Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 1.Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2017/329 E. 2019/269 K. 28.05.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
1.FİKRÎ VE SINAÎ
HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/329 Esas
KARAR NO : 2019/269

DAVA : Tasarıma Tecavüz&haksız Rekabetin Önlenmesi& Maddi Ve Manevi Tazminat İstemli
DAVA TARİHİ : 29/02/2016
KARAR TARİHİ : 28/05/2019

Taraflar arasında tasarıma tecavüz&haksız rekabetin önlenmesi& maddi ve manevi tazminat istemiyle açılan dava dosyası 3 nolu Fikri ve sınai Haklar Hukuk mahkemesinin 2016/45 esas numarasına tevzii edilmiş bu mahkemece yargılama devam ederken HSK’nun 02/08/2017 tarihli ve 1071 sayılı kararı uyarınca İstanbul 3 ve 4. FSH Hukuk Mahkemelerinin 08/08/2017 tarihi itibarıyla faaliyetlerinin durdurulmasına, 3. FSH Hukuk Mahkemesinde görülmekte olan dava, iş ve arşiv dosyalarının 1. FSH Hukuk Mahkemesine devrine karar verilmiş ve dava dosyası uyap tevzii bürosunca mahkememizin 2017/329 esas numarasına kayıtlanarak yargılamaya mahkememizde devam edilmiştir.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA; Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin suni deri sektöründe faaliyet gösterdiğini, müvekkilinin … sayılı belgedeki çoklu tasarımları ve … sayılı tasarım belgesi ile … sayı ile tescilli Endüstriyel Tasarımlarını, davalı yanın birebir kopyalayarak üretip sattığını ve pazarlamasını yaptığını, … adı altında kullanıp, satıldığını ve pazarlandığını, karşı tarafa ihtarname gönderilmesine rağmen karşı tarafın haksız kullanımlarını sürdürdüğünü, … 2.FSHHM’de yaptırdıkları tespitte müvekkilinin endüstriyel tasarımlarının davalı yanca birebir taklit edildiğinin tespit edildiğinin bilirkişi tarafından saptandığını iddia ile, tecavüzün giderilmesini, tecavüz sureti ile üretilen ürünlere el konulmasını, üretime yarayan tüm araç gereçe el konulmasını ve gerekirse imhasını, 10.000,00 TL maddi tazminat, 5.000,00 TL manevi tazminat ve 5.000,00 TL itibar tazminatını ve verilecek kararın ilanını talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA; Davalı vekili beyan dilekçesinde; dava ve tespit konusu derilerin üreticisinin müvekkili şirket olmadığını, bu kumaşları ürettiği söylenilen fabrikanın müvekkiline ait olmadığını, müvekkilinin davacının ürünlerini taklit ettiği iddiasının doğru olmadığını, müvekkili şirkette tespiti yapılan malların davacının dışında ki 3. şahıslardan alındığını ve bu tasarımlar arasında da bariz farklar bulunduğunu, müvekkilinin üretici firma olmadığını, hangi malın kimin adına kayıtlı olduğunu bilecek durumda olmadığını, davacının ihtarı üzerine davaya konu ürünlerin alım ve satımını artık yapmadığını iddiayla davanın reddini talep etmiştir.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE
Dava konusu uyuşmazlık, davacı adına tescilli … sayılı belgede ki çoklu tasarımlara ve … sayılı tasarım belgesi ile … tasarım belgesindeki tasarımlara davalının ürünlerinde kullandıkları kumaşları üretmek satmak ve kullanmak suretiyle tecavüzde bulundukları iddiasıyla tasarıma tecavüzün men ve ref’i ayrıca 554 sayılı KHK nın 52/b maddesi gereğince şimdilik 10.000,00 TL maddi tazminat ile, itibar kaybı nedeniyle 5.000,00 TL itibar tazminatı ve 5.000,00 TL manevi tazminatın tahsili, tecavüzlü ürünlerin ve bu ürünlerle ilgili araç ve gereçlerin toplatılarak imhası taleplidir.
HMK 266. madde gereğince bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
Bilirkişiler …, …, … 21.12.2016 tarihli raporlarında; Davacı tarafa ait … ile Davalı tarafa ait ürün arasında bilgilenmiş kullanıcı üzerinde yarattığı genel izlenimde belirgin farklılıklar bulunmadığı, bu sebep ile benzer olarak algılandıkları, Davacı tarafa ait … / 1 ile Davalı tarafa ait ürün arasında bilgilenmiş kullanıcı üzerinde yarattığı genel izlenimde belirgin farklılıklar bulunmadığı, bu sebep  ile benzer olarak algılandıkları, davacı tarafa ait … / l ile Davalı tarafa ait ürün arasında bilgilenmiş kullanıcı üzerinde yarattığı genel izlenimde belirgin farklılıklar bulunmadığı, bu sebeple benzer olarak algılandıkları, davalının ürünlerinde kullandığı kumaşları üretmek, satmak ve kullanmak suretiyle tecavüzde bulunduğu tespit edilen, davacı adına tescilli; … sayılı ve 05.04.2012 tescil tarihli Çoklu Tasarım Tescil Belgesi 3.1 Desen, … sayılı ve 22.03.2013 tescil tarihli Tekli Tasarım Tescil Belgesi 1,1 Desen ile … sayılı ve 08,10.2014 tescil tarihli, Çoklu Tasarım Tescil Belgesi 1,1 Tekstil Deseni tasarımlara ilişkin, 554 sayılı KHK Madde 52 – b) “Tasarımdan doğan hakka tecavüz edenin, tasarımı kullanmakta elde ettiği kazanca göre ” hükmü gereğince, tazmina  talebi ile İlgili değerlendirme yapmak üzere, davalı vekilinin dosyaya ibraz ettiği 2013, 2014 ve 2015 yıllarına ait her yıl için 3 adet olmak üzere, toplam 9 adet ticari defter kayıtları üzerinde yapılan inceleme sonucunda; Ticari defterlerin açılış ve kapanış tasdikinin süresinde yapıldığı, defterlerin birbirini doğruladığı ve delil niteliği taşıdığı, Davalının üretim yapmadığı, ticari mal alışlarım ağırlıklı olarak … Ltd. Şti, firmasından yaptığı, … Tic, A.Ş.’nden 08,12,2015 tarihinden itibaren mal alışı yapmaya başladığı ve bu şirketten 2015 yılı sonuna kadar KDV hariç toplam 352.785,70 TL tutarında mal alışı yaptığı, davalının ticari mal alışlarına ilişkin 153 – Ticari Mallar ve 320 Satıcılar hesapları ile ticari mal satışlarına İlişkin 120 – Alıcılar ve 600 Yurtiçi Satışlar hesaplarında, sadece firma ismi, fatura no ve tarih açıklamalarına yer verildiğinden, davacı adına tescilli;  … sayılı vc 05.04.2012 tescil tarihli Çoklu Tasarım Tescil Belgesi 3.1 Desen, … sayılı ve 22,03.2013 tescil tarihli Tekli Tasarım Tescil Belgesi 1,1 Desen ile … sayılı ve 08,10,2014 tescil tarihli, Çoklu Tasarım Tescil Belgesi 1.1  ekstil Deseni tasarımların benzerine ilişkin ticari mal alışlarını ve satışlarını ayırt etme imkanı olmadığı, bu nedenle, davalının defter kayıtlarından 554 sayılı KHK Madde 52 – b) “Tasarımdan doğan hakka tecavüz edenin, tasarımı kullanmakta elde ettiği kazanca göre, hükmü gereğince, tazminat hesabı yapılamadığı, Söz konusu tazminat hesabının yapılabilmesi için davalının, davacı adına tescilli; … sayılı ve 05,04,2012 tescil tarihli Çoklu Tasarım Tescil Belgesi 3.1 Desen, … sayılı ve 22.03,2013 tescil tarihli Tekli Tasarım Tescil Belgesi l .l Desen ile … sayılı ve 08.10.2014 tescil tarihli, Çoklu Tasarım Tescil Belgesi 1.1 Tekstil Deseni tasarımların benzerine ilişkin, 05,04,2012 – 29.02.2016 tarihleri arasındaki ticari mal alışları ve satışlarına ait stok kayıtlarını, satış faturalarını ve bu faturaların defter kayıtları ile 2012 – 2015 yılları arası Kurumlar Vergisi Beyannamelerini ve 2016 yılı 1, dönem Geçici Kurumlar Vergisi Beyannamesini dosyaya ibraz etmesi gerektiğini bildirdikleri anlaşılmıştır.
Aynı heyetin 16.2.2018 tarihli ek raporlarında; Önceki raporda da belirtildiği gibi, davalı şirketin üretim yapmadığı, toptan mal alım ve satımına ilişkin ticari faaliyette bulunduğu, satılan ticari malların tutarından, alış tutarı düşüldükten sonra brüt satış karının oluştuğu tespit edilmiş olup, net satışların 2012 ve 2013 yıllarında birbirine yakın olduğu, 2014 yılında önceki yıla göre %51 oranında artış gösterdiği, yine önceki yıllarda olduğu gibi, 2014 ve 2015 yıllarında da birbirine yakın olduğu, dönem net karının da yıllar itibariyle birbirine yakın seyrettiğini, Mal alış ve satış listeleri ile alış ve satış faturalarının tetkikinde; satın alınan ve satılan döşemelik suni deri ve kumaş ürünlerinin, her bir ürüne ait tasarım şekli gözetilerek stok kod numarası verilmediği ve ürünleri tasarım şekline göre stok kod numarası vermek suretiyle ayırt etmeye yarayan stok kaydı tutulmadığı, ayrıca davalının iş yerinde satışa hazır vaziyette toplar halinde bulunan ürün çeşitlerinin stok kod numarası verilerek, stok kaydı tutulamayacak derecede çok sayıda olduğu, dolayısıyla dava konusu tasarımlara ilişkin ürünlerin alış ve satış tutarlarım tespit etmenin mümkün olmadığını, Davalı şirketin dava konusu tekstil deseni ürünlerinin ayırt edilemediği ticari defter kayıtlarının tetkikinden sonra mal alış ve satış listeleri ile mal alış ve satışlarına ilişkin faturaların tetkikinde de; alışı ve satışı yapılan ürün çeşitleri sayısı, stok kaydı tutulamayacak derecede çok olduğundan, satışı yapılan her bir ürün çeşidi için stok kod numarası verilerek stok kaydı tutulmadığı, bu sebeple davacı adına tescilli tekstil deseni tasarımların benzeri olan dava konusu tekstil deseni ürünler belirlenememiş ve dolayısıyla satış tutarı tespit edilememiş olması nedeniyle, davacı şirketin talep etmiş olduğu 554 sayılı KHK Madde 52 -b) “Tasarımdan doğan hakka tecavüz edenin, tasarımı kullanmakla elde ettiği kazanca göre,” maddi tazminat hesap edilemediğini bildirmişlerdir.
Ön önceleme oturumunda davacının tazminat istemini KHK 52/b kapsamında talep etmiştir. Bilindiği üzere 6100 sayılı HMK’nın 141.maddesi uyarınca, ön inceleme aşamasının tamamlanmasından sonra tarafların iddia ve savunmalarını değiştirmeleri yasaktır. Tahkikatın mutlaka ön inceleme duruşmasında tespit edilen ihtilaflı hususlarla sınırlı olarak yürütülmesi zorunludur. Bu kapsamda davacı yanca belirlenen tazminat seçim yöntemine göre alınan ilk bilirkişi raporu ve ek raporu sonrasında davacı davasını ıslah etmiş ve Davacı vekili 18.5.2018 tarihli sunduğu ıslah dilekçesi ile tazminat hesaplama yöntemini 554 sayılı KHK’nun 52/a maddesine göre yani tasarımdan doğan haklara tecavüz edenin rekabeti olmasaydı, tasarım hakkı sahibinin tasarımı kullanması ile ile elde ettiği muhtemel gelire göre hesaplanmasını talep etmiştir.
Davacı ıslah hakkını kulandıktan sonra bu kez talep ettiği yönteme göre 52/a kapsamında bilirkişi heyetinden 3.kez rapor alınmış ve bilirkişilerin 12.10.2018 tarihinde sundukları 3.raporlarında; Davalı şirkette olduğu gibi, davacı şirket kayıtlarında da; ürün çeşitlerinin stok kod numarası verilerek, stok kaydı tutulamayacak derecede çok sayıda olması nedeniyle, her bir ürüne ait tasarım şekli gözetilerek stok kod numarası verilmediği ve ürünleri tasarım şekline göre stok kod numarası vermek suretiyle ayırt etmeye yarayan stok kaydı tutulmadığı, dolayısıyla, dava konusu tasarımlara ilişkin ürünlerin satış miktarı ile tutarım tespit etmenin mümkün olmadığı, Davacı adına tescilli tasarımlara ait dava konusu tekstil desenine ilişkin ürünlerin satış miktarı île tutar tespit edilememiş olduğundan, dava konusu ürün satışlarının tespit edilmesi ile yapılacak hesaplamaya göre, davacı şirketin talep etmiş olduğu 554 sayılı KHK Madde 52/a kapsamında maddi tazminat hesap edilemediği, ancak, davacı şirketin üretimini ve satışını yaptığı ürünlerin tümüne ilişkin olarak yapılan incelemede; desen çeşidinin çok sayıda olmasından dolayı, takdiri Sayın Mahkemeye ait olmak üzere, dava konusu ürün satışlarının, tüm ürün satıştan içerisindeki payının %5 ve satışların istenildiği şekilde gerçekleşmemiş ve satılamamış olmasında diğer etkenlerin payının %60 olması durumunda; 2012 yılından itibaren, dava tarihine kadar olan dönemde, tüm ürün satışları dikkate alınarak, 554 sayılı KHK’nın 52/a maddesi kapsamında, davacının 2014 ve 2015 yıllarına ait dava konusu ürünlere ilişkin yoksun kalınan kazancının 30.370,10 TL olarak hesap edildiği,, Envanter kayıtlarına göre, dava tarihindeki stok miktarı ve tutarı dikkate alınarak, 554 sayılı KHK’nın 52/a maddesi kapsamında, davacının dava konusu ürünlere ilişkin yoksun kalınan kazancının 10.996,67 TL olarak hesap edilmesi gerektiğini bildirdikleri anlaşılmıştır.
Davacı vekili 2.kez ıslah dilekçesi vermiş, 2.sunduğu 30.10.2018 tarihli ıslah dilekçesi ile maddi tazminat istemini 41.366.77 TL olarak talep etmiştir. Ancak HMK 176/2 maddesine göre davacı ıslah hakkını 1 kez kullanabileceğinden, bu kapsamda davacı tazminat seçim yöntemini değiştirdiği ıslah dilekçesinde bu hakını kullanmış olduğundan 2. kez ıslah dilekçesi veremeyeceği anlaşılmıştır.
Türk patent ve mahka kurumundan davacının desen tasarımlarına ilişkin tescil belgeleri, … 2.FSHM’nin … diş sayılı dosyasında yapılan delil tespiti, mahkememizce alınan teknik inceleme raporları, taraflara ait bağlı oldukları vergi dairesinden celp edilen mali kayıtlar taraf iddia ve savunmaları kapsamında incelendiğinde; Davacıya ait … / 3 , … / 1 , … / l nolu desen tasarımları ile ile Davalı tarafa ait ürün arasında bilgilenmiş kullanıcı üzerinde yarattığı genel izlenimde belirgin farklılıklar bulunmadığı, bu sebep ile benzer olarak algılandıkları anlaşıldığından davacının tasarım hakkına tecavüz ve haksız rekabetin tespiti durdurulması ve önlenmesine karar verilmesi gerekmiştir.
Davalı vekili mali yönden incelemede hesaplama yönteminin somut olmadığını, kazanç kaybından davalının nasıl sorumlu tutulduğu açıkça belirtilmediğinden keza tasarımların tescil tarihlerinin farklı olmasına rağmen, geriye dönük olarak davacının tasarımlarına ait ürünlerin satıldığı, üretildiği tespit ve ispat edilmemiş olmasına rağmen varsayımlara ve tahminlere dayalı olarak rapor hazırlandığını beyan ile yeni bir inceleme talep etmişse de alınan her üç raporda da açıkça gerek davacı gerekse davalı şirketin mali kayıtlarında ürün çeşitlerinin stok kod numarası verilerek, stok kaydı tutulamayacak derecede çok sayıda olması nedeniyle, her bir ürüne ait tasarım şekli gözetilerek stok kod numarası verilmediği ve ürünleri tasarım şekline göre stok kod numarası vermek suretiyle ayırt etmeye yarayan stok kaydı tutulmadığı, dolayısıyla, dava konusu tasarımlara ilişkin ürünlerin satış miktarı ile tutarının tespit etmelerinin mümkün olmadığı belirtildiğinden ileri sürülen itiraz sebeplerinin yerinde olmadığı anlaşılmış, bu durumda tüm deliller ve mali incelemelere göre tazminat talebi BK hükümlerine göre mahkememizce takdir edilmiştir.
Toplanan deliller, davacıya ait tasarımlardan … nolu ETB’nin başvurusunun 22.3.2013 tarihinde yapılması, ilanın 1.6.2013 tariphinde yapılması, tescilin ise 22.3.2013 tarihinde yapılması, … nolu ETB’nin başvurusunun 8.10.2014 tarihinde yapılması, ilanın 1.12.2014 tarihinde yapılması, tescilin ise 8.10.2014 tarihinde yapılması, … nolu ETB’nin başvurusunun 5.4.2012 tarihinde yapılması, ilanın 1.12.2012 tarihinde yapılması, tescilin ise 5.4.2012 tarihinde yapılması, davacının delil tespitini ise 11.3.2015 tarihinde yapıldığı, dolayısıyla tasarımın bültende ilan tarihleri ve tescil tarihlerinden çok sonra delil tespiti yapılmış olması ve işyerinde bilirkişi … tarafından yapılan tespitte her 3 ETB’nin birebir aynısının kullanıldığı tespit edildiğinden her 3 tasarım yönünden davacının dava dilekçesinde talep ettiği 10.000 TL somut olayda ihlalin süresi, ürünlerin niteliği, tasarımın tescil ve ilan tarihleri ile delil tespitinin yapıldığı tarihler arasındaki ünetim ve satış miktarlarına göre hakkaniyete uygun bir maddi tazminat olarak belirlenmiştir. Zira her iki şirketin mali kayıtlarında ürün çeşitlerinin stok kod numarası verilerek, stok kaydı tutulamayacak derecede çok sayıda olması nedeniyle, her bir ürüne ait tasarım şekli için ayrı bir barkod ve satok kodu bulunmadığından ve bu alandaki ürün çeşitliliği de gözetilerek ihlale konu ürün ile ne kadar üretim ve satış yapıldığı tespit edilemediğinden ancak dava konusu ürün satışlarının, tüm ürün satıştan içerisindeki payının % 5 ve satışların istenildiği şekilde gerçekleşmemiş ve satılamamış olmasında diğer etkenlerin payının %60 olması durumunda; dava tarihine kadar olan dönemde, tüm ürün satışları dikkate alınarak, 554 sayılı KHK’mn 52/a maddesi kapsamında, davacının 2014 ve 2015 yıllarına ait dava konusu ürünlere ilişkin yoksun kalınan kazancı ile Envanter kayıtlarına göre, dava tarihindeki stok miktarı ve tutarı dikkate alınarak, 554 sayılı KHK’nın 52/a maddesi kapsamında, davacının dava konusu ürünlere ilişkin yoksun kalınan kazancı BK hükümlerine göre 10.000 TL takdir edilmiştir.
Zira Somut olayda mevcut kayıt ve belgelere göre, davacının gerek ıslah öncesinde gerekse islah ile talep ettiği tazminat seçim yöntemine göre somut zarar tespiti yapılamamıştır. Borçlar Kanunu 50 maddesi uyarınca uğranılan zararın miktarı tam olarak ispat edilemiyorsa hâkim, olayların olağan akışını ve zarar görenin aldığı önlemleri göz önünde tutarak, zararın miktarını hakkaniyete uygun olarak belirler. Davacı tarafın ürününün niteliği, davalı tarafın piyasaya sürdüğü ürün miktarı ve hakkaniyet gereği zarar her üç tasarıma yönelik olarak toplamda 10.000 TL olarak kabul edilmiş, bu miktar maddi tazminatın davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine karar verilmiştir.
Manevi tazminat yönünden tasarım hakkına yapılan tecavüzün niteliği, tarafların dosyaya yansıyan sosyal ve ekonomik durumları, paranın alım gücü ve hakkaniyet gereği 5.000 TL manevi tazminatın davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine karar verilmiş ve toplanan tüm deliller alınan bilirkişi raporları ile birlikte incelendiğinde; Davalı eylemlerinin davacının tescilli tasarım hakkına tecavüz ve haksız rekabet teşkil ettiğinin tespitine,durdurulmasına, önlenmesine,davacının ilk ıslah dilekçesi ile seçmiş olduğu KHK 52/a maddesi uyarınca ve BK hükümlerine göre 10.000 TL maddi tazminatın ,5000 TL manevi tazminatın davalıdan tahsile ile davacıya verilmesine,fazlaya ilişkin haklarının saklı tutulmasına,itibar tazminatı koşulları bulunmadığından bu yöndeki istemin reddine, huzurdaki davada davacı HMK 176. Madde kapsamında ıslah hakkını tazminat seçim yöntemi için kullandığından, 2. kez ıslah yapamayacağından talep halinde yatırdığı ıslah harcının artım bedeline ilişkin kısmının davacıya iadesine, karar kesinleştiğinde hüküm özetinin Türkiye’de tirajı yüksek bir gazetede bir kez ilanına masrafın davalıdan alınmasına, davalının davaya konu endüstriyel tasarım kapsamında her türlü üretim, satış ve ticari faaliyetinin ihtiyati tedbir yolu ile önlenmesine, araç gereç ve üretimde kullanılan aletlerin salt bu üretim için gerçekleştiği yönünde delil bulunmadığından araç ve gereçlere el konularak imha isteminin reddine karar verilerek yukarda açıklanan gerekçe kapsamına göre aşağıdaki şekilde hüküm oluşturmak gerekmiştir.
HÜKÜM;Yukarda açıklanan gerekçe kapsamına göre,
1-Davalı eylemlerinin davacının tescilli tasarım hakkına tecavüz ve haksız rekabet teşkil ettiğinin tespitine, durdurulmasına, önlenmesine,
2-Davacının ilk ıslah dilekçesi ile seçmiş olduğu KHK 52/a maddesi uyarınca ve BK hükümlerine göre 10.000 TL maddi tazminatın, 5000 TL manevi tazminatın davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin haklarının saklı tutulmasına,
3-İtibar tazminatı koşulları bulunmadığından bu yöndeki istemin reddine,
4-Huzurdaki davada davacı HMK 176. Madde kapsamında ıslah hakkını tazminat seçim yöntemi için kullandığından , 2. kez ıslah yapamayacağından talep halinde yatırdığı ıslah harcının artım bedeline ilişkin kısmının davacıya iadesine,
5-Karar kesinleştiğinde hüküm özetinin Türkiye’de tirajı yüksek bir gazetede bir kez ilanına masrafın davalıdan alınmasına,
6- Davalının davaya konu endüstriyel tasarım kapsamında her türlü üretim, satış ve ticari faaliyetinin ihtiyati tedbir yolu ile önlenmesine, araç gereç ve üretimde kullanılan aletlerin salt bu üretim için gerçekleştiği yönünde delil bulunmadığından araç ve gereçlere el konularak imha isteminin reddine,
7-1.024,65 TL ilam harcının peşin harç ve ıslah harcından mahsubu ile 147,20 TL eksik harcın davalıdan tahsiline,
8-Tasarıma tecavüz ve haksız rekabetin tespiti yönünden; Avukatlık asgari ücret tarifesi gereğince 3.931 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
9-Maddi tazminat talebi yönünden Avukatlık asgari ücret tarifesi gereğince 1.200 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
10-Manevi tazminat talebi yönünden Avukatlık asgari ücret tarifesi gereğince 600 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
11-Reddedilen Manevi tazminat talebi yönünden Avukatlık asgari ücret tarifesi gereğince 600 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
12-Yoksun kalınan kazanç yönünden Avukatlık asgari ücret tarifesi gereğince 600 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
13-Davacı tarafın yapmış olduğu yargılama giderlerinden olan 358,63 TL peşin harç, 29,20 TL başvuru harcı, 519,00 TL ıslah harcı, 3.900 TL bilirkişi ücreti ve 532,00 TL tebligat-müzekkere masrafı olmak üzere toplam 5.338,83 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
14-Davalı tarafın yapmış olduğu masraf bulunmadığından bu hususta hüküm kurulmasına yer olmadığına,
15-D.iş tespit dosyasında yapılan yargılama giderlerinden; 27,70 TL başvuru harcı, 45,60 TL peşin harç, 28 TL tebligat masrafı ve 500 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 601,30 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
16-Artan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talebi halinde taraflara iadesine,
Dair karar davacı vekilinin yüzüne karşı davalı vekilinin yokluğunda, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 HAFTA içerisinde İSTİNAF YASA yolu açık olmak üzere karar verilip tefhim kılındı. 28/05/2019

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır