniyete uygun bir payın daha eklenmesine karar verir.” hükümleri yer almaktadır.
6102 sayılı TÜRK TİCARET KANUNU
Madde 54 “(1) Haksız rekabete ilişkin bu Kısım hükümlerinin amacı, bütün katılanların menfaatine, dürüst ve bozulmamış rekabetin sağlanmasıdır.
(2) Rakipler arasında veya tedarik edenlerle müşteriler arasındaki ilişkileri etkileyen aldatıcı veya dürüstlük kuralına diğer şekillerdeki aykırı davranışlar ile ticari uygulamalar haksız ve hukuka aykırıdır.”
Madde 55 “(1) Aşağıda sayılan hâller haksız rekabet hâllerinin başlıcalarıdır:
a) Dürüstlük kuralına aykırı reklamlar ve satış yöntemleri ile diğer hukuka aykırı davranışlar
b) Sözleşmeyi ihlale veya sona erdirmeye yöneltmek;
c) Başkalarının iş ürünlerinden yetkisiz yararlanmak;
d) Üretim ve iş sırlarını hukuka aykırı olarak ifşa etmek;
e) İş şartlarına uymamak;
f) Dürüstlük kuralına aykırı işlem şartları kullanmak.
Madde 56 “Haksız rekabet sebebiyle müşterileri, kredisi, meslekî itibarı, ticari faaliyetleri veya diğer ekonomik menfaatleri zarar gören veya böyle bir tehlikeyle karşılaşabilecek olan kimse;
a) Fiilin haksız olup olmadığının tespitini,
b) Haksız rekabetin men’ini,
c) Haksız rekabetin sonucu olan maddi durumun ortadan kaldırılmasını, haksız rekabet yanlış veya yanıltıcı beyanlarla yapılmışsa bu beyanların düzeltilm esini ve tecavüzün önlenmesi için kaçınılmaz ise, haksız rekabetin işlenmesinde etkili olan araçların ve malların imhasını,
d) Kusur varsa zarar ve zıyanın tazminini,
e) Türk Borçlar Kanununun 58 inci maddesinde öngörülen şartların varlığında manevi tazminat verilmesini, isteyebilir. “hükmü yer almaktadır.
Haksız rekabet hükümlerinin amacı yasada “bütün katılanların menfaatine, dürüst ve bozulmamış rekabetin sağlanması” şeklinde tanımlanmıştır. Türk Ticaret Kanunu’nun haksız rekabete ilişkin hükümlerinin uygulanması açısından varlığı gereken iyi niyet kurallarına aykırılık kriteri kaynağını Türk Medenî Kanunu’nun 2. maddesinde düzenlenmiş olan dürüstlük kuralından almaktadır. Bu iyiniyet kuralına aykırı hareketler iktisadi rekabetin kötüye kullanımıdır.
Genel anlamdaki haksız rekabet veya özel yasalar gereğince korunan haklara tecavüz nedeniyle bir zarar doğmuşsa veya henüz zarar doğmamış olmakla beraber doğabilecek ise hatta hiçbir zarar söz konusu olmamakla beraber, haklara tecavüz eden kişi bir kazanç elde etmiş ise hakları tecavüze uğrayanın tazminat hakkı vardır. Bu tazminat, T.T.K. 58. maddesinde açıklandığı üzere haksız rekabet yüzünden müşterileri, kredisi mesleki itibarı, ticari işletmesi veya diğer iktisadi menfaatleri bakımından uğranılan zarar veya zarara uğrama tehlikesi varsa, tecavüz edenin elde etmesi mümkün görülen menfaatlerin karşılığı olarak verilebilir. T.T.K. 58/d. bendinde de açıkladığı gibi, haklara tecavüz eden, haksız rekabet sonucunda hak sahibinin esasen hiçbir zarara uğramadığını ileri sürerek tazminattan kurtulamaz. Asıl olan bir hakka tecavüzdür. Bu tecavüz varsa, tecavüze uğramayanın bundan ötürü mütecavizin eyleminin durdurulması, sonuçlarının önlenmesi ve zararının somut olaya göre incelenmesi ve takdir edilmesi gereklidir.
SMK, TTK, BK’ nu hükümleri, mevzuat ve Mahkememizce itibar edilen bilirkişi kurulu raporunda da belirtildiği üzere: TPMK nezdinde davacı adına tescilli … numaralı tasarım ile davalı tarafça üretilen ürünlerin görsel olarak kıyaslanması neticesinde davacı tasarımı ile ayırt edilemeyecek düzeyde belirgin bir benzerlik bulunduğu, kullanımın iltibas yaratacak derecede olduğu, bu nedenle davalının eyleminin davacının tasarım tescilinden kaynaklı haklarına tecavüz ve haksız rekabet teşkil ettiğinin tespitine, durdurulmasına, önlenmesine karar vermek gerekmiştir.
Davacı tazminat seçim yöntemini SMK 151/2-b kapsamında talep etmiştir, yani sınai mülkiyet hakkına tecavüz edenin elde ettiği net kazancı talep etmiştir.
Mali yönden yapılan incelemede davaya konu tasarıma tecavüz teşkil eden ürünlerden dolayı davalının elde ettiği net kazanç tespit edilemediğinden, tasarımın tescilli olduğu tarih, davalının kullanım yoğunluğu, somut olayın özellikleri ve B.K. hükümlerine göre takdiren 20.000 TL maddi tazminata hükmedilmiştir.
Davalının eylemi haksız olduğundan tasarıma tecavüz sonucu, tasarım sahibi davacının piyasada edindiği imaj ve güvenden oluşan manevi ticari varlığında meydana gelen kayıp ve zararlar ile uzun süren çabalarla yaratılan imajının zedelenmesi nedeniyle manevi tazminat isteminin yerinde olduğu, davalının basiretli tacir gibi davranmayarak, gerekli izni almaksızın davacı tasarımını kullanması, davacı adına tescilli tasarımı ticari faaliyetlerinde kullanmaya devam etmesi kusurlu bir davranış olup, izinsiz olarak davacıya ait tasarımın kullanılması suretiyle oluşan haksız eylemin manevi tazminatı da gerektirdiği sonucuna ulaşılmış bu nedenle tarafların mali verilerinden dosyaya yansıyan ekonomik durumları, manevi tazminatın sebepsiz zenginleşme aracı olamayacağı ancak ihlal edeni de mükafatlandırır, özendirir nitelikte bulunmaması özellikleri de gözetilerek takdiren 15.000 TL manevi tazminatın davalıdan tahsiline, fazlaya ilişkin istemin reddine, davalıya ait … adlı internet sitesi ve uzantılarından davacının … nolu tasarımına benzer ihlal teşkil eden görsel ve tanıtımların içeriklerden çıkarılmasına, bu mümkün değil ise erişiminin engellenmesine, karar kesinleştiğinde Erişim Sağlayıcıları Birliğine müzekkere yazılmasına, tecavüz ve haksız rekabete konu ürünlerin üretilmesinde ve tanıtımında kullanılan malzeme, araçlara el konulmasına, masrafı davalıdan alınmak sureti ile imhasına, Mahkememizce 02/10/2018 tarihinde verilen ihtiyati tedbir kararının, karar kesinleşinceye kadar devamına, davacı hükmün ilanı talebinde bulunmuş, hükmün ilanında davacının hukuki yararı bulunduğundan karar kesinleştiğinde hüküm özetinin masrafı davalıdan alınarak Türkiye’de tirajı yüksek bir gazetede bir kez ilanına karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere
1-Davalının, davacıya ait tescilli tasarım hakkına tecavüz ve haksız rekabet ettiğinin tespitine, durdurulmasına, önlenmesine,
2-Tasarım hakkının ihlali nedeni ile BK hükümlerine göre takdiren 20.000,00-TL maddi, 15.000,00-TL manevi tazminatın delil tespiti tarihi olan 15/11/2016 tarihinden itibaren işleyecek ticari faiz ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Davalıya ait … adlı internet sitesi ve uzantılarından davacının … nolu tasarımına benzer ihlal teşkil eden görsel ve tanıtımların içeriklerden çıkarılmasına, bu mümkün değil ise erişiminin engellenmesine, Karar kesinleştiğinde Erişim Sağlayıcıları Birliğine müzekkere yazılmasına,
4-Tecavüz ve haksız rekabete konu ürünlerin üretilmesinde ve tanıtımında kullanılan malzeme, araçlara el konulmasına, masrafı davalıdan alınmak sureti ile imhasına,
5-Mahkememizce 02/10/2018 tarihinde verilen ihtiyati tedbir kararının, karar kesinleşinceye kadar devamına,
6-Karar kesinleştiğinde hüküm özetinin Türkiye’de tirajı yüksek bir gazetede bir kez ilanına masrafın davalıdan tahsiline,
7-2.390,00 TL ilam harcından peşin harç ve ıslah harcının düşümü ile eksik 1.500,90- TL harcın davalıdan tahsiline,
8-Tasarıma tecavüz ve haksız rekabet yönünden, Avukatlık ücret tarifesi uyarınca 5.900,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
9-Maddi tazminat yönünden, Avukatlık ücret tarifesi uyarınca 5.900,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
10-Manevi tazminat yönünden Avukatlık ücret tarifesi uyarınca 5.900,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
11-Reddedilen manevi tazminat yönünden Avukatlık ücret tarifesi uyarınca 5.000,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
12-Davacının yaptığı 31,40 TL peşin harç, 31,40 TL başvuru harcı, 857,70 TL ıslah harcı, 3.000,00 TL bilirkişi ücreti, 342,00 TL tebligat ve müzekkere masrafı olmak üzere toplam 4.262,50- TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
13-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
14-Davacı tarafça fazla yatırılan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talebi halinde iadesine,
Dair taraf vekillerinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde İSTİNAF YASA YOLU AÇIK olmak üzere verilen karar açıkça okundu, usulen anlatıldı. 14/01/2021

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır