Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 1.Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2017/235 E. 2020/378 K. 03.12.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
1.FİKRÎ VE SINAÎ
HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/235
KARAR NO : 2020/378

DAVA : TAZMİNAT (SÖZLEŞMEDEN KAYNAKLANAN)
DAVA TARİHİ : 12/01/2015
KARAR TARİHİ : 03/12/2020

HSK’nun 02/08/2017 tarih ve 1071 sayılı kararı gereğince İstanbul 3. ve 4. FSHH Mahkemelerinin 08/08/2017 tarihi itibarıyla faaliyetlerinin durdurulmasına, 3. FSHH Mahkemesinde görülmekte olan dava, iş ve arşiv dosyalarının Mahkememize devrine karar verildiğinden, kapatılan İstanbul 3. FSHHM’nin 2015/10 E. sayılı davası Mahkememize tevzi edilerek 2017/235 E. sırasına kaydı yapılmakla, Mahkememizde görülmekte bulunan Tazminat (Sözleşmeden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: Davalının, imzalanan sözleşmeyi ihlal ettiğini, müvekkili ile davalı arasında davalının 2 adet albümünün yapımcılığı ve genel menajerlik hizmetlerinin yürütülmesi hususunda 16.05.2013 tarihinde menajerlik sözleşmesi imzalandığını, sözleşme uyarınca müvekkili şirketin (yapımcı) tek yetkili menajer olarak belirlendiğini, sözleşmenin 5.2.2 maddesi uyarınca sanatçının, sözleşme içinde kendi adına ve/veya üçüncü gerçek ve/veya tüzel kişiler namına sözleşme konusu ile aynı mahiyette ve içerikte veya benzeri nitelikte başka bir menajerlik sözleşmesi veya taahhütname aktedemeyeceğini aksi takdirde yapımcının uğrayacağı maddi ve manevi tüm zararları karşılayacağını ve cezai şart ödeyeceğini kabul, beyan ve taahhüt ettiğini, menajerlik sözleşmesi açısından taraflardan birinin yükümlülüğünü yerine getirmemesinin söz konusu sözleşmedeki şartların ihlali anlamına geldiğini ve yükümlülüklerini yerine getirmeyen tarafın karşı tarafa vermiş olduğu zararın tazmini gerektiğini, davalının sözleşmeyi haksız biçimde feshettiğini, sözleşme gereği muhatabın ilk albümünün 12.11.2013 tarihinde sözleşmede müvekkili tarafından belirlenen koşullara uygun olarak çıkarıldığını, müvekkilinin sözleşme gereği üzerine düşen sorumlulukları eksiksiz bir biçimde yerine getirdiğini, sözleşmenin davalı tarafça haksız ve mesnetsiz bir biçimde feshedildiğini, yükümlülüklerini yerine getirmeyen tarafın karşı tarafa vermiş olduğu zararın tazmini gerektiğini, davalı tarafın sözleşmeyi feshetme amacıyla taraflarına gönderdiği ihtarnamede belirtilen hususların gerçeği yansıtmadığını, davalı ile beraber çalışmak üzere ayarlanan aranjör … ile ilgili belirtilen memnuniyetsizliğin taraflarının yükümlü olduğu özen ve sorumluluğun yerine getirilmemesi ile olmadığını, …in söz konusu sektörde oldukça tanınmış ve yetkin bir aranjör olduğunu, iddianamede “ortaya çıkan albüm kayıtlarının kötü olması” ifadesinin aranjörle ilgiliymiş gibi yansıtıldığını, …’in yaptığı müzikle … Ödülü’ne aday olduğunu, … gibi yetkin bir aranjörün davalı taraf ile çalışmasının sağlanmasının taraflarının özen yükümlülüğünü yerine getirdiğini gösterdiğini, ihtarnamede albüm çıkışından sonar hiçbir biçimde taraflarınca tanıtım faaliyetlerine girişilmediğini belirtilmiş olmasına rağmen album çıkışından itibaren taraflarınca ayarlanmış 10 adet faaliyetin …, … konukluğu,… “…” program konukluğu, … “…” program konukluğu, … web makale, … “…” program konukluğu, … “…” program konukluğu, … sitesinde albümün anasayfa bannera konması şeklinde sıralanabileceğini, “…” programında davalının yayın akışına eklenmesi için gerekli çalışmaların müvekkili şirketçe yapıldığını fakat davalı tarafın olumsuz tavır ve davranışları ile hem müvekkili şirketi hem de yayıncı kuruluşu son derece mağdur ettiğini, davalı tarafın sözleşmeyi haksız nedenle feshetmiş olması sebebiyle, sözleşmenin fesih ve cezai şart başlıklı 9. maddesinde belirlenen 50.000 USD veya talep tarihinde buna tekabül edecek Türk Lirasını cezai şart olarak müvekkiline ödeme yükümlülüğünün bulunduğunu, sözleşmenin haksız fesih nedeniyle mahrum kalınan kazanç ve uğranılan zararların da müvekkiline ödenmesi gerektiğini, davalıya … 34. Noterliği aracılığıyla … tarih ve … yevmiye numaralı ihtarnameyi gönderdiklerini, davalı tarafça taleplerinin yerine getirilmediğini ve davayı açma zorunluluğunun hasıl olduğunu hususlarını beyan ederek davalının sözleşmeyi ihlal etmesi ve haksız feshetmesi nedeniyle 2000 TL maddi tazminata, davalı tarafından müvekkilinin sektör içindeki prestijinin sarsılması nedeniyle 10.000 TL manevi tazminata, cezai şart miktarı olan 50.000 USD’nin dava tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: Taraflardan birinin yükümlülüğünü yerine getirmemesinin sözleşmedeki şartların ihlali anlamına geldiğini, yükümlülüklerini yerine getirmeyen tarafın karşı tarafa vermiş olduğu zararı tazmin etmesi gerektiğini ancak dava dilekçesi incelendiğinde müvekkilinin sözleşmenin hangi maddelerini ne şekilde ihlal ettiğinin belirtilmediğini, sadece sözleşmeyi ihlal ettiğini ve yükümlülüklerini yerine getirmediğini, zarara sebep olduğu gibi soyut ve dayanaksız iddialara rastlandığını, yükümlülüklerini yerine getirmeyenin bizzat davacı tarafın kendisi olduğunu, davacı tarafın sözleşmenin haksız nedenle feshedildiğini ispat külfeti altında olduğunu, Yargıtay’ın da birçok kararında tek taraflı feshin haklı olup olmadığının mahkemece araştırılmasını kayıpları olduğunu iddia eden tarafın bunu ispatla yükümlü olduğunu belirttiğini, bu bağlamda davacının sözleşme süresince hiçbir itirazda bulunmayıp sessiz kaldığını mevcut uygulamaya uzun süre ses çıkarmadığını fakat müvekkilinin sözleşme hükümlerine aykırı davranıldığını ihtar edildikten sonra sözleşmenin ihlali iddiasıyla bu davaya ikame ettiğini, bu hususun iyi niyet kurallarıyla da bağdaşmadığını ve hukuken himaye edilemez olduğunu, dilekçe ekindeki e-posta yazışmalarından da açıkça görüleceği üzere müvekkilinin ilk albümü olması ve tecrübesizliğine binaen davacının kendisine yardımcı olmasını, yapılan çalışmalarda memnun kalmadığını düzeltilmesi gereken teknik hususlar olduğunu defalarca belirttiğini ve ortaya çıkan işin içine sinmediğini açıkça söylediğini, başta kendisine vaat edilen aranjör ile çalışmaması sebebiyle davacının bu sözünü yerine getirmediğini, müvekkilinin tamamı kendi beste ve emeği olan şarkılarının dert kaynağına dönüştüğünü, emeğinin hakkı verilene kadar üstüne gideceğini, hazırlanan albümün kendine yakışmadığını, vakit kaybı ve stres olduğunu belirtmek suretiyle davacıyı defalarca sözleşme hükümlerine uymadığını yönünde uyardığını, davacı tarafın cevaben bu işin güvene dayandığını, öneri varsa gerekeni yapılacağını bildirdiğini, sadece bu cevabi yazıdan bile davacının da işin gereği gibi yerine getirilmediğini kabul ettiğinin anlaşılacağını, dava dilekçesinde “… kısa bir araştırma ile de anlaşılacağı üzere … söz konusu sektörde oldukça tanınmış ve yetkin bir aranjör olup iddianamede ortaya çıkan kayıtların kötü olması ifadesi aranjörle ilgiliymiş gibi yansıtılmıştır.” dendiğini, sırf bu ifadenin bile kayıtların kötü olduğunu davacı tarafça kabul edildiğini kanıtlar nitelikte olduğunu, sözleşmenin 4/1 maddesinin ” yapımcı işbu sözleşme konusu albümün okumalarında ve albümün mix aşamasına gelene kadar yapılan tüm söz, beste, aranjör, mix, stüdyo, canlı sazlar, fotoğraf, grafik tasarım harcamalarını kendisi karşılayacaktır.” şeklinde olduğunu, zaten sektörde deneyimi olmayan yepyeni bir sanatçı ile tecrübesizliğinden faydalanmak suretiyle en ağır şartlar konularak hazırlanan sözleşmenin bu maddesine aykırı olarak davacının özen yükümünü yerine getirmediğini ve bunu da açıkça ikrar ettiğini, müvekkilinin olağanüstü sorumluluk bilinci ve özenle işini gereği gibi hatta gereğinden de iyi yapmak için çabaladığını ve yükümlülüklerini yerine getirerek ilk albümünün yapıldığını, davacıya teslim edildiğini ve müvekkilinin sözleşmesel yükümlülüğünü yerine getirdiğini, ancak davacının ilk albümü yayınlamadığını, müvekkilinin ikinci albümü de davacıya teslim ettiğini ne var ki ikinci albümün baştan sağma yapıldığını, şarkıların hakkının verilmediğini ve ortaya çıkan bu kalitesiz eserin müvekkili için manevi bir yıkım olduğunu, bahsi geçen albümlerdeki söz ve bestelerin müvekkiline ait olduğunu, müvekkilinin arkadaşları tarafından bilabedel gerçekleştirildiğini, sözleşme gereği sanatçının en iyi şekilde tanıtımının yapılmasını, yazılı basın, tv – radyo, internet ortamı ve diğer alanlarda tanıtım faaliyetlerinin yürütülmesini, albüm tanıtımına ilişkin tanıtım yazısı, basın açıklaması, röportaj, haber vb, her türlü tanıtım materyallerinin yazılı – görsel basında en geniş ölçüde yer alması gerektiğini ancak davacının müvekkiline klip dahi çekmediğini, sadece internette yayınlanacak yalanıyla kandırarak neredeyse cep telefonu kamerası denilebilecek kalitede bir kamera ile kostüm, makyaj, mekan çalışması olmadan bir takım kalitesiz görüntülerin kaydedildiğini, müvekkilinin daha sonra bu görüntülerin şarkıların klibi olarak kullanıldığını öğrendiğini, sanatçının adını ileriye taşıyacak herhangi bir proje yapılmadığını, müvekkili adına web sitesi dahi oluşturulmadığını, bunun yerine göstermelik 10 adet faaliyetten bahsedildiğini, bu ayarlamaları müvekkilini kendi başına da yapabilecek kapasitede olduğunu menajere bu bağlantılar için ihtiyacı bulunmadığını, davacının özen yükümlülüğünü yerine getirmediğini müvekkilinin gerek albümünün kalitesi ve gerekse tanıtımı için hiçbir çaba sarfetmediğini, davacının, dava dilekçesinde müvekkiline iftira attığını, iddia edildiği gibi” … ” isimli TV programı yayın akışına müvekkilinin bir kez daha eklenmesi için davacı tarafça çalışmalar yapıldığının doğru olmadığını, müvekkilinin tamamen kendi çabası ile bu bağlantıları kurduğunu, davacı tarafın ve yayıncı kuruluşun nasıl mağdur edildiğinin ise taraflarınca anlaşılmadığını, esasen dava dilekçesinde muğlak olmayan hiçbir husus olmadığı sözleşmenin 5.2.2. maddesine atıf yapılmakla ne anlatılmak istendiğinin anlaşılamadığını, zira müvekkilinin ne başka bir menajerlik sözleşmesi yaptığını ne de davacının bu maddeye istinaden başka bir açıklama yaptığını, davacının haksız, mesnetsiz, uydurma iddialarla haksız kazanç elde etmek istediğini davanın reddini talep etmiştir.
Bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
20.06.2017 tarihli FSEK uzmanı …, Müzik yapımcısı … ve Müzisyen … tarafından düzenlenen raporda özetle: Taraflar arasında imzalanan 16.05.2013 tarihli sözleşme incelendiğinde, yapımcının yani davacının sözleşme kapsamında yapım ve menajerlik olmak üzere 2 ana yükümlülüğünün düzenlendiği, bu kapsamda davacı, davalının 2 adet albümümün yapımını, albüm okumalarında ve mix aşamasına gelene kadar yapılan tüm söz – beste – aranjör – mix – stüdyo – canlı sazlar – fotoğraf – grafik tasarım harcamalarını üstlendiği, yine sözleşme konusu albümlerle ilgili CD üretim, matbaa (kartonet), meslek birliği giderleri, dağıtım giderleri, eser işletme belgesi ve bandrol giderlerini karşılamayı taahhüt ettiği, ayrıca albüm tanıtımı için reklam filmleri ve video küplerin pazarlama ve satış hakları da yapımcıya verildiği, dava konusu sözleşme ile ayrıca yapımcının tek yetkili menajer olduğu, tarafların beyanları ve dosyaya sunulan delillere bakıldığında, ilk olarak davalının ilk albüm kayıtlarını davacının talebi üzerine “…” isimli aranjör ile çalışarak hazırladığı, bu kayıtlarda hiç memnun olmadığı davacıya göndermiş olduğu e-maillerden anlaşıldığı, masterband’ını davacıya teslim ettiği, ancak davacının albümü bu haliyle yayınlamadığı, şarkılarının daha sonra tekrar yeni kayıtlarının alındığı ve 12.11.2013 tarihinde “…” isimli 1 adet albümün piyasaya çıkarıldığı, davalı, … 9. Noterliğinin … tarih ve … yevmiye nolu ihtarnamesiyle davacının sözleşmesel yükümlülüklerini yerine getirmediği, akustik ve orkestralı olmak üzere 2 adet albüm taahhüdü olmasına rağmen tek CD’lik orkestrasız, tek gitar ve tek vokalden ibaret bir albüm çıkarıldığı, taahhüt edilen aranjörle (alışılmadığı, ilk albüm çalışmalarının boşa gittiği ve tekrar çalışma yapılmak zorunda kaldığı, albüm çıkışından sonra tanıtım faaliyetine geçilmediği, talebe rağmen tanıtım konseri yapılmadığı, çekilen küplerin ise amatör şartlarda iki günde yapılan çekimlerle tamamlanarak hazırlandığı, görüntülerin internet için çekildiğinin belirtilmesine rağmen, yayınlanması için müzik kanallarına gönderildiği, tek yetkili menajer olunmasına rağmen herhangi bir faaliyet yapılmadığı, konserlerin davalının kendi imkanlarıyla gerçekleştirildiği, bu konserlere dahi reklam / tanıtım katkısı yapılmadığı, 4 ay önce sözleşmenin feshinin sözlü olarak bildirilmesinden sonra telefonlarına çıkılmadığı, görüşme taleplerine yanıt verilmediği ve 19.09.2014 tarihli toplantıya dahi katılım sağlanmadığı hususları beyan edilerek sözleşmenin haklı nedenle feshedildiği ihtar edildiği, burada belirlenmesi gereken husus, davacının üzerine düşen sözleşmesel yükümlülüklerini yerine getirip getirmediği, davalının sözleşmeyi feshetmekte haklı nedeni olup olmadığı, sözleşme şartları ve dava konusu olaylar birlikte değerlendirildiğinde davalıdan dava konusu cezai şartın talep edilip edilemeyeceği hususları olduğu, dava konusu sözleşme kapsamında davacının yükümlülükleri 2 adet albüm hazırlanması ve davalının menajerlik faaliyetlerinin yürütülmesi olduğu, davacının ilk yükümlülüğü olan 2 adet albüm hazırlanması hususunda, 1 adet albümün hazırlanması yükümlülüğünü gerçekleştirerek albümü piyasaya sunduğu, 2. albümün hazırlanması açısından sözleşmede bir tarih belirlenmemiş olduğu, her ne kadar albüm henüz hazırlanmamış olsa da, sözleşme süresi olarak belirlenen 4 yıllık süre (16.05.2013- 16.05.2017) devam ettiği dikkate alındığında; sözleşmeye aykırı bir davranışın söz konusu olmadığı, yine her ne kadar davalı beyanlarından ve e-mail yazışmalarından albüm kayıtlarındaki … ve … beğenilmediği ve bu hususun davacı şirket yetkilisine belirtildiği anlaşılsa da, sözleşmede hangi aranjör ve mix konusunda kim ile çalışılacağı açıkça belirlenmemiş olduğu, davacı tarafından sözleşmeye aykırı bir fiil gerçekleşmediği, yine davalı göndermiş olduğu haklı nedenle fesih bildirimini içerir ihtarnamede davacının akustik ve orkestralı albüm yapma taahhüdü olmasında rağmen orkestrasız, tek gitar ve vokalden oluşan bir albüm yaptığını belirtse de, dava konusu sözleşmede albümlerin yapısına ilişkin herhangi bir düzenleme olmadığı, bu anlamda da davacının sözleşmeye aykırı bir fiili bulunmadığı, davacının menajerlik faaliyetinin gerçekleştirilmesi yükümlülüğü açısından inceleme yapıldığında ise, …, …, …, … ve … konseri öncesi sahne alımı faaliyetlerinin gerçekleştirildiği. davacı konserlerin kendi çabaları ile gerçekleştiğini beyan etmiş olsa da, bu hususu kanıtlar nitelikte bir delil bulunmadığı, ortaya konan bu tespit ve değerlendirmeler davalı tarafından iddia edilen ve dava konusu sözleşmeyi haklı olarak feshettiğini ispatlamaya dönük hususlar, sözleşme kapsamında feshi haklı kılacak nitelikte bulunmadığı, davalı tarafından haklı feshe gerekçe olarak belirtilen başlıklara yukarıda tek tek ele alındığı, yapılan değerlendirmeler davacı yapımcı şirketin gerçekleştirdiği işlemler, taraflar arasında imzalanan sözleşmede yer alan hükümlere aykırılık taşımadığı, sözleşme içerisinde hazırlanacak albümlerin zamanlamasına ve niteliğine ilişkin detaylı bir düzenlemenin yapılmamış olması sebebiyle, davacı yapımcı şirket tarafından yapılan albümün sözleşmeye aykırılığı iddiası ispatlanamadığı, bu sebeple davalı tarafından gerçekleştirilen fesih işleminin haklı bir fesih olduğu söylenemediği, davalı tarafından sözleşmenin feshedilmesine rağmen, bu feshin haklı bir gerekçeye dayandığının davalı tarafından ispatlanamaması sebebiyle, dava konusu fesih işleminin haksız fesih olduğu, davacı tarafın sözleşmeye aykırılığa ve haksız feshe dayalı taleplerinin haklı olduğu kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
09/02/2018 tarihli müzik yapımcısı …, müzisyen … ve mali bilirkişi … tarafından düzenlenen ek raporda özetle: Sözleşmede Fesih ve Cezai Sorumlulukları maddesinde Feshe dayanak olacak olaylar net ve açık bir biçimde belirtilmediği, dolayısı ile ne davalının istediği Aranjör ismen belirtilmiş ne de ekipman belirtilmiş bu durumda aranjörün yetersizliği veya ekipmanın kalitesi objektif olarak değerlendirilemediği, davacı tarafın dosyaya sunduğu ve davalı taraf için yapmış olduğu harcamaların ispatı belgelerin toplam tutarını 84.271,00 TL olarak belirtildiği, dosyaya sunulmuş olan fatura ve benzeri belgelerin toplam bedeli KDV hariç 57.133,37 TL (Tablo I) olarak tespit edildiği, dosyaya sunulmuş olan içerik bir bütün olarak incelendiğinde ise, dönem olarak her ne kadar işin yapıldığı tarihlere uysa da içeriklerine bakıldığında tamamının davalı tarafa yapılmış harcamalar olduğunu söylemek mümkün olmadığı, sözleşme tarihinden sonra alınmış olan mal ve hizmetlere ait fatura ve benzeri belgelerin içeriğinde davalı tarafın adının soyadının veya yapılmış olan albümün adınm birebir yazdığı belgelerin toplam tutarı 9.305,00 TL (Tablo V) olarak tespit edilmekle birlikte 3.942,37 TL (Tablo III) sunulmuş olan tutarlarında içerik adet ve gereklilikler göz önünde bulundurulduğunda davalı taraf için yapılmış olan harcamalar ile ilişkilendirilebileceği, ancak bunların dışındaki belgelerin davalı ile ilişkilendirilmesi mümkün olmadığı, davacı ve davalı arasında 16.05.2013 tarihinde imzalanmış olan sözleşmede davacı tarafın yapımcı- menajer davalı tarafın icracı-sanatçı yükümlülüklerini kabul ettiği, sözleşme içerikleri incelendiğinde yapımcının albümlerin pazarlama ve tanıtımına istinaden yükümlülüklerinin net olarak tasvir edilmediği, sayısal veriler olarak sözleşmede yer verilmediği, tarafların yükümlülüklerini özenle yerine getireceğinden bahsedilirken tüm bu yükümlülüklerin niceliksel bir değer olarak sözleşmede yer almadığı, bu sebepledir ki yapımcıya atfedilmiş olan yükümlülüklerin kapsamını bilmekle beraber nitelik, ayrılmış olan bütçe, reklam ve pazarlamanın; ne kadar süre ile, hangi iletişim yolları ile, ne şekilde olacağına dair sözleşme içeriğinden somut bir karara varmak da mümkün olmadığı, ancak dosya münderecatında bulunan evrakların içerikleri incelendiğinde davacı şirketin davalının albüm tanıtımına istinaden almış olduğu bir hizmet faturası içeriğine de rastlanılmadığı, bu sebepledir ki yapımcının yükümlülüklerini yerine getirmediğine dair kesin bir yargıya varmak dosya münderecatı içeriğine göre mümkün olmadığı, böyle bir durumda davalı tarafından yapılmış olan fesih işleminin haklı olduğu kanaatine varılmadığı, diğer taraftan davacının sözleşme tarihi olan 16.05.2013 tarihinden önce ( 25.07.2012-17.04.2013 tarihleri arası) olan harcamaları ki toplam tutarı KDV hariç 34.325,00 TL (Tablo IV) olduğu bildirilmiştir.
03/07/2018 tarihli müzik yapımcısı …, müzisyen …, mali bilirkişi …ve FSEK uzmanı … tarafından düzenlenen ek raporda özetle: Sözleşmede fesih ve cezai sorumlulukları maddesinde feshe dayanak olacak olaylar net ve açık bir biçimde belirtilmediği, dolayısı ile ne davalının istediği Aranjör ismen belirtilmiş ne de ekipman belirtilmiş bu durumda aranjörün yetersizliği veya ekipmanın kalitesi objektif olarak değerlendirilemediği, davacı ve davalı arasında 16.05.2013 tarihinde imzalanmış olan sözleşmede davacı tarafın yapımcı-menajer davalı tarafın icracı-sanatçı yükümlülüklerini kabul ettiği, sözleşme içerikleri incelendiğinde yapımcının albümlerin pazarlama ve tanıtımına istinaden yükümlülüklerinin net olarak tasvir edilmediği, sayısal veriler olarak sözleşmede yer verilmediği, tarafların yükümlülüklerini özenle yerine getireceğinden bahsedilirken tüm bu yükümlülüklerin niceliksel bir değer olarak sözleşmede yer almadığı, bu sebepledir ki yapımcının yükümlülüklerini yerine getirmediğine dair kesin bir yargıya varmak dosya münderecatı içeriğine göre mümkün olmadığı, böyle bir durumda davalı tarafından yapılmış olan fesih işleminin haklı olduğu kanaatine de varılmadığı, diğer taraftan sözleşme’ nin 4.madde tarafların hak ve yükümlülükleri; “4.1. Yapımcı, işbu sözleşme konusu albümün okumalarında ve albümün mix aşamasına gelene kadar yapılan tüm söz, beste, aranjör, mix, stüdyo, canlı salar, fotoğraf, grafik tasarım harcamalarını kendisi karşılayacaktır. 4.2. Yapımcı, sözleşme konusu albümler ile alakalı olarak CD Üretim, matbaa ( kartonet) meslek birliği giderleri, dağıtım giderleri, eser işletme belgesi ve bandrol giderlerini karşılamayı beyan ve taahhüt eder. 4.4. Sanatcının albümle alakalı yapımlar ile ilgili tanıtımına ilişkin reklam filmleri ve video kliplerle ilgili olarak görüntüsünü vermeyi kabul ve taahhüt eder. Bu film ve video kliplerin pazarlama ve satış hakları münhasıran yapımcıya aittir.” Davacı tarafın dosyaya sunduğu ve davalı taraf için yapmış olduğu harcamaların ispatı belgelerin toplam tutarını 84.271,00 TL olarak belirtildiği, ancak dosyaya sunulmuş olan fatura ve benzeri 30 adet evrakın toplam tutarı 67.192,38 TL (Tablo 1) olarak tespit edildiği, dosyaya sunulmuş olan masraf içeriği bir bütün olarak incelendiğinde ise, davalı … veya … ile ilişkilendirilebilen 10 adet evrakın toplam tutarı 43.794,90 TL (TabloII) olarak tespit edildiği ancak bunların dışındaki belgelerin davalı ile ilişkilendirilmesi fatura açıklamalarına bakıldığında mümkün olmadığı kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
11/12/2018 tarihli müzik yapımcısı …, müzisyen …, mali bilirkişi … ve FSEK uzmanı … tarafından düzenlenen ek raporda özetle: Sözleşmede fesih ve cezai sorumlulukları maddesinde feshe dayanak olacak olaylar net ve açık bir biçimde belirtilmediği, dolayısı ile ne davalının istediği Aranjör ismen belirtilmiş ne de ekipman belirtilmiş bu durumda aranjörün yetersizliği veya ekipmanın kalitesi objektif olarak değerlendirilemediği, davacı tarafın dosyaya sunduğu ve davalı taraf için yapmış olduğu harcamaların ispatı belgelerin toplam tutarı 84.271,00 TL olarak belirtildiği, dosyaya sunulmuş olan fatura ve benzeri belgelerin toplam bedeli 67.572,38 TL (Tablo I) olarak tespit edildiği, davacının defter kayıtlarında söz konusu hesap hareketlerinin tetkikinde: 60.334,79+ KDV 9.972,43 toplam 70.307,22-TL davalı adına ödemeler yapıldığı, yapılan bu masraflardan … tarihli … yevmiye madde numaralı 1.272,09 TL+0,33 TL+1.000,00 TL tutarlı kayıtların belgesine,… tarihli … yevmiye madde numaralı 600,00 TL +35,00 TL tutarlı kayıtların belgesine ve … tarihli … yevmiye madde numaralı 340,00 TL tutarlı kayıtların belgesine rastlanmadığı, davalı adına yapılan masrafların defter kayıtlarda 67.059,80 TL (Tablo II) olarak tespit edildiği, dosyaya sunulmuş olan içerik bir bütün olarak incelendiğinde ise, dönem olarak her ne kadar işin yapıldığı tarihlere uysa da içeriklerine bakıldığında tamamının davalı tarafa yapılmış harcamalar olduğunu söylemek mümkün olmadığı, sözleşme tarihinden önce ve sonra alınmış olan mal ve hizmetlere ait fatura ve benzeri belgelerin içeriğinde davalı tarafın adının soyadının veya yapılmış olan albümün adının birebir yazdığı belgelerin toplam tutarı 43.794,90 TL (Tablo III) olarak tespit edilmekle birlikte 4.652,00 TL (Tablo IV) sunulmuş olan tutarların da içerik adet, albümün çıkış tarihi ve gereklilikler göz önünde bulundurulduğunda davalı taraf için yapılmış olan harcamalar ile ilişkilendirilebileceğini toplam tutarın 43.794,90+4.652,00=48.446,90TL olduğu ancak bunların dışındaki belgelerin davalı ile ilişkilendirilmesi mümkün olmadığı, davacı ve davalı arasında 16.05.2013 tarihinde imzalanmış olan sözleşmede davacı tarafın yapımcı- menajer davalı tarafın icracı-sanatçı yükümlülüklerini kabul ettiği, sözleşme içerikleri incelendiğinde yapımcının albümlerin pazarlama ve tanıtımına istinaden yükümlülüklerinin net olarak tasvir edilmediği, sayısal veriler olarak sözleşmede yer verilmediği, tarafların yükümlülüklerini özenle yerine getireceğinden bahsedilirken tüm bu yükümlülüklerin niceliksel bir değer olarak sözleşmede yer almadığı, bu sebepledir ki yapımcıya atfedilmiş olan yükümlülüklerin kapsamını bilmekle beraber nitelik, ayrılmış olan bütçe, reklam ve pazarlamanın; ne kadar süre ile, hangi iletişim yolları ile, ne şekilde olacağına dair sözleşme içeriğinden somut bir karara varmak da mümkün olmadığı ancak dosya münderecatında bulunan evrakların içerikleri incelendiğinde davacı şirketin davalının albüm tanıtımına istinaden almış olduğu bir hizmet faturası içeriğine de rastlanılmadığı, bu sebepledir ki yapımcının yükümlülüklerini yerine getirmediğine dair kesin bir yargıya varmak dosya münderecatı içeriğine göre mümkün olmadığı, böyle bir durumda davalı tarafından yapılmış olan fesih işleminin haklı olduğu kanaatine varılamadığı, davacı tarafın albümün piyasada satışı ile ilgili gelirlerin ne kadar olduğu ve mahrum karın ne olduğu defter ve belgelerden tespit edilmediği bildirilmiştir.
Davacı vekili 27/09/2019 tarihli ıslah dilekçesinde özetle: Davalının sözleşmeyi ihlal etmesi ve sözleşmeyi haksız feshetmesi nedeniyle 100.000,00-TL maddi tazminata, davalı tarafından müvekkilinin, sektör içindeki prestijinin sarsılması nedeniyle 10.000,00-TL manevi tazminata, maddi ve manevi tazminata ayrı ayrı, sözleşmenin feshi tarihi olan 24.09.2014 tarihinden itibaren reeskont faizi yürütülmesine, davalının sözleşmeyi haksız olarak feshetmiş olması sebebiyle cezai şart miktarı olan 50.000 USD’nin sözleşmenin feshi tarihi olan 24.09.2014 tarihinden itibaren reeskont faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava: Taraflar arasında düzenlenen sözleşmesinin davalı tarafından haksız feshedildiği iddiasıyla belirsiz alacak niteliğinde 2.000,00 TL maddi, 10.000,00 TL manevi ve sözleşmenin haksız feshi sebebiyle 50.000 USD cezai şartın davalıdan faizi ile tahsiline ilişkindir.
Davacı vekili davayı ıslah etmiş, 2.000,00-TL olarak talep edilen maddi tazminat miktarını 100.000,00-TL olarak artırmıştır.
Taraflar arasında imzalanan 16.05.2013 tarihli sözleşme incelendiğinde: Yapımcının yani davacının sözleşme kapsamında yapım ve menajerlik olmak üzere 2 ana yükümlülüğünün düzenlendiği görülmüştür.
Bu kapsamda davacı, davalının 2 adet albümümün yapımını, albüm okumalarında ve mix aşamasına gelene kadar yapılan tüm söz – beste – aranjör – mix – stüdyo – canlı sazlar – fotoğraf – grafik tasarım harcamalarını üstlenmiştir. Yine sözleşme konusu albümlerle ilgili CD üretim, matbaa (kartonet), meslek birliği giderleri, dağıtım giderleri, eser işletme belgesi ve bandrol giderlerini karşılamayı taahhüt etmiştir. Ayrıca albüm tanıtımı için reklam filmleri ve video kliplerin pazarlama ve satış hakları da yapımcıya verilmiştir.
Dava konusu sözleşme ile ayrıca yapımcının tek yetkili menajer olduğu düzenlenmiştir.
Tarafların beyanları ve bütün deliller birlikte değerlendirildiğinde: İlk olarak davalının, ilk albüm kayıtlarını davacının talebi üzerine “…” isimli aranjör ile çalışarak hazırladığı, bu kayıtlardan memnun olmadığı davacıya göndermiş olduğu e-maillerden anlaşıldığı, masterband’ ını davacıya teslim ettiği ancak davacının albümü bu haliyle yayınlamadığı, şarkılarının daha sonra tekrar yeni kayıtlarının alındığı ve 12.11.2013 tarihinde “…” isimli 1 adet albümün piyasaya çıkarıldığı tespit edilmiştir.
Davalı tarafından … 9. Noterliğinin … tarih ve … yevmiye nolu ihtarnamesiyle davacının sözleşmesel yükümlülüklerini yerine getirmediği, akustik ve orkestralı olmak üzere 2 adet albüm taahhüdü olmasına rağmen tek CD’lik orkestrasız, tek gitar ve tek vokalden ibaret bir albüm çıkarıldığı, taahhüt edilen aranjörle çalışılmadığı, ilk albüm çalışmalarının boşa gittiği ve tekrar çalışma yapılmak zorunda kaldığı, albüm çıkışından sonra tanıtım faaliyetine geçilmediği, talebe rağmen tanıtım konseri yapılmadığı, çekilen kliplerin ise amatör şartlarda iki günde yapılan çekimlerle tamamlanarak hazırlandığı, görüntülerin internet için çekildiğinin belirtilmesine rağmen, yayınlanması için müzik kanallarına gönderildiği, tek yetkili menajer olunmasına rağmen herhangi bir faaliyet yapılmadığı, konserlerin davalının kendi imkanlarıyla gerçekleştirildiği, bu konserlere dahi reklam / tanıtım katkısı yapılmadığı, 4 ay önce sözleşmenin feshinin sözlü olarak bildirilmesinden sonra telefonlarına çıkılmadığı, görüşme taleplerine yanıt verilmediği ve 19.09.2014 tarihli toplantıya dahi katılım sağlanmadığı hususları beyan edilerek sözleşmenin haklı nedenle feshedildiği ihtar edilmiştir.
Uyuşmazlık; Davacının üzerine düşen sözleşmesesel yükümlülüklerini yerine getirip getirmediği, davalının sözleşmeyi feshetmekte haklı nedeni olup olmadığı, sözleşme şartları ve dava konusu olaylar birlikte değerlendirildiğinde davalıdan dava konusu cezai şartın talep edilip edilemeyeceği hususlarıdır.
Dava konusu sözleşme kapsamında davacının yükümlülükleri 2 adet albüm hazırlanması ve davalının menajerlik faaliyetlerinin yürütülmesidir. Davacının ilk yükümlülüğü olan 2 adet albüm hazırlanması hususunda, 1 adet albümün hazırlanması yükümlülüğünü gerçekleştirerek albümü piyasaya sunduğu görülmektedir. 2. albümün hazırlanması açısından sözleşmede bir tarih belirlenmemiş olup her ne kadar albüm henüz hazırlanmamış olsa da, sözleşme süresi olarak belirlenen 4 yıllık süre (16.05.2013- 16.05.2017) devam ettiği dikkate alındığında, sözleşmeye aykırı bir davranışın söz konusu olmadığı anlaşılmıştır.
Her ne kadar davalı beyanlarından ve e-mail yazışmalarından albüm kayıtlarındaki aranje ve mixlerin beğenilmediği ve bu hususun davacı şirket yetkilisine belirtildiği anlaşılsa da, sözleşmede hangi aranjör ve mix konusunda kim ile çalışılacağı açıkça belirlenmemiş olup davacı tarafından sözleşmeye aykırı bir fiil gerçekleşmemiştir. Davalı göndermiş olduğu haklı nedenle fesih bildirimini içerir ihtarnamede davacının akustik ve orkestralı albüm yapma taahhüdü olmasına rağmen orkestrasız, tek gitar ve vokalden oluşan bir albüm yaptığını belirtse de, dava konusu sözleşmede albümlerin yapısına ilişkin herhangi bir düzenleme olmadığı anlaşılmıştır. Böylece davacının sözleşmeye aykırı bir fiili bulunmamaktadır.
Davacının menajerlik faaliyetinin gerçekleştirilmesi yükümlülüğü açısından ise; … , …, …, …. ve Kasım … öncesi sahne alımı faaliyetlerinin gerçekleştirildiği görülmüştür. Davacı konserlerin kendi çabaları ile gerçekleştiğini beyan etmiş ancak bu hususu kanıtlayan delil sunmamıştır.
Davalı tarafından iddia edilen ve dava konusu sözleşmeyi haklı olarak feshettiğini ispatlamaya dönük hususlar, sözleşme kapsamında feshi haklı kılacak nitelikte bulunmamaktadır. Davacı yapımcı şirketin gerçekleştirdiği işlemler, taraflar arasında imzalanan sözleşmede yer alan hükümlere aykırılık taşımamaktadır. Sözleşme içerisinde hazırlanacak albümlerin zamanlamasına ve niteliğine ilişkin detaylı bir düzenlemenin yapılmamış olması sebebiyle, davacı yapımcı şirket tarafından yapılan albümün sözleşmeye aykırılığı iddiası ispatlanamamıştır. Bu sebeple davalı tarafından gerçekleştirilen fesih işlemi haklı bir fesih değildir.
Davalı tarafından sözleşmenin feshedilmesine rağmen, bu feshin haklı bir gerekçeye dayandığının davalı tarafından ispatlanamaması sebebiyle dava konusu fesih işleminin haksız olduğu, davacı tarafın sözleşmeye aykırılığa ve haksız feshe dayalı taleplerinin haklı olduğu, Mahkememizce itibar edilen 11/12/2018 tarihli raporda belirtildiği üzere; Davacının sunduğu ve davalı için yapmış olduğu harcamaların ispatı belgelerin toplam tutarının 84.271,00 TL olduğu, sunulan fatura ve benzeri belgelerin toplam bedelinin 67.572,38 TL olduğu, davacı şirketin defter kayıtlarındaki hesap hareketlerinde 60.334,79+ KDV 9.972,43 TL olmak üzere toplam 70.307,22-TL davalı adına ödemeler yapıldığı, yapılan bu masraflardan 15.10.2013 tarihli 886 yevmiye numaralı 1.272,09 TL+0,33 TL+1.000,00 TL tutarlı kayıtların belgesine, 05.11.2013 tarihli 942 yevmiye numaralı 600,00 TL +35,00 TL tutarlı kayıtların belgesine ve 16.11.2013 tarihli 974 yevmiye numaralı 340,00 TL tutarlı kayıtların belgesine rastlanmadığı, davalı adına yapılan masrafların davacı defter kayıtlarında 67.059,80 TL olduğu, bu miktarın dönem olarak her ne kadar işin yapıldığı tarihlere uysa da içeriklerine bakıldığında tamamının davalı tarafa yapılmış harcamalar olmadığı, taraflarca imzalanan sözleşme tarihinden önce ve sonra alınmış olan mal ve hizmetlere ait fatura ve benzeri belgelerin içeriğinde davalının adının-soyadının veya yapılmış olan albümün adının birebir yazdığı belgelerin toplam tutarının 43.794,90 TL olduğu, 4.652,00 TL’nin sunulmuş olan tutarların da içerik adet, albümün çıkış tarihi ve gereklilikler göz önünde bulundurulduğunda davalı için yapılmış olan harcamalar ile ilişkilendirilebileceğini toplam tutarın 43.794,90+4.652,00=48.446,90 TL olduğu kanaatine varıldığından maddi tazminat talebinin kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Taraflar arasında imzalanan 16/05/2013 tarihli sözleşmenin 9. maddesinde “Bu sözleşmeyi ve/veya sözleşmenin herhangi bir maddesini İhlal eden ve/veya haksız şekilde sözleşmeyi fesheden SANATÇI veya YAPIMCI, karşılıklı olarak hiçbir ihtar veya yasal işleme gerek kalmaksızın peşinen veya defaten 50.000 USD ( Elli bin Amerikan Doları ) veya talep tarihinde bu meblağa tekabül edecek miktardaki Türk Lirasını cezai şart olarak ödeyeceğini beyan, kabul ve taahhüt eder. Sözleşme süre, fesih ya da başka bir nedenle sona erse dahi devredilen haklarla ilişkin hükümler geçerli olmaya devam edecektir.” hükmünün yer aldığı görülmekle, sözleşmeyi haksız fesheden davalının cezai şart ödemesine karar verilmiştir.
Davalının sözleşmeyi feshetmesi nedeniyle davacı şirketin sektör içindeki prestijinin sarsıldığı iddia edilerek manevi tazminat talep edilmiş ise de, manevi tazminat şartları oluşmadığından reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM:
DAVANIN KISMEN KABULÜNE,
1-48.446,90-TL maddi tazminatın sözleşmenin fesih tarihi olan 24/09/2014 tarihinden itibaren işleyecek reeskont faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,
2-50.000 USD cezai şartın fili ödeme tarihinde T.C Merkez bankasının USD cinsiden döviz satış kuru üzerinden TL karşılığının sözleşmenin fesih tarihi olan 24/09/2014 tarihinden itibaren hesaplanacak devlet bankalarının bir yıl vadeli USD cinsi mevduat hesaplarına uyguladığı en yüksek faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Manevi tazminat talebinin reddine,
4-11.127,82- TL ilam harcından 2.172,86-TL peşin harç ve 1.673,60-TL ıslah harcının mahsubu ile eksik 7.281,36-TL harcın davalıdan tahsiline,
5- Maddi tazminat talebi yönünden Avukatlık ücret tarifesi uyarınca 7.098,10 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Reddedilen maddi tazminat talebi yönünden Avukatlık ücret tarifesi uyarınca 7.098,10 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
7- Reddedilen manevi tazminat talebi yönünden Avukatlık ücret tarifesi uyarınca 5.900 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
8- Cezai şart talebi yönünden Avukatlık ücret tarifesi uyarınca 14.823,23 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
9-Davacı tarafın yapmış olduğu 27,70 TL başvuru harcı 2.172,86 peşin harç, 1.673,60-TL, 5.536,00-TL bilirkişi ücreti , 537,00 TL tebligat ve müzekkere masrafı olmak üzere toplam 9.947,16- TL yargılama giderinden, taktiren 6.631,44-TL nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
10-Davalı tarafın yaptığı yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
11-Taraflarca fazla yatırılan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talepleri halinde iadesine,
Dair taraf vekillerinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde İSTİNAF YASA YOLU AÇIK olmak üzere verilen karar açıkça okundu, usulen anlatıldı. 03/12/2020

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır