Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 1.Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2017/513 E. 2019/52 K. 05.02.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
1.FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/513 Esas
KARAR NO : 2019/52

DAVA : Tasarım Hakkına Tecavüz ve Haksız Rekabetin Tespiti , Önlenmesi, Men’i, Maddi ve Manevi Tazminat İstemli
DAVA TARİHİ :04/04/2017
KARAR TARİHİ : 05/02/2019

Mahkememizde görülmekte bulunan Tasarım Hakkına Tecavüz ve Haksız Rekabetin Tespiti , Önlenmesi, Men’i, Maddi ve Manevi Tazminat İstemli davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA;Davacı vekili dava dilekçesinde; Müvekkilin … kod – sıra numaralı tasarımına davalının vaki tecavüzünün tespiti, meni, durdurulması ve önlenmesi, davalının haksız rekabet teşkil eden eylemlerinin tespiti, meni, durdurulması ve önlenmesi, … uzantılı alan adı içerisinde davalı yan tarafından gerçekleştirilmekte olan, davacı firmanın tescili tasarımlarına vaki tecavüz teşkil eden kullanımların varlığı nedeni ile ilgili alan adına erişimin engellenmesi,fazlaya ilişkin hak ve alacak talepleri saklı kalmak kaydı ile şimdilik 1,000′ TL maddi ve 10,000- TL manevi tazminatın davalıdan tahsilinin talep ve dava edildiği anlaşılmıştır.
Davacı vekili ıslah dilekçesi ile 68.526.72 TL olarak maddi tazminat talep ettiklerini beyan etmiştir.
SAVUNMA; Davalı vekili beyan dilekçesinde; Davalının Türk Patent ve Marka kurumu nezdinde markasının tescil edildiğini, davalının davacının markasını iltibas yaratmak suretiyle ihlal etmesi ve bu yolla haksız rekabete yol açması ve kötü niyetli davranmış olmasının da söz konusu olamayacağını, marka hükümsüz kılınmadıkça sahibinin tescilden kaynaklanan haklarının elinden alınmasının mümkün bulunmadığını,Davacı tarafından davalının tescilli markasının davacıya ait … numaralı tescili tasarım üzerinde kullanmak sureti île tüketicinin ürünleri karıştırmasının hedeflediğinin iddia edildiğini, davalının 24.sınıf için tescilli markası bulunduğunu ve perde üretimi ve satışı yaptığını, davalının kendi markası adı altında üretilen perdelerin dışında pek çok firmanın ürünlerini de sattığını, çeşitli tedarikçilerle çalıştığını, bunlardan birininde davacı olduğunu, davacının dava dilekçesinde sunmuş olduğu görselde yer alan perdenin müvekkili davalı tarafından davacıdan fatura karşılığında satın alındığını, davacı tarafından işbu davaya konu edilen görselde ver alan perdeden davalının hiç bir zaman üretilip satılmadığını, dava tarihinden önce kullanıma kapanmış olan … alan adlı internet sitesi üzerinden tescilli markaları kapsamında üretimini yaptığı ve toptancı olarak diğer firmalardan satın almış olduğu perde görsellerini farklı tasarımları bir arada sunmak ve internet sitesini zenginleştirmek için sadece tanıtım amaçlı yayınladığını, kabul anlamına gelmemek kaydıyla bir an için müvekkilinin davaya konu tasarımlan kullanarak üretim ve satış yaptığı kabul edilse dahi; müvekkilinin İşbu davaya konu görsel kullanımları en az 3-4 yıl önceki perde sektörüne ait pazarda kullanılan yaygın desenlerden biri olduğunu, Perde ve ev tekstili sektöründe bugüne kadar pek çok şekilde kullanılan dava konusu figürlerin tek bir markaya ve kullanıma özgülenemeyeceğini, davacının hemen hemen çoğu perde tekstil ürünlerinde rastlanılabilecek desen içerikleri ve figürleri kendisinin tescil ettirmiş olduğundan bahisle diğer kullanımları engellemeye çalışmasının hukuken korunmayacağını, davacının tüm iddialarının haksız ve dayanaksız olduğundan reddi gerektiğini beyan etmiştir.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE
Dava konusu uyuşmazlık; davalı adına … kod – sıra numaralı tasarıma davalının tecavüzünün ve haksız rakebet teşkil eden eylemenin tespiti, meni, durdurulması ve önlenmesi, … uzantılı alan alan adına erişimin engellenmesi,fazlaya ilişkin hak ve alacak talepleri saklı kalmak kaydı ile şimdilik 1,000′ TL maddi(lisans seçeneğine göre ve ıslah dilekçesi ile 68.526.72 TL olarak) ve 10,000- TL manevi tazminatın davalıdan tahsiline ilişkindir.
Türk Patent ve marka kurumundan tasarım tescil belgesi celp edilmiştir.
HMK 266. madde gereğince bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
Bilirkişiler …, … ve … 10.5.2018 tarihli raporlarında; Davalı firmanın internet sitesinde bulunan” …” kodlu tül perde tasarımının, davacının tasarım tescili aldığı “…” kod sıra numaralı tül perde desen tasarımı ile birebir aynı olduğunu, Tasarıma tecavüzün yayınlandığı web sayfasında arşiv kayıtlarından uyuşmazlık konusu tasarımı barındıran “…” kodlu ürünün13 Ekim 2013 – 17 Mart 2017 arasında internette yayınlandığının tespit edildiğini,6769 sayılı yasanın 15 l/2-c fıkrası uyarınca Ticaret odasından alman görüş neticesinde davaya konu olan markanın cirosunun %15 i oranında emsal lisanslama bedeli oluşabileceğini,Davacı firmadan alman veriler bilgiler neticesinde davaya konu ürünün 13,10.2013 ile 17.03.2017 tarihleri arasındaki satış rakamların 70,448,25 Metre karşılığı 456,844,81 TL olduğu,Satışı ciroları üzerinden yapılan hesaplamalar doğrultusunda davalı ile davacı arasında bir lisanslama bedeli olmadığı için ticaret odasının bildirdiği görüş dikkate alınarak lisanslama bedelinin 68,526,72 TL olacağını bildirdikleri anlaşılmıştır.
Bilirkişiler 3.8.2018 tarihli ek raporlarında;yıllara dair net satış tutarlarının listelenmiş olduğuru, davaya konu yıllarda tüm satışlarından toplam 1722.452,92 TL satış geliri elde ettiğinin görüldüğünü, dosyaya sunulan evraklar üzerinde davaya konu ürünün satışından davalının elde edebileceği gelire ait bir değerlendirme yapılmasının mümkün olmadığını,davalı firma, davacı firmanın marka adını kullanmadan, ürünün davacı firmaya ait bir model olduğunu belirtmeden internet sitesinde davacıya ait tasarımı yayınladığından; nihai müşteri tarafından iş bu dava konusu perde tasarımının davalı firmaya ait bir model olduğu algısı oluşacağını,davalı firmanın … uzantılı Internet sitesinde bulunan “…” kodlu tül perde tasarımının, davacı firmanın tasarım onayı aldığı “…” kod sıra numaralı tül perde desen tasarımı ile birebir aynı olduğunu, İtiraz dilekçelerinde dava tarihinde sitenin yayında olup olmadığı sorulmuşsa da, bu talebin teknik olarak gerçekleştirilmesinin mümkün görülmemekte olduğunu,bir sitenin yayında olmasından çok alan adı kaydının aktif olup olmadığı hususunun önem taşıyacağını,nihai takdirin mahkemeye ait olduğunu bildirmişlerdir.
Türk Patent ve marka kurumundan celp edilen belgeler incelendiğinde;
Davacının … nolu çoklu tasarımının 27.2.2012 tarihinde tescil edildiği, 1. yenilemesinin 27.2.2017 tarihinde yapıldığı, dava konusu tasarımın 6.1. nolu tül perde desen tasarımı olduğu anlaşılmıştır.
Davalı ise marka tescil belgesine dayanmıştır.Davalının savunmalarında geçen … nolu … ibareli markanın salt yazı ibaresi ile 24.sınıf için 5.4.2012 tarihinden itibaren tescil edildiği yine … nolu … şekil ibareli markanın 24.sınıf için 17.12.2015 tarihinde tescil edildiği anlaşılmıştır.
Davalı her ne kadar kendi markasını kullandığını savunarak tecavüz ve haksız rekabet yaratan bir eyleminin bulunmadığını beyan etmişse de; davacı huzurdaki davasını marka hakkı kapsamında değil tescilli tasarımın ihlali nedeniyle açmıştır.
Davacının … nolu ihlale konu çoklu tasarımının 6.1. nolu tül perde desenini davalının meşru bir sebep ile kullandığına dair delil sunmadığı anlaşılmıştır. Kaldi ki markanın ve tasarımın koruduğu hak ve menfaatlerde farklıdır.
Davacı … nolu ihlale konu çoklu tasarımının 6.1. nolu tül perde deseninin ihlali kapsamında maddi tazminat isteminde lisans örneksemesi hesaplama yöntemini seçmiştir.
İTO’dan emsal lisans sorulmuş, taraf ciroları celp edilmiştir.
Bilindiği üzere; 554 sayılı KHK 48/a mad. Tasarım hakkı sahibinin izni olmaksızın tasarımın aynını veya belirgin bir şekilde benzerini yapmak üretmek, piyasaya sunmak, satmak, sözleşme akdi için icapda bulunmak, kullanmak, ithal etmek ve bu amaçlarla depolama ve elde bulundurmak gerek KHK kapsamında tasarım hakkına tecavüz sayılmaktayken, 6769 sayılı SMK’nun 59. maddesi kapsamında da bu haklar aynı şekilde koruma altına alınmıştır.
KHK 49/b mad. tasarımdan doğan haklara tecavüz fiillerinin durdurulması ve önlenmesini, KHK 49/c mad. Tecavüzün giderilmesi, maddi ve manevi zararın tazmini talebinin tasarım hakkı sahibi tarafından mahkemeden talep edilebileceğini düzenlemiştir.
Basiretli tacir kriterinden hareketle dahi davalının davacının ürününü bu alanda faaliyet göstermesi nedeniyle bilmesi gereklidir.
Davacı tasarıma dayalı tazminat istemini lisans seçeneğine göre hesaplanmasını istemiştir. Ancak davacı yanca emsal lisans sunulmamış, tasarımın piyasada tutulma ve rağbet oranı ile ilgili somut veri bulunmamaktadır. Mahkemece emsal lisans araştıması için İTO’ya yazılan yazıya kurumca diğer dava dosyalarına verilen standart cevabi yazı ile cevap verildiği ve cironun %15’inin emsal olabileceği belirlenmiştir. Yargıtay 11.HD’nin 26.06.2014 tarih ve …-… E.K. sayılı ilamındada işaret edildiği üzere; lisans bedelinin sadece davacının ciroları dikkate alınarak hesaplanamayacağı, lisans bedeline göre yapılacak hesaplamada emsal lisans bedelleri ile tasarımın itibarı, başka lisansın olup olmaması, tasarımın koruma süresi gibi etkenlerin dikkate alınması gerektiği, lisans bedeline göre hesap edilecek maddi tazminatın bu şekilde belirlenememesi halinde BK hükümlerine göre uygun bir tazminata hükmedilmesi gerektiğine işaret edilmiştir.
Dolayısıyla bilirkişiler düzenledikleri raporda şirketin hasılatı üzerinden lisans bedeli hesaplamışlardır.Bu hesaplama ise tüm kazanç üçerinden yapılan bir hesaplama olduğundan dikkate alınamaz.Zira perde gibi çokça tasarım seceneğinin bulunduğu bir sektörde, tüketicinin çoğu zaman tasarımdan daha çok kendi bütçesine uygun olanının seçildiği, tasarımın ise ilk etapda belirleyici olması yanında tüketicinin yeni trend modelleri takip ederek tercihini yönlendireceği, davacı tasarımının bu kapsamda yılın trendi yada çok satılanlar listesinde yer aldığının ispat edilmediği, ancak tarafların ticari kapasitesi , tasarımın tescilli olduğu tarih ile ihlal tarihinde halen geçerliğini koruması, günün ekonomik koşullarına göre hükmedilecek tazminatı mütecavizi ödüllendirir derecede olmaması, hak ve nesafet ilkelerine göre 5000 TL maddi tazminat BK hükümlerine göre dava konusu tasarım için ve davalının kullandığı süre gözetilerek emsal lisans bedeli olarak belirlenmiştir.
Davacı manevi tazminat da telep etmiş olup, davalının eylemi davacının tasarım hakkına tecavüz ve haksiz rekabet olarak kabul edildiğinden, eylemin işleniş biçimi, davacının manevi tazminat ile elde edeceği manevi tatmin dikkate alınmak sureti ile 5000- TL manevi tazminata hükmolunarak yukarda açıklanan gerekçe kapsamına göre aşağıdaki şekilde hüküm oluşturmak gerekmiştir.
HÜKÜM;Yukarda açıklanan gerekçe kapsamına göre,
2-Tasarım hakkını ihlal nedeniyle BK hükümlerine göre takdir edilen 5.000 TL maddi tazminatın davalıdan tahsiline, ıslah ile talep edilen fazlaya ilişkin istemin reddine,
3- Manevi tazminat isteminin kabulü ile takdiren 5.000-TL manevi tazminatın davalıdan tahsiline, fazlaya ilişkin istemin reddine,
4-Davalının davacıya ait tasarımı ihtiva eden görselleri kullanmasının önlenmesine, dava tarihinden sonra alan adı içinde davacı tasarımının kullanıldığı tespit edilmediğinden alan adının tamamen erişime kapatılması yönündeki isteminin reddine,
5-683,10 TL ilam harcının peşin ve ıslah harçtan mahsubu ile 657,94 TL fazla harcın karar kesinleştiğinde ve talebi halinde davacıya iadesine,
6-Kabul edilen maddi tazminat talebi yönünden, Avukatlık ücret tarifesi uyarınca 600 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Kabul edilen manevi tazminat talebi yönünden, Avukatlık ücret tarifesi uyarınca 600 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Reddedilen maddi tazminat talebi yönünden, Avukatlık ücret tarifesi uyarınca 600 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
9-Reddedilen manevi tazminat talebi yönünden, Avukatlık ücret tarifesi uyarınca 600 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
10-Tasarım Hakkına Tecavüz ve Haksız Rekabetin Kabulü talebi yönünden, Avukatlık ücret tarifesi uyarınca 3.931 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
11-Davacı tarafın yargılama giderlerinden olan 31,40 TL başvuru harcı, 187,86 TL peşin harç, 2.250 TL bilirkişi ücreti, 253 TL tebliğat ve müzekkere masrafı olmak üzere toplam 2.722,26 TL’nin taktiren 2/3 sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
12-Davalı tarafın yapmış olduğu yargılama giderlerinden olan 800 TL’nin taktiren 1/3 inin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
13-Taraflarca fazla yatırılan gider avansının hüküm kesinleştiğinde ve talebi halinde iadesine,
Dair verilen karar davacı vekili ve davalı vekilinin yüzünü karşı, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde İSTİNAF YASA yolu açık olmak üzere karar verilip tefhim kılındı, hazır olanlara duruşma zaptından örnek verildi. 05/02/2019

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır