Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 1.Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2017/257 E. 2021/80 K. 18.02.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
1.FİKRÎ VE SINAÎ
HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/257
KARAR NO : 2021/80

DAVA : Endüstriyel Tasarıma Tecavüz ve Haksız Rekabetin Tespiti, Önlenilmesi, Maddi-Manevi Tazminat
DAVA TARİHİ : 25/09/2014
KARAR TARİHİ : 18/02/2021

İstanbul (Kapatılan) 3.FSHHM’nin 2014/221 E. 2015/88 K. ve 16/04/2015 tarihli kararı ile davalı … – … hakkında davanın tefriki ile yeni esasa kaydı yapılmasına karar verilmiş, tefrik kararı gereği dava, İstanbul (Kapatılan) 3.FSHHM’nin 2015/99 E sırasına kaydedilmiştir.
HSK’nun 02/08/2017 tarih ve 1071 sayılı kararı gereğince İstanbul 3. ve 4. FSHH Mahkemelerinin 08/08/2017 tarihi itibarıyla faaliyetlerinin durdurulmasına, 3. FSHH Mahkemesinde görülmekte olan dava, iş ve arşiv dosyalarının Mahkememize devrine karar verildiğinden, kapatılan İstanbul 3. FSHHM’nin 2015/99 E. sayılı davası Mahkememize tevzi edilerek 2017/257 E. sırasına kaydı yapılmakla, Mahkememizde görülmekte bulunan Endüstriyel Tasarıma Tecavüz ve Haksız Rekabetin Tespiti, Önlenilmesi, Maddi-Manevi Tazminat davasının yapılan açık yargılamasının sonunda.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: Müvekkilinin “…” ürününü TPE nezdinde tescil ettirdiğini, müvekkiline ait ürünün showroomda görüldüğü, taklit edilip üretilerek çoğaltıldığını, davalılarca … ürünlerin kullanıldığı, sergilendiği, pazarlandığı, davalıların satışlarını artırmak için taklit ürünlerini kullanarak haksız kazanç sağladığını, davalıların eylemlerinin haksız rekabet ve müvekkilinin tescilli tasarımına tecavüz ettiğinin tespitini, önlenmesini, ortadan kaldırılmasını, tecavüz nedeni ile davalıların haksız olarak elde ettiği kazancın tespiti ile şimdilik 10.000TL maddi (22.04.2019 tarihli ıslah dilekcesi ile 100.00 TL maddi tazminat istenmiştir) ve 50.000TL manevi tazminatın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, hükmün masrafları davalılarca karşılanmak sureti ile Türkiye’de en yüksek tirajlı ilk 3 gazeteden birinden yayınlanmasını talep ve dava etmiştir.
Davalı … – … vekili cevap dilekçesinde özetle: … 4. FSHHM D.İş dosyasında yaptırılan tespitte yer alan bilirkişinin sektörel uzman olmadığını, raporun yüzeysel ve hatalı olduğunu ve davanın reddini gerektirdiğini, müvekkilinin önemli bir sanatkar olduğunu, … yer alan dava konusu tasarımın müvekkilinin bilgi ve becerisinden yararlanmak için iletişime geçen diğer davalılarca talep edilmesi üzerine özel boyutlarda üretildiğini ve müvekkilin iş ilişkisinin bu şekilde olduğunu, davacı tasarımında … sergilenen özel üretim tasarıma ait detayların bulunmadığını, davaya konu tasarımın tescil tarihi olan 2010 yılından evvel piyasaya sürülüp kullanıldığını, davacı ile müvekkilinin birbirlerini 1997 yılından beri tanıdıklarını, 2000-2005 yıllan arasında iş ortaklıklarının olduğunu, ortaklıklarının bitmesinden sonra müvekkiline ait kalıpların davacı tarafından kullanılarak haksız kazanç sağlandığını, asıl tasarımlan taklit edilenin müvekkili olduğunu, söz konusu tasarımın yenilik vasfını taşımadığını, davanın reddini talep etmiştir.
TPMK kayıtları istenmiş, HMK 266. madde kapsamında bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
22/06/2016 tarihli bilirkişi kurulu raporunda özetle: Davacı ürünü döngü sehpanın FSEK çerçevesinde korunan bir güzel sanat eseri niteliğinde olduğu, eser koruması yanında bu ürünün tescilsiz tasarım olarak genel hükümlere göre korunmasının mümkün olduğu, bu açıdan söz konusu ürünün davacı tarafından gerçekleştirildiği tarih itibariyle yeni ve özgün olduğu, davalı … ‘in ürettiği ve …sergilenen sehpalar itibariyle davacının tasarımı açısından hem FSEK çerçevesinde hak ihlali (çoğaltma ve yayma haklarının ihlali) gerçekleştiğini ve hem de bu durumun genel hükümler çerçevesinde haksız rekabet olarak nitelenebileceği, davacı her iki hukuki temele birden dayandığından bunlardan kendisi açısından daha uygun olana göre karar verilmesinin uygun olacağı, bu açıdan davacının talebinde ifade ettiği tutara hükmedilmesinin mümkün olduğu, bu tutar belirlenirken dava dosyasında bulunan fatura bilgilerinden de yararlanabileceği, manevi tazminat itibariyle de uygun bir tazminata hükmedilmesinin uygun gözüktüğü bildirilmiştir.
31/01/2017 tarihli bilirkişi kurulu ek raporunda özetle: Kök raporda yapılan değerlendirmelerin değiştirilmesini gerektirir bir durum bulunmadığı bildirilmiştir.
03/04/2018 tarihli bilirkişi kurulu raporunda özetle: 25.08.2010 koruma tarihli ve … nolu TPE tescilli tasarımın TPE ekranından “iptal” durumunda olduğu, koruma süresi dahilinde 16.09.2014 tarih ve … D.İş tespit raporunda benzeri tasarımların saptandığı, ancak rapor genelinde yapılan araştırma, inceleme ve açıklamalar doğrultusunda tasarım haklarının korunması hakkındaki 554 Sayılı. KHK gereği 2010 yılında tescil edilen … nolu tasarıma benzer şekillerln/desenlerin endüstride önceki tarihlerde kullanımının bulunması, yenilik ve ayırt edicilik özelliklerine sahip olmaması nedeniyle haksız rekabet ve davacının tasanm hakkına tecavüz şartlarının oluşmadığı, bilirkişi heyetine sorulan “eser mi” sorusuna yanıt olarak davaya konu ürünün “eser” ancak “endüstriyel tasarım” olmadığı kanaati taşıdığı, “eser” de sahibinin hususiyetini taşıması yeterli iken “yenilik” ve “ayırt edicilik” aranmamakta olduğu, referans olarak verilen yasa maddeleri ve açıklamalar gereği, davaya konu tescilli tasarımın endüstriyel tasarım olma özellikleri olan “yenilik” ve “ayırtedlcilik” unsurlarını barındırmadığı, bilirkişi heyetinden istenen “raiç bedelin denetime uygun şekilde belirlenmesinin” de konusu bu şekilde bir tasarım hakkı ihlali olmaması nedeniyle söz konusu olmadığı kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
31/10/2018 havale tarihli bilirkişi kurulu raporunda özetle: Davacının döngü sehpa ürünün FSEK m. 4 çerçevesinde bir güzel sanat eseri olduğu, zira bir güzel sanat eseri için aranan sahibinin hususiyetini taşıması ve estetik bir değere sahip olması özelliklerine sahip olduğu, buna binaen FSEK m. 68 anlamında korunması gerektiği, davacı yanın tüzel kişi olması itibarıyla eser sahibi olarak değerlendirilemeyeceği ancak dosya kapsamından davacının yürüttüğü iş faaliyeti/ticari faaliyet kapsamında davacının bu eser üzerindeki mali hakları haiz olduğu ve bu sebeple huzurdaki davada FSEK hükümlerine göre himaye göreceği, FSEK m, 68 hükmünün eserine yönelik tecavüz fiili gerçekleştirilen eser/mali hak sahibine üç kata kadar tazminat talep edebilme imkanı tanıdığı, bu tazminatın miktarının belirlenmesinde davacı ve davalı arasında bir farazi sözleşme ilişkisinin var olduğu kabul edilerek bir rayiç bedel belirleneceği, rayiç bedelin 1.500 TL – 1.750 TL arasında olduğu, bu bedel göz önünde bulundurularak yasa hükmü çerçevesinde Mahkemece üst sınır zararın üç katı olacak şekilde bir tazminat takdir edilebileceği, davaya konu döngü sehpa ürünün bir güzel sanat eseri olması hasebiyle, FSEK m. 68 kapsamında korunacağı kanaatine varıldığından bu ürününün ayaca haksız rekabet hükümlerine göre korunmayacağı, bununla birlikte mahkemenin heyetle farklı kanaatte olması durumunda, davalı yanın eylemlerinin ayrıca haksız rekabet teşkil ettiğinin kabul edilmesi gerektiği, bu durumda ödenecek tazminatın (FSEK m. 68 hükmü kapsamında bir tazminata/özel hukuk cezasına hükmedilmemesi veya edilmesine rağmen zararın bütünüyle karşılanamaması halinde ve zenginleştirici tazminat yasağı da dikkate alınarak) TTK hükümlerine göre belirlenebileceği kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Mahkememizce 31/10/2018 tarihli bilirkişi kurulu raporuna itibar edilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava: Davacının …sayılı 5.1 numaralı tasarımına ve tasarımın FSEK kapsamında eser olduğu iddiası ile esere yönelik davalının tecavüz ve haksız rekabette bulunduğunun tespiti, önlenmesi, ortadan kaldırılması, 554 sayılı KHK 52/a maddesi ve FSEK 68. maddesi gereğince fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydı ile 10.000TL maddi (22.04.2019 tarihli ıslah dilekcesi ile maddi tazminat istemi 100.000 TL ye çıkarılmıştır) ve 50.000TL manevi tazminatın tahsili ile hükmün ilanına ilişkindir.
6769 sayılı SMK 10/01/2017 tarihinde yürürlüğe girmiştir. Davanın açıldığı tarih itibariyle dava, 554 Sayılı Endüstriyel Tasarımların Korunması Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamedeki hükümler ve 5846 sayılı FSEK çerçevesinde incelenmiştir.
554 sayılı KHK 5.maddede “yeni ve ayırt edici niteliğe sahip tasarımların belge verilerek korunacağı”, KHK 6.maddede “bir tasarımın aynısının başvuru veya rüçhan tarihinden önce dünyanın herhangi bir yerinde kamuya sunulmamış olması halinde yeni kabul edileceği, tasarımların sadece küçük ayrıntılarda farklılık göstermesi halinde aynı kabul edileceği”, KHK 7.maddede “bir tasarımın ayırt edici niteliğe sahip olmasının bu tasarımın bilgilenmiş kullanıcı üzerinde yarattığı genel izlenim ile ikinci fıkrada belirtilen herhangi bir tasarımın böyle bir kullanıcıda yarattığı genel izlenim arasında belirgin bir farklılık olması anlamında” olduğu düzenlenmiştir.
25.08.2010 koruma tarihli ve … numaralı TPE tescilli tasarımın TPE ekranından “iptal” durumunda olduğu, tasarım tescil kaydının yenilenmediği anlaşılmıştır.
Davacının döngü sehpa ürünün FSEK 4. maddesi çerçevesinde güzel sanat eseri olduğu, zira bir güzel sanat eseri için aranan sahibinin hususiyetini taşıması ve estetik bir değere sahip olması özelliklerine sahip olduğu, bu nedenle FSEK 68. maddesi gereğince korunması gerektiği, davacı şirketin tüzel kişi olması itibarıyla eser sahibi olarak değerlendirilemeyeceği ancak davacının yürüttüğü iş faaliyeti/ticari faaliyet kapsamında bu eser üzerindeki mali hakları haiz olduğu bu sebeple FSEK hükümlerine göre himaye göreceği, FSEK 68. madde hükmünün esere yönelik tecavüz fiili gerçekleştirilen eser/mali hak sahibine üç kata kadar tazminat talep edebilme imkanı tanıdığı, bu tazminatın miktarının belirlenmesinde davacı ve davalı arasında bir farazi sözleşme ilişkisinin var olduğu kabul edilerek bir rayiç bedel belirleneceği, Mahkememizce itibar edilen 31/10/2018 tarihli bilirkişi kurulu raporunda rayiç bedelin 1.500 TL – 1.750 TL arasında olduğunun belirlendiği, bu bedel göz önünde bulundurularak yasa hükmü çerçevesinde üst sınır zararın üç katı olacak şekilde bir tazminat takdir edilebileceği, davaya konu döngü sehpa ürünün, güzel sanat eseri olması hasebiyle, FSEK 68. maddesi kapsamında korunacağı ancak davacının daha önce tescili olan tasarımı yenilememe iradesi gösterdiğinden haksız rekabetin varlığından söz edilemeyeceği kanaatine varılmıştır.
Bilindiği üzere tasarım hukukundaki koruma ile FSEK kapsamındaki koruma farklı hukuki koruma sağlamakta,hatta güzel sanat eseri niteliğindeki eserlerin eser sahibinin yaşadığı süre boyunca korunduğu gibi yaşam+70 yıl süre ile korunduğu bilinmektedir.
5846 sayılı FSEK’nun 1/B maddesinin “a” bendinde eser, “sahibinin hususiyetini taşıyan ilim ve edebiyat, musiki, güzel sanatlar veya sinema eserleri olarak sayılan her nevi fikir ve sanat mahsullerini” ifade eder. Buna göre bir fikri ürünün eser sayılabilmesi için iki koşulu birlikte gerçekleştirmesi gereklidir. İlk olarak fikri ürünün sahibinin hususiyetini taşıması, bir başka deyişle kendinden önce ortaya konmuş benzerlerine göre özgün bir niteliğe sahip olması gerekir. İkinci olarak bu fikri ürünün FSEK’nun ikinci ve devamı maddelerinde belirlenen eser kategorilerinden birine dahil edilebilmesi aranmalıdır.
Dava konusu tasarım 554 sayılı KHK anlamında tescilli tasarım değildir ancak FSEK’in 4. maddesinin son paragrafına göre tasarımlar ve benzeri eserlerin endüstriyel model ve resim olarak kullanılması, düşünce ve sanat eseri olmak sıfatlarını etkilemez. Bu durumda anılan ürünlerin korunması hem FSEK hükümlerine hem de sınai haklar ile ilgili mevzuat hükümlerine göre olacaktır.
Davacının döngü sehpa ürününün güzel sanat eseri olarak FSEK himayesinden yararlanabilmesi için estetik niteliğe sahip olmaları ve sahibinin hususiyetini taşımaları gerekir. Davaya konu tasarımların bu çerçevede değerlendirildiğinde estetik özellikler gösteren FSEK 4.madde hükmü çerçevesinde güzel sanat eseri olduğu bilirkişi raporları ile subuta ermiştir. Zira uyuşmazlık konusu fikri ürünlere ilişkin eser sahipliği sıfatının resen denetlenmesi gerekmektedir.
FSEK 18. medde hükmüne göre “Mali hakları kullanma yetkisi münhasıran eser sahibine aittir. Aralarındaki özel sözleşmeden veya işin mahiyetinden aksi anlaşılmadıkça; memur, hizmetli ve işçilerin işlerini görürken meydana getirdikleri eserler üzerindeki haklar bunları çalıştıran veya tayin edenlerce kullanılır. Tüzel kişilerin uzuvları hakkında da bu kural uygulanr. Bir eserin yapımcısı veya yayımcısı, ancak eserin sahibi ile yapacağı sözleşmeye göre mali hakları kullanabilir”
FSEK 11.madde hükmüne göre yayımlanmış eser nüshalarında veya bir güzel/ sanat eserinin aslında, o eserin sahibi olarak adını veya bunun yerine tanınmış müstear adını kullanan kimse, aksi sabit oluncaya kadar o eserin sahibi sayılır. Umumi yerlerde veya radyo-televizyon aracılığı ile verilen konferans ve temsillerde, mutat şekilde eser sahibi olarak tanıtılan kimse o eserin sahibi sayılır; meğer ki birinci fıkradaki karine yoluyla diğer bir kimse eser sahibi sayılır.
Dosyadaki bilgi ve belgelere göre bir eserin hak sahibinin izni olmaksızın üretilmesi eser sahibinin mali haklarından FSEK 22 maddede yer alan çoğaltma hakkının, çoğaltmadan elde edilen ürünlerin satışa arzı ise FSEK 23 madde çerçevesinde yayma hakkının ihlalidir. Ayrıca vaki kullanımda eser sahiplerinin ismi de kullanılan ürünler üzerinde gösterilmediğinden eser sahipleri yönünden FSEK 15 madde çerçevesinde “eser sahibi olarak tanıtılma hakkı ihlal edilmiştir.
FSEK 68 madde kapsamında bu taleplerin ileri sürülebilmesi için, mütecavizin kusurunun olması ya da zararın gerçekleşmiş bulunması şart değildir, eser sahibinin mali hakları korunurken sadece bu tecavüzün haksız fiil olduğu varsayımından hareket edilmeyecektir. Somut olayın özelliğine göre varsayımsal sözleşme bedeli tayin edilirken eser sahibinin bilimsel/sanatsal yeteneği, üretim kapasitesi gibi sübjektif nitelikleri, eserin beğeni ölçüsü, sayfa sayısı, estetik görünümü, nitelik ve niceliği, ihlal edilen mali hakkın türü, coğrafi kapsamı, ihlal süresi, ihlâlin yapıldığı vasıta, bunun geniş halk kitlesine ulaşımı gibi objektif kriterler dikkate alınarak eser sahibi izinsiz yayın yapanla sözleşme yapması halinde, bu sözleşme uyarınca isteyebileceği bedel, bunun faizi 68. madde uyarınca açılacak davada dikkate alınacaktır.
Davacının eser üzerindeki mali haklarından olan FSEK 21-22 madde de sayılan çoğaltma ve yayma hakları davacı elinde olup , davalının üretim yapması ve ticari sahaya çıkarması, umuma arz etmesi için eser sahibinin izni şart olduğundan ve davacı ile davalı arasında bu tür bir izin olmadığı anlaşıldığından davacının FSEK’ dan kaynaklanan çoğaltma ve yayma hakları ihlal edildiği, burada kullanım şeklinin de önemli olduğu, bu eserin ticari amaçla davalı yanca elinde bulundurulduğu,, davacının FSEK 68.madde kapsamında tazminat talep etmesinin şartlarının oluştuğu anlaşılmıştır.Zira eserin ne şekilde umuma arz edileceği eser sahibinin yetkisinde olduğundan burada eser sahibinden izin alınmadan eserin umuma arz edildiği,üretilmesi suretiyle çoğaltıldığı hususları sabittir, takdiren somut olarak 3 kat olarak tazminat takdir edilmiştir.
Davacının FSEK kapsamında 22-23 madde de sayılan çoğaltma ve yayma mali haklarının ihlal edildiği, davacı FSEK 68 gereği 3 kat tazminat talep ettiğinden dava konusu eser incelendiğinde davalının lisans alsa idi ne kadar bir bedel ödeyeceği hususunda, bu hesaplamalar yapılırken eserin kullanım şekli, hitap ettiği kitle, satış fiyatları ve toplam maliyetleri de göz önüne alındığında 31/10/2018 tarihli bilirkişi kurulu raporu dikkate alınarak belirlenen rayiç bedelin 1.500 TL olduğu kabul edilerek FSEK 68. maddeye göre ele geçen ürün adedi 10 adet x 1 sehpa için belirlenen rayiç bedel 1500 TL = toplam 15.000 TL nin 3 katı olan 45.000 TL tazminatın fatura tarihi olan 30.11.2013 tarihinden itibaren en yüksek reeskont faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, fazlaya ilişkin istemin reddine karar vermek gerekmiştir.
Davaya konu sehpa tasarımı güzel sanat eseridir. FSEK 8.madde hükmüne göre eseri ancak bir gerçek kişi yaratabilir. “Yaratma gerçeği” ilkesi çerçevesinde eseri bir gerçek kişi yaratabileceğinden, tüzel kişiler kural olarak eser sahibi olamazlar ancak şartları bulunduğu ölçüde tüzel kişiler de manevi tazminata hak kazanabilir. Bu husus her davaya özgü olarak tartışılmalıdır. Somut olayda davacı tüzel kişiliğin manevi hakkının ihlal edildiği kabul edilmiştir. Davacının manevi olarak da ürünler üzerinde eser sahipliğinden kaynaklanan FSEK 15.madde çerçevesinde “eser sahibi olarak tanıtılma hakkının” ihlal edildiği gözetilerek takdiren 3000 TL manevi tazminat ödenmesine, haksız rekabete dayalı taleplerin reddine, hükmün ilanında davacının hukuki yararı bulunduğundan karar kesinleştiğinde hüküm özetinin masrafı davalıdan alınarak Türkiye’de tirajı yüksek bir gazetede bir kez ilanına karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere
1-Davacının döngü sehpa ibareli ürününe yönelik eserden kaynaklı haklara tecavüzün tespiti, durdurulması, ve önlenmesine, Mahkememizce verilen tedbirin karar kesinleşene kadar devamına,
2- FSEK 68. maddeye göre ele geçen ürün adedi 10 adet X 1 sehpa için belirlenen RAYİÇ BEDEL 1500 TL = toplam 15.000 TL nin 3 katı olan 45.000 TL tazminatın fatura tarihi olan 30.11.2013 tarihinden itibaren en yüksek reeskont faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, fazlaya ilişkin istemin reddine,
3- 3.000 TL manevi tazminatın davacının fatura tarihi olan 30.11.2013 tarihinden itibaren en yüksek reeskont faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, fazlaya ilişkin istemin reddine,
4-Davalı eyleminin haksız rekabet teşkil ettiğine dair talebin reddine,
5-Karar kesinleştiğinde hüküm özetinin Türkiye’de tirajı yüksek bir gazetede bir kez ilanına masrafın davalılardan tahsiline,
6-3.278,88 TL ilam harcının 1.024,65-TL peşin harç ve 2.562,00-TL ıslah harcından mahsubu ile fazla 307,77-TL harcın davacıya iadesine,
7-Tasarıma tecavüzün tespiti, durdurulması, önlenilmesi yönünden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca 5.900,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Maddi tazminat yönünden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca 6.650,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
9-Manevi tazminat talebi yönünden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca 3.000,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
10-Reddedilen Haksız Rekabetin Tespiti yönünden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca 5.900,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
11-Reddedilen maddi tazminat yönünden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca 6.650,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
12-Reddedilen manevi tazminat yönünden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca 3.000,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
13-Davacı tarafın yaptığı 25,20 TL başvuru harcı 1.024,65-TL peşin harç, 2.562,00-TL ıslah harcı, 4.100,00-TL bilirkişi ücreti, 125,00-TL tebligat ve müzekkere masrafı olmak üzere toplam 7.836,85 TL ve İstanbul (kapatılan) 4 FSHHM’ nin 2014/55 D.İş dosyasında yapılan 450,00-TL bilirkişi ücreti, 18 TL yargılama gideri olmak üzere 468,00-TL, genel toplam 8.304,85-TL yargılama giderinden takdiren 3.903,27-TL ‘nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
14-Davalı tarafın yaptığı 1.600,00-TL bilirkişi ücreti ve 80 TL tebligat masrafı olmak üzere toplam 1.680,00-TL’ yargılama giderinden takdiren 890,40-TL sinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
15-Taraflarca fazla yatırılan gider avansının hüküm kesinleştiğinde ve talepleri halinde iadesine,
Dair taraf vekillerinin ve davalı asilin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde İSTİNAF YASA YOLU AÇIK olmak üzere verilen karar açıkça okundu, usulen anlatıldı. 18/02/2021

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır