Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 1.Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2017/353 E. 2019/215 K. 09.05.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
1.FİKRÎ VE SINAÎ
HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/353 Esas
KARAR NO : 2019/215

DAVA : Eser Sahipliğinin tespiti
DAVA TARİHİ : 10/08/2017
KARAR TARİHİ : 09/05/2019

Davacı tarafından hasımsız olarak açılan eser sahipliğinin tespiti davası istanbul 3 nolu Fikri ve sınai Haklar Hukuk mahkemesinin 206/94 esas numarasına tevzii edilmiş bu mahkemece yargılama devam ederken HSK’nun 02/08/2017 tarihli ve 1071 sayılı kararı uyarınca İstanbul 3 ve 4. FSH Hukuk Mahkemelerinin 08/08/2017 tarihi itibarıyla faaliyetlerinin durdurulmasına, 3. FSH Hukuk Mahkemesinde görülmekte olan dava, iş ve arşiv dosyalarının 1. FSH Hukuk Mahkemesine devrine karar verilmiş ve dava dosyası uyap tevzii bürosunca mahkememizin 2017/353 esas numarasına kayıtlanarak yargılamaya mahkememizde devam edilmiştir
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA;Davacı vekili dava dilekçesinde;Müvekkilinin Karadeniz yöresi müziklerini icra eden bir sanatçı ve aynı zamanda söz yazarı ve bestecisi olduğunu, …’nun “…” isimli albümündeki aynı isimli eserin bir kısmının söz yazarı ve bestecinin müvekkili olduğunu, müvekkilinin 1980 yılında eserin dizelerini yazdığını ve üç kıtasını bestelediğini, daha sonra müvekkilinin bu sözleri 1999 yılında müzisyen arkadaşı … aracılığı ile Kadıköy’de bir stüdyoda kasede okuduğunu, sanatçı …’nun albümünde bu esere ilişkin kaynak kişi sıfatıyla müvekkilinin ismine yer verdiğini, …’nun vefatına yakın bir zamanda Harbiye Açık Hava’da verdiği konserinde, müvekkilini konuk sanatçı olarak ağırladığını ve eserin müvekkiline ait olduğunu ilan ettiğini, söz konusu eserin son yıllarda farklı sanatçılar tarafından seslendirildiğini, eserin bu nedenle yozlaştırıldığını ve bu kullanımların ileride önlenebilmesi için işbu davayı açtıklarını iddia ederek, fazlaya ilişkin her türlü talep ve dava haklarını saklı tutarak, “…” isimli eserin mali ve manevi haklarının sahibinin müvekkili olduğunun tespitini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA; dava hasımsız olarak açıldığından davalı konumunda savunma sunan taraf bulunmamaktadır.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE
Dava konusu uyuşmazlık, … ismi ile anılan müzik eserinin sözlerinin davacıya ait olduğunun dolayısıyla eserin mali ve manevi haklarının sahibinin davacı olduğunun tespiti taleplidir.
Davacı yanca gösterilen tanıklar dinlenmiştir. Ancak tanık delili takdiri delil olduğundan tanıkların anlatımlarının sonuca etkili bulunmadığı anlaşılmıştır. Zira tanıklardan … eseri davacıdan dinlediğini beyan etmiş yani eser sahipliğine ilişkin bir tanrklığı sözkonusu olmamış, diğer iki tanık ise davacının akrabaları olduklarını ve eserin söz ve bestesinin davacıya ait olduğunu beyan etmişlerdir.
HMK 266. madde gereğince bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır. Düzenlenen her iki bilirkişi raporu birbiriyle uyumlu olup son raporda anonim eserler konusunda uzman ile sektörden bilirkişilerin de bulunduğu heyetten rapor alınıdğından son rapor denetim ve hüküm kurmaya elverişli bulunması nedeniyle mahkememizce kabul edilmiş ve hükme dayanak yapılmıştır.
İlk raporda sektör bilirkişi … 23.5.2018 tarihli raporunda; Gerek … kayıtları ile Teknik Bilim Kurulu tarafından yapılan inceleme ve gerekse Telif Hakları Genel Müdürlüğü tarafından dosyaya gönderilen belgeler, eserin söz ve bestesinin anonim olduğunu, aranjörlerinin ise davacıdan farklı kişiler olduğunu gösterdiğini, davacı tarafından dosyaya sunulan Noter Beyannamesinde her ne kadar … adlı eserin söz ve bestesinin …’a ait olduğu beyan edilmiş olsa da, tek taraflı bir beyanın kayrt altına alınması niteliğinde olması ve başkaca yazılı bir delille desteklenmemesi nedeniyle bu beyana dayanarak söz ve bestenin davacıya ait olduğuna karar verilmesinin mümkün bulunmadığını, Davacının dosyaya sunduğu … adlı albüm kartonetinde eser söz ve beste anonim olarak beyan edilmiş, davacı ise kaynak kişi olarak belirtilmiş olduğunu, sektörel olarak bilindiği üzere, kaynak kişi anonim eserlerin gün yüzüne çıkmasını sağlayan, yörede söylene gelen türkülerin dinlenildiği kişiler olarak bilinidğinden F5EK de kaynak kişi eser sahibi olarak nitelenmemiş olup, eseri aktaran kişi olması sıfatıyla eser sahibi olarak nitelenmesinin sözkonusu olmayacağını, sunulan …’nun Harbiye Açık Hava Konser kaydının da dinlendiğinde konserde davacı eserin sahibi olarak değil, kaynak kişisi olarak tanıtıldığını, sanıtçının … adlı şarkıya başlamadan önce; ‘ ….'”‘ demekte olduğunu, hiçbir şekilde davacının, eserin sahibi olarak anons edilmesinin sözkonusu olmadığını, davacının … adlı eserin soz yazarı ve/veya bestecisi olduğuna ilişkin somut ve kesin nitelikte herhangi bir delil bulunmadığından, … adlı albüm kartonetinde de kaynak kişi olarak beyan edildiğinden, davacının eserin sahibi olduğunudan söz edilemeyeceğini bildirmiştir.
İkinci bilirkişi heyeti üçlü olarak sundukları 22.10.2018 tarihli raporlarında; “… “ adlı esere ilişkin Davacı tarafından okunan ilk albüm olduğu beyan edilen …’nun yorumcusu olduğu albümün 17.03.2004 tarihinde kayıt ve tescil edildiğini, eser bildirim formunda eserin söz ve bestesinin anorim olduğu, delillere göre eserin … yöresine ait anonim bir eser olduğu, “…” adlı eserin derleyeninin … olduğu, kaynak kişinin davacı olduğunu, dava konusu “anonim” eser üzerinde “işleme eser” sahipliği iddiasının dinlenir nitelikte dahi bulunmadığını, Çünkü “anonim”eserin işlenme yoluyla sahipliğinin mümkün bulunmadığını, FSEK’in 8/2. maddesi uyarınca “işleme “ bulunulabilmesi için, asıl eser sahibinin izni ile hareket edilmesi gerektiğini, oysa anonim (kadimin kimsenin bilemeyeceği tarihte: üretimi ve ortak malı) olan bir esere ilişkin eserlerde işlenmeden ve eser sahipliğinden söz edilmesinden bahsedilemeyeceğini,eserin anonim bir türkü olduğundan davacının eser üzerinde hak sahipliği iddiasının dayanağının bulunmadığını bildirmişlerdir.
Sunulu belgelere göre “…” isimli eser anonim olup, aranjörü (işlenme eser sahibi) … olarak tescil edilmiştir.öte yandan … (…) tarafından gönderilen 06.06.2016 tarihli cevabi yazıdan; Dava konusu eserin 16.03.2004 tatilinden itibaren … kayıtlarında mevcut olduğu, gerek albüm kaydı gerekse Üye Eser Bildirim Formu uyarınca, “…” adlı eserin sözü ve müziğinin anonim olduğu anlaşılmıştır. Diğer yandan söz konusu yazıda, dava konusu eserin, Davacı’nın Editörünün başvurusu üzerine 11.11.2011 tarihli Teknik Bilim Kurulu toplantısında incelendiği ve söz konusu eser kaydına İlişkin …’ın eser sahibi olduğunu gösterir “resmi belge” bulunmadığı gerekçesiyle eserin anonim olduğu tespitine varıldığı belirtilmiştir.
Sektör bilirkişilerinin de içinde bulunduğu bilirkişi heyetinden alınan raporlar kapsamında da FSEK 11. madesine uyan nitelikte davacı yanca delil sunulmadığı davacının üzerinde hak iddia ettiği eserin anonim olduğu anlaşıldığından hükme dayanak alınan ilk ve son bilirkişi raporları ve mesam kayıtlarına göre subut bulmayan davanın essatan reddine karar verilerek yukarda açıklanan gerekçe kapsamına göre aşağıdaki şekilde hüküm oluşturmak gerekmiştir.
HÜKÜM;
Yukarda açıklanan gerekçe kapsamına göre,
1-Davanın reddine,
2-44,40 TL ilam harcının peşin harçtan mahsubu ile eksik kalan 15,20 TL harcın davacıdan tahsiline,
3-Davacı tarafın yapmış olduğu yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Taraflarca fazla yatırılan gider avansının hüküm kesinleştiğinde ve talebi halinde iadesine,
Dair karar davacı vekili ile davacı asilin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde İSTİNAF YASA YOLU AÇIK olmak üzere verilen karar açıkça okundu, usulen anlatıldı. 09/05/2019

Katip
¸e-imzalıdır

Hakim
¸e-imzalıdır