Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 1.Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2017/356 E. 2018/393 K. 23.10.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
1.FİKRÎ VE SINAÎ
HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/356 Esas
KARAR NO : 2018/393

DAVA : Marka hakkına ve kişilik hakkına tecavüz fiillerinin durdurulması, Maddi ve Manevi tazminat talepli
DAVA TARİHİ : 04/05/2016
KARAR TARİHİ : 23/10/2018

Mahkememizde görülmekte bulunan Marka hakkına ve kişilik hakkına tecavüz fiillerinin durdurulması, Maddi ve Manevi tazminat talepli davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA;Davacı vekili dava dilekçesinde, müvekkilinin kurucularından olduğu okul ile davalı arasında 01/05/2014 tarihinde marka ve lisans sözleşmesi imzalandığını, sözleşmede davalı yanın marka ve lisans alan olduğunu, sözleşmenin 8.6 maddesi ile, okulun herhangi bir yerinde eokul tabelası dışında asılacak her türlü tabelanın akademinin onayına tabidir hususunun yazılı olduğunu, buna rağmen davalıya ait okulda sadece müvekkilinin yüzünün bulunduğu pankartlar, web sayfasında ise sadece müvekkilinin yüzünün yer aldığı görsellerin kullanıldığını, … Koleji markasının davalıya ait olmadığını, bu markanın sadece kullanım hakkının davalıya ait olduğunu, söz konusu markanın başka okullarca da kullanıldığını, oysa ki davalının markanın tek sahibi olduğu izlenimi yarattığını, davalıya … Koleji markasının sadece kullanım hakkı verilmişken, gerek yazılı, gerek görsel basında ve gerekse fiili olarak reklamlarda sadece müvekkilinin yüzünün kullanılması ve bu kullanım için hiçbir izin ve onay alınmamış olmasının, müvekkilinin kişilik haklarına saldırı olduğunu ve ticari alanda da yanıltıcı reklam yapılmış olmasının haksız rekabete sebebiyet verdiğini iddia ederek, müvekkilinin kişilik haklarına ve marka hakkına tecavüz fiillerinin durdurulmasını, kişilik haklarına ve marka hakkına tecavüz dolayısıyla ilgili tabela, levha vb markaşı taşıyan her türlü şeyin kaldırılması için yetkili kolluk, icra vs birimlere yetki verilmesini, kişilik haklarına ve marka hakkına tecavüzün devamını önlemek üzere tedbirlerin alınmasını, fazlaya dair haklarını saklı tutarak, tecavüzün giderilmesi ve meydana gelen zararların tespitini, 15.000,00 TL maddi ve 15.000,00 TL manevi tazminatın davalıdan tahsilini ve hükmün ilanını talep ve dava ettiği anlaşılmıştır.
SAVUNMA; Davalı vekili cevap dilekçesi ile, huzurda ikame olunan davanın haksız ve kötü niyetli olarak açılmış olduğunu, davacının müvekkilinin kurucu ortaklarından olduğunu ve aynı zamanda bu şirketin kuruluşuna vesile olan kişi olduğunu, şirketin kuruluşunda davacının herhangi bir maddi katkısının olmadığını, diğer ortakların maddi imkanları ile kurulduğunu, bu aşamada davacının sürekli olarak kendi ismini öne çıkardığını ve yeni kurulucak şirkete azami oranda katkı sağlayacağı taahhüdünü verdiğini, davacı ile …’e ait olan … Ltd.Şti arasında 01/05/2014 tarihli marka ve lisans sözleşmesi akdedildiğini, bu sözleşme incelendiğinde, gerek kullanılacak görseller ve gerekse tanıtımın ne şekilde yapılacağı konusunda müvekkilinin tamamen davacılara ait … Ltd.Şti’ye bağlı olduğunun açıkça görüleceğini, müvekkilinin tanıtımı amacıyla kullanılan tüm görsellerin de ilgili sözleşme gereğince doğrudan davacının talimatı ile ve yine davacının sahibi olduğu … Şirketi tarafından gönderildiğini, söz konusu görseller ve yapılan uygulamaların tamamının doğrudan davacının talebi ile yapılmış işlemler olduğunu, bu nedenle görsellerin kullanılmasında herhangi bir izin ve onayı olmadığı iddiasının tamamen gerçek dışı olduğunu, yukarıda da belirtildiği gibi kullanılan görsellerinin tamamının bizzat davacının talebi ve davacının hakimiyeti altında olan firmanın talepleri doğrultusunda kullanıldığını ve taleplerin yersiz olduğunu savunarak, davanın reddini istediği anlaşılmıştır.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE
Dava konusu uyuşmazlık, davacı vekilinin ön inceleme duruşması sırasındaki davadaki taleplerini daratlma yönündeki beyanı da nazara alınarak, davacının fotograflarının izinsiz olarak davalının binasında giydirme şeklinde ve internet sitesi ile diğer tanıtım materyallerinde kullanılmak sureti ile davacının fotoğrafından kaynaklanan haklarına vaki tecavüzün giderilmesi ve dayalı 15000 TL maddi ve 15000 TL manevi tazminatın davalı yandan tahsili, ayrıca verilecek kararın ilanı talepli olduğu anlaşılmıştır.
HMK 266. madde gereğince bilirkişi incelemeleri yaptırılmıştır.
Bilirkişi … 24.5.2016 tarihli raporunda; Davacı vekili tarafından dosyaya sunulan adreste davalı şirketin faaliyet gösterdiği,Tespit gidilen adreste bulunan okul binalarının dışında davacı …’a ait fotoğrafların kullanıldığı, keza davalı tarafından kullanılan alan adı altında faaliyet gösteren internet sitesinde davacı …’a ait fotoğrafların kullanıldığını, Dava dışı … Tİc. Ltd ile davalı şirket arasında akdedilen sözleşme ile tanırım malzemelerinde … Koleji ibaresinin kullanımına izin verildiği fakat davacı ile davalı şirket arasında davacının resimlerinin kullanılması İlişkin açık ve yazılı bir izin verilmediği, bu nedenle davacının resimlerinin tespite konu şekillerde kullanılmasının kişilik haklarına tecavüz mahiyeti taşıdığını bildirdiği anlaşılmıştır.
Bilirkişiler Yrd, Doç. Dr. …, …, … ‘IN 30.10.2017 tarihli raporlarında özetle, Dava dışı … Tıe, Ltd, Şti. adına tescilli … marka hakkına tecavüzün bulunmadığı, davalı kullanımının lisans sözleşmesine dayandığı, Davacının davalı şirketin kurucusu ve ortağı olduğu dönemde, fotoğraf ve görsellerin kullanılmasına izin vermediğinin kabulünün hayatın olağan akışına aykırı olup, basiretli tacir gibi davranması gereken davacının açıkça rıza göstermediğine dair bir kayıt da bulunmadığından, ortaklık dönemi boyunca fiilin kişilik haklarına aykırılık veya haksız rekabet teşkil etmeyeceği, dava dışı … Tic. Ltd. Şti ile davalı arasında imzalanan lisans sözleşmesinde tanıtım malzemelerinde … KOLEJİ ibareli markanın kullanımına izin verildiği ancak davacı … ile davalı şirket arasında … fotoğraf ve görsellerinin tanıtım amacıyla ticari mahiyette kullanılmasına izin verildiğine dair bir hüküm bulunmadığı, taraflar arasında açık muvafakat bulunduğuna dair başkaca bir belge ibraz edilmediği dikkate alındığından fiilin FSEK md. 84 yollaması ile haksız rekabet hükümlerinin uygulanacağı, aldatıcı reklam ve kişilik haklarına aykırılık bulunduğu yönünde beyanda bulundukları anlaşılmıştır.
Rapora itiraz edilmesi üzerine alınan 07.05.2018 tarihli raporlarında ise; her davanın açılmasına kadar gerçekleşen hukuki ve maddi olaylara göre değerlendirilmesi gerektiği, somut olayda dava tarihinin 04.05.2016, keşif tarihinin 18.05.2016 olduğu, hisse devri sözleşmesinin ise 29.06.2016 olduğu dikkate alındığında davanın açıldığı tarih itibariyle hisse devri gerçekleşmediğinden ortaklık dönemi boyunca fiilin kişilik haklarına aykırılık veya haksız rekabet teşkil etmeyeceği, şeklinde görüş bildirdikleri anlaşılmıştır.
HMK 266. madde gereğince son ek rapor kapsamı dosyaya sunulu deliller ile birlikte incelendiğinde, e posta yazışmalarında da davacıya ait görsellerin kullanımının davacının bilgisi dahilinde gerçekleştiği,davalı şirket ortağı davacının hisse devrinin davanın açıldığı tarih olan 4.5.2016 tarihi itibarıyle gerçekleşmemiş olması, basiretli tacir ilkesinden hareket ile e posta yazışmalarının dahi tek başına davalı şirket ortağı olan davacının bu görsellerin kullanımına muvafakatının bulunduğu, her davanın açıldığı tarih ve toplanan delillere göre değerlendirilmesi gerektiği, MK 2. maddesinin her alanda uygulama bulduğu bu kapsamda mail içerikleri ile son ek rapor içeriği sunulan deliller ile uyumlu olduğundan, subut bulmayan davanın reddine karar verilmesi gerektiğinden yukarda açıklanan gerekçe kapsamına göre aşağıdaki şekilde hüküm oluşturulmuştur..
HÜKÜM; Yukarıda açıklanan gerekçe kapsamına göre;
1-Davanın reddine,
2-35,90 TL ilam harcının peşin harçtan mahsubu ile artan 476,43 TL harcın davacıya iadesine,
3-Reddedilen Maddi tazminat talebi yönünden Avukatlık ücret tarifesi uyarınca 3.145 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4-Reddedilen manevi tazminat talebi yönünden Avukatlık ücret tarifesi uyarınca 3.145 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Davalı tarafın yargılama giderlerinden olan 2.292 TL bilirkişi ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Davacının yapmış olduğu yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
7-Taraflarca fazla yatırılan gider avansının hüküm kesinleştiğinde ve talep halinde iadesine,
Dair karar taraf vekillerinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde İSTİNAF YASA YOLU AÇIK olmak üzere verilen karar açıkça okundu, usulen anlatıldı. 23/10/2018

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır