Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 1.Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2017/563 E. 2019/168 K. 11.04.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
1.FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/563 Esas
KARAR NO : 2019/168

DAVA : Tazminat
DAVA TARİHİ : 03/11/2010
KARAR TARİHİ : 11/04/2019

Taraflar arasında marka hakkına tecevüz ve haksız rekabetten kaynaklanan tazminat istemiyle açılan dava dosyası 3 nolu Fikri ve sınai Haklar Hukuk mahkemesinin 2010/166 esas,.2014/196 karar ve 17.7.2014 tarihli ilamının temyiz edilmesi üzerine yüksek mahkeme denetimindeyken HSK’nun 02/08/2017 tarihli ve 1071 sayılı kararı uyarınca İstanbul 3 ve 4. FSH Hukuk Mahkemelerinin 08/08/2017 tarihi itibarıyla faaliyetlerinin durdurulmasına, 3. FSH Hukuk Mahkemesinde görülmekte olan dava, iş ve arşiv dosyalarının 1. FSH Hukuk Mahkemesine devrine karar verilmiş ve Yargıtay 11.HD nin 2015/13650 esas, 2017/1711 karar ve 22.3.2017 tarihli bozma ilamı üzerine, dava dosyası uyap tevzii bürosunca mahkememizin 2017/563 esas numarasına kayıtlanmış ,bozma ilamı taraflara tebliğe çıkarılmış, bozma ilamına uyularak raporlar arasında çelişkinin giderilmesi için bilirkişi heyeti oluşturulmuş ve yargılamaya mahkememizde devam edilmiştir.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
İDDİA;Davacı vekili dava dilekçesinde, müvekkilinin eğitim danışmanlığı ve rehberliği üzerine hizmet veren bir firma olduğunu, iştigal konusu kapsamında sınav adaylarına tercihlerinde yardımcı olmak üzere geliştirmiş olduğu FSEK kasamında eser olarak kabul edilen yazılımı bulduğunu, müvekkilinin söz konusu yazılımına “…” ismini verdiğini ve bu ibareyi … tescil numarasıyla 02/05/2000 tarihinde 09, 35 ve 42. Sınıflarda adına tescil ederek “…” ismiyle marka tescil belgesi aldığını, özellikle internet ortamında … adresi üzerinden öğrenicelere ve sına adaylarına tercihleri konusunda rehberlik hizmeti verdiğini, müvekkili tarafından yapılan araştırmada, davalı tarafın kendisine ait … isimli internet adresinde … ibaresinin bire bir aynısını “…” olarak … sınav adaylarına karşı tercih rehberliği için kullandığının tespit edildiğini, davalının bu haksız kulanımına son verilmesi için davalı tarafa gerek sözlü, gerekse mail ortamında yapılan uyarılardan sonuç alınamadığını ve davalının haksız kullanımına devam ettiğini, davalının söz konusu kullanımlarını tespit etmek amacıyla … 4. FSHHM’nin … D.İş dosyasından inceleme yaptırıldığını, bu inceleme sonucunda hazırlanan rapor ile, davalı yanın … adlı internet sitesinde “…” ibareseini KPSS tercih işlemlerinde sınav adaylarına kolaylık saağlamak amacıyla yoğun olarak kullandığının tespit edildiğini ve bu durumun müvekkili haklarına tecavüz ve haksız rekabet teşkil ettiğini iddia ederek, tecavüz ve haksız rekabetin tespitini, men ve ref’ini, fazlaya dair haklarını saklı tutarak şimdilik 3.000,00 TL maddi ve 10.000,00 TL manevi tazminatın, dava tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili 01/06/2014 havale tarihli dilekçesi ile, 3.000,00 TL olan maddi tazminat talebini, 17.650,00 TL arttırarak, 20.650,00 TL olarak ıslah etmiştir.
SAVUNMA; Davalı vekili beyan dilekçesinde; davacı adına tescilli olduğu iddia edilen “…” ibaresinin, Değişik iş dosyasından yaptırılan tespit isteminin taraflarına tebliğ edildiği tarihten itibaren kullanılmadığını, … ibaresinin tescilli marka olduğu bilinmediğinden, dahaönce bu şekilde kullanıldığını, ancak davacının tescilli markası olduğu öğrenildikten sonra bu şekilde kullanıma son verildiğini savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE
Dava konusu uyuşmazlık, davacı adına tescilli … isimli … sayılı markanın davalı tarafından internet sitesinde kullanılmak suretiyle markaya tecavüzde ve haksız rekabette bulunulduğunun tespiti ve men-i ile KHK’nın 66/c maddesi gereğince 3.000,00 TL maddi( Davacı vekili 01/06/2014 havale tarihli dilekçesi ile, 3.000,00 TL olan maddi tazminat talebini, 17.650,00 TL arttırarak, 20.650,00 TL olarak ıslah etmiştir) ve 12.000,00 TL manevi tazminatın tahsili taleplidir.
Bozma öncesinde kapatılan İstanbul 3.FSHHM’ce ; davacının tescilli … ibareli markasındaki aynı ibareyi davalının … adlı internet sitesinde ana sayfa üzerinde kullandığı gibi yazılım sayfalarında da … ibaresini taşıyan linklerin bulunduğu, ayrıca KPSS tercih kılavuzununda …na dönüştürülmüş hali ile sitede kullanıldığının değişik iş dosyasında raporu hazırlayan bilirkişi mütalaası ve dosyada raporu hazırlayan bilirkişi heyeti mütalaasından anlaşıldığı, davalının fiilinin markaya tecavüz teşkil ettiği gibi fiil tarihinde yürürlükte bulunan TTK’nın 57/5 maddesinde ifadesi alınan haksız rekabet fiilini de oluşturduğu anlaşıldığından, bu fiillerin tespiti ile men ve ref’ine, ilk raporda belirtilen açıklamalar nazara alındığında dosyaya sunulan lisans sözleşmesine ilişkin faturanın lisans bedeli olarak değerlendirilemeyeceği ve davacının emsal lisans sözleşmesi sunmamış olması sebebiyle sektör bilirkişisi sıfatıyla görevlendirilen bilgisayar mühendisinin tespit ettiği lisans bedelinin makul olduğu anlaşıldığından, davanın kısmen kabulü ile maddi tazminatın 4.300,00 TL üzerinden kabulüne, mevcut deliller nazara alındığında takdiren 3.000,00 TL manevi tazminatın avans faizi ile davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir. Kararı davacı vekili ve davalı vekili temyiz etmiştir.
Dosyayı inceleyen yüksek mahkeme; Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin 2015/13650 esas, 2017/1711 karar ve 22.3.2017 tarihli bozma ilamıya;”Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına gre, davalı vekilinin temyiz itirazları yerinde değildir. Davacı vekilinin temyiz itirazlarına gelince, mahkeme görüşüne başvurulan 17/07/2012 tarihli ilk bilirkişi raporunda 556 sayılı KHK 66/c maddesi uyarınca talep edilen marka kullanım bedelinin 4.300 TL belirlenmiş olmasına rağmen, 04/08/2013 tarihli bilirkişi raporunun marka lisans bedelinin 15/06/2009 tarihi itibariyle KDV hariç 17.500 TL olarak belirlenmiştir. Bu durumda, bilirkişi raporları arasında çelişki olduğu açıktır. Mahkemece, hangi nedenle 17/07/2012 tarihli bilirkişi raporunun benimsendiği konusunda yeterli bir açıklama yapılmaksızın ve raporlar arasındaki çelişki giderilmeksizin yetersiz bulunan ilk rapora dayalı ve eksik incelemeye dayalı hüküm kurulması doğru görülmemiş, kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin tüm, temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davacı yararına BOZULMASINA, 22/03/2017 tarihinde oybirliğiyle karar vererek dava dosyası mahkememizin 2017/563 esas numarasına kayıtlanmış ve taraflara bozma ilamı tebliği olunmuş, bozmaya uyularak çelişkinin giderilmesi için 3. bir bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
Bozma öncesinde kapatılan mahkemece Türk Patent Enstitüsü, Markalar Dairesi Başkanlığı’ndan gelen kayıtlarda … sayılı … ibareli markanın 9,35 , 38 ve 42. sınıflarda 02/05/2000 tarihinden itibaren davacı adına tescil edildiği , süresinde yenilendiği tespit edilmiştir.
… 4 Fshhm’nin … Değişik İş sayılı dosyası celp edilip incelendiğinde dosyamız davacısının davalı hakkında yaptığı başvuru üzerine verilen yetki doğrultusunda bilirkişinin inceleme yaptığı ve 11/10/2010 havale tarihli raporu ile rapora ekli internet sayfa çıktılarını da koymak sureti ile… sitesine girildiğinde ana sayfa üzerinde … ibaresinin görüldüğü , 24/12/2008 tarihinden itibaren 18/05/2010 tarihine kadar farklı tarihlerde ve sınavlar için “…” ibaresini taşıyan yazılım sayfası linklerinin kullanıldığı ayrıca … başlığını taşıyan sayfada da tercih kılavuzunun …na dönüştürülmüş halinin bulunduğunun tespit edildiği yolunda görüş belirtildiği anlaşılmıştır.
Bozma öncesinde alınan ilk raporda; … ve … tarafından düzenlenen raporda; marka kullanım bedelinin azami 4300 TL olabileceği bildirilmiş, ikinci alınan raporda bilirkişiler …, … ve … ise KDV hariç 17.500, KDV dahil 20.650 TL olabileceğini bildirmişler, bozma sonrasında alınan raporda ise bilirkişiler …, … ve … tarafından hazırlanan raporda ; dava konusu yazılımın KDV hariç 17.500 TL olacağı , KDV dahil değerenin ise 20.650 TL olacağı bildirilmiştir.
Dolayısıyla 2. ve bozma sonrası alınan raporlar miktar olarak birbirini teyit ettiğinden raporlar arasındaki çelişki giderilmiştir.
Tüm dosya kapsamı ile anlaşıldığı üzere , davacının tescilli … ibareli markasındaki aynı ibareyi davalının … adlı internet sitesinde ana sayfa üzerinde kullandığı gibi yazılım sayfalarında da … ibaresini taşıyan linklerin bulunduğu, ayrıca … tercih kılavuzununda …na dönüştürülmüş hali ile sitede kullanıldığı değişik iş dosyasında raporu hazırlayan bilirkişigörüşü ve dosyada görev alan raporu hazırlayan tüm bilirkişi raporlarından da anlaşıldığı üzere; davalı eyleminin davacının marka hakkına tecavüz teşkil ettiği gibi fiil tarihinde yürürlükte bulunan TTK’nun 57/5 maddesinde ifadesi alınan haksız rekabet eylemini de oluşturduğu anlaşıldığından, bu fiillerin tespiti ile men ve ref’ine ve manevi tazminat ile verilmiş olan ilk mahkeme hükmü davalının temyiz itirazları reddolunduğundan kesinleşmiş ve kesinleşen konularda yeniden hüküm kurulmamıştır.
davacının emsal lisans sözleşmesi sunmamış olması ancak davacı markasının tescilli marka olması, yazılımın geliştirilmesi, pazar payı, ayrıca yazılım sektöründeki satış /pazarlama maliyetinin satış değeri içindeki ortalama payı 2. ve son bilirkişi heyetince denetime uygun olarak incelendiğinden ve davacı davasını belirlenecek tazminata KDV Dahil edilmek suretiyle hesaplanması yönünde talepde bulunmayıp, emsal lisans hesaplamasını göre talep ettiğinden ve talebinde de belirlenecek miktara avans faizi işletilmesi talebinde bulunduğundan hükme esas alınan 2. ve son bilirkişi raporu dikkate alınarak 17.500 TL Maddi tazminatın 3000 TL sına dava tarihinden, 14.500 TL lık kısmına ıslah tarihi olan 4.6.2014 tarihinden itibaren avans faizi işletilmesine ve davalıdan tahsiline,fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilerek yukarda açıklanan gerekçe kapsamına göre aşağıdaki şekilde hüküm oluşturmak gerekmiştir.
HÜKÜM;Yukarda açıklanan gerekçe kapsamına göre,
1-Kesinleşen konularda yeniden bir karar verilmesine yer olmadığına,
2- 17.500 TL Maddi tazminatın 3000 TL sına dava tarihinden, 14.500 TL lık kısmına ıslah tarihi olan 4.6.2014 tarihinden itibaren avans faizi işletilmesine ve davalıdan tahsiline,fazlaya ilişkin istemin reddine,
3-1.195,42 TL ilam harcının peşin harçtan mahsubu ile eksik kalan 972,67 TL harcın davalıdan tahsiline,
4-Kabul edilen maddi tazminat talebi yönünden, Avukatlık ücret tarifesi uyarınca 2.100 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Reddedilen maddi tazminat talebi yönünden Avukatlık ücret tarifesi uyarınca 378 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Davacı tarafın yargılama giderlerinden olan 252,65 TL ilk dava hcrcı, 85,50 TL tebligat masrafı, 2.800 TL bilirkişi ücreti, 3.137,15 TL bozma öncesi ile 3.042 TL bozma sonrası bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 6.179,15 TL yargılama giderinin taktiren 2/3 sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davalı tarafın yargılama giderlerinden olan bozma öncesi 14,50 TL’nin taktiren 1/3 inin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
8-Taraflarca fazla yatırılan gider avansının hüküm kesinleştiğinde ve talebi halinde iadesine,
Dair verilen taraf vekillerinin yüzlerine karşı , gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde YARGITAY NEZDİNDE TEMYİZ YASA yolu açık olmak üzere karar verilip tefhim kılındı, hazır olanlara duruşma zaptından örnek verildi. 11/04/2019

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır