Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 1.Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2017/291 E. 2019/245 K. 23.05.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
1.FİKRÎ VE SINAÎ
HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/276 Esas
KARAR NO : 2019/224

DAVA : Marka hükümsüzlüğü
DAVA TARİHİ : 10/08/2015
KARAR TARİHİ : 14/05/2019

Mahkememizde görülmekte bulunan marka hükümsüzlüğü talepli davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA;Davacı vekili dava dilekçesinde, müvekkilinin … sayılı “…” markasının 23,24,24 ve 25. sınıflardaki emtiyaları kapsayacak şekilde sahibi olduğunu, … sayılı “…” markasının ise 14. sınıftaki kuyumculuk eşyaları için tescilli olduğunu, … 3 FSHHM’nin …-… Esas sayılı dosyasında, … sayılı “… ” markasının, 14. sınıftaki söz konusu mallarda kullanılmasının iltibas yaratacağına hükmedildiğini, dolayısıyla mahkeme kararında, 14. sınıf ile müvekkili markasının tescilli olduğu tekstil ürünlerini benzer görüldüğünü, markaların benzerliği hususunda ise, hem … 3 FSHHM’nin …, … sayılı kararlarında, hem de mahkememizin … Esas sayılı kararında “… ” ile “…”nın, “…” unsurları nedeniyle iltibas yaratacağına hükmedildiğini, bu durumda da, eğer “… ” markası, “…” unsuru nedeniyle “…” markasına iltibas yaratıyorsa, somut olayda da davalının tek başına “…” ibaresini benzer ürünlerde kullanmasının doğal olarak müvekkili markası ile iltibas yarataağını iddia ederek, … sayılı “…” marka başvurusunun hükümsüzlüğünü ve sicilden terkinini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA; Davalı vekili beyan dilekçesinde; müvekkilinin “…” markasının tescili ile birlikte KHK çerçevesinde marka korumasını elde ettiğini, 556 Sayılı KHK’nın 8/1-b kapsamında müvekkilinin tescilli markası olan “…” markasının hükümsüzlüğü ve sicilden terkininin mevzuata ve hukuka aykırılık teşkil ettiğini, “…” markasının Türkiye çapında tanınırlığının, müvekkili şirketin yoğun reklam ve tanıtım faaliyetleri sayesinde … markası ile birlikte bilinir ve popüler olduğunu, kaldı ki bir markanın gerçek sahibinin, onu tescil ettiren kişi değil, markayı ihdas eden ve piyasada tanıtan kişi olduğunun Yargıtay kararları ile de sabit olduğunu ve taleplerin yersiz olduğunu savunarak, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE
Dava konusu uyuşmazlık, davalı adına tescilil “… + şekil ibareli … sayılı “ markanın 556 sayılı KHK nın 8/1-b maddesi kapsamında hükümsüzlüğü taleplidir.
Türk Patent ve marka kurumundanmarka tescil belgesi celp edilmiştir.
HMK 266. madde gereğince bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır. Düzenlenen son raporun denetim ve hüküm kurmaya elverişli bulunması nedeniyle son rapor mahkememizce kabul edilmiş ve hükme dayanak yapılmıştır.
Bilirkişiler …, …, … 29.7.2016 tarihli raporlarında; Taraf markalarının bütünsel açıdan farklı olduğunu, mahkemenin farklı kanaatte olması ihtimalinde markaların tescilli olduktan sınıfların farklı olduğu ve aralannda benzerliğin olmadığı, bu sınıflar arasında tüketici nezdinde karıştırma veya bağlantı kurma ihtimalinin bulunmadığı,hükümsüzlük şartlarının oluşmadığını bildirmişlerdir.
Bilirkişi heyeti …, … ve …’ın 20.7.2017 tarihli raporlarında; davacı markası ile davalı markasının işaretsel anlamda benzer olduğu,davacı markasının tescilli olduğu 25, sınıf ve 26. sınıfta yer alan ürünlerin bir kısmı ile davalı markasının tescilli olduğu 14. sınıfta yer alan, heykeller ve biblolar dışında kalan tüm malların benzer olduğu,davacı markası ile davalı markasının işaretsel açıdan benzer, tescilli oidukları mallar bakımından İse davalı markasının tescilli olduğu bibloiar ve heykeller emtiaları dışında da benzer oldukları nazara alındığında tarafların markalarının benzer olduğu, takiben ortalama bir tüketicinin tarafların markalarına maruz kaldıklarında karıştırılma ihtimallerinin bulunduğu, davalı markasının Kuyumculuk eşyaları {taklitleri dahil); altınlar, mücevherler, kıymetli taşlar ve bunlardan mamul takılar, kol düğmeleri, kravat iğneleri, Saatler ve zaman ölçme cihazları, (kronometreler, metronomlar ve parçaları, saat kordonları dahil% ürünleri için kısmi hükümsüzlük şartlarının oluştuğu,heykeller ve biblolar emtialar bakımından davacı markası ile ürün benzerliği bulunmadığından anılan iki emtia bakımından hükümsüzlük şartlarının gerçekleşmediğini bildirmişlerdir.
Her iki heyet arasında görüş ayrılığı bulunduğundan üçüncü bir heyet oluşturulmuştur.
Üçüncü bilirkişi heyeti …, … ve … 24.9.2018 tarihli raporlarında; heykeller ve biblolar emtiaları hariç olmak üzere taraf markaları arasında iltibas riskinin bulunduğu;nu, davalı adına … sayı ile tescilli “…” markasının hükümsüzlük koşullarının “…” emtiaları hariç olmak üzere oluştuğunu,Heyetin ikinci heyet ile mutabakat içinde olduğunu ilk heyetin görüşlerine katılmadıklarını bildirmişlerdir.
Dosyaya uzman görüşü sunulmuş, …’in 2.3.2016 tarihli uzman görüşünde; karışıklığa neden olacak benzerliğin bulunmadığı bildirilmiştir.
Toplanan tüm deliller hükme esas alınan ikinci ve son rapor içerikleri birlikte incelendiğinde; davacı markası nm esas unsuru “…” ibaresi iken davalı markasının esas unsuru “…” ibaresidir. Davacı markasının sonunda yer alan “…” ibaresi, davacı firmanın şirket unvanına referans vermektedir Esas unsurlar, harf dizilimi ve işitsel olarak yüksek düzeyde benzerlik göstermektedir. Şöyle ki; esas unsurlar arasındaki fark, bir harften (“L” harfi) ibarettir. Bu harf, telaffuzda ciddi bir farklılık yaratmamaktadır. Görsel olarak; markaların her ikisi de düz metin harici grafik unsurlar içermektedir. Davalı markası, füşya tabir edilebilecek renk ve kelebek şekli içermekte olup el yazısıyla yazılmıştır. Davacı markası, el yazısıyla yazılmış olmasa da düz metin değildir ve el yazışma kısmen benzer stildedir. Davacı markası siyah renkte olup sonda yer alan … ibaresi, dikkati kısmen“…” ibaresinden uzaklaştırmaktadır. Dolayısıyla düşük seviyede grafik benzerlik bulunduğu anlaşılmaktadır.
Malların ve hizmetlerin aynılığı ya da benzerliğinin saptanmasında, Tebliğ ile düzenlenen sınıflar ve grupların dikate alınması gerektiği, bu hussuta son raporun ayrıntılı olarak düzenlendiği ve malların ve hizmetlerin doğası, son kullanıcıları, kullanım yöntemi ve malların yada hizmetlerin birbiri ile rekabet halinde mi yoksa birbirini tamamlayıcı nitelikte mı olduktan gibi kriterler de incelendiğinde ortalama tüketici dikkate alındığında heykeller ve biblolar emtiaları hariç olmak üzere taraf markaları arasında iltibas riskinin bulunduğu, davalı adına … sayı ile tescilli “…” markasının hükümsüzlük koşullarının “…” emtiaları hariç olmak üzere oluştuğu sabut bulmakla hükme esas alınan ikinci son heyet raporlarının da birbiri ile örtüştüğü de dikkate alınarak kısmı olarak hükümsüzlüğe karar verilmesi gerektiğinden yukarda açıklanan gerekçe kapsamına göre aşağıdaki şekilde hüküm oluşturmak gerekmiştir.
HÜKÜM;Yukarda açıklanan gerekçe kapsamına göre,
1-Davalı adına tescilli … nolu markanın kuyumculuk eşyaları(taklitleri dahil),altınlar, mücevherler,kıymetli taşlar bunlardan mamul takılar, kol düğmeleri, kritavat iğneleri , saatler, ve zaman ölçme ciazları(kronometreler,metronomlar ve parçaları, saat kordonları dahil) emtia sınıfları yönünden kısmi olarak hükümsüzlüğüne,… yönünden hükümsüzlük isteminin reddine, karar kesinleştiğinde ilamın TPMK ne gönderilmesine ve sicilden kısmı terkin işleminin yapılmasına,
2-44,40 TL ilam harcının peşin harçtan mahsubu ile eksik kalan 16,70 TL harcın davalıdan tahsiline,
3-Davanın kısmen kabul kısmen reddi nedeniyle, Avukatlık ücret tarifesi uyarınca 3.931,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davanın kısmen kabul kısmen reddi nedeniyle, Avukatlık ücret tarifesi uyarınca 3.931,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Davacı tarafın yargılama giderlerinden olan 27,70 TL başvuru harcı 27,70 peşin harç 464 TL tebligat ve müzekkere masrafı, 3.600 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 4.119,40 TL yargılama giderinin taktiren 2/3 ünün davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Taraflarca fazla yatırılan gider avansının hüküm kesinleştiğinde ve talep halinde iadesine,
Dair davacı ve davalı vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde İSTİNAF YASA YOLU AÇIK olmak üzere verilen karar açıkça okundu, usulen anlatıldı.14/05/2019

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır