Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 1.Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2017/430 E. 2018/88 K. 15.03.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
1.FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/203 Esas
KARAR NO : 2018/80

DAVA : Marka (Marka Hükümsüzlüğünden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 25/10/2016
KARAR TARİHİ : 13/03/2018

Mahkememizde görülmekte bulunan Marka (Marka Hükümsüzlüğünden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA; Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı adına TPE nezdinde Davalı adına tescilli … sayı ile kayıtlı ““…” markasının KHK 8/4. Maddesi kapsamında davalı markalarının hükümsüzlüğüne karar verilmesi gerektiğini, davacının Markaları İle Davalı Markalarının Aynı Ve Ayırt Edilemeyecek Düzeyde Benzer Olduğunu, markaların Aynı Tür Ve Benzer Malları Kapsamakta olduğunu ve davacı markasının Tanınmış Marka olduğunu, 8/1-b kapsamında da davalı markalarının hükümsüz kılınması gerektiğini talep ve dava ettiği anlaşılmıştır.
SAVUNMA; Davalı vekili savunma dilekçesinde özetle;Müvekkilinin markasında yer alan at figürü ile davacının markasında yer alan at figürünün tamamen birbirlerinden farklı olduğunu, Tek ortak özelliklerinin ikisinin de at figürü olması olduğunu,davalının markasında yer alan at figüründe atın cinsi, duruşu, pozisyonu ve sair unsurlar davacının markasında yer alan at figüründen tamamen farklılık arz ettiğini,markalarda yer alan jokey figürlerinin de tamamen birbirlerinden farklı olduğunu,davacının uluslararası bir spor olan … sporunu kendi tekeli altına almaya çalıştığını, … nun bir spor dalının adı olup hiç kimsenin tekelinde olamayacağını, tüketicilerin müvekkilinin markaları ile davacıya ait markaları karıştırmasının mümkün olamamayacağını, davanın reddi gerektiğini bildirdikleri anlaşılmıştır.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE;
Dava konusu ; Davalı adına TPE nezdinde tescilli ….“şekil” markasının KHK 8/4. , 8/1-b kapsamında hükümsüzlüğüne ilişkin açılmış bir marka hükümsüzlüğü davasıdır.
Türk Patent ve Marka kurumundan davacı ve davalıya ait marka tescil belgeleri celp edilmiştir.
Uyuşmazlık gerçek hak sahipliği, tanınmış marka , kötüniyetli tescil , karıştırma iddilarına dayalı olduğundan marka hukununun genel ilkelerine göre çözüleceğinden bilirkişi incelemesine gerek görülmeden uyuşmazlık ihtisas mahkemesi sıfıtayla mahkememizce çözümlenmiştir.
Davacının sunduğu deliller kapsamına göre davacı … ye ait “…” markasının dünya genelinde, tescil kayıtları ile koruma altına olduğu, markanın 03, 05, 08, 09, 14, 16, 18, 20, 21,24, 25, 27, 28 ve 35. Sınıflarda TPE nezdinde tescilli … sayılı “…” ibareli, … sayılı “…” ibareli, … sayılı “…” ibareli, … sayılı “…” ibareli, … sayılı “… şekil” ibareli, … sayılı “…” ibareli, … sayılı “…”, … sayılı “…” ibareli, … sayılı “…” ibareli, … “…” ibareli, … sayılı “…” ibareli, … sayılı “…” , … sayılı “…” ibareli, … sayılı “…” ibareli, … sayılı “…” ibareli, … sayılı “…” ibareli, … sayılı “…” ibareli, … sayılı “…” ibareli, ve … sayılı “…” ve at üstünde … oyuncusu figürlü … sayılı “¸ ” , … sayılı “¸ ” … sayılı “¸ ” markalarının sahibi olduğu davacı yanca sunulan marka tescil belgelerinden anlaşılmıştır.
556 sayılı KHK’nın 8/1-b bendi uyarınca, “Tescil için başvurusu yapılan marka, tescil edilmiş veya tescil için daha önce başvurusu yapılmış bir marka ile aynı veya benzer ise ve tescil edilmiş veya tescil için başvurusu yapılmış bir markanın kapsadığı mal veya hizmetlerle aynı veya benzer ise, tescil edilmiş veya tescil için başvurusu yapılmış markanın halk tarafından karıştırılma ihtimali varsa ve bu karıştırılma ihtimali tescil edilmiş veya tescil için başvurusu yapılmış bir marka ile ilişkili olduğu ihtimalini de kapsıyorsa” tescil edilemez.
8/1-b bendi kapsamına ibareler arasındaki benzerliğin yanında, “aynı tür” mal veya hizmetlerle, “benzer” mal veya hizmetler girmektedir. Mal veya hizmetlerin benzer olup olmadığı; söz konusu mal veya hizmetlerin benzer ihtiyaçları giderip gidermediği, üretim yerlerinin, dağıtım kanallarının ve satış yerlerinin aynı olup olmadığı, ikame imkanlarının ya da birbirini tamamlayıcı yönlerinin bulunup bulunmadığı, dikkate alınarak belirlenir.
Davalıya ait marka tescil kaydı( …) incelendiğinde ; Davalı markası 25.sınıfta yer alan “Koruyucu amaçlı olanlar hariç her türlü malzemeden yapılmış iç-dış giysiler, çoraplar, fularlar, şallar, bandanalar, eşarplar, kemerler. Ayak giysileri; ayakkabılar, terlikler, sandaletler. Baş giysileri: şapkalar, kasketler, bereler, takkeler, kepler” ürünleri ile 35. Sınıfta “Müşterilerin malları elverişli bir şekilde görmesi ve satın alması için İşlenmiş veya işlenmemiş deriler ve postlar, yapay deriler, köseleler, astarlık deriler. Derilerden, deri taklitlerinden veya diğer malzemelerden mamul taşıma amaçlı başka sınıflarda yer almayan eşyalar: çantalar, cüzdanlar, deri veya kösele kutular ve sandıklar, anahtar muhafazaları, bavullar, valizler. Şemsiyeler, güneş şemsiyeleri, güneşlikler, bastonlar. Kırbaçlar, koşum takımları, eyerler, üzengi ve eyer kayışları. Koruyucu amaçlı olanlar hariç her türlü malzemeden yapılmış iç-dış giysiler, çoraplar, fularlar, şallar, bandanalar, eşarplar, kemerler. Ayak giysileri: ayakkabılar, terlikler, sandaletler. Baş giysileri: şapkalar, kasketler, bereler, takkeler, kepler. mallarının bir araya getirilmesi hizmetleri;” üzerinde 20.7.2016 tarihinde tescil edilmiştir. Davalının tescilli markaları incelendiğinde at üstünde … oyuncusu figürlü “Şekil” unsurundan oluştuğu, davacının ise TPE nezdinde 03, 08 ,09, 14, 16, 18, 21, 24, 25 ve 27. ve 35. sınıflarda tescilli markalarının tümünün esas unsuru da aynı şekilde “…” ibaresi ve at üstünde … oyuncusu figüründen oluşan şekilden ibaret olduğu anlaşılmıştır.
Davalının markasında yer alan esas unsur olan at üstünde … oyuncusu figürüdür. Markada yer alan şekil ibaresi markaya ayırtı edicilik kazandırmamaktadır. Davacı markasının şekil olarak ayırt edilemeyecek derecede benzeri kullanılmıştır.
556 sayılı KHK’nın 8/1-b bendinde sayılan “Tescil edilmiş veya tescil için başvurusu yapılmış bir markanın kapsadığı mal veya hizmetlerle aynı veya benzer ise, tescil edilmiş veya tescil için başvurusu yapılmış markanın halk tarafından karıştırılma ihtimali varsa ve bu karıştırılma ihtimali tescil edilmiş veya tescil için başvurusu yapılmış bir marka ile ilişkili olduğu ihtimalini de kapsıyorsa..” şeklindeki düzenleme karşısında davacı va davalı markalarının ortalama tüketici tarafından karıştırma ihtimalı bulunduğu ve hükümsüzlük şartlarının bulunduğu , davalının davacıdan önce markayı bulup ihdas ettiğine marka üzerinde gerçek hak sahibi olduğuna dair hiçbir delil de sunmadığı anlaşılmıştır.
Davacı tanınmış marka olduğunu ileri sürmüştür.
Davacı vekili “…” ve “ şekil ” markalarının tanınmış marka olduğunu hususunun, birçok farklı Yerel Mahkeme ilamı ve TPE kararı ile de kabul edildiğini, Dilekçe ekinde sundukları TPE kararları ile birlikte, İstanbul 3. FSHHM’nin 2013/98 E. – 2014/105 K. sayılı ilamında müvekkili şirketin “…” markasının 556 sayılı KHK’nın 8/4 ve 7/i madde hükümleri anlamında tanınmış marka olduğunu, Ankara 2. FSHHM’nin 2012/40 E. – 2013/214 K. sayılı ilamında da hem “…” markasının hem de “şekil ¸” markasının, 556 sayılı KHK’nın 8/4 ve 7/i madde hükümleri anlamında tanınmış marka olduğuna karar verildiğini olarak sundukları delillerinde bildirdikleri anlaşılmaktadır.
Davacının marka tescil belgeleri kapsamına göre davalıdan çok önce marka tescil belgeleri bulunduğu, sunduğu deliller incelendiğinde sunulu belgeler kapsamına göre yurt dışında da tescilli markalarının bulunduğu, tarıtım ve reklam için ciddi yatırım yaptıkları, tanınmışlıkla ilgili mahkeme ilamları da dikkate alındığında davacı markasının Yargıtay içtihatları ile tespit edilen keza Wipo kriterleri ile belirlenen tanınmış marka olma kriterlerini sağladığı anlaşılmaktadır.
Davacı markasının ulaştığı tanınmışlık olgusu dikkate alındığında davalının marka tescilinin kötü niyetli olduğu da anlaşılmıştır. Zira dava konusu at üzerinde … oynayan insan figürü şekil markasının uzun yıllardır 25. sınıflar kapsamında yer alan emtialar üzerinde davacının kullandığı, TTK 18 madde kapsamında tacirin basiretli hareket etme yükümlülüğü altında olduğu, tacirin, kendi sektöründe faaliyet gösteren orijinal nitelikli belli oranda tanınan bir markayı herhangi bir zorunluluğu olmamasına karşın tercih edip Türkiye’de kendi adına tescil ettirmiş olmasının kötü niyetli gaye ile hareket etmiş olduğunu ispatladığı mahkememizce kabul edilmiştir.
Davalı vekilinin her ne kadar davacının markasının giyim eşyaları üzerinde 14.sınıfda tescilli olduğunu ileri sürmüş ise de; davacının giyim eşyaları üzerinde 25.sınıfda birebir at üzerinde … oynayan insan figürlü, 10.4.1991 tarihli … tescil nolu markasının bulunduğu keza …,…, …, uluslarası tescilli yine at üzerinde … oyuncusu figürlü markasının 35.sınıfda … no ile ( U. tescil no; …) 25.1.2015 tarihinde tescil edilmiş olduğu, bunun dışında parfüm emtiasında at figürlü birçok markasının bulunduğu da anlaşılmıştır. Dolayısıyla davalı vekilinin savunmasının sunulu deliller kapsamında doğru bir savunma olmadığı, birebir şekiL markasının aynı sınıfda davalı yanca her nasılsa tescil edildiği, davalının markasında başkaca hiçbir ayırt edici unsur kullanmadan … üzerinde at figürlü davacının tanınmış markasını kullandığı bu hali ile davacı markasının yarattığı haklı ün ve piyasadaki tanınmışlığından faydalanmak amacıyla kötüniyetli olarak marka tescil başvurusunda bulunduğu anlaşılmıştır.
Toplanan deliller, TPMK kayıtları, sunulu deliller bir bütün halinde incelendiğinde TPE nezdinde davalı adına tescilli şekil markasının kötüniyetle tescil edilmiş olması , davacı markasının tanınmışlık seviyesine ulaşmış olması, markalar arasında karıştırma ihtimalinin bulunması,davalı tescilinin kötüniyetli olması nedeniyle davalı markasının markanın hükümsüzlüğü şartlarının oluştuğu görülmekle davanın kabulüne karar verilerek yukarda açıklanan gerekçe kapsamına göre aşağıdaki şekilde hüküm oluşturulması gerekmiştir.
HÜKÜM; Yukarda açıklanan gerekçe kapsamına göre;
1-Davalı adına TPE nezdinde tescilli … sayılı şekil markasının hükümsüzlüğüne, karar kesinleştiğinde kesinleşen kararın Türk Patent ve Marka Kurumuna bildirilmesine,
2-35,90 TL ilam harcının peşin harçtan mahsubu ile eksik kalan 6,70 TL harcın davalıdan tahsiline,
3-Avukatlık ücret tarifesi uyarınca 3.145 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafın yargılama giderlerinden olan 29,20 TL başvuru harcı 29,20 peşin harç 161 TL tebligat ve müzekkere masrafı, 2.000 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 219,40 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Taraflarca fazla yatırılan gider avansının hüküm kesinleştiğinde ve talebi halinde iadesine,
Dair karar taraf vekillerinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde İSTİNAF YASA YOLU AÇIK olmak üzere verilen karar açıkça okundu, usulen anlatıldı.13/03/2018

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır