Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 1.Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2017/541 E. 2019/22 K. 17.01.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
1.FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/541 Esas
KARAR NO : 2019/22

DAVA : Tazminat ,Endüstriyel Tasarım Hakkına Tecavüz ve Haksız Rekabetin Tespiti İstemli
DAVA TARİHİ : 25/05/2017
KARAR TARİHİ : 17/01/2019

Mahkememizde görülmekte bulunan Tazminat ,Endüstriyel Tasarım Hakkına Tecavüz ve Haksız Rekabetin Tespiti İstemli davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
ASIL DAVA;
İDDİA;Davacı vekili dava dilekçesinde,Davalının davacının tasarım tescilinden doğan haklara tecavüz eylemi kapsamında davacı üzerine kayıtlı olan … sayılı “…” ibareli endüstriyel tasarım tescilinin sahibi olduğunu, davalının tasarıma tecavüz eden eylemlerinin 4.FSHH mahkemesinin … D.iş sayılı dosyası kapsamında tespit edildiğini, davalı eyleminin aynı zamanda haksız rekabet de teşkil ettiğini, d.iş dosyası kapsamında verilen tedbirin infaz edildiğini, bu kapsamda davalı eylemlerinin tescilli tasarım hakkına tecavüz ve haksız rekabet teşkil ettiğinin tespiti, önlenmesi, durdurulması, şimdilik 10.000 TL maddi tazminat, 20.000 TL manevi tazminatın davalıdan tahsillini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA; Davalı vekili beyan dilekçesinde; davalı yanca delil tespitine konu edilen tasarımın yeni ve ayırt edici olmadığını, davalıdan önce ve tasarım tescil başvurusunda önce çok sayıda firma tarafından da ilgili tasarımın kullanıldığını ve harcı alem olduğunu, yenilik ve ayırt edicilik kriterlerine haiz olmadığını, … nolu tasarım hakkında hükümsüzlük davacı açtıklarını, asıl davanın reddine karar verilmesini talep etmişlerdir.
BİRLEŞEN 2.FSHHM’nin 2017/104 esas, 2017/413 karar sayılı dosyasında;
İDDİA; Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, davalı yanın … 4. Fikri ve Sınai Haklar Mahkemesi’nin … D. iş sayılı dosyası ile, davalıya ait … nolu tasarımın, müvekkiline ait tasarıma tecavüz koşullarının oluşup oluşmadığı hususunda rapor düzenlenmesini talep etmiş ve aynı dosya ile, müvekkil şirket aleyhine dava konusu tasarımın üretim ve satışının engellenmesi yönünde ihtiyati tedbir kararı alındığını, davalı yanca delil tespitine konu edilen tasarımın yeni ve ayırt edici olmadığını, davalıdan önce ve tasarım tescil başvurusunda önce çok sayıda firma tarafından da ilgili tasarımın kullanıldığını ve harcı alem olduğunu, yenilik ve ayırt edicilik kriterlerine haiz olmayan bir nitelikte olduğunu, tasarımın yeni ve ayırt edici olmamasının, hükümsüzlük sebeplerinin en temeli olduğunu, belirterek davalı şirket tarafından hukuka aykırı olarak tescil edilmiş bulunan, yenilik kriterine haiz olmayan … nolu tasarım hakkında hükümsüzlük ve sicilden terkin kararı verilmesini ve venrilecek kararın ilanına da karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA; Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle, davacı tarafça sunulan delillerin delil olma vasfı ve doğruluğunun tartışmalı olduğunu, dava konusu tasarımın yenilik ve ayırt edicilik kriterlerinin haiz olmadığını iddia eden davacının, işbu iddiasını ispat etmekle yükümlü olduğunu, tasarımın gerçek sahibinin müvekkili olduğunu belirterek davanın reddini talep etmiştir.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE
Dava konusu uyuşmazlık, asıl davada; davalı eylemlerinin tescilli tasarım hakkına tecavüz ve haksız rekabet teşkil ettiğinin tespiti, önlenmesi, durdurulması, şimdilik 10.000 TL maddi tazminat, 20.000 TL manevi tazminatın davalıdan tahsili, taleplerine ilişkin olup, birleşen dava konusunun ise asıl davada dayanak olan davalı adına tescilli … nolu tasarımın hükümsüzlüğü talebine ilişkindir.
Türk Patent ve marka kurumundan tasarım tescil belgesi celp edilmiştir.
HMK 266. madde gereğince bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır. Düzenlenen raporun denetim ve hüküm kurmaya elverişli bulunması nedeniyle rapor mahkememizce kabul edilmiş ve hükme dayanak yapılmıştır.
Bilirkişiler 26.10.2018 tarihli raporlarında; Dosyaya sunulan sunulan katalogun geçerliliği durumunda ,Davacı …’ne art … tescil no’lu endüstriyel tasarım belgesindeki tasarımların başvuru tarihi olan 24,12,2015 tarihinden önce kamuya sunulduğu bu nedenle yenilik ve ayırt edicilik özettiklerine sahip olmadığını, Asıl davada; Davacı …ne ait endüstriyel tasarım belgesindeki tasarım ile davalı Hatas Resim Çizim ve Öfçü Aletleri Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi ‘nin ürettiği suluboya kabının aynı olma derecesinde benzer olduklarını bildirmişlerdir.
Dosyaya sunulan bilirkişi raporu, tasarım tescil belgesi, kataloğ birlikte incelendiğinde; Dava konusu ürünün KOSGEB aracılığıyla 2012 tarihinde bastırmış olduğu “…” yazan kataloğun içinde kamuya arz edildiği anlaşılmaktadır.
Ürün katalogu bilirkişi heyetince de incelenmiş olup, katalog içeriğinde … kod nolu sulu boya su kabı ürün fotoğrafının yer aldığı, katalogun arkasında basım tarihinin 2012 olduğu anlaşılmıştır. Kosgeb tarafından müzekkereye cevap olarak gönderilen belgeler incelendiğinde, davacı firmanın kaşesinin ve 24,12.2012 tarih bilgisinin bulunduğu tanıtım desteği başvuru formu bulunduğu anlaşılmıştır.
6769 sayılı SMK’nun 56. maddesinde , tescilli tasarım için başvuru veya rüçhan tarihinden önce dünyanın herhangi bir yerinde kamuya sunulmamış ise o tasarımın yeni kabul edileceği belirtilmiştir. Yine aynı kanunun 57. maddesine göre, “Koruma talep edilen bir tasarım, başvuru tarihinden veya rüçhan talebi varsa rüçhan tarihinden önceki on iki ay içinde tasarımcı veya halefi ya da bu kişilerin izni ile üçüncü bir kişi tarafından veya tasarımcı ya da halefleri ile olan ilişkinin kötüye kullanımı sonucu kamuya sunulması halinde bu açıklama tasarımın yeniliğini ve ayırt edici niteliğini etkilemez.” . Başvuru tarihinden veya rüçhan talebi varsa rüçhan tarihinden önceki on iki ay içinde tasarımcısı tarafından kamuya sunulması halinde yenilik kriterine halel gelmeyeceği belirtilmiştir. Ancak tasarımın, başvuru tarihinden on iki aydan daha önce kamuya sunulması halinde, bu sunma kendi tasarımcısı tarafından yapılmış olsa dahi, yenilik kriteri ortadan kalkacaktır.
Asıl davada davacı vekili her ne kadar 6769 sayılı Kanunun 57/2. maddesinin, iptali için T.C. Anayasasının 152. Maddesi ve Anayasa Mahkemesinin Kuruluşu ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanunun 40. Maddesi uyarınca itiraz yolu ile Anayasa Mahkemesine başvurulması talebinde bulunmuş ise de, talep yerinde görülmemiştir.
Zira yasa hükmü açık olup, faydalı modele konu olan buluş başvuru tarihinden önce kullanılmış ise yenilik ortadan kalkar. faydalı modelin kamuya sunulduğu tarih ile faydalı model için başvuru ve tescil tarihleri nazara alındığında birleşen davanın kabülüne , asıl davanın reddine karar verilmesi gerekmiştir.
Bilindiği gibi faydalı modeller açısından yenilik ,faydalı model başvurusuna konu olan buluşun başvuru tarihinden önce ,Türkiye’de ya da dünyada herkesin ulaşılabileceği şekilde yazılı olarak veya bir başka yolla açıklanmamış veya yöresel veya ülke çapında kullanılmamış olmasıdır. Yasada başvuru tarihinden on iki aydan daha önce kamuya sunulması halinde, yenilik kriterinin ortadan kalkacağı açıkça düzenlenmiş olup, bu sunmanın kendi tasarımcısı tarafından yapılıp yapılmaması hükümsüzlük kararı verilmesi açısından sonuca etkili olmayıp, yenilik kriterini ortadan kaldırmaktadır.
Davacı asıl davada tescilli tasarım hakkına tecavüz ve haksız rekabet teşkil eden davalı eylemlerinin tespitini, önlenmesini, durdurulmasını ve şimdilik 10.000 TL maddi tazminat, 20.000 TL manevi tazminatın davalıdan tahsilini talep etmişsede hükümsüzlük kararları geçmişe etkili olarak hüküm doğurduğundan, somut olayda tasarıma dayalı taleplerin yerinde olmadığı anlaşıldığından asıl davanın reddire, birleşen davanın kabulüne karar verilerek yukarda açıklanan gerekçe kapsamına göre aşağıdaki şekilde hüküm oluşturmak gerekmiştir.
HÜKÜM;Yukarda açıklanan gerekçe kapsamına göre,
1-ASIL DAVANIN REDDİNE
2-BİRLEŞEN DAVANIN KABULÜNE,
3-DAVALI adına tescilli … nolu Endüstriyel tasarımının HÜKÜMSÜZLÜĞÜNE,
4-Karar kesinleştiğinden kesinleşen kararın TPMK ‘ya gönderilmesine,
5-Mahkememizce verilen tedbirin kaldırılmasına,
6-Asıl davada 44,40 TL ilam harcının peşin harçtan mahsubu ile 467,93 TL fazla harcın karar kesinleştiğinde ve talebi halinde davacıya iadesine,
7-Asıl davada, Reddedilen tecavüzün durdurulması, önlenmesi talebinin reddi nedeniyle, Avukatlık ücret tarifesi uyarınca 3.931 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
8-Asıl davada, Reddedilen maddi tazminat talebi yönünden Avukatlık ücret tarifesi uyarınca 3.931 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
9-Asıl davada, Reddedilen manevi tazminat talebi yönünden Avukatlık ücret tarifesi uyarınca 3.931 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
10-Davalı …’nin yapımış olduğu 2.250 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak bu davalıya verilmesine,
11-Birleşen davada 44,40 TL ilam harcının peşin harçtan mahsubu ile eksik kalan 13 TL harcın birleşen dava davalısından tahsiline,
12-Birleşen davada davanın kabulü nedeniyle , Avukatlık ücret tarifesi uyarınca 3.931 TL vekalet ücretinin birleşen dava davalısından alınarak birleşen dava davacısına verilmesine,
13-Taraflarca fazla yatırılan gider avansının hüküm kesinleştiğinde ve talebi halinde iadesine,
Dair karar davacı-birleşen davada davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde İSTİNAF YASA yolu açık olmak üzere karar verilip tefhim kılındı, hazır olanlara duruşma zaptından örnek verildi. 17/01/2019

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır