Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 1.Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2017/553 E. 2019/273 K. 30.05.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
1.FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/553 Esas
KARAR NO : 2019/273

DAVA : Marka Hakkına Tecavüzün Önlenmesi, Maddi ve Manevi Tazminat İstemli
DAVA TARİHİ : 13/06/2017
KARAR TARİHİ : 30/05/2019

Mahkememizde görülmekte bulunan Marka Hakkına Tecavüzün Önlenmesi, Maddi ve Manevi Tazminat İstemli davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA;Davacı vekili dava dilekçesinde; davacının tescilli markasına davalı yanca gerçekleştirilen marka hakkına tecavüzün tespiti, önlenmesi, durdurulması, davalıya ait … nolu “…” ibareli marka tescil edilmişse hükümsüzlüğü, marka tecavüzüne yönelik şimdilik 10.000 TL maddi, 5.000 TL manevi tazminatın 20/05/2016 tarihinden itibaren ticari faiziyle birlikte tahsili, tedbir, hükmün ilanına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA; Davalı vekili cevap dilekçesinde; davanın reddini talep etmiştir.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE
Dava konusu uyuşmazlık, davacının tescilli markasına davalı yanca gerçekleştirildiği iddia edilen marka hakkına tecavüzün tespiti, önlenmesi, durdurulması, davalıya ait … nolu “…” ibareli marka tescil edilmişse hükümsüzlüğü, marka tecavüzüne yönelik şimdilik 10.000 TL maddi, 5.000 TL manevi tazminatın 20/05/2016 tarihinden itibaren ticari faiziyle birlikte tahsili, tedbir, hükmün ilanıtaleplerine ilişkindir.
Davanın açılmasını müteakip davacı ve davalı yanın dosyaya sundukları dava, cevap, cevaba cevap, ikinci cevap dilekçeleri, deliller karşılıklı tebliğ olunmuş, sundukları deliller incelenmiş, marka tescil ve başvuru dosyaları ile alâkalı kayıtları getirtilmiş, dava şartları incelenmiş, ön inceleme duruşması yapılmış, taraflar sulhe teşvik olunmuş, arabulucuya gitme hakları hatırlatılmış, sonuç alınamaması üzerine uyuşmazlık konuları tespit edilmiş, tahkikat icra olunmasını müteakip HMK 186. madde kapsamında davacı ve davalı vekilinden esas ile ilgili beyanları sorulmuş, bildirecekleri başka delil bulunmadığından yargılamaya son verilmiştir.
Marka tescil belgesi incelendiğinde davacı markasının bizim matbaa şekil ibaresi ile 16,35 ve 40.sınıf için … 16.5.2016 tarihinde tescil edildiği anlaşılmıştır.
Davalının ise 40.sınıf için bizimbasım ibareli … nolu marka başvurusunun kurum tarafından red edildiği anlaşılmıştır.
Taraflara ait ticari sicil kayıtları incelendiğinde; davalıya ait … Ltd. Şti ‘nin 20.5.2016 tarihinde odaya kaydının yapıldığı ve faaliyet alanının basım -yayım olduğu, davacının ise ticaret unvanının … ltd şti olarak ortaklarının 1.5.2016 tarihinde aldığı kararın kuruma 24.5.2015 tarihinde sunulduğu ve ticari sicil gazetesinde 2.6.2016 tarihli nüshasında ilan edildiği anlaşılmıştır.
Bilirkişiler 11.7.2018 tarihli raporlarında; Davalının … Ltd Şti’ndeki hissesini devretmeden ve müdürlükten istifa etmeden önce aynı mahalle ve sokakta … Ltd Şti’ni kurduğunu, Davalı Şirketin logosunun davacı şirketin logosuyla benzerlikler gösterdiğini, Sınai Mülkiyet Kanunu’nun 151. Maddesinin a bendi uyarınca hakkına tecavüz edenin rekabeti olmasaydı hak sahibinin elde edeceği muhtemel gelir gözetilmek sureti ile bir tazminat hesaplaması yapılabilmesinin mümkün olmadığını, sektörel özellikler göz ardı edilerek yapılacak bir hesaplamanın bilimsel verilere dayalı sağlıklı sonuçlar doğurmayacağını bildirmişlerdir.
İkinci bilirkişi Heyetine tasarım alanında uzman grafik bilirkişide katılarak ikinci bir heyet oluşturulmuş ve 2. bilirkişi heyeti ise 19.12.2018 tarihli raporlarında; Taraflar arasında haksız rekabetin varlığının belirlendiğini,Davacı şirketin ticari defter ve beglerinin incelenmesi sonucunda, davalının haksız rekabeti nedeniyle davacının elde etmekten mahrum kaldığı kar miktarının tespit edilmediğini, haksız rekabet nedeniyle tazminatın mahkemece takdir edilmesi gerektiğini bildirmişlerdir.
Bilirkişi raporları dikkate alındığında maddi tazminatın BK hükümlerine göre mahkememizce takdir edilmesi gerektiğinden taraflara ait kar zarar ve yıllık ödedikleri mali kayıtlar celp edilmiş, marka tescil belgesi ve bilirkişi raporları bir arada incelendiğinde;
Ticari sicil kayıtlarına göre her iki şirketin aynı alanda faaliyet gösterdiği, davacının TPE nezdinde … 16.05.2016 tarihinden itibaren koruma altına alınan tescilli markasının bulunduğu, davalının bu tarihten öncesine dair hak sahibi olduğuna dair delil sunamadığı, davalının tescil ettirmek için müracaat ettiği marka başvurusunda dahi davacı markasından faydalanmak amaçlı renk kombinleri ile bir başvuru yaptığı ancak karum tarafından red edildiği, davacı yanca sunulu deliller incelendiğinde davalının ticaret unvanı ve logosusunu markasal olarak davacı şirketin markası ve logosuna benzer şekilde kulandığı, internet sitesinde yer alan tanıtım görsellerininde de aynı kullanımların yer aldığı,
… Ltd Şti/nin ünvan değişikliğinden sonra … Ltd Şti adresine yönlendirildiği,. Dayalı … Şti kuruluş tarihi olan 26. 05. 2016. tarihinden itibaren Unvanını … Ltd olarak değiştirildiği 5.11.2017 tarihine kadar yaklaşık 18 ay ( onsekiz) süre ile … Ltd Şti unvanını kullandığı,kullanılan logolar incelendiğinde her iki firmanın da yazı fontlarının aynı olduğu Davacı şirketin bu yazı fontunu ince olarak Davalı şirketin ise kalın olarak kullandığı ve firma isimlerinin yazım şekillerinin Davalı şirketin sadece kelimelerinin baş harflerini büyük olarak değiştirip kullandığı logodaki renklerin Davalı şirket tarafından aynı renkler ve aynı sıralamayla farklı bir tasarımla kullanıldığı anlaşılmıştır.
TTK’nun 20 ve 40 ncı maddeleri uyarınca her tacir, bütün ticari işlemlerini bir ticaret unvanı altında yapmaya, imzaladığı evrakı bu unvanı kullanarak imzalamaya mecburdur. Tacirin ticaret unvanı kullanma ve tescil ettirme zorunluluğu bulunmaktadır. İşletme adı,işletmeyi benzeri işletmelerden ayırmaya yarayan ve işletmeyi tanıtma amacı güden bir isimdir.İşletme adının kullanılma zorunluluğu yoktur.Ancak,işletme adı kullanılıyor ise,tescil ettirme zorunluluğu bulunmaktadır.Hizmet markası ise,bir işletmenin hizmetini diğer bir işletmenin hizmetlerinden ayıran işarettir.
Ticaret unvanı, işletme adı ile hizmet markası, tacirin maddi olmayan mal varlıklarıdır. Seçilmeleri, tescilleri, korunmaları, kullanılmaları ve kullanım amaçları farklıdır. Birbirleri ile karışıklığa neden olacak şekilde kullanılmaları halinde sahibinin bu durumu önleme hakkı bulunmaktadır.
Davacının marka tescil belgesi celp edildiğinde davalı izinsiz olarak aynı alanda birebir bu markayı kullandığı anlaşılmıştır.
6769 Sayılı SMK mm 6/1 maddesi uyannca “markanın tescil haklarına giren aynı mal ve hizmetlerle İlgili olan, tescilli markanın kapsadığı mal ve hizmetlerin aynı veya benzeri mal ve hizmetleri kapsayan ve bu suretle tüketici nezdinde tescilli marka arasında bağlantı olduğu ihtimali de dahil olmak üzere davacı markasına iltibas teşkil edecek şekilde gözde ve kulakta tüketicileri yanıltmasına” neden olacak ve bu durum 6769 Sayılı SMKnun 7/2 (a) ve (b) maddeleri uyannca marka hakkına tecavüz teşkil ve haksız rekabet teşkil edecektir.
6769 Sayılı SMK nun 29/1. Maddesinde marka hakkına tecavüz teşkil eden eylemler sayılmıştır. Buna göre;
a)Marka sahibinin izni olmaksızın, markayı 7 nci maddede belirtilen biçimlerde kullanmak
b)Marka sahibinin izni olmaksızın, markayı veya ayırt edilemeyecek kadar benzerini kullanmak suretiyle markayı taklit etmek.
c)Markayı veya ayırt edilemeyecek kadar benzerini kullanmak suretiyle markanın taklit edildiğini bildiği veya bilmesi gerekliği hâlde tecavüz yoluyla kullanılan markayı taşıyan ürünleri satmak dağıtmak, başka bir şekilde ticaret alanına çıkarmak, ithal işlemine tabi tutmak ihraç etmek, ticari amaçla elde bulundurmak veya bu ürüne dair sözleşme yapmak için öneride bulunmak ” şeklindeki eylemler marka hakkına tecavüz kapsamında değerlendirilmiştir.
Davalı tarafın eylemi, davacının marka hakkına tecavüz ve haksız rekabet olarak kabul edildiğinden ve davalı taraf bu eyleminde kusurlu olduğundan davacının maddi ve manevi tazminat talebi yerinde görülmüştür.
Davacı yan SMK 151/a bendi uyarınca tazminat talep etmiştir. Ancak her iki heyet tarafından bu seçim yönteminde belirlenebilecek tazminat mahkeminin takdirine bırakılmıştır.
Borçlar kanununun 51/1 maddesinde “Hakimin tazminatın kapsamını ve ödenme biçimini, durumun gereğini ve özellikle kusurun ağırlığını gözönüne alarak belirleyeceği”,Türk Medeni Kanun’un 4. maddesinde de “Kanun’un takdir yetkisi tanıdığı veya durumun gereklerini yada haklı sebepleri gözönünde tutmayı emrettiği konularda hakimin hukuka ve hakkaniyete göre karar vereceği” belirtilmiştir.
Somut olayda gelen mali kayıtlar, marka üzerinde açıkça davacının gerçek hak sahibi oluşu, davalının 18 ay süre ile markayı izinsiz kulanmış olması, faaliyet alanının aynı sektör olması gözetildiğinde BK hükümlerine göre 5000 TL maddi tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesi gerekmiştir.
Davacı manevi tazminat da talep etmiştir. Manevi tazminat yönünden marka hakkına yapılan tecavüzün niteliği, ,davacının manevi ticari varlığında meydana gelen kayıp durumu, manevi tazminatın amaç ve içeriğine, hak, nesafet ve adalet ilkesine keza manevi tazminatın maddi bir zenginleşme talebinden çok manevi tatmine yönelik bir talep olması, dolayısıyla somut olaya göre takdiren 5.000- TL manevi tazminatın davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine karar verilmesi gerekmiştir.
Davalı tarafça davacı markası ticari etki yaratacak şekilde kullandığından, bu şekildeki kullanımın hukuka uygun bir kullanım niteliğinde olmayıp, marka hakkına tecavüz oluşturduğu ve eylemin aynı zamanda TTK anlamında haksız rekabet teşkil ettiğinden haksız rekabetin tespiti, durdurulması, giderilmesi, men’ i ve sonuçlarının ortadan kaldırılması talepleri de yerinde görülmüştür.
Davalının eylemi davacının marka hakkına tecavüz ve aynı zamanda haksız rekabet olarak kabul edildiğinden hükmün ilanı talebi de yerinde görülmüştür.
Yukarda açıklanan gerekçe kapsamına göre aşağıdaki şekilde hüküm oluşturmak gerekmiştir.
HÜKÜM;Yukarda açıklanan gerekçe kapsamına göre,
1- Davalının davacıya ait tescilli marka hakkına tecavüzün ve haksiz rekabetin tespitine, durdurulmasına, önlenmesine,
2-Marka hakkını ihlal nedeniyle somut olayın özellikleri ,markanın davalı yanca kullanıldığı alan ve süre davacının seçtiği hesaplama yöntemi bilonçalar ,mali kayıtlar ve BK hükümlerine göre 5000 TL maddi, 5000 TL manevi tazminatın 20.5.2016 itibaren itibaren ticari faiziyle birlikte davalıdan tahsiline, fazlaya dair maddi tazminat isteminin reddine,
3-Karar kesinleştiğinde hüküm özetinin Türkiye’de tirajı yüksek bir gazetede bir kez ilanına masrafın davalılardan tahsiline,
4-Davalının marka başvurusu başvuru aşamasında red ile sonuçlandığından davalı adına tescilli bir marka bulunmadığından hükümsüzlük talebi hakkında bir karar verilmesine yer olmadığına,
5 -HMK 389 vd mad göre davalının davacıya ait markaya tecavüz ve haksız rekabet teşkil eden kullanımlarının da ihtiyati tedbir yolu ile önlenmesine, araç ve gereçlerin imhası ile el konulması yönündeki istemin reddine,
6-683,10 TL ilam harcının peşin harçtan mahsubu ile eksik kalan 427 TL harcın davalıdan tahsiline,
7-Reddedilen maddi tazminat talebi yönünden, Avukatlık ücret tarifesi uyarınca 600 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
8-Kabul edilen maddi tazminat talebi yönünden, Avukatlık ücret tarifesi uyarınca 600 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
9-Kabul edilen manevi tazminat talebi yönünden, Avukatlık ücret tarifesi uyarınca 600 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
10-Marka hakkına tecavüzün ve haksiz rekabetin tespiti taleplerinin kabulü yönünden, Avukatlık ücret tarifesi uyarınca 3.931 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
11-31,40 TL başvuru harcı 258,17 TL peşin harç, 3.700 TL bilirkişi ücreti, 299 TL tebliğat gideri olmak üzere toplam 4.286,57 TL’nin taktiren 2/3 sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
12-Taraflarca fazla yatırılan gider avansının hüküm kesinleştiğinde ve talebi halinde iadesine,
Dair verilen karar davacı ve davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde İSTİNAF YASA yolu açık olmak üzere karar verilip tefhim kılındı, hazır olanlara duruşma zaptından örnek verildi. 30/05/2019 30/05/2019

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır