Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 1.Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2017/394 E. 2018/269 K. 26.06.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
1.FİKRÎ VE SINAÎ
HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/394 Esas
KARAR NO : 2018/269

DAVA : Markaya tecavüzün tespiti, Meni, refi ve tazminat
DAVA TARİHİ : 22/08/2016
KARAR TARİHİ : 26/06/2018

Mahkememizde görülmekte bulunan Markaya tecavüzün tespiti, Meni, refi ve tazminat talepli davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA;Davacı vekili dava dilekçesinde, müvekkili şirketin dünyaca bilinen tanınmış markası olan … ve … şekil markalarının sahibi oduğunu, …, …, …, …, …, …, …, … nolıı TPE kayıtları ve tescilli olduğunu, TPE tarafından … İbareli markanın tanınmış marka olduğuna dair kararının bulunduğunu,Davalının müvekkiline ait markalan kendisine ait mağazada kutular, fotoğraf çerçeveleri, kürdanlar vb. üzerinde izinsiz olarak kullandığı, buna ilişkin … 4. Fikri ve Sınai haklar Hukuk Mahkemesi’nin … D. İş sayılı dosyası ile bilirkişi vasıtasıyla tespit yaptırıldığını , marka hakkına tecavüzün tespiti, men’i, sona erdirilmesi, belirsiz alacak hükümlerine göre şimdilik KHK 66/c kapsamında 1.000 T.L. maddi tazminat;,Markanın önemi ve ürünlerin satışına ciddi etkisi de nazara alınarak 2.000 T.L. manevi tazminat,Markanın kötü veya uygun olmayan bir şekilde kullanılması nedeniyle 2.000 T.L. itibar tazminatının davalıdan tazmin edilmesi istemiyle dava açıldığı anlaşılmıştır.
SAVUNMA; Davalı ürünleri İstoç’dan aldığını, alım satımın yasal olduğunu düşündüğünü kusurunun bulunmadığını, davanın reddine karar verilmesini beyan etmiştir.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE
Dava konusu uyuşmazlık, davacının tescilli markasının davalı tarafından marka hakkını ihlal eder nitelikte taklit olarak kullanılması nedeniyle marka sahibinin marka hakkına tecavüzün önlenmesi, durdurulması talepleri ile 1000 TL maddi, 2000’er TL manevi tazminat ile 2000 TL itibar tazminatı taleplerine ilişkindir.
… 4. Fikri ve Sınai haklar Hukuk Mahkemesi’nin … D. İş sayılı dosyası celp edilmiş, dosya kapsamında yer alan bilirkişi raporu doğrultusunda aleyhine delil tespiti talep edilen tarafa ait olduğu bildirilen numune ürün İncelemesinde ve yerinde İnceleme sırasında çekilen fotoğraflar doğrultusunda; tespit mahallinde tescilli markayı taşıyan mataryallerin tespit edildiği, marka hakkına tecavüzün oluştuğu anlaşılmaktadır.
Aleyhine tespit İstenen tarafın, markayı kullanmasını meşru hale getirecek herhangi bir belge sunmadığı, markaların aynı ve/veya benzer mal ve hizmetler için kullanıldığı, bu kullanımın tescilli markanın tanınmışlığından yararlanma amacıyla ve ayırt ediciliğine zarar verici boyutta olduğu, ortalama tüketici nezdinde bıraktığı genel intiba nedeniyle karıştırılma ihtimali yarattığı, bu durumun tespit talep edenin marka hakkına tecavüz teşkil edebileceği anlaşılmaktadır.
HMK 266. madde kapsamında bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
Mahkememizce görev verilen bilirkişilerin raporlarının denetime uygun bulunduğu anlaşılmıştır.
Davacının sunduğu, tescil belgeleri, bilirkişi raporu kapsamına göre; davacının 19/06/1985 tarihli 87186 numaralı markasını 03, 04, 05, 06, 08, 09, 11,14, 15,16, 18, 20, 21, 24, 25, 26, 28 ve 30. sınıflarda, 21/04/2008 tarihli … numaralı “… markasını 03, 0B, 09, 14,16, 18, 20, 21, 24, 25, 28, 30, 32, 35, 43 ve 44. sınıflarda, 21/04/2008 tarihli … numaralı markasını 03, 08, 09, 14, 16, 18, 20, 21, 24, 25, 28, 30, 32, 35, 43 ve 44. Sınıflarda, 21/04/2008 tarihli … numaralı “…” markasını 03, 08, 09, 14,16, 18, 20, 21, 24, 25, 28, 30, 32, 35, 43 ve 44. sınıflarda, 21/04/2008 tarihli … numaralı markasını 03, 08, 09, 14, 16, 18, 20, 21, 24, 25, 2B, 30, 32, 35, 43 ve 44. sınıflarda, 21/04/2008 tarihli … numaralı ” markasını 03, 08, 09, 14, 16, 18, 20, 21, 24, 25, 28, 30, 32, 35, 43 ve 44. Sınıflarda tescil ettirmiş olduğu, ayrıca davacı yanca sunulan ve Türk Patent Enstitüsü Markalar Dairesi Başkanlığı tarafından verilmiş olan yazı içeriğinden … LTD. adına tescilli bulunan “…” markasının 556 sayılı KHK’nin 7/1-b bendi çerçevesinde herkes tarafından yaygın olarak bilinen tanınmış marka olduğunun kabul edildiği anlaşılmaktadır.
Bilirkişilerin gerek değişik iş sayılı dosya gerekse asıl dosya kapsamında sundukları raporları kapsamına göre;Davalı tarafından davacı markalarının aynısının veya ayırt edilemeyecek derecede benzerinin süsler, pasta kutuları,kırtasiye malzemeleri üzerinde kullanıldığı, marka hakkına tecavüz teşkil ettiği anlaşılmıştır.
Bilirkişiler 26.01.2018 tarihli raporlarında; … ve … Tescil numaralı şekil markalarının davalı tarafa ait işyerinde doğum günü kutlamalarında kullanılan kırtasiye malzemeleri, süsler posta kutuları gibi ürünlerin üzerinde kullanıldığı, ‘İşaretin mal veya ambalajı üzerine konulması ve işareti taşıyan malın piyasaya sürülmesi veya bu amaçla stoklartması eylemlerinin markaya tecavüz oluşturulacağı; davalı mağazasında satışa arz edilen ürünler özerinde davacı markasının kullanılmasının davacının marka hakkına tecavüz kapsamında olduğu,Somut olayda maddi ve manevi tazminat talebi açısından “kusur şartının gerçekleşmiş olduğu; manevi tazminat miktarını belirleme yetkisinin mahkemeye ait olduğunu, muteber ticari defler ve belgeye ulaşılamadığından maddi tazminat ile ilgili bir değerlenderme yapılamadığını,Tanınmış marka statüsündeki davacı markasının davalı tarafından satışa arz edilen taklit Ürünlerde kullanılması tüketici zihninde, davacı şirketin tanınmış marka itibarına zarar verecek kanaatler oluşturabileceğinden MarkaKHKsı uyarınca itibar tazminatı talep hakkının bulunduğunu bildirdikleri anlaşılmıştır.
Davacı tarafından emsl lisan bedeli tazminat seçeneği olarak seçildiğinden emsal olarak başka dosyalarda verilmiş bilirkişi raporlarını dosyaya sundukları bu kapsamda davacının talep ettiği 1000 TL nın davacı markasının tanınmış marka olma sıfatına göre BK hükümlerine göre somut olaya uygun bir bedel olduğu anlaşılmıştır.
Marka tecavüzüne ilişkin tazminat konusunda, davacının tercih ettiği tazminat şeklî olan 506 saydı KHK’nin 66-c maddesi uyarınca, davacının davalıdan talep edebileceği maddi tazminat tutanın gerçeğe uygun hesap etme imkanı bulunmadığından, dava konusu markanın tanınmış marka kapsamında olması ve korumadan faydalanma süresi göz önünde bulundurularak, emsal Lisans bedeli ile ilgili ticarit odasından diğer dosyalarımıza gelen görüşler ve cironun %15 oranı uygulanmak suretiyle de bilirlenebilecek olduğunun bildirilmesi ancak bu hususun dahi tek başına yetirli olmadığı, 556 sayılı KHK’nuı 66/1 -c maddesi; ‘ Marka hakkına tecavüz edenin, markayı bir lisans anlaşması île hukuka uygun şekilde kullanmış olması halinde ödemesi gereken lisans bedeline göre hükmü uyarınca, davacının davalıdan talep edebileceği maddi tazminat tutarının; 1000 TL olarak mahkememizce BK hükümlerine göre makul bir lisans bedeli olduğu anlaşılmıştır.
Somut dava dosyasında incelenen deliller ve somut olayın özelliği nazara alındığında davalının tacir olarak işletme işlettiği , davacının tanınmış markasını bilmediğinin ileri sürelemeyeceği,ele geçen ürünün çeşitliliği de nazara alındığında , davacı markasının tanınmış marka olması halen ülkemizde markanın geçerli olması, tanımış markalar açısından bilirkişilerce diğer dosyalarda belirlenen alt ve üst rakamlar dikkate alındığında davacıya ait markanın ve şekil ibaresinin yer aldığı logoların aynen kullandığı ve satışa sunulduğu gerçeğinden hareketle 66/C kapsamında ve BK hükümlerine göre 1000-TL maddi tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesi gerekmiştir.
Davacı vekili 556 sayılı yasa kapsamında itibar tazminatı da talep etmiştir. 556 sayılı KHK’nın 68. maddesine göre; marka hakkına tecavüz eden tarafından markanın kötü veya uygun olmayan bir şekle kullanılması sonucunda, markanın itibarı zarara uğrarsa, marka sahibi, bu nedenle ayrıca tazminat isteyebilir diyerek itibar tazminatının tanımını yapmıştır. Söz konusu taklit markalı ürünler piyasaya sürüldüğünden söz konusu markayı kullanan tüketici nezdinde, davacı şirket markasının itibar kaybetmesine neden olacağı, kaçınılmaz olduğundan davacının 2000-TL itibar tazminatına hak kazandığı anlaşılmıştır. Zira İtibar tazminatı tüzel kişi işletmeden ziyade doğrudan markanın itibarına yönelik meydana gelen zararın giderilmesi amacını gütmektedir.
Davacı manevi tazminatta da talep etmiştir. KHK m. 62/1-b’de, marka hakkı tecavüze uğrayan marka sahibinin manevi tazminat talep edebileceği belirtilmiştir. Mütecavizin kusurlu olması şartıyla, markası ile işletmesinin ticari hayattaki imajının ve kendisine duyulan güvenin sarsılması nedeniyle, marka sahibinin ticari ve kişisel varlığında meydana gelen olumsuz sonuçların ortadan kaldırılması amacıyla manevi tazminat ödenmesine karar verilebilir. Ancak KHK’da hangi hallerde manevi tazminata hükmedilebileceği belirtilmemiştir. Somut olayda davalı tarafından taklit ürünler ticari saha içinde yani işyeri içinde ele geçirilmiştir. Somut olayda davalı, basiretli tacir gibi davranma yükümlülüğünü ihlal ederek, davacıya ait markayı taşıyan ürünleri taklit olduğunu bilerek satışa sunduğu ve davacının marka hakkına tecavüz eylemini gerçekleştirdiği anlaşılmaktadır. Eski Borçlar Kanunu m.49’da yapılan değişiklikle manevi tazminat için kusurlu olmak yeterli görülmektedir. Davalının, davacının marka hakkına tecavüz eylemi kusur niteliğinde olduğundan davacının manevi tazminata hak kazanacağından hareket ile somut olayın özelliği hak ve nesafet ilkesi gereği 2000-TL manevi tazminatın ödenmesine karar verilerek yukarda açıklanan gerekçe kapsamına göre aşağıdaki şekilde hüküm oluşturmak gerekmiştir.
HÜKÜM;Yukarda açıklanan gerekçe kapsamına göre,
1-DAVANIN KABULÜNE,
2-Davalının davacıya ait tescilli marka hakkına tecavüzün tespitine, durdurulmasına, önlenmesine,
3-Marka hakkını ihlal nedeniyle somut olayın özellikleri 556 sayılı KHK 66/C hükümleri ve BK göre hesaplanan 1000-TL maddi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek reeskont faizi ile davalıdan tahsiline,
4-Manevi tazminat isteminin kabulü ile 2000-TL manevi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan tahsiline,
5-KHK 68. maddeye göre talep edilen isteminin de kabulü ile 2000-TL itibar tazminatının dava tarihinden itibaren işleyecek reeskont faizi ile davalıdan tahsiline,
6-341,55 TL ilam harcının peşin harçtan mahsubu ile eksik kalan 85,39 TL harcın davalıdan tahsiline,
7-Maddi tazminat talebi yönünden Avukatlık ücret tarifesi uyarınca 3.145 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Manevi tazminat talebi yönünden Avukatlık ücret tarifesi uyarınca 3.145 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
9-İtibar tazminatı talebi yönünden Avukatlık ücret tarifesi uyarınca 3.145 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
10-Tecavüzün tespitinin önlenilmesi talebi yönünden Avukatlık ücret tarifesi uyarınca 3.145 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
11-Davacı tarafın yargılama giderlerinden olan 29,20 TL başvuru harcı 85,39 peşin harç 135 TL tebligat ve müzekkere masrafı, 2.250,00 TL bilirkişi ücreti ve Kapatılan … 4 FSHHM nin … d.iş dosyasında yapılan yargılama giderleri olan 48,10-TL peşin harç, 29,20 başvuru harcı, 600 TL bilirkişi ücreti ve 28 TL tebligat ve müzekkere masrafları olmak üzere esas dosya ve d.iş dosyasındaki toplam yargılama gideri olan 3.204,89-TL nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
12-Taraflarca fazla yatırılan gider avansının hüküm kesinleştiğinde ve talep halinde iadesine,
Dair verilen karar davacı vekilinin ve davalı asilin yüzüne karşı, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde İSTİNAF YASA yolu açık olmak üzere karar verilip tefhim kılındı, hazır olanlara duruşma zaptından örnek verildi. 26/06/2018

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır