Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 1.Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2017/302 E. 2019/376 K. 08.10.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
1.FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/302 Esas
KARAR NO : 2019/376

DAVA : Tazminat (Haksız Rekabetten Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 11/12/2015
KARAR TARİHİ : 08/10/2019

İstanbul 4 Asliye ticaret mahkemesinin görevsizlik kararı uyarınca haksız rekabetin tespiti önlenmesi, tazminat talepli dava dosyası 3 nolu Fikri ve sınai Haklar Hukuk mahkemesinin 2015/254 esas numarasına tevzii edilmiş bu mahkemece yargılama devam ederken HSK’nun 02/08/2017 tarihli ve 1071 sayılı kararı uyarınca İstanbul 3 ve 4. FSH Hukuk Mahkemelerinin 08/08/2017 tarihi itibarıyla faaliyetlerinin durdurulmasına, 3. FSH Hukuk Mahkemesinde görülmekte olan dava, iş ve arşiv dosyalarının 1. FSH Hukuk Mahkemesine devrine karar verilmiş ve dava dosyası uyap tevzii bürosunca mahkememizin 2017/302 esas numarasına kayıtlanarak yargılamaya mahkememizde devam edilmiştir.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA; Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin 1993 yılından beri Almanyada mukim … şirketinden lisans alarak, … markasını Türkiyede … markası altında çalışma kitapları, kontrol kutusunun Türkiyede üretim, geliştirme, dağıtım ve satış faaliyetlerini yürüttüğünü, davalıların müvekkili şirket ile ortak olup uzun yıllar çalıştığını, davalıların müvekkili ile olan çalışması sona erdikten sonra müvekkilinin lisans sahibi olarak … markaları altında satış ve pazarlamasını yürüttüğü ürünlerin birebir nitelikte aynısını üreterek piyasaya sunacakları yönünde duyumlar aldıklarını, yaptıkları araştırmalar sonunda davalıların “…” başlığıyla TPE nezdinde faydalı model başvurusunda bulunduğunu, “…” adlı ürün için ise 16., 28. sınıflarda marka tescil başvurusunda bulunduğunun tespit edildiğini, davalıların bu başvuruları müvekkili şirket ile çalışırken yaptığını, davalıların haksız rekabette bulunduğunu iddia ile, davalıların haksız rekabetinin tespiti ile men ve ref’ini, haksız rekabeti doğuran araç ve malların ortadan kaldırılmasını, imhasını, müvekkili şirketin hesaplanan zararı doğrultusunda 50.000,00 TL tazminatın tespit tarihinden itibaren işleyecek reeskont faizi ile beraber davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA; Davalılar vekili cevap dilekçesinde, davanın Fikri Sınai Haklar ve Hukuk Mahkemesinde açılması gerektiğini davacının münhasır lisans sahibi olmadığından dava ehliyetinin bulunmadığını, lisans veren tarafından davacıya Türkiye’de dava açma hakkının verilmediğini, davacının Türkiye’de basit lisans hakkına sahip olduğunu, aynı konuda İstanbul 3 FSHHM’nin 2014/138 esas sayılı dosyasında dava açıldığını ve açılan davanın derdest olduğunu, müvekkillerinin haksız rekabette bulunmadığını, kendilerinin ürünleri ile davacının ürünlerinin farklı olduğunu, müvekkillerinin ürünleri olan zeka oyununu kendilerinin geliştirdiğini, davacı ile piyasada rekabete girmeleri için herhangi bir engel olmadığını zira taraflar arasında akdedilmiş herhangi bir rekabet yasağı anlaşmasının bulunmadığını, davaya konu zeka oyununun FSEK kapsamında korunmadığını, davacının davaya dayanak ürünlerle ilgili tescil belgelerini yurt dışında ki koruma süreleri dolduğundan gizlediğini, müvekkilinin kendi zeka oyunu için Faydalı Model belgesi aldığını, tescilli bir hakkın kullanımının haksız rekabete konu olamayacağını yine davacının lisans haklarını aldığını iddia ettiği Alman firmanın kendisi de bu hakları Türkiye’de davacıya vermediğini, nitekim DAVACI ILE … FIRMASI ARASINDA AKDEDILMIŞ MÜNHASIR LISANS SÖZLEŞMESI’nin bulunmadığını, Münhasır lisans hakkı olmayan davacının Türkiye’de dava açma hakkınında bulunmadığını, mahkemenin 2014/138E. Sayılı dosyaya sunulan bilirkişi raporunda da bu hususun tespit edildiğini beyanla davanın reddini talep ettikleri anlaşılmıştır.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE;
Davada uyuşmazlık konusunun, davacının münhasır lisans sözleşmesi ile kullandığı ve … markası adı altında piyasaya sunduğu zeka geliştiren oyun seti isimli ürünleri davalı yanın … markası ile piyasaya sunduğu ürünleri yoluyla ve davacı ürünlerini satın alan tüketici kitlesi üzerinde davacının eski çalışanı olan davalı şirket yetkilisinin bu müşteri kitlesini de kullanmak suretiyle haksız rekabette bulunduğu iddiasıyla bu durumun tespiti men’i, oluşan maddi durumun gidirelmesi, haksız rekabete konu ürünlerin imhası ve şimdilik 50.000,00 TL maddi tazminatın tahsili ayrıca verilecek kararın ilanı taleplidir.
Davanın açılmasını müteakip görevsizlik kararı veren mahkemece dilekçe teatisi başlatılmış, görevsizlik kararı veren mahkemece davacı ve davalının dava, cevap dilekçeleri karşılıklı tebliğ olunmuş, mahkememizce dava şartları incelenmiş, ön inceleme duruşması yapılmış, duruşmada hazır olanlar sulhe teşvik olunmuş, sonuç alınamaması üzerine uyuşmazlık konuları tespit edilmiş, arabuluculuk kurumundan faydalanmak istenilmediğinden tahkikat duruşmasına devam olunmuş, beyanlarında geçen deliller toplanmış, HMK 266. madde kapsamında bilirkişi raporlarının alınmasını müteakip , HMK 184.madde kapsamında hazır olanlardan tahkikat ile ilgili beyanları sorulmuş, HMK 186. madde kapsanında ise karar duruşmasında hazır olanlardan esas ile ile ilgili son diyecekleri sorulmuştur.
HMK 266. madde kapsamında bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır. Düzenlenen ikinci bilirkişi raporunun denetim ve hüküm kurmaya elverişli, dosyaya sunulan deliller ile uyumlu olduğu anlaşıldığından mahkememezce hükme esas alınmıştır.
Bilirkişiler …., … ve …’ın 171.2018 tarihli raporlarında özetle ; Davacının haksız rekabet davaları yönünden aktif dava ehliyetinin bulunduğunu,Davalılardan … ve …’nîn, davacı … ile aralarındaki hizmet akdi sürerken gerçekleştirdikleri eylemlerin haksız rekabet olarak değerlendirilmesi mümkün olmakla birlikte işçinin işverene karşı gerçekleştirdiği haksız rekabet eylemleri yönünden görevli mahkemenin takdirinin mahkemeye ait olduğunu, yaptıkları teknik inceleme neticesinde oyun setlerinde yer alan kitapçıkların birbirlerinden farklı olduğu fakat kontrol kutularının iltibas teşkil ettiğini, ancak bu durumun parazit rekabet/haksız rekabet teşkil edip etmeyeceği hususun da takdirinin mahkemeye ait olduğunu, Davalılardan … ve … adına tescilli faydalı model belgesine konu buluşun davacının emeğine, birikimine ve kullandığı araçlara dayandığı ve bu sebeple 551 sayılı KHK m. 158 gereği söz konusu faydalı model belgesine dayalı korumanın davacı … Yayıncılıkla karşı ileri sürülemeyeceğini bildirdikleri anlaşılmıştır.
İkinci bilirkişi heyeti …, … ve … 19.12.2018 tarihli raporlarında; Davacı yanın huzurdaki dava bakımından aktif dava ehliyetini haiz olduğunu,Dava konusu değerlendirilen ürünlerin “…” olduğu, setin; kutu, açıklama kitapları ve kontrol kutusu olmak üzere üç ana öğeden oluştuğu ve değerlendirmenin bu üç ana öğe üzerinden yapılması gerektiği, Kutunun ve açıklama kitaplarının grafik tasarımlarını oluşturan bütün öğelerin vs zemin renklerinin gerek biçim gerek de oran, yerleşim ve birbirleri ile ilişkiler rakımından birbirinden son derece farklı olduğu,Ürünlerde yer alan kontrol kutularının tasarımlarının birbirinden farklı olduğu,Kontrol kutusu içinde yer alan taşların biçimlerinin ve grafik desenlerinin birbiri İle son derece benzer olduğu, bu benzerliğin dava dışı ürün örneklerinde de yer aldığı,Davacı ve davalı tarafa ait marka ve ürün ismi bilgilerinin okunaklı bir biçimde ürün üzerinde yer aldığı ve birbirleri üzerinde iltibas yaratacak bir benzerliğin bulunmadığı,Davacı tarafa ait ürün ile Davalı tarafa ait ürünün kullanıcı üzerinde yarattığı genel İzlenimde belirgin farklılıklar bulunduğu, bu sebep ile farklı olarak algılandıkları ve birbirleri üzerinde iltibas oluşturmadıkları,Kaldı ki, davalılara ait faydalı model belgesinin varlığının da, kullanımın tescile uygun olmasından hareketle, başkasının/davacının hakkına tecavüz ve/veya haksız rekabet iddialarının önüne geçtiği, SMK m. 155 hükmünün ise, kullanılan lafız kapsamında faydalı modeller bakımından uygulama alanı bulmasının söz konusu olmayacağı,Davalı gerçek kişilerin, davacının eski çalışanı olmalarının da kategorik olarak haksız rekabete işaret etmeyeceği, bu şekilde haksız rekabetten söz edilebilmesi için anılan davalıların dürüstlük kuralına aykırı olarak hareket etmeleri gerektiği, oysaki bu davalı gerçek kişilerin bu şekilde davrandıklarına İlişkin bir veri dosyada mevcut olmadığı gibi davacının da bu iddiasını ispat edemediğini bildirdikleri anlaşılmıştır.
Dosyaya sunulan Davacı … firmasına ait faydalı model belgesi,Davacının lisans haklarını aldığını iddia ettiği …’in davaya konu kontrol kutusu için 1978 yılında Almanya’da daha sonra da 1981 yılında … nezdinde … sayı ile aldığı Tasarım Tescil Belgesi, Davacının oyununa çok benzer bir oyun için 1946 Yılında …’da … Sayı ile “…” adına alınan Patent Belgesi,Davaya konu oyun setinin, dünyanın değişik ülkelerinde başkaca firmalarca da üretilip satışa sunulduğunu gösterir deliller (…, …, …, …, …),Alman Federal Yargıtay Mahkemesi 1 Haziran 2011 tarihli kararı ve tercümesi, Dr. … tarafından hazırlanan Uzman Görüşü,Fin Patenti ile Karşılaştırmalı Teknik Analiz, karşılaştırmalı analizler, Patent vekili … tarafından hazırlanan Uzman Görüşü ( … oyun seti ile daha evvel yıllardır piyasada bulunan …’li … markalı eğitim oyunlarının … numaralı Finlandiya patenti ile karşılaştırıldığına dair teknik rapor), …’a ait … oyun seti ile …’li … markalı oyun setleri bir arada incelendiğinde; davacı vekili 3.bir heyet oluşturularak yeniden rapor alınmasını talep etmişse de: ilk raporu düzenleneyen bilirkişiler haksız rekabet ile ilgili kararın mahkemeye ait olduğunu bildirdikleri, oyunları grafi ve tasarım yönünden inceledikleri anlaşılmıştır. 18.12.2018 tarihli bilirkişi raporunda ise özetle;… eğitim seti ile davalıya ait … isimli eğitim setideki kutunun ve açıklama kitaplarında grafik tasarımlarını oluşturan bütün öğelerin ve zemin renklerinin gerek biçim gerekse oran, yerleşim ve birbirleri ile ilişkileri bakımından birbirinden farklı olduğu,Ürünlerde yer alan kontrol kutularının tasarımlarının birbirinden farklı olduğu,Kontrol kutusu içinde yer alan taşların biçimlerinin ve grafik desenlerinin birbiri ile benzerliğinin oyunun mantığından kaynaklandığı ve dava dışı ürün örneklerinde de yaygın olanarak yer aldığı,Taraflara ait marka ve ürün ismi bilgilerinin okunaklı bir biçimde ürün üzerinde yer aldığı ve biribirleri ile iltibas yaratacak bir benzerliğin bulunmadığı,Taraflara ait ürünün kullanıcı üzerinde yarattığı genel izlenimde belirgin farklılıklar bulunduğu, farklı olarak algılandıkları ve birbirleri üzerinde iltibas oluşturmadığı, davalılara ait faydalı model belgesinin varlığının kullanımının tescile uygun olmasından hareketle başkasının hakkına tecavüz ve haksız rekabet iddialarının önüne geçtiği, SMK 155 md.sinin uygulama alanı bulmayacağı,davalı şahısların davacının eski çalışanı olmalarının da kategorik olarak haksız rekabete işaret etmeyeceği, haksız rekabete yol açan eylemlerde bulunduklarına dair dosyada bir veri olmadığı ve davacının bu iddiasını da ispat edemediğini bildirdikleri, davalı tarafından dosyaya sunulan davaya konu edilen aynı eğitim seti ile ilgili üretici firma olan … menşeli Westermann şirketi tarafından davalılara yönelik olarak açılan ve mahkememizin 2017-213E. sayılı dosyasına sunulan heyet raporlarında da benzer tespitlerin yapıldığı, 11.07.2017 Tarihli Bilirkişi Raporunda Özetle;Taraflara ait kitaplar arasında benzerlik ya da iltibas yaratacak unsurlar olmadığı,… başvuru no.lu faydalı model belgesinin yenilik unsuru taşıdığı ve hükümsüz kılınmasına gerek olmadığı, Kontrol paneli/kutu ve kitaptan oluşan davacı eğitim meteryalinde yer alan sadece basılı kitabın ilim ve edebiyat eserleri (FSEK 2/1) sınıfında değerlendirebileceği,Davacı eğitim setindeki mantığın FSEK kapsamında korunamacağı,Taraflara ait ürünler üzerindeki marka, logo ve yazılımların farklı olduğu,Eğitim setlerindeki kitaplar ve içindeki resim, çizim ve anlatımların farklı olduğu, yine 2017-213E. sayılı dosya 10.3.2016 Tarihli Bilirkişi Raporunda Özetle;Eğitim setindeki kurgu, mantık, fikrin korunmayacağı, FSEK’de fikirler ve usullerin değil ancak ifade tarzının korunabileceği,Taraflara ait eğitim setleri karşılaştırıldığında herhangi bir telif ihlali olmadığı, Taraf ürünlerinin farklı olduğunun belirlendiği bildirilmiş, uyap sisteminden bu raporlar dosyaya celp edilmiştir.
İlk bilirkişi raporunda haksız rekabet yönünden mahkemenin bir değerlendirme yapması gerektiği işaret edilmiştir. Bilindiği üzere haksız rekabet için … yani tüketicinin aldanarak bildiği ürün yerine bir başka ürünü tercih etmesi yanında Yüksek mahkeme ilamlarında da öngörüldüğü üzere ; benzerliğe rağmen müşterilerin marka, kalite ve fiyat gibi diğer unsurları nazara alıp almadıklarına bakılması gereklidir. Dolayısıyla HAKSIZ REKABET için BENZERLİĞİN yanında İLTİBAS olgusu da aranmaktadır.
Sunalan delillere göre ise ; her iki taraf ürünün markası, üretici ve satıcı firması, tasarımı, logosu, takdim şekli, ambalajı, sunum çantası, oyun içeriği fiyatı, satış kanalları, web sitesi vs farklı olup; tüketicinin yanılması şeklinde iltibas oluşturabilecek olgu ispat edilememiştir. Ayrıca bilimsel mütalaa incelendiğinde 1945 yılında tescili yapılan Finlandiya patenti Patent vekili … tarafından incelenmiş ve davacının pazarladığı bu ürünün neredeyse 70 yıldır piyasada bilinen bir ürün ve kutu olduğu hususu görseller ile karşılaştırmalı olarak dosyaya sunulmuştur. Bu nedenle ilk bilirkişi raporunun haksız rakabet yönünden mahkemenin takdirinde olduğu yönündeki tespitleri kapsamında somut olayda bir haksız rekabetin bulunmadığı anlaşılmıştır.
Zira yaygın kullanımı olan bir ürün üzerindeki kutu kapağının dikdörtgen şekli ya da rengini ya da taşların kare olmasının yani genellikte tüm oyun kutularına hasredilecek harcı alem unsurlar dikkate alınarak haksız rekabet oluştuğu hususu iddia edilemez. Bu açıdan ilk raporda dünya görselleri oyunun kutularının tamamı incelenmediğinden son rapor hükme esas alınmıştır. Zira son raporda her iki ürünün kutu , ambalaj takdimi, ürün üzerindeki marka , renk kombinasyonu karşılaştırmalı olarak incelenmiş keza denetime uygun olarak dosyadaki deliller ile birlikte tartışıldığından son rapor hükme esas alınmıştır.
Davacı davalının aktif dava ehliyetinin bulunmadığını ileri sürmüştür. Ancak dava dışı … ile davacı arasında akdedilen sözleşmenin 2.2 hükmü, davacı yana davaya konu ürünlerin satılması için lisans verildiğine işaret etmektedir. Öte yandan, huzurdaki dava haksız rekabete dayalı olarak ikame edildiğinden ürünlerinin benzerinin satıldığı iddiası kapsamında davacının haklarını koruma adına haraket ederek dava açabileceği dolayısıyla huzurdaki davayı İkame etme noktasında davacının aktif dava ehliyetinin bulunduğu anlaşılmıştır.
Esas yönünden ise; Hükme essa alınan son bilirkişi raporunda da tespit edildiği üzere; incelenen ürünler “oyun oynayarak öğrenme setidir. Set; kutu, açıklama kitapları ve kontrol kutusu olmak üzere üç ana öğeden oluşmaktadır. Bu öğelerden ilki, hem ambalaj hem de seti bir arada tutan kutusudur. Kutu dikdörtgen prizma oranlarda olup yüzeylerinde yer alan görsel ve bilgi amaçlı yer alan yazılardan oluşan grafik öğeler, açılma biçimi, kilit ve sap detayları ile farklılaşmakta ve ayırt edici nitelik kazanmaktadır.Karşılaştırılan kutuların benzer geometrik oranlarda olmaları dışında ortak özelliği bulunmamaktadır. Ürünlerin üzerinde yer alan ve grafik kompozisyonu oluşturan görsellerin ve bilgilendirme yazılarının tamamı ve kullanılan zemin renkleri, gerek biçim gerek de oran, yerleşim ve birbirleri ile ilişkileri bakımından birbirinden son derece farklıdır.Davacı tarafa ait ürün Mini … marka ve ürünün adı “…” iken davalı tarafa ait ürün … marka ve ürünün adı “… – …”dur. Karşılaştırılan kutuların sap ve kilit detay tasanmlarının da birbirinden farklı olduğu görülmektedir.Karşılaştırılan kitapların gerek boyutları, gerekse sayfalarında yer alan ve grafik kompozisyonu oluşturan görsellerin ve bilgilendirme yazılarının tamamı ve kullanılan zemin renkleri, gerek biçim gerek de oran, yerleşim ve birbirleri İle İlişkileri bakımından birbirinden son derece farklıdır.Karşılaştırılan kontrol kutulan yatay dikdörtgen şeklindedir. Kutular şeffaf bir kapak ve gövde olmak üzere iki Öğeden oluşmaktadır. Karşılaştırılan kutuların kapak ve gövdelerinin bir araya gelmesi ile oluşan dış çizgileri; bir diğer deyişle tasanmları birbirinden farklıdır. Davacı tarafa ait kontrol kutusunun menteşe yer almayan uzun kenarı beş adet yarım daire şeklindeki dalga biçiminden oluşmakta olup bu dalga hareketinin ikisi kapakta, üçü ise gövdede yer almaktadır.Davalı tarafa ait kontrol kutusunun menteşe yer almayan uzun kenarı simetrik ve ikili dalga hareken oluşmakta olup çizgilerden biri kapakta, diğeri ise gövdededir. Dalga hareketinin merkezinde dişi ve erkekten oluşan kilit detay yer almaktadır.Kutular içinde yer alan numaraların ve taşların biçimleri ile yüzey desenleri birbiri ile son derece benzerdir. Bu benzerlik ise oyunun oynanış mantığından kaynaklanmakta olup dosya kapsamında sunulan dava dışı firmalara ait ürünlerde de aynı kurgunun oluşturulduğu bilimsel mütalaa kapsamında da anlaşılmaktadır.
Davalıların, uyuşmazlığa konu ürünlere yönelik aldıkları faydalı model belgesi de tecavüz ve/veya haksız rekabet iddiaların önüne geçmektedir. Nitekim tescilli bir hakkın tescile uygun kullanımı, başkaca bir hakka tecavüz ve/veya haksız rekabet teşkil etmektedir.
Huzurdaki dava haksız rekabete dayalı olarak açılmıştır. Bu kapsamda bir çalışanın, çalıştığı yerden ayrıldıktan sonra, orada öğrendiği bilgi ve tecrübeleri yeni iş hayatında kullanması, kural olarak, haksız rekabet teşkil etmeyeceği gibi, esasen Anayasa ile de teminat altına alınan çalışma özgürlüğünün bir görünümüdür. Bunun aksini ispat eden yani çalışanan aynı iş kolunda faaliyette bulunmasına yasaklayan bir sözleşme yada delil davacı yanca dosyaya sunulmamıştır. Bunun istisnası ancak eski çalışanların dürüstlük kuralına aykırı biçimde davranması halleri ile sınırlıdır. Ancak dosya kapsamında davalıların herhangi bir biçimde davacı yanın zararına hareket ettiği ispat edilememiştir. Ayrıca rekabetin varlığı ancak dürüstlük kuralına aykırı davranılmasına bağlıdır ve davalı gerçek kişilerin, davacının eski çalışanları olması tek başına haksız rekabetin varlığı için yeterli değildir. Yüksek Mahkeme ilamlarında da daha önce davacı şirket çalışanlarının birbaşka şirkete geçmeyeri yada bizatihi aynı iş kolunda çalışmaları başlı başına haksız rekabet teşkil etmez. Aksinin kabulü Anayasa’nın 48. maddesi ile güvence altına alınan çalışma hürriyetinin ihlali anlamına gelir. Zaten kişilerin tecrübeli olduğu iş kolunda faaliyet göstermesi kendilerinden beklenen bir davranıştır. Somut olayda haksız rekabetin varlığı davacı yanca ispat edilememiştir.
Toplanan deliller ve hükme esas alınan son bilirkişi raporu dikkate alındığında; Davacı tarafa ait ürün ile Davalı tarafa ait ürünün kullanıcı üzerinde yarattığı genel İzlenimde belirgin farklılıklar bulunduğu, bu sebep ile farklı olarak algılandıkları ve birbirleri üzerinde iltibas oluşturmadıkları,somut olayda haksız rekabetin şartlarının oluşmadığı subut bulduğundan davanın esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan gerekçe kapsamına göre;
1-DAVANIN REDDİNE,
2-44,40 TL ilam harcının peşin harçtan mahsubu ile artan 809,50 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talebi halinde davacıya iadesine,
3-Davanın reddi nedeniyle, Avukatlık ücret tarifesi uyarınca 5.850 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
4-Davalı tarafın yargılama giderlerinden olan 1.146 TL’nin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
5-Taraflarca fazla yatırılan gider avansının hüküm kesinleştiğinde ve talebi halinde iadesine,
Dair karar taraf vekillerinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde İSTİNAF YASA YOLU AÇIK olmak üzere verilen karar açıkça okundu, usulen anlatıldı.08/10/2019

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır