Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 1.Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2017/247 E. 2018/164 K. 17.04.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
1.FİKRÎ VE SINAÎ
HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/98 Esas
KARAR NO : 2018/223

DAVA : Marka (Marka Hükümsüzlüğünden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 06/03/2018
KARAR TARİHİ : 15/05/2018

Mahkememizde görülmekte bulunan Marka (Marka Hükümsüzlüğünden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA; davacı vekili, davalının SATEN unsurlu markalarının (…, …, …, …, … nolu markalar) müvekkilinin 1985 ve 1988 yıllarından beri tescilli olan çok tanınmış … ve … markaları ile benzer olduğunu ileri sürerek, davalı markalarının iptali ile terkinini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA; Davalı vekili, boya sektöründe parlaklık derecesini ifade eden “…” ibaresinin tek başına tescilinin mümkün olmadığını, müvekkiline ait markalarda yeterli ayırt edici eklerin bulunduğunu savunarak davanın reddini istemiş, karşıdavada ise, karşı davalıya ait …) ve (…) nolu markaların iptalini talep ve dava etmiştir.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GERKEÇE;
… 1.Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce bozmaya uyularak verilen 31/12/2014 tarih ve … sayılı ilama göre; davalıya ait markalardan hükümsüzlüğü istenilen …, …, … nolu markaların hükümden düştüğü bildirildiğinden bu markalar yönünden davanın konusuz kaldığı, … nolu markası …, … nolu markası …, … nolu markası …+Şekil incelendiğinde ise davacı markası olan … ibaresi diğer kelimelerle kaynaşmadığından SATEN markasını davalının markası içerisinde gören tüketicinin bunu davacının markasının yeni bir versiyonu veya serisi olarak algılayacağı, bu nedenle hükümsüz kılınması gerektiği gerekçesiyle asıl davada kesinleşen konularda yeniden hüküm kurulmasına yer olmadığına, davalı adına tescilli …, …, … nolu markaların hükümsüzlüğüne, karşı davanın reddine karar verildiği, Kararı davalı- karşı davacı vekili temyiz etmesi üzerine Yargıtay 11.HD’nin 2015/6743 Esas 2016/886 Karar nolu bozma ilamı ile dava dosyasının karşı dava yönünden bozulduğu ve mahkememize iade edildiği ve bozma sonrası mahkememizin 2018/98 esas numarasına kayıtlanan davada taraf vekilerinin beyanları alınarak bozma ilamına uyalmasına karar verilerek yargılama devam olunmuştur.
Yargıtay 11.HD’nin 2015/6743 esas, 2016/886 karar nolu bozma ilamına göre; Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı-karşı davacı vekilinin asıl davaya yönelik bütün temyiz itirazlarının yerinde olmadığını, Davalı-karşı davacı vekilinin karşı davaya yönelik temyiz itirazlarına gelince, dava dosyası içerisindeki TPE’den gelen müzekkere cevabına göre, karşı davanın konusunu oluşturan ve hükümsüzlüğü istenilen … ve … nolu markaları üzerindeki marka hakkının sona erdiği anlaşılmaktadır. Bu durumda, davanın konusuz kalması nedeniyle bir karar verilmesine yer olmadığına yönelik hüküm tesisi ve buna göre de yargılama giderleri ve vekalet ücretinin takdiri gerekirken, mahkemece davanın reddine karar verilmesi doğru olmamış, karşı davada verilen kararın davalı-karşı davacı yararına bozulması gerektiğinden bahisle davalı-karşı davacı vekilinin karşı davaya yönelik temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davalı-karşı davacı yararına BOZULMASINA, 27/01/2016 tarihinde karar verildiği anlaşılmıştır.
Türk patent ve Marka kurumundan bozma öncesinde dosyaya daha önce gelmiş olan 28.8.2009 tarihli yazı kapsamına göre … nolu markanın 16.8.1999 tarihinde gerçekleşen iptal işlemi nedeniyle müddet olduğu,( ilanın 16.8.1999 tarihinde yapıldığı) keza ve … nolu markanın 8.11.1998 tarihinden itibaren yenilendiği ancak tescil süresi bitiminde yani 8.11.2008 tarihinde yenileme talebinde bulunulmadığından bu markanında müddet olduğunun bildirildiği anlaşılmııştır.
Yargıtay bozma ilamı kapsamına göre de davanın açılış tarihi itibarıyla karşı davacı markaların müddet olduğunu basit bir Tpe araştırması ile bilebilecek durumda olduğundan bu husus gözetilerek yargılama gideri ve vekalet ücreti hususu incelenmiştir.
Avukatlık asgari ücret tarifesinin 6.maddesi (anlaşmazlık, davanın konusuz kalması nedeniyle ön inceleme tutanağı imzalanıncaya kadar giderilirse, Tarife hükümleriyle belirlenen ücretlerin yarısına, ön inceleme tutanağı imzalandıktan sonra giderilirse tamamına hükmolunur.) Yargıtay 11.HD’nin 12.12.2016 tarih ve 2016/748 esas, 2016/9479 sayılı ilamları ile vekalet ücretine ilişkin HMK hükümleri dikkate alındığında( 6100 sayılı HMK’nın 331/1. maddesi gereğince hakim, davanın konusuz kalması sebebiyle davanın esası hakkında karar verilmesine gerek bulunmayan hallerde, davanın açıldığı tarihteki tarafların haklılık durumuna göre yargılama giderlerini takdir ve hükmeder.) davanın konusuz kalması halinde mahkemenin dava açıldığı tarihte hangi tarafın haksız olduğunu tespit edip o taraf aleyhine vekalet ücreti takdir etmesi gerektiği belirtilmektedir. Türk Patent ve Marka kurumundan bozma öncesinde dosyaya daha önce gelmiş olan 28.8.2009 tarihli yazı kapsamına göre … nolu markanın 16.8.1999 tarihinde gerçekleşen iptal işlemi nedeniyle müddet olduğu, (ilanın 16.8.1999 tarihinde yapıldığı) keza ve … nolu markanın 8.11.1998 tarihinden itibaren yenilendiği ancak tescil süresi bitiminde yani 8.11.2008 tarihinde yenileme talebinde bulunulmadığından bu markanında müddet olduğu anlaşılmaktadır. Dolayısıyla dava açıldığı tarihte … nolu markanın 16.8.1999 tarihinde gerçekleşen iptal işlemi nedeniyle müddet olduğu,( ilanın 16.8.1999 tarihinde yapıldığı) halde davacının iptal edilen bir markanın hükümsüzlüğünü talep etmesi nedeniyle dava açılmasına haksız olarak sebebiyet verdiği hususu sabittir.Zira sicil aleni olup, herkesin kullanımına açıktır. Basit bir araştırma ile bu husus incelenebilecekken, böyle bir araştıra yapılmadan dava açıldığı, keza davanın ilk açıldığı tarih ise 18.7.2002 tarihi olup, davacının açılan davada haklı olmadığı hususu sabittir. … nolu marka yönünden ise marka hakkı sona ermiş olup, KHK 45. madde düzenlemesi, bu yönde alınmış diğer mahkeme ilamları, sona erme sebebinin gerçekleştiği andan itibaren markanın hüküm ifade etmeyecek oluşu hususları bir arada değerlendririldiğinde AAÜTE 6.madde gereğince davanın açılmasına sebep olan davacının maktu vekalet ücretinden ve yargılama giderlerinden sorumlu olması gereklidir.
Bozma ilamına uyulduğundan ve bozma kapsamına göre; ASIL DAVA YÖNÜNDEN KARAR KESiNLEŞMİŞ OLMAKLA YENİDEN BİR KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,KARŞI DAVANIN KONUSUNU OLUŞTURAN ve hükümsüzlüğü talep edilen 86151, 107887 NOLU MARKALAR müddet olduğundan dolayısıyla dava konusuz kaldığından konusuz kalan davada esas hakkında bir karar verilmesine yer olmadığına, HMK 331 maddesi kapsamına göre de yarglama gideri ve vekalat ücreti konusunda aşağıdaki şekilde hüküm oluşturmak gerekmiştir.
HÜKÜM;Yukarda açıklanan gerekçe kapsamına göre;
1- ASIL DAVA YÖNÜNDEN KARAR KESiNLEŞMİŞ OLMAKLA YENİDEN BİR KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
2-KARŞI DAVANIN KONUSUNU OLUŞTURAN ve hükümsüzlüğü talep edilen …, … NOLU MARKALAR müddet olduğundan dolayısıyla dava konusuz kaldığından konusuz kalan davada esas hakkında bir karar verilmesine yer olmadığına,
3-35,90 TL ilam harcının peşin harçtan mahsubu ile 10,70 TL eksik harcın davacıdan tahsiline,
4-Avukatlık asgari ücret tarifesi 6.madde gereğince; 3.145 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Davalı tarafın yapmış olduğu yargılama giderlerinden olan bozma öncesi 151,90 TL ve bozma sonrası 70 TL olmak üzere toplam 221,90 TL’nin HMK 331/1 maddesine göre davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Davacı tarafın yapmış olduğu giderlerin üzerinde bırakılmasına,
7-Artan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talebi halinde taraflara iadesine,
Dair karar taraf vekillerinin yüzüne karşı gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 HAFTA içerisinde YARGITAY NEZDİNDE TEMYİZ YASA YOLU açık olmak üzere karar verilip tefhim kılındı.15/05/2018

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır