Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 1.Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2017/379 E. 2021/405 K. 11.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
1.FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/379
KARAR NO : 2021/405

DAVA : MARKAYA TECAVÜZ – HAKSIZ REKABETİN TESPİTİ, MEN’İ, REF’İ , İNTERNET SİTELERİNE ERİŞİMİN ENGELLENMESİ VE KAYITLARININ İPTALİ
DAVA TARİHİ : 30/06/2016
KARAR TARİHİ : 11/11/2021

HSK’nun 02/08/2017 tarih ve 1071 sayılı kararı gereğince İstanbul 3. ve 4. FSHH Mahkemelerinin 08/08/2017 tarihi itibarıyla faaliyetlerinin durdurulmasına, 3. FSHH Mahkemesinde görülmekte olan dava, iş ve arşiv dosyalarının Mahkememize devrine karar verildiğinden, kapatılan İstanbul 3. FSHHM’nin 2016/141 E. sayılı davası Mahkememize tevzi edilerek 2017/379 E. sırasına kaydı yapılmakla, Mahkememizde görülmekte bulunan Markaya Tecavüz – Haksız Rekabetin Tespiti, Men’i, Ref’i, İnternet Sitelerine Erişimin Engellenmesi ve Kayıtlarının İptali davasının yapılan açık yargılamasının sonunda.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: Müvekkilinin 1973 yılından bu yana hasat sonrası hububat, bakliyat, tohum ve yağlı tohum gıda işleme teknoloji sanayisi için makineler ürettiğini ve tescilli ticaret unvanı altında faaliyetlerini sürdürdüğünü, tescilli ticaret unvanının ilk kelimesi … olan sektörünün öncü isimlerinden biri haline geldiğini, müvekkilinin “…” ve türevlerini barından TPE nezdinde tescilli birçok markasının bulunduğunu, müvekkilinin ayrıca … ibareli alan adı üzerinden de 24/09/2004 tarihinden bu yana ticari faaliyetlerini sürdürdüğünü, davalılardan …’in müvekkilinin eski çalışanı olmakla birlikte, babası …’in ise müvekkilinin kurucuları olan kişilerin kardeşi olduğunu, …’in diğer davalı … Firmamısının kurucusu olduğunu ve daha sonraki tarihte şirketten ayrılan babası lie müvekkili aleyhine ve müvekkilinin zararına olacak şekilde hukuka aykırı eylemlere giriştiğini, her ne kadar daha evvel müvekkili tarafından … ve … firması aleyhinde hukuku dolanmak sureti ile tescil edilmiş olan markaların hükümsüzlüğü, ticaret unvanın terkini ve haksız rekabete ilişkin davalar ikame edilmiş ise de, anılan davalardan sonra dahi davalıların haksız ve hukuka aykırı eylemlerini artırarak devam ettirmekte bir engel görmediklerini, davalıların müvekkiline ait tescilli markalara, ticaret unvanına ve alan adlarına tecavüz teşkil eder mahiyette olan kullanımlarının tespiti amacıyla … 2. FSHHM’nin … D.İş dosyası ile bilirkişi incelemesi yaptırıldığını ve alınan bilirkişi raporu ile söz konusu durumun tespit edildiğini, davalıların bu eylemlerinin müvekkilinin haklarına tecavüz ve haksız rekabet teşkil ettiğini, davalıların adı geçen markalara, ticaret unvanına ve alan adına vaki tecavüzünün ve haksız rekabetin tespitini, men’ini, durdurulması ve önlenmesini, davalılar adına tescilli bulunan …, … ve … uzantılı alan adlarına erişimin engellenmesi ile kayıtlarının iptalini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle: Bu davaya dayanak değişik iş dosyasına yaptıkları itiraz üzerine davacı vekilinin tespit talebinin reddedildiğini ve reddedilen delil tespitinin bu davada dayanak kılınamayacağını, müvekkili adına tescilli markaların varlığında marka hakkına tecavüz ve haksız rekabet iddiasının dinlenemeyeceğini, videolarda yer alan makinelerin, davacı firmadan satın alınan makineler olduğunu, üzerinde davacı markasının bulunmasının marka hakkına tecavüz teşkil etmeyeceğini, tarım makinaları imalatı ve satımı alanında faaliyet göstermesi nedeni ile satışını yaptığı ürünlerin tanıtımını yapmasının işin doğası gereği olduğu ve markayı taşımasının gerektiğini, davacı tarafın kötü niyetli bir şekilde müvekkilleri aleyhinde delil uydurma çabasında olduğunu, bu bağlamda kendisinden satın alınan, kendisine ait makinede bile kendi markasının kullanılmasının marka hakkına tecavüz ve haksız rekabet teşkil ettiği iddiası da dahil olmak üzere haksız rekabet iddialarının, mahkeme nezdinde görülen … E. sayılı dava ve bu dava ile birleşen … 1. FSHHM’nin … Esas sayılı davalarında ileri sürüldüğünü, bu davaların derdest olduğunu ve davacı yan taleplerinin yersiz olduğunu, … 3. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi nezdinde görülen …E. sayılı davada, hukuka aykırı gerekçeler ile ve bilirkişi raporunun aynen alınması ile verilmiş olan kararın bu dava bakımından nazara alınamayacağını, … E. sayılı davada verilen kararda, davacı firmanın iddiasının aksine müvekkilinin kötü niyetli olmadığının tespit edildiğini, … 3. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesinin … D. İş dosyasında Mahkeme tarafından tecavüzün tespitine ilişkin bir tespit kararının verilmediğini, … D. İş dosyasında hazırlanan bilirkişi raporuna süresi içerisinde itirazlar ettiklerinden bu raporun bağlayıcı olmadığını, “…” ibaresi kullanımının davacı firmanın tekeline bırakılamayacağını, … 1. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesinin … E. sayılı davasında esas hakkında bir değerlendirme yapılmadığını, bu bağlamda bu kararın herhangi bir hususu ispatlayamayacağını, davanın reddini talep etmiştir.
TPE kayıtları istenmiş, HMK’nun 266. maddesi kapsamında bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
06/06/2018 tarihli bilirkişi kurulu raporunda özetle: Davalı …, … ve … kurumsal internet sitelerinin içeriklerinde davacının tescilli … ve … esas unsurlu marka kullanımlarına rastlanmadığı, dava dosyası içeriğinde davalı tarafın bu makinaları davacı firmadan satın aldığına ilişkin faturaların mevcut olduğu, davalı tarafından çekilen videolardaki makinalar üzerinde satışını yaptığı davacı markasının orijinalinin kullanılmasının marka hakkına tecavüz teşkil etmeyeceği, ilk iki maddede ulaştıklarını kanaatler nedeniyle, … 3. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi nezdinde ikame edilmiş …E. sayılı, … 3. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi nezdinde görülen…D. İş sayılı ve … 1. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi nezdinde görülen… E. sayılı davaların bu davada dikkate alınamayacağı kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
08/04/2019 tarihli bilirkişi kurulu raporunda özetle: Davada ileri sürülen derdestlik iddiaları bakımından davaların konuları ve dosyalarda yer alan vakıalar birlikte değerlendirildiğinde derdestliğin sabit olmadığı, davada uygulanacak yasal mevzuatın 556 sayılı KHK olduğu, davacının …numaralı “…” markasını … uzantılı alan adında kullanmasının “…” markasının kullanımı olması sebebi ile KHK koruması kapsamında olduğu, ancak “…” kelimesinin anlamı itibariyle kullanıldığı tarım makineleri sektöründe ayırt ediciliği zayıf nitelikte olduğu, bu sebeple davalının kullanımı … ile davacı markası arasında bir ayniyet/benzerlik bulunmadığı ve davalının alan adı kullanımının davacı markasına yönelik marka tecavüzü/haksız rekabet gerçekleştirmediği, davalının … tescil numaralı … markasına, kullanıldığı makine emtiasında ayırt edicilik niteliği zayıf olan “…” ibaresinin eklenmesi ile oluşturulan … ve … + şekil şeklindeki kullanımlarının “markanın kullanımı” niteliğinde olması sebebi ile davacının tescilli …numaralı … markasına tecavüz teşkil etmediği, davalının ticari faaliyetlerini gerçekleştirdiği … ibareli alan adının içerdiği “… ” ibaresinin davalıya ait tescilli … numaralı …, … numaralı …, … numaralı …+şekil markalarına eklenen “…” ibaresi ile oluşturulduğu, eklenen ibarenin kullanılan emtia bakımından ayırt edicilik sağlamadığı, bu yüzden “…” ve … şeklindeki kullanımın tescilli “…” markalarının kullanımı olacağı ve davacı markasına yönelik marka tecavüzü/haksız rekabet oluşturmayacağı, davalının … uzantılı alan adının tescilli … numaralı … markasını aynen içermesi sebebi ile davalının … uzantılı alan adı kullanımının hukuka uygun olduğu, davalıların “… firması, yurtdışında ise …ereceklerini bildiren … ” şeklindeki beyanları ile “… olarak yeniden yapılanan 45 yıllık kuru gıda temizleme makineleri üreticisi her iki ayda bir yeni teknoloji üretme hedefi ile yola çıktı…” şeklinde piyasada yer alan haberlerin, davacı … Tic. Ltd. Şti.’ne karşı haksız rekabet teşkil ettiği, davalıların tanıtımlarında, davacıdan satın aldığı makinelerdeki “…” markası ile kendi markalarını bir arada kullanıldığı, dava dosyasında sunulan davalı yanın davacı yan aleyhine gerçekleştirdiği diğer haksız kullanımlar, tanıtımlar ve beyanlar ile birlikte değerlendirildiğinde söz konusu satışın markanın tükenmesi ilkesini sonuçlanmayacağı zira TMK 2. maddeye aykırı olarak davacının marka hakkının tükendiğinin savunulamayacağı, bu sebeple davalıların “…” markasını içeren kullanımlarının davacıya ait marka haklarına tecavüz teşkil ettiği, davalının … isimli internet sitesinde, davacının … sitesindeki kullanımların tek başına KHK kapsamında markasal koruma kapsamında olmadığı ancak görseller incelendiğinde makinelerin görsel ve tasarım unsurları itibariyle aynı/benzer olduğu, davacının iddia ettiği davalıların, davacıların çektiği ürün tanıtımı videolarını aynen kullandığı iddiasının, dosyadaki deliller incelense de söz konusu ayniyeti incelemeye yeterli olmadığı için değerlendirilemediği, 26/03/2019 tarihi itibariyle heyetçe re’sen yapılan incelemede davacı ve davalıların internet sitelerinde yer verdikleri katalogların tasarımsal ve içeriksel olarak ayniyet/benzerlik teşkil etmediği, davalı katalogunda davacı yana ait tescilli markalardan birine rastlanmadığı bu sebeple internette yer alan davalı kataloglarının davacı aleyhine marka tecavüzü ve haksız rekabete sebebiyet vermediği, davalıların ticari etki yaratacak şekilde, hiçbir meşru bağlantı olmayarak davacının “…” markasını kullanarak … alan adı için Google’a reklam vermesinin davacı markasına yönelik marka tecavüzü oluşturacağı kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
30/10/2020 tarihli bilirkişi kurulu ek raporunda özetle: Yargıtay 11. H.D’ nin 2018/3525 E. 2019/5282 K. sayılı ilamı da nazara alınarak; Davalı tarafından kullanılan tescilsiz ” … ” ve “…+şekil” markalarının davacı markalarına tecavüz teşkil etmediği, … ibaresinin hitap ettiği kitlenin dergi okuru olarak da sektörle ilgili ve ilişkili kişiler olması sebebiyle kök rapordaki tespit ile paralel olarak yüksek bir ayırt ediciliği haiz olmadığı, davalının tescilli … markalarına/ticaret unvanına dayanarak gerçekleştirdiği kullanımların davacı markasına ve/veya ticaret unvanına tecavüz teşkil etmediği, kök raporda yer alan “Diğer haksız kullanımlar, tanıtımlar ve beyanlar ile birlikte değerlendirildiğinde…” şeklindeki ifadeden, kök raporda- özetle sonuç bölümünün g,h,ı ve k maddelerinde yer verilen davalının diğer haksız kullanımlarının anlaşılması gerektiği, son tahlilde kök raporda belirtilen gerekçelerle varılan sonuçlardan ayrılmayı gerektiren bir durumun bulunmadığı kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Mahkememizce 08/04/2019 tarihli kök ve 30/10/2020 tarihli ek rapora itibar edilmiştir.
Mahkememizin 2017/268 E. 2020/40 K. ve 28/01/2020 tarihli kararı incelenmiş: ASIL DAVADA;Davacının … TİCARET LTD. ŞTİ, davalının … TİC.LTD, davanın Markanın Hükümsüzlüğü, Ünvan Terkini, Haksız Rekabetin Men’i, Ref’i olup, davalı adına tescilli … numaralı “…” ibareli markanın hükümsüzlüğüne, davalının kataloglardaki kullanımlarının haksız rekabet teşkil ettiğinin tespiti, men’i, ref’ine karar verildiği, BİRLEŞEN 2015/140 E SAYILI DAVADA; Davacının … LTD. ŞTİ, davalının …, davanın Markanın Hükümsüzlüğü, Haksız Rekabetin Men’i, Ref’i olup, davalı adına tescilli… numaralı “…” ibareli markanın Hükümsüzlüğüne, davalının eyleminin Haksız Rekabet Teşkil Ettiğinin Tespiti, Men’i ve Ref’ine karar verildiği, kararın İSTİNAF aşamasında olduğu görülmüştür.
Mahkememizin 2015/184 E. 2017/139 K. ve 13/06/2017 tarihli kararı incelenmiş: Davacının …, davalının … TİCARET LTD. ŞTİ, davanın davalı şirket adına tescilli …, …ve … numaralı markaların kullanmama nedeni ile iptali ve sicilden terkinine ilişkin olup, Anayasa Mahkemesinin 6.1.2017 tarih ve 29940 sayılı RG.yayınlanan 148/189 sayılı ilamları ile 10.1.2017 tarih ve 29944 sayılı Resmi gazetede yayınlanarak yürürlüğe giren 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunun yürürlük tarihi dikkate alındığında , 6.1.2017 tarihi öncesinde açılmış tüm kullanmamaya dayalı hükümsüzlük/iptal davaları açısından yasal boşluk oluştuğundan Esas Hakkında Bir Karar Verilmesine Yer Olmadığına karar verildiği, kararın kesinleştiği görülmüştür.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava: Davacının tescilli … ve … esas unsurlu markalarına, davalıların …, … ve … adlı internet sitelerinin alan adlarında ve içeriklerinde kullanmak sureti ile davacının marka tescilinden doğan haklarına tecavüz ve haksız rekabette bulunulduğunun tespiti, men’i, ref’i, internet sitelerine erişimin engellenmesi ve kayıtlarının iptaline ilişkindir.
Davanın açılmasını müteakip davacı ve davalının dava, cevap dilekçeleri karşılıklı tebliğ olunmuş, dava şartları incelenmiş, ön inceleme duruşması yapılmış, duruşmada hazır olanlar sulhe teşvik olunmuş, sonuç alınamaması üzerine uyuşmazlık konuları tespit edilmiş, arabuluculuk kurumundan faydalanmak istenilmediğinden tahkikat duruşmasına devam olunmuş, beyanlarında geçen deliller toplanmış, HMK 184.madde kapsamında hazır olanlardan tahkikat ile ilgili beyanları sorulmuş, HMK 186. madde kapsanında ise karar duruşmasında hazır olanlardan esas ile ile ilgili son diyecekleri sorulmuştur.
Davanın açıldığı tarihte 556 sayılı Markaların Korunması Hakkında KHK hükümleri yürürlükte olup, daha sonra yürürlükten kalktığı ve 6769 sayılı SMK’nun yürürlüğe girdiği anlaşılmış ise de davanın 556 sayılı KHK hükümlerine göre görülüp sonuçlandırılması gerekmiştir.
Bir markanın TPMK (eski TPE) marka siciline tescili zorunlu olmamakla beraber, markanın 556 sayılı KHK çerçevesinde tescil edilmesinin, marka sahibine, markanın tescil kapsamına giren aynı mal veya hizmetlerle ilgili olarak tescilli marka ile aynı olan herhangi bir işaretin kullanılmasını önlemeyi talep etme hakkı verir. (9/1-a madde) Tescilli marka sahibinin tescilden doğan haklarının ihlali, marka hakkına tecavüz kapsamında değerlendirilir. 556 sayılı KHK’nın 61. maddesinde marka hakkına tecavüz sayılan fiiller sayılmış olup, buna göre 9/1-a maddesindeki ihlal de tecavüz kapsamında değerlendirilir. (61/a madde) marka sahibinin izni olmaksızın markayı veya ayırt edilemeyecek derecede benzerini kullanmak suretiyle markayı taklit etmek (61/b madde) ve markayı veya ayırt edilmeyecek derecede benzerini kullanmak suretiyle markanın taklit edildiğini bildiği veya bilmesi gerektiği halde tecavüz yoluyla kullanılan markayı taşıyan ürünleri satmak, dağıtmak veya bir başka şekilde ticaret alanına çıkarmak veya bu amaçlar için ithal etmek veya ticari amaçla elde bulundurmak (61/c madde) da marka hakkına tecavüz olarak değerlendirilir.
Marka:Bir teşebbüsün mal ve hizmetlerini bir başka teşebbüsün mal veya hizmetlerinden ayırt etmeye sağlar, markalar işletmelerin üretmiş olduğu emtia veya sunmuş oldukları hizmetlerin birbirinden ayrılmasını sağlamaktadır.
Karıştırılma ihtimali: Bir tescilsiz işaretin veya tescil edilmiş bir markanın daha önce tescil edilmiş bir marka ile şekil, görünüş, ses, genel izlenim vs. sebeple ya aynı ya da benzer olduğu için önce tescil edilmiş marka olduğu zannını uyandırması tehlikesidir. Karıştırılma (iltibas) ihtimalinin araştırılmasına ilk önce markalar arasında ayniyet ya da benzerlik bulunup bulunmadığından başlanması gerekmektedir. Markaların esas unsurlarının ve vurgu sözcüklerinin aynı veya benzer olması, markanın genel görünümüne etkisi az olan diğer unsurlardaki farklılığa rağmen iltibasa yol açabilir. Sözcük markalarında, sözcüklerin başlangıç ve kökleri bütünsel benzerliğin tayininde önemlidir. İki marka arasındaki iltibasın varlığının saptanmasında, markaların yan yana konularak karşılaştırma yapılmaması gereklidir. İltibas tehlikesinin bulunup bulunmadığının saptanmasında ilgili mal ya da hizmetin orta yetenekteki alıcılarının dikkat ve özeni esas tutulur. Bu alıcıların markaları, aynı anda göz önünde bulunduramayacakları da dikkate alınarak ayrıntılara ilişkin farklar ve bütüne ilişkin benzerlikler üzerinde durulur.
6102 sayılı TÜRK TİCARET KANUNU
Madde 54 “(1) Haksız rekabete ilişkin bu Kısım hükümlerinin amacı, bütün katılanların menfaatine, dürüst ve bozulmamış rekabetin sağlanmasıdır.
(2) Rakipler arasında veya tedarik edenlerle müşteriler arasındaki ilişkileri etkileyen aldatıcı veya dürüstlük kuralına diğer şekillerdeki aykırı davranışlar ile ticari uygulamalar haksız ve hukuka aykırıdır.”
Madde 55 “(1) Aşağıda sayılan hâller haksız rekabet hâllerinin başlıcalarıdır:
a) Dürüstlük kuralına aykırı reklamlar ve satış yöntemleri ile diğer hukuka aykırı davranışlar
b) Sözleşmeyi ihlale veya sona erdirmeye yöneltmek;
c) Başkalarının iş ürünlerinden yetkisiz yararlanmak;
d) Üretim ve iş sırlarını hukuka aykırı olarak ifşa etmek;
e) İş şartlarına uymamak;
f) Dürüstlük kuralına aykırı işlem şartları kullanmak.
Madde 56 “Haksız rekabet sebebiyle müşterileri, kredisi, meslekî itibarı, ticari faaliyetleri veya diğer ekonomik menfaatleri zarar gören veya böyle bir tehlikeyle karşılaşabilecek olan kimse;
a) Fiilin haksız olup olmadığının tespitini,
b) Haksız rekabetin men’ini,
c) Haksız rekabetin sonucu olan maddi durumun ortadan kaldırılmasını, haksız rekabet yanlış veya yanıltıcı beyanlarla yapılmışsa bu beyanların düzeltilm esini ve tecavüzün önlenmesi için kaçınılmaz ise, haksız rekabetin işlenmesinde etkili olan araçların ve malların imhasını,
d) Kusur varsa zarar ve zıyanın tazminini,
e) Türk Borçlar Kanununun 58 inci maddesinde öngörülen şartların varlığında manevi tazminat verilmesini, isteyebilir. “hükmü yer almaktadır.
Haksız rekabet hükümlerinin amacı yasada “bütün katılanların menfaatine, dürüst ve bozulmamış rekabetin sağlanması” şeklinde tanımlanmıştır. Türk Ticaret Kanunu’nun haksız rekabete ilişkin hükümlerinin uygulanması açısından varlığı gereken iyi niyet kurallarına aykırılık kriteri kaynağını Türk Medenî Kanunu’nun 2. maddesinde düzenlenmiş olan dürüstlük kuralından almaktadır. Bu iyiniyet kuralına aykırı hareketler iktisadi rekabetin kötüye kullanımıdır.
TTK ‘da tacir olmaya bağlanan hükümlerden biri “basiretli olma” yükümlülüğüdür. (TTK 18/2 madde) bu hükme göre bir tacir faaliyetinde kullanacağı markayı seçerken aynı sektörde 3. kişiler adına tescilli/kullanılan bir markanın aynı/benzerini kullanmaması beklenir. Bir tacir faaliyet gösterdiği sektörde kullanılan markaları aynısını veya benzerini, hatta farklı olsa bile markalar arasında bağlantı olduğu ihtimaline sebebiyet verecek markasal kullanımlardan ve tescillerden kaçınmalıdır.
556 sayılı KHK, TTK hükümleri, mevzuat, Mahkememizce itibar edilen 08/04/2019 tarihli kök – 30/10/2020 tarihli ek rapor ve bütün dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde: Derdestlik iddiaları bakımından davaların konuları ve dosyalarda yer alan vakıalar birlikte değerlendirildiğinde derdestliğin sabit olmadığı, davacının 2010/51749 numaralı “…” markasını … uzantılı alan adında kullanmasının “…” markasının kullanımı olması sebebi ile 556 sayılı KHK koruması kapsamında olduğu, ancak “…” kelimesinin anlamı itibariyle kullanıldığı tarım makineleri sektöründe ayırt ediciliği zayıf nitelikte olduğu, bu sebeple … internet sitesindeki davalı kullanımları ile davacı markası arasında bir ayniyet/benzerlik bulunmadığı ve davalının alan adı kullanımının davacı markasına yönelik marka tecavüzü/haksız rekabet gerçekleştirmediği, … 3. FSHHM ‘nin … E. … K. ve 18/07/2017 tarihli kararı, karara karşı İSTİNAF ve akabinde TEMYİZ yoluna başvurulması üzerine Yargıtay 11 HD’nin 2018/3525 E. 2019/5282 K. ve 11/09/2019 tarihli ilamı dikkate alındığında; Davalı tarafından kullanılan tescilsiz ” … ” ve “… +şekil” markalarının davacı markalarına tecavüz teşkil etmediği, … ibaresinin hitap ettiği kitlenin dergi okuru olarak da sektörle ilgili ve ilişkili kişiler olması sebebi ile yüksek bir ayırt ediciliği haiz olmadığı, davalının tescilli … markalarına/ticaret unvanına dayanarak gerçekleştirdiği kullanımların davacı markasına ve/veya ticaret unvanına tecavüz teşkil etmediği, davalıların “… firması, yurtdışında ise … ile faaliyet göstereceklerini bildiren … ” şeklindeki beyanları ile “… olarak yeniden yapılanan 45 yıllık kuru gıda temizleme makineleri üreticisi her iki ayda bir yeni teknoloji üretme hedefi ile yola çıktı…” şeklinde piyasada yer alan haberlerin, davacı … Makinaları Taşımacılık ve Madencilik San. ve Tic. Ltd. Şti.’ne karşı haksız rekabet teşkil ettiği, davalıların tanıtımlarında, davacıdan satın aldığı makinelerdeki “…” markası ile kendi markalarını bir arada kullanıldığı, davalıların davacı şirket aleyhine gerçekleştirdiği diğer haksız kullanımlar, tanıtımlar ve beyanlar ile birlikte değerlendirildiğinde söz konusu satışın markanın tükenmesi ilkesi sonucunu doğurmayacağı zira TMK 2. maddeye aykırı olarak davacının marka hakkının tükendiğinin savunulamayacağı, bu sebeple davalıların “…” markasını içeren kullanımlarının davacıya ait marka haklarına tecavüz teşkil ettiği, davalının … isimli internet sitesinde, davacının … sitesinden alınan görsellerin aynılarını/benzerlerini kullandığı, bu kullanımların tek başına 556 sayılı KHK hükümleri gereğince markasal koruma kapsamında olmadığı ancak davalıların kullanımının davacı aleyhine haksız rekabet teşkil ettiği, davacı ve davalıların internet sitelerinde yer verdikleri katalogların tasarımsal ve içeriksel olarak ayniyet/benzerlik teşkil etmediği, davalı katalogunda davacı yana ait tescilli markalardan birine rastlanmadığı, bu sebeple internette yer alan davalı kataloglarının davacı aleyhine marka tecavüzü ve haksız rekabete sebebiyet vermediği, davalıların ticari etki yaratacak şekilde hiçbir meşru bağlantı olmayarak davacının “…” markasını kullanarak … alan adı için Google’a reklam vermesinin davacı markasına yönelik marka tecavüzü oluşturduğu kanaatine varıldığından; Davalıların eylemlerinin davacının marka tescilinden doğan haklarına tecavüz ve haksız rekabet teşkil ettiğinin tespitine, durdurulmasına, önlenmesine, davalıların … alan adı için internet sitesine google adworks uygulamaları kapsamında davacıya ait “… esas unsurlu markayı anahtar sözcük olarak” kullanmalarının önlenmesine, anahtar sözcük kullanımının davalılarca devamı halinde ve anahtar sözcük kullanımının devam ettiği yönünde karar kesinleştiğinde delil sunulduğu takdirde sitenin kalıcı olarak erişime kapatılmasına, bu yönde delil sunulmadığı takdirde sitenin kapatılmasına yer olmadığına, diğer siteler açısından marka ihlali söz konusu olmadığından sitelerin erişime kapatılmasına yer olmadığına karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere
1-Davalıların eylemlerinin davacının marka tescilinden doğan haklarına tecavüz ve haksız rekabet teşkil ettiğinin tespitine,durdurulmasına, önlenmesine,
2-Davalıların … alan adı için internet sitesine google adworks uygulamaları kapsamında davacıya ait “… esas unsurlu markayı anahtar sözcük olarak” kullanmalarının önlenmesine,
3- Anahtar sözcük kullanımının davalılarca devamı halinde ve anahtar sözcük kullanımının devam ettiği yönünde karar kesinleştiğinde delil sunulduğu takdirde sitenin kalıcı olarak erişime kapatılmasına, bu yönde delil sunulmadığı takdirde sitenin kapatılmasına yer olmadığına,
4-Diğer siteler açısından marka ihlali söz konusu olmadığından sitelerin erişime kapatılmasına yer olmadığına,
5- 59,30 ilam harcından peşin harç ve ıslah harcının mahsubu ile eksik 30,10 TL harcın davalılardan tahsiline,
6- Avukatlık ücret tarifesi uyarınca 5.900 TL vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
7- Reddedilen talepler yönünden Avukatlık ücret tarifesi uyarınca 5.900 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
8-Davacı tarafın yaptığı 29,20 TL peşin harç, 29,20 TL başvuru harcı, 6.000,00 TL bilirkişi ücreti ve 605,30 TL tebligat gideri olmak üzere toplam 6.663,70 TL yargılama giderinden takdiren 5.000 TL’nin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
Dair davacı vekili ve davalılar vekilinin yüzüne karşı ,gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 HAFTA içerisinde İSTİNAF YASA yolu açık olmak üzere karar verilip tefhim kılındı, hazır olanlara duruşma zaptından örnek verildi. 11/11/2021

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır