Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 1.Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2017/392 E. 2019/432 K. 12.11.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
1.FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/392 Esas
KARAR NO : 2019/432

DAVA : Haksız Fesihten Kaynaklanan Tazminat
DAVA TARİHİ : 15/08/2016
KARAR TARİHİ : 12/11/2019

Taraflar arasında Haksız Fesihten Kaynaklanan Tazminat davası Kapatılan İstanbul 3.Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 2016/158 sırasına kayıtlanmış ve yargılama devam ederken HSK’nun 02/08/2017 tarihli ve 1071 sayılı kararı uyarınca İstanbul 3 ve 4. FSH Hukuk Mahkemelerinin 08/08/2017 tarihi itibarıyla faaliyetlerinin durdurulmasına, 3. FSH Hukuk Mahkemesinde görülmekte olan dava, iş ve arşiv dosyalarının 1. FSH Hukuk Mahkemesine devrine karar verilmiş ,dava dosyası uyap tevzii bürosunca mahkememizin 2017/392 esas numarasına kayıtlanarak yargılamaya mahkememizde devam edilmiştir.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ,
İDDİA; Davacı vekili dava dilekçesi ile; davalılardan oyuncu … ve bağlı bulunduğu ajans olan diğer davalı ile müvekkili arasında … logolu televizyon kanalından yayınlanan “…” isimli televizyon dizisinde, oyunculuk rolünün ifası adına 01/01/2016 tarihinde bir oyunculuk sözleşmesi imzalandığını, söz konusu sözleşmenin bir eser sözleşmesi niteliğinde olduğunu, oyuncunun dizide oynadığı bölümler için imza etmesi talep edilen mali hak devir beyanlarını imza etmemiş olmasına rağmen, tv dizisinin son bölümlerinde yoğunluklu olarak rol aldığını, FSEK kapsamında icracı sanatçı sıfatından doğan mali hakların devir işlemlerinin gerçekleştirilmesi sözleşmesel bir zorunluluk olarak davalı oyuncuya yüklenmiş ise de, oyuncu tarafından bu yükümlülüğün yerine getirilmediğini, sözleşme tv dizisinin devamı müddetince süresi yayın ile sona erecek şeklide imzalanmış ise de, oyuncu ajansı ile birlikte kötü niyetli olarak yeni sezonda ücretlerine %350 zam istemelerini takiben, sizinle anlaşamıyoruz diyerek sözleşmeyi … 12. Noterliği eli ile … tarihinde … yevmiye nolu ihtarname ile haksız surette feshettiklerini, davalıların bu tavırları dolayısıyla müvekkilinin sezon arasında oyuncunun rol aldığı sahnelerin olduğu bölümleri senaryodan çıkarılması için eser sahipleri ile ekstra bir mesaiye girmek zorunda kaldıklarını ve yeni yayın döneminin takviminin bir hafta sarktığını, yeni bölümün yazılması gerektiğini, bu hususun müvekkilinin kanal sözleşmesine göre bir bölüm ücretini tahsil edememesinin, yıl boyu bir bölüm ekskik ödeme alması anlamını taşıdığını ve eksik bölümle başlamanın tek başına 600.000,00 – 700.000,00 TL arasında bir kayıp olduğunu, davalıların sözleşmeyi haksız feshetmeleri sonucu müvekkilinin maddi ve manevi zararlara uğradığını, kar kaybının vukuu bulduğunu ve davalıların sözleşmede kararlaştırılan cezai şartı ödeme yükümlülüklerinin doğduğunu iddia ederek, fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak, 100.000,00 TL cezai şart ve şimdilik aşkın zarar 5.000,00 TL maddi ve 5.000,00 TL manevi tazminatın, fesih tarihi olan 11/07/2016 tarihinden itibaren, mevduata uygulanan en yüksek faiz oranı ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA; Davalı vekili cevap dilekçesinde; davanın fikri mülkiyet hakkına veya hak sahipliğine dayanan bir dava olmadığını, sözleşmenin haksız feshi iddiasına dayanan bu davada, FSEK kapsamında bir ihtilafın söz konusu olmadığını, bu nedenle işbu davanın Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesinin görev alanına girmediğini, davaya bakmakla görevli mahkemenin Asliye Ticaret Mahkemesi olması nedeniyle öncelikle görevsizlik kararı verilmesi gerektiğini, taraflar arasındaki sözleşmenin sadece 2015-2016 sezonuna ilişkin olduğunu ve yeni sezonda yürürlüğünün ücret anlaşmasına bağlı olduğunu, sözleşmenin temel unsuru olan ücret konusunda mutabakat sağlanmadığı halde müvekillerinin sonsuz süre boyunca sözleşme ile bağlı olduğu yönündeki davacı iddialarının abesle iştigal olduğunu savunarak, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE;
Dava konusu uyuşmazlık;taraflar arasında düzenlendiği iddia olunan oyunculuk sözleşmesi kapsamında 1.nolu davalının çekimi yapılan bölümlerinde oynadığı bölümlerin tespit edilerek ve dolayısıyla haksız fesih sebebi ile de sözleşmeden kaynaklanan 100.000 TL lik cezai şart ile zarar nedeniyle 5000 TL maddi tazminatı ve ayrıca 5000 TL manevi tazminatın ticari faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen davalılardan tahsili taleplidir.
Davanın açılmasını müteakip davacı ve davalının dava, cevap dilekçeleri karşılıklı tebliğ olunmuş, dava şartları incelenmiş, ön inceleme duruşması yapılmış, duruşmada hazır olanlar sulhe teşvik olunmuş, sonuç alınamaması üzerine uyuşmazlık konuları tespit edilmiş, arabuluculuk kurumundan faydalanmak istenilmediğinden tahkikat duruşmasına devam olunmuş, beyanlarında geçen deliller toplanmış, HMK 184.madde kapsamında hazır olanlardan tahkikat ile ilgili beyanları sorulmuş, HMK 186. madde kapsanında ise karar duruşmasında hazır olanlardan esas ile ile ilgili son diyecekleri sorulmuştur.
HMK 266. madde kapsamında bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
Mahkememiz görevli olduğundan görev itirazı yerinde görülmemiştir.
Bilirkişiler … , …, … 23.5.2018 tarihli raporlarında; Taraflar arasında imzalanan 01.01.2016 tarihli oyunculuk sözleşmesinin hem hizmet sözleşmesine hem de eser sözleşmesine ilişkin hükümler içerdiğinden, huzurdaki uyuşmazlıkta hem hizmet hem de eser sözleşmesine ilişkin TBK hükümleri uygulanacağını,ücrette anlaşamama durumunun her iti taraf için haklı bir fesih olduğunu, son 7 bölüm ücretini alamayan oyuncu için sözleşme feshinin haklı olduğunu, davalının sözleşmeyi feshinin haklı sebebe dayanması sebebiyle davacının talep edebileceği herhangi bir maddi zarar (kar kaybı, masraf vb.) bulunmadığını, hukuka aykırılık oluşmadığından davacı tarafın manevi tazminat şartlarının gerçekleşmediğini, Sözleşme davalı tarafından haklı sebebe dayalı olarak, yükümlülüklerin ihlali olmaksızın feshedilmiş olduğundan cezai şart talep edimelemeceğini bildirmişlerdir.
Bilirkişiler …, …, … ise 25.2.2019 tarihli raporlarında özetle; Sözleşmenin davalı tarafından haklı sebebe dayalı olarak, feshedilmiş olduğundan davacı taleplerinin yerinde olmadığını bildirmişlerdir.
Alınan her iki bilirkişi heyet raporurun denetim ve hüküm kurmaya elverişli olması nedeniyle tahkikat sonlandırılarak davanın reddine karar verilmiştir.
Her iki heyet raporu , sektör uygulamaları dikkate alındığında; Taraflar arasında imzalanan 01.01.2016 tarihli oyunculuk sözleşmesinin hem hizmet sözleşmesine hem de eser sözleşmesine ilişkin hükümler içerdiği, davalının yeni sezon ücreti konusunda mutabık kalınmaması sebebi ile sözleşmeyi feshettiği, bu tür sözleşmelerde ücretin sözleşmenin asli unsur olarak değerlendilmesi gerektiği, tarafların akdettiği sözleşmede ücrette anlaşılmaması hususunda ne olacağına ilişkin bir düzenlemeye yer vermedikleri, sözleşmede yer alan boşluğun sektör uygulaması ve MK.2 madde kapsamında doldurulması gerektiği, taraf iradelerinden sözleşmeye devam etme durumunun bulunmadığını, oyuncuların aldıkları iş ile hayatlarını idame ettitirdikleri düşünüldüğünde davalının son 7 bölüm ücretinin ödenmemesinin başlı başına davalı için haklı fesih sebep teşkil ettiği,Davacı tarafın davalının son 7 bölümlük oyunculuk ücretini ödememesine gerekçe olarak gösterdiği mali hakların devrinin tamamlanmadığı ve alacağın muaccel olmadığı yönündeki iddialarının TMK 2. Maddesinde yer alan dürüstlük kuralına aykırılık teşkil ettiği, zira sektörel uygulamalarda dizi çekimlerine temel olan sözleşmelerde oyuncunun dizide yer alması ile birlikte icracı sanatçılıktan kaynaklanan hakların ücret ödendiği sürece davacıda olacağı, davacı yanın bu yöndeki iddiasının geçerli olmadığı, davalının rolünü sözleşmeye uygun olarak ifa edip, yapımcı tarafından da ücretin ödenmeye devam edildiği de nazara alındığında davacı tarafın mali hakların devrinin tamamlanmamasının sözleşmeyi ihlal niteliğinde olduğu yönündeki iddiasının yerinde bir savunma olmadığı, davalının oyuncu olarak geçimini bu meslekten sağlamakta olduğu göz önünde tutulduğunda süresi belirsiz bir şekilde çalışma yasağı belirlenmesinin MK.2 maddesine aykırı olduğu, sunulu delillere göre davalının 3. Kişilerle yaptığı görüşmelerinde ve fesih tarihinden 1 ay sonra yapılmış olduğu, sözleşme ilişkisinin haklı sebeple sona ermiş bulunması, davalının ücreti ödenmeden iş alamacağı , görüşme yapamacağı yönündeki iddianın hukuken dinlebilir nitelikte bulunmadığı, davalının sözleşmeyi feshinin haklı sebebe dayanması sebebiyle davacının talep edebileceği haksız feshe dayalı iddiası kapsamında maddi ve manevi keza ceza i şart alacağının doğmadığı gözetilerek davacının subut bulmayan davasının tüm talepler yönünden esastan reddine karar verilerek ; Yukarda açıklanan gerekçe kapsamına göre aşağıdaki şekilde hüküm oluşturmak gerekmiştir.
HÜKÜM;Yukarda açıklanan gerekçe kapsamına göre,
1-Davanın reddine,
2-44,40 TL ilam harcının peşin harçtan mahsubu ile 1.834,13 TL fazla harcın karar kesinleştiğinde ve talebi halinde davacıya iadesine,
3-Reddedilen manevi tazminat talebi yönünden Avukatlık ücret tarifesi uyarınca 3.931 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
4-Reddedilen maddi tazminat talebi yönünden Avukatlık ücret tarifesi uyarınca 600 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
5-Reddedilen Cezai Şart talebi yönünden Avukatlık Ücret tarifesi uyarınca 10.750 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
6-Davacı tarafın yapımış olduğu yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
7-Taraflarca fazla yatırılan gider avansının hüküm kesinleştiğinde ve talebi halinde iadesine,
Dair karar davacı şirketin yokluğunda , davacı vekili olduğunu beyan eden Av…. ve Davalılar vekili Av….’ın yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde İSTİNAF YASA YOLU AÇIK olmak üzere verilen karar açıkça okundu, usulen anlatıldı.12/11/2019

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır