Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 1.Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2017/493 E. 2021/151 K. 25.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
1.FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/493
KARAR NO : 2021/151

DAVA : MARKANIN HÜKÜMSÜZLÜĞÜ
DAVA TARİHİ : 06/03/2017
KARAR TARİHİ : 25/03/2021

HSK’nun 02/08/2017 tarih ve 1071 sayılı kararı gereğince İstanbul 3. ve 4. FSHH Mahkemelerinin 08/08/2017 tarihi itibarıyla faaliyetlerinin durdurulmasına, 3. FSHH Mahkemesinde görülmekte olan dava, iş ve arşiv dosyalarının Mahkememize devrine karar verildiğinden, kapatılan İstanbul 3. FSHHM’nin 2017/38 E. sayılı davası Mahkememize tevzi edilerek 2017/493 E. sırasına kaydı yapılmakla, Mahkememizde görülmekte bulunan Markanın Hükümsüzlüğü davasının yapılan açık yargılamasının sonunda.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: Müvekkili şirketin … (…) sistem adları altında yazıcılara yönelik olarak yazılım hizmeti sunduğunu, …, … şeklinde ingilizce kelimelerden oluştuğunu ve Yazdırma Filosu Yönetimi … kelime anlamında, yani online sistemde ve … hizmeti içeriğinde yazdırma filosu yönetimi hizmetini ifade ettiğini, … system ise … şeklinde ingilizce kelimelerden oluştuğunu ve Yazdırma Filosu Yönetimi Sistemi, yani belirli bir dijital sistem içinde yazdırma filosu yönetimi hizmetini ifade ettiğini, genel anlamda hizmetin içeriği ise yazıcı, fotokopi ve çok amaçlı makinelerin tek bir merkezden, sayaç, toner ve arıza durumlarının yönetildiğini, müşteriye ait cihaz parkurlarının en verimli şekilde kullanılabilmesi için en doğru yönlendirmeleri ve raporlamaların bulunduğu platform sağlama hizmeti olduğunu, … uygulamasının markalardan bağımsız olarak tüm yazıcı ve çok amaçlı ofis makinelerini yönetmek için tasarlanmış bir yazılım, sistem, hizmet olduğunu, … Hizmetinin müşterilerinin kullandığı yazıcıların, fenerlerin durumunu, arızasını takip ettiğini, müvekkili şirket tarafından yazıcılara takılan ve bu takip işlemini yapan sayaçların merkezi olarak yönetimini sağladığını, örneğin, x, y, z yazıcı servisi müşterilerindeki marka farkı ayırt edilmeksizin tüm yazıcıları, müvekkili şirkete ait … hizmeti üzerinden takip edildiğini, işin doğası araç filosu yönetimine benzediği için ve tüm dünyada da bu kelimelerle işin tanımının yapılmış olması nedeniyle müvekkili şirket tarafından Yazıcı Filosu Yönetimi kelimelerini, bilişim sektöründe kullanılan dilin İngilizce olması nedeniyle… olarak kullanmaya başladığını, müvekkili şirketi tarafından verilmekte olan … hizmetinin, dünyada ve Türkiye’de birçok şirket tarafından verildiğini, hatta … gibi küresel ölçekli şirketlerin ve dünyaca binlerce şirket tarafından verildiğini,… ibaresinin şirketlerde kullanılan tüm yazıcı, makine parkının kullanılması görüntülenmesini, yönetilmesini, raporlanmasının sağlanması gibi hizmetlere yönelik olarak kullanılan, yani bir hizmetin özelliğini, cinsini, tanımını ifade bir kelime olduğunu, davalı şirketin Kanada’da faaliyet gösteren bir şirket olup müvekkili şirketin Türkiye’de bu alanda aktif bir şekilde fâaliyette bulunması ve bu kelimelerin de Türkiye’de marka tescilinin alınmamış olması üzerine … ibaresini … şeklinde iki kelimenin bitişik olarak tescili için Türk Patent ve Marka Kurumu’na başvuruda bulunduğunu ve bu başvurunun 07.12.2016 tarihinde kabul edildiğini, marka tescilinden sonra davalı şirket tarafından müvekkiline elektronik ortamdan mail yolu ile ihtar yazısı gönderildiğini, mezkur ihtarname üzerine müvekkili şirketin web sayfasında yer alan… kelimesini kaldırarak kısaltması olan … harflerini kullanmaya başladığını, davalı şirketin 26.01.2017 tarihinde yeniden ihtarname göndererek müvekkili şirketin gerekli düzeltmeleri yaptığını, buna karşılık müvekkili şirketin sitesinde yer alan … kullanım kılavuzu, … sistem yetkilisi kılavuzu, e-broşür gibi sistemin kullanımı, verilen hizmeti anlatan belgelerden de çıkartılması istendiğini, bu suretle müvekkili şirketin ürününü, verdiği hizmeti tanıtması, müşteri kitlesine ulaşması tamamen engellendiğini, … ibaresinin tüm dünyada yapılan işin türünü anlatmak için kullanıldığına dair binlerce web sayfası ve şirket örneği bulunduğunu, somut olayda … kelimelerin Türkçe Baskı Filosu, yazdırma filosu şeklinde hizmetin içeriği olduğunu, bu kelimelerin hiçbir surette ayırt edici niteliği bulunmadığını, davalı şirketin baskı, yazıcı filosu, gibi genel bir anlam taşıyan … şeklindeki ingilizce sözcükleri, mevzuatına, kanuna aykın olmasına rağmen tescil ettirerek bu ibareleri web sayfasında kullanılan müvekkilini kullanmaktan men etmeye çalıştığını, bu suretle müvekkili şirketi mağdur ettiğini beyan ederek davalı yan adına tescilli bulunan … ibareli markanın Türk Patent ve Marka Kurumu nezdinde tutulan sicil kaydına, dava sonuçlanıncaya kadar üçüncü kişilere devrinin önlenmesi hususunda teminatsız olarak ihtiyati tedbir koyulmasını, davalı adına tescilli olan … tescil numaralı … markasının 09. 37. ve 42. sınıflar yönünden hükümsüzlüğü ce sicilden terkinini talep ve dava etmiştir. 
Davalı şirkete, Adalet Bakanlığı Dış İlişkiler ve Avrupa Birliği Genel Müdürlüğü (Hukuk Tebligat Bürosu) 16.08.2019 tarih … sayılı yazısı ile tebligat yapıldığı halde davaya cevap vermediği anlaşılmıştır.
TPMK kayıtları istenmiş, HMK 266. maddesi kapsamında bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
01/03/2021 tarihli bilirkişi kurulu raporunda özetle: Hükümsüzlüğü talep edilen … tescil numaralı “…” markasının 09, 37 ve 42. sınıflarda davalı şirket adına tescil edilmiş olduğu, Google arama motorunda “…” ibaresi ile yapılan arama sonuçlarında birçok web sitenin listelendiği, listelenen web sitelerin içerisinde dünyaca ünlü markaların da yer aldığı (…, … gibi), arama sonuçlarında listelenen sitelerin içerikleri incelendiğinde söz konusu ibarenin genel olarak baskı/yazıcı ortamının yönetilmesi amaçlı kullanıldığı, dava konusu “…’ İbaresinin “…’ ibaresi ile birlikte çok sık kullanıldığı, bu kullanımın Google arama sonuçlarına da yansıdığı, web araştırmalarında özellikle dünyaca ünlü markalar da dahil olmak üzere “…” ve “…” ibarelerinin aynı ya da farklı ağlardaki farklı marka ve model tüm ürünlerin (başta yazıcı ürünleri olmak üzere) tek bir merkez tarafından yönetilmesi, cihazların durumu, takibi, analizi ve iş süreçlerinin yönetimi gibi benzer amaçlar için kullanıldığı gözlendiği, bu kullanımların davacının faaliyet alanı ve kullanım amaçlan ile örtüştüğü, bu bağlamda davacının kullanımındaki … “…’ ibaresinin yapılan işin, hizmetin genel bir uygulama adı olarak değerlendirilebileceği, dava konusu “…” ibaresi ilgili sektörde tanımlayıcı bir ibare olmakla … tescil numaralı “…” markanın tescil edildiği tüm sınıflar yönünden SMK’nun 5/1/c maddesi uyarınca hükümsüzlük şartlarının mevcut olduğu bildirilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava: Davalı adına tescilli … numaralı “…” ibareli markanın 09-37-42.sınıflar bakımından hükümsüzlüğüne ilişkindir.
Davanın açıldığı tarih itibarıyla 6769 sayılı SINAİ MÜLKİYET KANUNU uygulanacaktar.
6769 sayılı SMK’nun 5. maddesinde marka tescilinde mutlak red sebepleri aşağıdaki şekilde düzenlenmiştir.
Madde 5- (1) Aşağıda belirtilen işaretler, marka olarak tescil edilmez:
a) 4 üncü madde kapsamında marka olamayacak işaretler.
b) Herhangi bir ayırt edici niteliğe sahip olmayan işaretler.
c) Ticaret alanında cins, çeşit, vasıf, kalite, miktar, amaç, değer, coğrafi kaynak belirten veya malların üretildiği, hizmetlerin sunulduğu zamanı gösteren veya malların ya da hizmetlerin diğer özelliklerini belirten işaret veya adlandırmaları münhasıran ya da esas unsur olarak içeren işaretler.
ç) Aynı veya aynı türdeki mal veya hizmetlerle ilgili olarak tescil edilmiş ya da daha önceki tarihte tescil başvurusu yapılmış marka ile aynı veya ayırt edilemeyecek kadar benzer işaretler.
d) Ticaret alanında herkes tarafından kullanılan veya belirli bir meslek, sanat veya ticaret grubuna mensup olanları ayırt etmeye yarayan işaret veya adlandırmaları münhasıran ya da esas unsur olarak içeren işaretler.
(2) Bir marka, başvuru tarihinden önce kullanılmış ve başvuruya konu mal veya hizmetler bakımından bu kullanım sonucu ayırt edici nitelik kazanmışsa bu markanın tescili birinci fıkranın (b), (c) ve (d) bentlerine göre reddedilemez.
6769 sayılı SMK.nun 6. maddesinde marka tescilinde nisbi red sebepleri aşağıdaki şekilde düzenlenmiştir.
(1) Tescil başvurusu yapılan bir markanın, tescil edilmiş veya önceki tarihte başvurusu yapılmış marka ile aynılığı ya da benzerliği ve kapsadığı mal veya hizmetlerin aynılığı ya da benzerliği nedeniyle, tescil edilmiş veya önceki tarihte başvurusu yapılmış marka ile halk tarafından ilişkilendirilme ihtimali de dâhil karıştırılma ihtimali varsa itiraz üzerine başvuru reddedilir.
(2) Ticari vekil veya temsilcinin, marka sahibinin izni olmaksızın ve haklı bir sebebe dayanmaksızın markanın aynı veya ayırt edilemeyecek kadar benzerinin kendi adına tescili için yaptığı başvuru, marka sahibinin itirazı üzerine reddedilir.
(3) Başvuru tarihinden veya varsa rüçhan tarihinden önce tescilsiz bir marka veya ticaret sırasında kullanılan bir başka işaret için hak elde edilmişse, bu işaret sahibinin itirazı üzerine, marka başvurusu reddedilir.
(4) Paris Sözleşmesinin 1 inci mükerrer 6 ncı maddesi bağlamındaki tanınmış markalar ile aynı veya benzer nitelikteki marka başvuruları, aynı veya benzer mal veya hizmetler bakımından itiraz üzerine reddedilir.
(5) Tescil edilmiş veya tescil başvurusu daha önceki tarihte yapılmış bir markanın, Türkiye ’de ulaştığı tanınmışlık düzeyi nedeniyle haksız bir yararın sağlanabileceği, markanın itibarının zarar görebileceği veya ayırt edici karakterinin zedelenebileceği hâllerde, aynı ya da benzer markanın tescil başvurusu, haklı bir sebebe dayanma hâli saklı kalmak kaydıyla, başvurunun aynı, benzer veya farklı mal veya hizmetlerde yapılmış olmasına bakılmaksızın önceki tarihli marka sahibinin itirazı üzerine reddedilir.
6769 sayılı SMK.nun 25. maddesinde “Marka Hükümsüzlük hâlleri ve hükümsüzlük talebi” aşağıdaki şekilde düzenlenmiştir.
(1) 5 inci veya 6 ncı maddede sayılan hâllerden birinin mevcut olması hâlinde mahkeme tarafından markanın hükümsüzlüğüne karar verilir.
(2) Menfaati olanlar, Cumhuriyet savcıları veya ilgili kamu kurum ve kuruluşları markanın hükümsüzlüğünü mahkemeden isteyebilir.
(3) Marka hükümsüzlük davası, dava tarihinde sicilde marka sahibi olarak kayıtlı kişilere veya hukuki haleflerine karşı açılır. Markanın hükümsüzlüğü davalarında Kurum taraf gösterilmez.
(4) Bir marka, 5 inci maddenin birinci fıkrasının (b), (c) ve (d) bentlerine aykırı olarak tescil edilmiş olup da kullanım sonucunda tescil edildiği mal veya hizmetler bakımından hükümsüzlük talebinden önce ayırt edici nitelik kazanmışsa hükümsüz kılınamaz.
(5) Tescil edilmiş veya tescil başvurusu daha önceki tarihte yapılmış bir markanın, Türkiye ’de ulaştığı tanınmışlık düzeyi nedeniyle haksız bir yararın sağlanabileceği, markanın itibarının zarar görebileceği veya ayırt edici karakterinin zedelenebileceği hâllerde, aynı ya da benzer markanın tescil başvurusu, haklı bir sebebe dayanma hâli saklı kalmak kaydıyla, başvurunun aynı, benzer veya farklı mal veya hizmetlerde yapılmış olmasına bakılmaksızın önceki tarihli marka sahibinin itirazı üzerine reddedilir.
(6) Tescil başvurusu yapılan markanın başkasına ait kişi ismini, ticaret unvanını, fotoğrafını, telif hakkını veya herhangi bir fikri mülkiyet hakkını içermesi hâlinde hak sahibinin itirazı üzerine başvuru reddedilir.
(7) Ortak markanın veya garanti markasının yenilenmeme sebebiyle koruma süresinin sona ermesinden itibaren üç yıl içinde yapılan, ortak marka veya garanti markasıyla aynı veya benzer olan ve aynı veya benzer mal veya hizmetleri içeren marka başvurusu, önceki hak sahibinin itirazı üzerine reddedilir.
(8) Tescilli markanın yenilenmeme sebebiyle koruma süresinin sona ermesinden itibaren iki yıl içinde yapılan, bu markayla aynı veya benzer olan ve aynı veya benzer mal veya hizmetleri içeren marka başvurusu, önceki marka sahibinin itirazı üzerine bu iki yıllık süre içinde markanın kullanılmış olması şartıyla reddedilir.
(9) Kötü niyetle yapılan marka başvuruları itiraz üzerine reddedilir…
Mevzuat, ilgili kanun maddeleri ve Mahkememizce itibar edilen 01/03/2021 tarihli bilirkişi kurulu raporunda da belirtiği üzere: Hükümsüzlüğü talep edilen … numaralı “…” markasının 09.- 37. ve 42. sınıflarda davalı şirket adına tescil edildiği, Google arama motorunda “…” ibaresi ile yapılan arama sonuçlarında birçok web sitenin listelendiği, listelenen web sitelerin içerisinde dünyaca ünlü markaların da yer aldığı (OKI, HP gibi), arama sonuçlarında listelenen sitelerin içerikleri incelendiğinde söz konusu ibarenin genel olarak baskı/yazıcı ortamının yönetilmesi amaçlı kullanıldığı, “…’ ibaresinin “…’ ibaresi ile birlikte çok sık kullanıldığı, bu kullanımın Google arama sonuçlarına da yansıdığı, web araştırmalarında özellikle dünyaca ünlü markalar da dahil olmak üzere “…” ve “… ” ibarelerinin aynı ya da farklı ağlardaki farklı marka ve model tüm ürünlerin (başta yazıcı ürünleri olmak üzere) tek bir merkez tarafından yönetilmesi, cihazların durumu, takibi, analizi ve iş süreçlerinin yönetimi gibi benzer amaçlar için kullanıldığı, bu kullanımların davacının faaliyet alanı ve kullanım amaçlan ile örtüştüğü, bu bağlamda davacının kullanımındaki … “…’ ibaresinin yapılan işin, hizmetin genel bir uygulama adı olarak değerlendirilebileceği, “…” ibaresinin ilgili sektörde tanımlayıcı bir ibare olmakla …tescil numaralı “…” markanın tescil edildiği tüm sınıflar yönünden SMK 5/1-c maddesi uyarınca hükümsüzlük şartlarının mevcut olduğu kanaatine varıldığından davanın kabulüne, kararın kesinleşmesini mütakip karar örneğinin ilgili sicile işlenmek üzere TPMK’na gönderilmesine, dava hükümsüzlüğe ilişkin olduğundan hükmün ilanına ilişkin talebin reddine karar vermek gerekmiştir.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Ayrıntısı gerekçeli kararda açıklanacağı üzere.
DAVANIN KABULÜNE,
1-Davalı adına tescilli …numaralı … ibareli markanın tescilli olduğu bütün sınıflar bakımından hükümsüzlüğüne ve sicilden terkinine,
2-Kararın kesinleşmesini mütakip kesinleşmiş karar örneğinin ilgili sicile işlenmek üzere TPMK’na gönderilmesine,
3-Dava hükümsüzlüğe ilişkin olduğundan, hükmün ilanına ilişkin talebin reddine,
4-59,30 TL ilam harcından peşin harcın mahsubu ile eksik 27,90 TL harcın davalıdan tahsiline,
5-Avukatlık ücret tarifesi uyarınca 5.900 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yapılan 31,40 TL peşin harç, 31,40 TL başvuru harcı, 3.000 TL bilirkişi ücreti ve 197,70 TL tebligat masrafı olmak üzere toplam 3.260,50 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4- Davacı tarafca fazla yatırılan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talepleri halinde iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde İSTİNAF YASA YOLU AÇIK olmak üzere verilen karar açıkça okundu, usulen anlatıldı. 25/03/2021

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır