Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 1.Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2017/321 E. 2018/253 K. 05.06.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
1.FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/321 Esas
KARAR NO : 2018/253

DAVA : Marka Hakkına Tecavüz ve Haksız Rekabetin Tespiti
DAVA TARİHİ : 29/01/2016
KARAR TARİHİ : 05/06/2018

Mahkememizde görülmekte bulunan Marka hakkına tecavüz ve haksız rekabetin tespiti davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA;Davacı vekili dava dilekçesinde,: Davanın etkinliğinin sağlanması ve Davacı şirketin zararının artmasının önlenmesi amacıyla, www….com, www….com, www…com, www…com isimli internet sitesine erişimin tedbiren engellenmesine ilişkin … 4. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesinin 19.01.2016 tarih ve … D.İS sayılı İhtiyat-i Tedbir kararının devamına ,Davalıların eylemlerinin ayrı ayrı davacıya ait marka hakkına tecavüz ve haksız rekabet oluşturduğunun tespitine,davalı eylemlerinin durdurulmasına, önlenmesine, Marka hakkının ihlali nedeniyle 10.000 TL manevi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek en yüksek avans faiziyle birlikte davalılardan tahsili ile, hükmün ilanına,yargılama giderlerine davacının 4.FSHHM’nin … diş sayılı dosyasında yapmış olduğu masraflarında eklenmesine karar verilmesini talep ve dava ettiği anlaşılmıştır.
SAVUNMA; Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle;Değişik iş dosyasına sundukları beyanlarda da belirtildiği gibi müvekkilinin sadece kargo taşımacılığı yapmakta olduğunu, Müvekkiline taşınacak mal kapalı kutu halinde geldiğini,Müvekkilinin içinde ne olduğunu bilmediğini, Taşımasının yapıldığını ve ödemesi alındığında paranın ilgilisine aktarıldığını, Müvekkilinin ürünün satış ve pazarlama işini yapmadığını, Bu sebeple davacının mallarını taklit etmesi ve satışa sürmesi nin de mümkün olmadığından öncelikle davanın husumet yönünden reddini ayrıca esas yönünden de sorumlulukları bulunmadığından davanın reddi gerekitğini beyin etmiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde; Müvekkilinin Kargo taşımacılığı işi yaptığını, Müvekkili ile … Ltd. Şirketi arasında 05.11.2015 tarihli “Kargo Gönderi Taşıma – Teslim Sözleşmesi” imzalandığını,sözleşmenin 2. maddesinde Sözleşmenin Konusunun …, adresinde hazırlanacak gönderilerin ve her türlü emtianın sözleşme şartları ile ilgilisine teslimi” olarak belirlendiğini, davalının kargo paketlerine konan ürünleri görmediğini, davalının iş hacmi düşünüldüğünde, taşınan her bir kargonun yasal durumu hakkında araştırma yapmasının mümkün bulunmadığını, sorumlu tutulamayacağını, Öncelikle davanın husumet yönünden reddini ayrıca esas yönünden de sorumlulukları bulunmadığından davanın reddi gerekitğini beyin etmiştir.
Diğer davalılara usulen teligat yapılmış, davalı …’a ise ilanen tabligat yapılmış ancak açılan davaya karşı beyanda bulunmadıkları delil bildirmedikleri anlaşılmıştır.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE;
Dava konusu ; Davalıların eylemlerinin davacıya ait marka hakkına tecavüz ve haksız rekabet oluşturduğunun tespiti, davalı eylemlerinin durdurulması, önlenmesi, Marka hakkının ihlali nedeniyle 10.000 TL manevi tazminatın tahsili ve ilan taleplerine dayalı olarak açıldığı anlaşılmıştır.
Türk Patent ve marka kurumundan davıcıya ait marka tescil belgeleri celp edilmiştir.
4.FSHHM’nin … diş sayılı dosyasında bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır. İlgili dosya doslamız arasına celp edilmiştir.
4.FSHHM’nin … diş sayılı dosyasında Bilirkişi … ve Bilirkişi … tarafından hazırlanan 18.01.2016 tarihli bilirkişi raporu kapsamında: www…com internet sitesinin yayında olduğu; alan adı, site başlığı ve sayfa içeriğinde davacının tescilli markası olan … markasının kullanıldığı, ilgili sitede … markalı 8 adet parfümün tanıtıldığını,ürünlerin Orijinal olduğunun belirtildiğini, Söz konusu internet sitesinin özellikle “hakkımızda” başlıklı bölümü de incelendiğinde söz konusu sitenin adeta … markasının resmi internet sitesi olduğu izlenimini verdiğini,
sitenin “iletişim” kısmına girildiğinde Fransa adres ve haritasının ver aldığı ve 3. Kişiler nezdinde bilhassa … markasına ait internet sitesi izlenimi yaratmanın amaçlandığı,www….com internet sitesinin yayında olduğu; alan adı, site başlığı ve sayfa içeriğinde, … markasının kullanıldığı ve sitede satışa sunulan ürünlerin orijinal olduğununbelirtildiği,www…comvehttp://www…-2hb.com /(www….com) alan adlarının aktif olduğu, internet sitesinin ise yakında yayında olacağının belirtildiği, Bilirkişilerce www….com internet sitesinden sipariş formuyla sipariş verildiği, sipariş verildikten sonra belirtilen adrese … kargo ile 1 adet … marka parfüm ile 1 adet … ürünlerinin sipariş edildiği, faturanın üzerinde de bu ürünün adı yazmasına rağmen kargonurı içinden yine davacı Sirket’in markasını taşıyan … isimli ürün çıktığını, marka parfümün bilirkişilere teslim edildiği bilirkişilerin incelemelerinde alan adının kayıtlı olduğu şirketler ile ürünü gönderen kargo şirketinin tespit edildiği, ayrıca ürünün incelenmesinde ürünün taklit olduğunu ve davacının markasının üün üzerinde kulanıldığını, ürünün kalitesiz ve merdiven altı olduğunu ayrıca sağlık için zararlı dolduğunu ,tüketicinin ayır etmesinin güç olduğunu aldatıcı nitelikte olduğunu tespit ettikleri anlaşılmıştır.
HMK 266. madde gereğince mahkememizce de bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır. Bilirkişiler …, … ve … tarafından düzenlenen raporların denetim ve hüküm kurmaya elverişli bulunması nedeniyle rapor mahkememizce kabul edilmiştir.
Bilirkişiler raporlarında netice olarak; Davalılar …, … ve … Ltd. Şti.’nin, eylemlerinin yalnızca ürünleri taşımak olmadığı,Davalılar … ve …’in davacı Şirket’e ait markayı internet alan adı olarak kullanıp bu adreste davacıya ait markaya yer verdiği, davalıların eylemlerinin tamamının marka hakkını ihlal eden fiiler kapsamında olduğunu bildirdikleri anlaşılmıştır.
Alınan bilirkişi raporları, marka tescil belgeleri,sözleşme içeriği, taraflarca hazırlama ilkesine göre sunulan deliller bir bütün olarak incelendiğinde;
Taklit ürünlerin yasal taşıyıcısı davalılardan … Kargo olup, Davalı …i teslim alınan gönderinin göndereni konumundadır. Davalı parfümleri kapalı paketlerde teslim aldığını iddia etmekte olsa da, Davalılardan .. Tic. LTD. ile yapılmış olan ve dosyaya sunulan 05.11.2015 tarihli Gönderi Taşıma Teslim Sözleşmesi’nin 10. Maddesinde taşıyıcı firma olan …i taşıtıcı firmanın tüm gönderilerine ait olan ürünlerinin istifleme, paketleme, depolama gibi işlerini de ücretsiz yapacağına dair hüküm bulunmaktadır. Bu bakımdan Davalının gönderilerin içeriğini bilmesi ve yaptığı iş itibarıyla öngörmesi gereklidir.
Davanın açıldığı tarihten sonra yürürlüğe giren 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu’nun 29. Maddesi kapsamında da açıkça belirtildiği üzere, markanın taklit edildiğini bilmesi gereken Davalının, dava konusu ürünleri satması, dağıtması, herhangi bir şekilde ticaret alanına çıkarması ve bu ürünlere dair GÖNDERİCİ konumunda sözleşme yapmak için öneride bulunmuş olması, marka hakkına tecavüz sayılan fiillerden olup bu açıdan Davalının husumet itirazı haklı bulunmamış ve sorumlu olduğu kabul edilmiştir.
Davalı … bilirkişi raporuna itiraz dilekçesinde özetle “…dava konusu ürünlerin satıcısı olmadığını, malları pazarlayan internet sitesinin sahibi olmadığını, müşteriye gönderilen malın bedelini tahsil ettiğini, bu suretle malların yalnızca
taşımacılığını yaptığını, kutunun ve siparişin kapalı olarak geldiğini, içeriğini bilmediğini, raporda belirtildiği gibi marka hakkına tecavüzün söz konusu olmadığını ve raporu kabul etmediklerini…” iddia ederek bilirkişi raporuna itiraz etmiştir.
Ancak … 4. FSHH Mahkemesi’nin … D.İş sayılı delil tespiti dosyası kapsamında alınan bilirkişi raporuna atıf yapılarak 29.06.2015 tarih ve MK 682463 sayılı gönderide “Gönderici” olarak …’ın göründüğü tespit edildiği belirtilmiştir. Uyuşmazlık konusu ürünleri alıcıya teslim eden kargo şirketi … kargo olup Davalı Şirket … ise kargo şirketi değil bizatihi ürünlerin GÖNDERİCİSİ ve satıcısı konumundadır bu açıdan yapılan itirazın dosyada toplanan deliller ile örtüşmediği ve husumet itirazının yerinde olmadığı hususu açıktır. Öte yandan …,….., … ..firmaları tacir olup TTK md.18/2 uyarınca basiretli bir tacir olarak hareket etme yükümlülüğü bulunmaktadır. Davalıların sadece taşıma/dağıtım faaliyeti yaptığı yönündeki iddiaları bir an için kabul edilse dahi, dağıtım ve ticaret alanına çıkarma 556 sayılı Markaların Korunması Hakkında KHK’nın 61. Maddesinde sayılan tecavüz biçimlerinden olup Davalı Şirketin kendisine dağıtım için teslim edilen ürünlerin içeriğini kontrol etme yükümlülüğü bulunduğu açıktır. Ayrıca ürünlerin taşımasını gerçekleştiren şirket … Kargo olup Davalı yan … ürünlerin göndericisidir. Bu durumda Davalı Yanın kargo şirketi olduğu, yaptığı ve komisyon elde ettiği satış işleminden sorumlu tutulamayacağı yönündeki itirazlarının basiretli tacir ilkesine göre yerinde olmayan bir savunma olduğu anlaşılmıştır.
Davalı … vekili de 18.12.2017 tarihli bilirkişi raporuna itiraz ederek, imzalanan taşımacılık sözleşmesinin bilirkişiler tarafından yok sayılamayacağını, kendilerine paketli halde gelen malları müşterilere iletmekle görevli olduğunu, paketlerin içeriğini bilmemekte ve bilebilecek konumda yer almadığını, taşınan her bir kargonun yasal durumu hakkında araştırma yapmasının mümkün olmadığını, dava konusu mallar hakkında dava dilekçesinin tebliği ile haberdar olduktan sonra taşımacılık sözleşmesinin feshettiği, dava konusu ürünlerden menfaat elde etmediği sadece taşımacılık işinden para kazandığını, kargo acenteliği konusunda uzman farklı bir heyetten rapor alınmasına karar verilmesini talep etmiştir ancak davalının itiraz sebepleri hukuki nitelikte olup, hukuki konularda bilirkişi dinlenemeyeceğinden talep reddedilmiştir.
Zira Davalılardan … LTD. ŞTİ şirketi ile aralarında imzalanan sözleşmeyi ve dava tarihinden sonrada sözleşmenin fesh edildiğini bildiren belgeler sunulmuş isede; basiretli tacir ilkesi ve 556 sayılı KHK 61. madde kapsamında davalıların sorumlu olduğu hususu mahkememizce sabit görülmüştür.
Gerek mülga 556 sayılı KHK’da gerek 6769 sayılı SMK’da Tecavüz fiilinin gerçekleşmesi için kusur aranmamaktadır. Bu nedenle, kanun maddesinde sayılı fiillerden birini ika etmek, tecavüz fiilinin gerçekleşmesi için yeterli olacaktır. Buradan hareketle davalılardan her birinin eyleminin 556 sayılı KHK m.61’de sayılan hallerden olduğu ve bu nedenle marka hakkına tecavüz teşkil ettiği sonuç ve kanaatine varılmıştır.
KHK m. 62/1-b’de, marka hakkı tecavüze uğrayan marka sahibinin manevi tazminat talep edebileceği belirtilmiştir. Gönderilen ürünlerin taklit olması nedeniyle davacının gerek markası gerekse işletmesinin ticari hayattaki imajının ve kendisine duyulan güvenin sarsılması sonucunu doğuran davalı eylemleri nedeniyle marka sahibinin ticari ve kişisel varlığında meydana gelen olumsuz sonuçların ortadan kaldırılması amacıyla manevi tazminat ödenmesine karar verilmiş ve talep edilen 10.000 TL hakkaniyet ilkelerine göre makul bir bedel olarak kabul edilmiştir.
Keza 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu’nun 29. Maddesi kapsamında dava konusu ürünleri satılması, dağıtılması,, herhangi bir şekilde ticaret alanına çıkarması , sözleşme yapmak için teklifde bulunulması dahi marka ihlali kabul edildiğinden Davalıların eylemlerinin ayrı ayrı davacıya ait marka hakkına tecavüz ve haksız rekabet teşkil ettiğinin tespitine, davalı eylemlemlirinin durdurulmasına, önlenmesine, Marka hakkı kapsamında … 4.fsh’nin … diş sayılı dosyası kapsamında verilen tedbirin devamına, karar kesinleştiğindesitelere erişimin kalıcı olarak engelenmesine,Marka hakkının ihlali nedeniyle 10.000 TL manevi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek en yüksek avans faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, hüküm özetinin masrafı davalıdan alınarak karar kesinleştiğinde Türkiye çapında yayın yapan bir gazetede bir kez ilanına karar verilerek yukarda açıklanan gerekçe kapsamına göre aşağıdaki şekilde hüküm oluşturmak gerekmiştir.
HÜKÜM;Yukarda açıklanan gerekçe kapsamına göre,
1-Davalıların eylemlerinin ayrı ayrı davacıya ait marka hakkına tecavüzün ve haksız rekabetin tespitine, durdurulmasına, önlenmesine,
2- Marka hakkı kapsamında … 4.fsh’nin … diş sayılı dosyası kapsamında verilen tedbirin devamına, karar kenleştiğinde sitelere erişimin kalıcı olarak engelenmesine,
3- Marka hakkının ihlali nedeniyle 10.000 TL manevi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek en yüksek avans faiziyle birlekte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline,
4- Hüküm özetinin masrafı davalıdan alınarak karar kesinleştiğinde Türkiye çapında yayın yapan bir gazetede bir keZ ilanına,
5-Yargılama giderlerine davacının. 4.fsh’nin … D.İŞ sayılı dosyasında yapmış olduğu masraflarında eklenmesine,
6- 683,10 TL ilam harcının peşin harçtan mahsubu ile eksik kalan 486,70 TL harcın davalılardan tahsiline,
7-Markaya tecavüz ve haksız rekabetin tespiti talebinin kabulü yönünden, Avukatlık ücret tarifesi uyarınca 3.145 TL vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
8-Kabul edilen manevi tazminat talebi yönünden, Avukatlık ücret tarifesi uyarınca 3.145 TL vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
9-Davacı tarafın yargılama giderlerinden olan 196,40 TL başvuru harcı 196,40 peşin harç 690 TL gazete ilanı, 574 TL gazete ilanı ve tebligat gideri, 2.250 TL bilirkişi ücreti ile …4.FSHH Mahkemesinin … d.iş sayılı dosyasında yapılan 27,70 TL başvuru harcı 45,60 TL peşin harç, 800 TL bilirkişi ücreti, 42 TL tebligat gideri olmak üzere toplam 4.654,60 TL yargılama giderinini davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
10-Taraflarca fazla yatırılan gider avansının hüküm kesinleştiğinde ve talebi halinde iadesine,
Dair verilen karar davacı vekili ile hazır olan davalılar vekillerinin yüzüne karşı, diğer davalının yokluğunda, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde İSTİNAF YASA yolu açık olmak üzere karar verilip tefhim kılındı, hazır olanlara duruşma zaptından örnek verildi. 05/06/2018

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır