Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 1.Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2017/232 E. 2020/180 K. 23.06.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
1.FİKRÎ VE SINAÎ
HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/232 Esas
KARAR NO : 2020/180

DAVA : FSEK’ten Kaynaklı Maddi ve Manevi Tazminat
DAVA TARİHİ : 26/12/2014
KARAR TARİHİ : 23/06/2020

Taraflar arasında fsek’den kaynaklanan tazminat davası Kapatılan İstanbul 3.Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 2014/281 sırasına kayıtlanmış ve yargılama devam ederken HSK’nun 02/08/2017 tarihli ve 1071 sayılı kararı uyarınca İstanbul 3 ve 4. FSH Hukuk Mahkemelerinin 08/08/2017 tarihi itibarıyla faaliyetlerinin durdurulmasına, 3. FSH Hukuk Mahkemesinde görülmekte olan dava, iş ve arşiv dosyalarının 1. FSH Hukuk Mahkemesine devrine karar verilmiş ,dava dosyası uyap tevzii bürosunca mahkememizin 2017/232 esas numarasına kayıtlanarak yargılamaya mahkememizde devam edilmiştir.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA: Davacı vekili dava dilekçesi ile, şair olan müvekkilinin özellikle Türk halk müziği icra eden yorumcu sanatçılar ve bu konuda albüm yapan yapımcılar tarafından bilinmekte olan …. üyesi bir sanatçı olduğunu, müvekkiline ait “…” isimli eserin, müvekkilinin muvafakati alınmaksızın davalı … tarafından, diğer davalı şirketin “…” isimli yapımda kullanıldığını, müvekkiline ait eserin kullanımıyla ilgili her iki davalının da hiçbir şekilde müvekkili ile görüşmediğini ve eserin kullanımı ile ilgili herhangi bir onay veya muvafakatname talep etmediklerini, müvekkilinin kendisine ait eserin kullanıldığını … ve … gibi internet sitelerinde …’e ait yorumu görmesi ile haberdar olduğunu ve davalıların bu eylemlerinin müvekkili haklarına tecavüz teşkil ettiğini iddia ederek, FSEK’in 68 ve 70. maddeleri uyarınca, tecavüzün ref’ini, fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak, 15.000,00 TL.’nin üç kat fazlasının, ihlal tarihinden itibaren hesaplanacak reeskont faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekilinin 1.7.2019 tarihli dilekçelerinde; 2.000 TL’ si maddi tazminat, 3.000 TL’si manevi tazminat olarak talepte bulunduklarını, maddi tazminatın FSEK 68. Madde kapsamında 3 katı bedel yönünden talep ettiklerini ve Maddi Tazminat olarak 2.000 TL*3= 6.000 TL , Manevi Tazminat olarak 3.000 TL *3= 9.000 TL, toplamda 15.000 TL’nin ihlal tarihinden itibaren hesaplanacak reeskont faiziyle beraber davalılardan müştereken müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmişlerdir.
SAVUNMA: Davalılardan … Tic.Ltd.Şti vekili cevap dilekçesi ile, davacının iddiasına göre vuku bulan olayların başlangıç tarihinin 2001 yılı olduğunu, buna göre 10 yıllık zaman aşımı süresinin dolduğunu, davacının dava dışı … isimli sanatçı tarafından kendisinin bilgisi ve izni dışında müvekkiline verilen muvafakatname ile eserin kullanıldığını iddia ediyor ise de, müvekkili tarafından yapılan ödemeleri şahsi hesabına kabul ettiğini, davacının … isimli şahısla ortak olduğu dönemlerde birçok ortak eser yaptıklarını ve bu eserleri ortaklaşa pazarladıklarını, ancak bu şahıs ile ilişkileri bozulan davacının, gerçek dışı iddialarla haksız kazanç sağlamaya çalıştığını, müvekkiline verilen muvafakatnamenin davacının kendi imzasını taşıdığını, kendi bilgisi dışında verildiği iddiasının tamamen gerçek dışı olduğunu, zira o dönemde esere ilişkin telif ücretlerinin müvekkili tarafından…’a davacı adına yatırıldığını ve telif ücretlerinin davacı tarafından tahsil edildiğini,13 yıl sonra imzanın tarafına ait olmadığı iddiasının açıkça yalan beyan olduğunu, talep edilen bedelin fahiş olduğunu ve davanın … isimli şahısa ihbarı gerektiğini savunarak, davanın reddini talep etmiştir.
Diğer davalı … açılan davaya cevap vermemiş, sözlü yargılama oturumuna da iştirak etmemiştir.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE:
Dava konusu uyuşmazlık; davacının güftesinin kendisine ait olduğu iddia ettiği … isimli eserin izin almadan davalı tarafça yapılan albümde kullanılmak sureti ile davacının eserden kaynaklanan haklarını vaki tecavüzün refi ve FSEK 68. Madde kapsamında 3 katı bedel yönünden Maddi Tazminat olarak 2.000 TL*3= 6.000 TL ve FSEK 70.Madde kapsamında Manevi Tazminat olarak 3.000 TL *3= 9.000 TL toplamda 15.000 nin davalılardan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davanın açılmasını müteakip davacı ve davalının dava, cevap dilekçeleri karşılıklı tebliğ olunmuş, dava şartları incelenmiş, ön inceleme duruşması yapılmış, duruşmada hazır olanlar sulhe teşvik olunmuş, sonuç alınamaması üzerine uyuşmazlık konuları tespit edilmiş, arabuluculuk kurumundan faydalanmak istenilmediğinden tahkikat duruşmasına devam olunmuş, beyanlarında geçen deliller toplanmış, bilirkişi incelemesi yaptırılmış, HMK 184.madde kapsamında hazır olanlardan tahkikat ile ilgili beyanları sorulmuş, HMK 186. madde kapsanında ise karar duruşmasında hazır olanlardan esas ile ile ilgili son diyecekleri sorulmuştur.
HMK 266. madde kapsamında bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
Bilirkişi … tarafından sunulan 30/10/2017 tarihli raporda; inceleme konusu muvafakatnamedeki …’a atfen atılmış yazı ve imzanın, karşılaştırma belgelerindeki kişiye ait yazı ve imzalara kıyasla; …’ın eli ürünü olmadığı kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Bilirkişiler …, …, … tarafından sunulan 20/02/2019 tarihli raporda; güftesi davacıya, bestesi …’e ait: “…” adlı eserin, davalı …Tic. Ltd. Şti.’nin yapımcı, diğer davalı …’in icracı olduğu ve 2001 yılında yayınlanan “…” isimli albümde kullanıldığı; adı geçen albüm için yargılama sırasında yapılan bilirkişi incelemesine göre; davacının yazı ve imzası taklit edilen bir belge sunulmak suretiyle üyesi bulunduğu … dan izin alınarak 2000 adet ses kaseli ve 150 adet cd çoğaltımı yapıldığı … tarafından mali hak bedelinin davacıya ödendiği fakat bu kullanımın davacıdan FSEK’nun 52. maddesine uygun şekilde yazılı izin alınmaksızın gerçekleştirildiği; diğer mali hakların, davacının üyesi bulunduğu …’ın korumasında olduğu kabul edilse dahi işbu haksız fiil niteliğindeki kullanım nedeniyle en azından FSEK’nun 23. maddesinde düzenlenen Yayma (ilk izin) hakkının ihlal edilmiş olacağı; davacının maddi taleplerinin, niteliği itibariyle FSEK’in 68/1’inci maddesinde karşılığını bulduğu; söz konusu hüküm uyarınca telif tazminatı hesaplanabilmesi için yayma ön izni ile ilgili rayiç bedelin KDV dahil 1.770.00 TL üzerinden değerlendirilebileceği, ihlâl tarihinden itibaren reeskont faizi uygulamanın Mahkemenin takdirinde olduğu; yine FSEK’in 68/1’inci maddesine göre hüküm ihdas edilmesi halinde taraflar arasında farazi sözleşme kurulmuş olacağından, tecavüzün refine dair talebin işbu farazi sözleşmeye göre değerlendirilebileceğini, davalının zamanaşımı definin de mahkemece değerlendirilmesi gerektiğini bildirmişlerdir.
Bilirkişiler … , …, … tarafından sunulan 09/12/2019 tarihli raporda; Davacının çoğaltma, yayma -ve eğer “dailymotion” isimli dijital platformda paylaşım davalı(lar) tarafından gerçekleştirildi ise- işaret, ses ve/veya görüntü nakline yarayan araçlarla umuma iletim haklarının ihlal edildiği, “…” İsimli albümünün hâlen ticari anlamda tedavülde olduğunu ortaya koyan bir veriye dosyada rastlanmadığı, bu hâlde fiilin tamamlanmış sayılacağı ve zamanaşımı süresinin 2001 yılından itibaren başlatılacağı ve tavan zamanaşımı süresinin sona erdiği,“…” isimli internet sitesinde “…” isimli şarkının paylaşımının davalı(lar) tarafından yapıldığı bilgisine ulaşılır ise bu hâlde, her ne kadar davacının tecavüz anını öğrenme anı net bir biçimde ortaya konulamamışsa da olayın oluş şekli bakımından tecavüzün refi talebinin (umuma iletim hakkı bakımından) zamanaşımına uğramadığı kanaatinin hasıl olduğu, “dailymotion” isimli dijital platformda paylaşım davalı(lar) tarafından gerçekleştirildi ise bu hâlde mali hakların ihlali/haksız fiil sebebi ile başvurulacak umuma iletim hakkının ihlalinden kaynaklı taleplerin zamanaşımına uğramamış olacağı, aksi hâlde taleplerin 10 yıllık zamanaşımına uğradığı, Mahkeme tarafından taleplerin zamanaşımına uğramamış olduğunun kabulü hâlinde davacının ref ve tazminat taleplerinin değerlendirilebileceği ancak taleplerin FSEK m. 68 mi yoksa FSEK m.70’e mi dayandırıldığı konusunda açıklık bulunmadığı, Taleplerin FSEK m.68’e dayandırıldığının kabulü hâlinde çoğaltma ve yayma hakkının ihlali sebebi ile rayiç bedelin 250 TL; 3 kat fazlasının 750TL olduğu, reeskont faizinin ihlal tarihinden itibaren isletilmeye başlatılmasının gerektiği; FSEK m.68 kapsamında farazi sözleşme bedelinin ise yine 250TL olabileceği, Eğer “…” isimli dijital platformda “Hasretine Türkü Yaktım” isimli paylaşım davalı/lar tarafından yapıldı ise, FSEK m.68’e dayanıldığının kabulü hâlinde 2013 senesine göre hesaplanacak internet ortamında paylaşım yapma rayiç bedelinin 1.000 TL, farazi sözleşme bedelinin ise yine 1.000 TL olduğu, 3 katının ise 3.000TL olduğu, bu ihlalin varlığı hâlinde reeskont faizinin paylaşımın yapıldığı tarihten itibaren başlaması gerektiği, Davacının taleplerinin FSEK m.70’e dayandırdığının kabulü hâlinde haksız fiil sorumluluğunun araştırılmasının gerektiği, ancak maddi tazminat bahsinde davacının kusurunun; manevi tazminat bahsinde ise manevi haklara tecavüzün/manevi zararın varlığının (ve ayrıca kusurun) saptanmasına yarar dosyada bilgi ve belge bulunmadığını, Tecavüzün ref i talebinde, 3.kişilerin eline geçmiş kaset ve CD’ler için ref kapsamında bir müdahalede bulunulamayacağı, buna karşılık davacının elinde olan ve tecavüze sebebiyet veren kaset ve CDTer için -ve eğer“dailymotion” isimli dijital platformunda paylaşımlar davalı tarafından gerçekleştirilmiş ise içeriklerin kaldırılmasına yönelik olarak da elverişli tüm tedbirlerin Mahkeme tarafından alınabileceği sonuç ve kanaatine vardıklarını bildirilmiştir.
Alınan raporlara karşı taraf vekilleri beyanda bulunmuş ancak alınan 2.rapordan sonra tarafların yeni bir inceleme yada ek rapor isteminde bulunmadıkları, davacı vekilinin davanın kabulüne, davalı vekilinin ise davanın reddine karar verilmesini talep ettiği anlaşılmıştır.
Alınan 2. rapor bilimsel olarak, keza konusunda uzman heyet tarafından önceki rapora yönelik itirazları da giderir şekilde düzenlendiğinden ayrıca son raporda gerek internet ortamı, gerek dailymotion isimli digital platform dahil olmak üzere inceleme yapılması suretiyle bir rayiç belirlendiğinden son düzelenen rapordaki rayiçler dikkate alınarak hüküm oluşturulması gerekmiştir.
Alınan rapor içerikleri, imza incelemesine ait rapor kapsamı, eser işletme belgesi, meslek birliğinden gelen yazı içerikleri taraf iddia ve savunmaları ile birlikte değerlendirildiğinde;
Huzurdaki davada davacı tarafından hak ihlaline konu olan eser bir şiirdir. Dolayısıyla raiç belirlenirken eserin Şiir olma niteliği, kullanıldığı süre, yer ve eserin bilinirliği dikkate alınmalıdır. Davacının “…” adlı şiiri FSEK m. 2/1 uyarınca ilim ve edebiyat eseri olup FSEK kapsamında korunmaktadır.
FSEK m. 52 uyarınca “mali haklara dair sözleşme ve tasarrufların yazılı olması ve konuları olan hakların ayrı ayrı gösterilmesi şarttır. ’’.Dosya kapsamında alınan imza incelemesine ait bilirkişi raporunda davacıya ait olduğu öne sürülen muvafakatnamenin davacıya ait olmadığı ve bu sebeple davacının eseri ile ilgili mali hakkını 3.kişiye devrettiğinden söz edilemez. Bu sebeple davacının fikir ve sanat eseri üzerindeki haklarının ihlal edildiği anlaşılmaktadır. Huzurdaki davada davacının manevi haklarından umuma iletim hakkı(FSEK m.14); mali haklardan çoğaltma hakkı (FSEK m.22), yayma hakkı (FSEK m.23) ve dijital araçlarla umuma iletim hakkının (FSEK m.25) ihlali hususlarının incelenmesi gerekmektedir.
Eser sahibinin manevi haklarından olan umuma arz hakkı FSEK m.l4’de düzenlenmekte olan eserin maddi açıdan değerlendirilmesi, arz edilecekse bunun tarzına, umuma arzın ne şekilde gerçekleşeceğine ve zamanına karar verme hakkıdır. Davacıdan yazılı izin almadan imzası taklit edilerek davacının şiiri umuma elitilmiş olduğundan ve internet ortamında da yayınlandığından davacının manevi hakkının ve mali hakkının ihlal edildiği mahkememizce kabul edilmiştir.
Çoğaltma hakkı FSEK m. 22’de düzenlenmektedir. .Bir eserin bütününün başkası tarafından tek bir nüshasının çıkarılmış olması hâlinde dahi çoğaltmanın varlığı kabul edilmektedir. Ek olarak eser sahibi çoğaltma hakkını 3.kişiye kullandırmama hakkına da sahiptir. Bu itibarla somut olayda davacı eser sahibinin geçerli yazılı izni alınmaksızın (nitekim bu durum grafoloji incelemesi neticesinde tespit edilmiştir) eserinin yayma amaçlı kopyasının çıkartılmış olması nedeniyle FSEK m.22’de düzenlenen çoğaltma hakkı ihlal edilmiştir.
yayma hakkı FSEK m.23’te düzenlenmektedir. Yayma hakkı münhasıran eser sahibine ait olan bir mali hak olup eserin aslının/çoğaltılmış nüshalarının kamuyla paylaşımına karar verme yetkisidir. Zira bir eserin gerek iktisadi menfaatine karar vermek gerek fikirlerin yayılmasını takdir etmek hakkı eser sahibine aittir.Somut olayda davalı tarafından davacıya/3. kişiyeverilmiş bir izin olmadığından ve bu husus grafoloji incelemesi üzerine tespit edildiğinden davacıya ait eserin çoğaltılması ve satışa konulması suretiyle FSEK m. 23’de düzenlenen yayma hakkı ihlal edilmiştir.
FSEK m.25’de yer alan düzenlemede “Bir eserin aslını veya çoğaltılmış nüshalarını, radyo-televizyon, uydu ve kablo gibi telli veya telsiz yayın yapan kuruluşlar vasıtasıyla veya dijital iletim de dahil olmak üzere işaret, ses ve/veya görüntü nakline yarayan araçlarla yayınlanması ve yayınlanan eserlerin bu kuruluşların yayınlarından alınarak başka yayın kuruluşları tarafından yeniden yayınlanması suretiyle umuma iletilmesi hakkı münhasıran eser sahibine aittir, ” denilmek suretiyle tanınan korumanın niteliği belirtilmiştir. Somut olayda davacının dosyaya ibraz ettiği ekran görüntülerinde davacıya ait eserin yer aldığı “…” adlı şarkının “…” adlı dijital platformda yayınlandığı -umuma iletildiği-de anlaşılmaktadır. Bilirkişilerin görüşleri kapsamına göre davalıları ilgili paylaşımlar sebebi ile ihlalden sorumlu tutabilmek için paylaşımların davalılar tarafından gerçekleştirilmesi gerekmektedir.
Davalı yan zamanışımı itirazında bulunmuş ise de; davacının haberdar olma tarihi davalılarca ispat edilmemiştir. Dosyadaki bilgilere göre; davacının yazısı ve imzası taklit edilerek …’a “…” adlı eserin davalı … tarafından okunması ve … Ltd. tarafından çoğaltılması için bir muvafakatname verilmiştir. Ancak davacının FSEK m. 52’de öngörülen muvafakati alınmamış olduğu için ilgili ihlallerden sözde muvafakat tarihinde haberdar olması beklenemez. Davalının itirazlarının dayanağı ise … tarafından Mahkeme’ye iletilen 03.01.2017 tarihli yazıda …’a 26.07.2001 ve 10.08.2001 tarihinde telif tahakkuk ettiği ve davacının bu parayı kabul ettiği ve fiillerden tahakkuk tarihinde haberdar olduğudur.Bu sebeple davalı taraf, 2001 yılında gerçekleşen fiil sebebi ile tazminat talebinin zamanaşımına uğradığını beyan etmektedir. Bilindiği üzere genel hükümlerde düzenlenen zamanaşımı esasen tamamlanmış haksız fiilleri kapsamaktadır. Ancak olay sürekli nitelikte ise bu hâlde zamanaşımı fiilin tamamlandığı/sona erdiği andan itibaren işlemeye başlar.
5237 sayılı TCK’nu 26.9.2004 tarihinde kabul edilmiş, RG’de ise 12.10.2004 tarihinde yayınlanmıştır. Dava ise kayden 26.12.2014 tarihinde açılmış olup, dava açıldığı tarih itibarıyla zamanaşımı ile ilgili süreler 5237 sayılı TCK’na tabi olup, 765 sayılı TCK’na göre incelenemeyecektir.
Davalıların eylemi aynı zamanda 5846 sayılı yasanın 71. maddesi kapsamında da suç teşkil eden bir düzenleme olup,davacının şikayet hakkını kullanıp kullanmaması da önemli değildir. Davanın ceza kanundaki eylem için öngörülen sürede açılıp açılıp açılmadığı tartışılmalıdır. 5237 sayılı TCK’da ise zamanaşımı süreleri dava zamanaşımının 66/1-e kapsamında 8 yıl olarak öngörülmüştür. (kesen ve durma sebeplerinin varlığı halinde bu sürenin en fazla yarısına kadar uzayacağı yani 8+4=12 yıl olacağı TCK’nun 67/4 maddesinde düzenlemiş olup, Yine TCK nun 68/1-e maddesinde ceza zamanaşımının 10 yıl olacağı öngörülmüştür.
Bu durumda Davacı davasını 26.12.2014 tarihinde açmış olup, tahakkuk tarihi öğrenme tarihi olarak kabul edildiği takdirde yani 2001 yılında öğrendiği değerlendirildiğinde 13 yıl geçmiştir. Ancak huzurdaki davada zamanaşımına dair açıklamalar;tecavüzün refi talebinin zamanaşımı, çoğaltma veyayma hakkının ihlalinden kaynaklanan tazminat taleplerinin zamanaşımı ve umuma erişilebilir kılma hakkının ihlalinden kaynaklanan tazminat taleplerinin zamanaşımı olmak üzere yasanın birçok hükmünün ihlali ve devam eden ihlaller gözetilerek de incelenmesi gereklidir. Tecavüzün ref i haksız eyleme konu ürünler piyasada olduğu sürece zamanaşımı işlemeyecektir. Öte yandan davacının dava dilekçesine eklediği “…” isimli internet sitesinde “…” isimli şarkının paylaşıldığı da sabittir.
Davalılar davacıdan izin aldıklarına dair belge sunmadıklarından söz konusu paylaşımlardan da sorumludur. Somut olayda FSEK 71, TCK’nun 66 ve 67.maddeleri gözetildiğinde “…” isimli şarkının yayımlandığı “…”isimli dijital platformda içeriğin paylaşıldığı, paylaşımın umuma iletim sureti ile eser sahibinin haklarına tecavüz kapsamında bulunduğu, davacının eserin diğital platformlarda kullanıldığını öğrendiği tarihin dava tarihinden çok önce bir tarih olduğunun davalılarca ispat edilmediği gibi, davacının dava dilekçesi ekinde sunduğu ekran görüntülerinin de 2014 yılına ait olduğu, dolayısıyla , dava dilekçesine eklenen ekran görüntüsünin davacıya ait eseri ihtiva eden şarkının ,6 sene önce davacının izni olmaksızın umuma iletildiği, diğital paylaşımlar kapsımında 12 yıllık ceza zamanşımı ve 10 yıllık dava ceza zamanaşımı sürelerinin dolmadığı, öte yandan davacının haksız fıili/paylaşımın internet ortamına konulduğunu öğrenme anı, “videoyu ilk gördüğü an” olduğu için makul şartlarda bu anın davacı taraftan ispatının beklenmesinin makul olmayacağı gözetildiğinde zamanaşımı itirazının reddine karar verilmiştir.
Davacı maddi tazminat talebini FSEK m.68 hükmüne dayandırdığını beyan etmiştir ve FSEK m.52 uyarınca izninin olmadığını beyan ederek 2.000 TL’nin 3 katını maddi tazminat olarak talep etmektedir. Yazının sahteliği incelemesinde yazı ve imzanın davacıya ait olmadığı saptanmıştır. …’dan bir eser için telif ödemesi almak meslek birliğine o eseri belli mecralarda kullanma hakkı vermekte olup, bunun ayrıca 3.kişilere bir hak verdiğini de kabul anlamına gelmemektedir. Kaldı ki davacı ile yapılan geçerli bir sözleşme ve ödeme davalılarca ispat edilmemiştir.
Davacı tazminat taleplerinin yanında tecavüzün refini (kaldırılmasını) talep etmektedir. Ancak davacı tarafından FSEK m.68 düzenlemesine dayanılarak maddi tazminat talep edildiğinden ve alınan son rapor denetime ve sektör uygulamalarına uygun bulunduğundan, internet ortamında paylaşım yapma rayiç bedelinin 1.000 TL, farazi sözleşme bedelinin ise 3 katının 3.000TL olduğu kabul edilmiştir. Mahkememizce olayın oluş biçimi, ihlalin internet ortamında yapılması gözetilerek 3 kat tazminata hükmedilmiş, keza farazi sözleşme uyarınca mahkememizce telif ücretinin 3 katına hükmedildiğinden ve yüksek yargı içtihatlarına göre tazminata karar verilen hallerde ref’e karar verilemeyeceği hususu bilindiğinden ref isteminin reddine karar verilmiştir. Davacının imzası taklit edilerek icazeti varmış gibi eser işletme belgesi alınması hali dahi başlı başına kişiye elem ve üzüntü veren bir durum olup, eserin hangi albümde hangi mecrada yayınlanacağını tayin hakkı bizatihi eser sahibine tanınan bir hak olup, davalılarca manevi hakların ihlal şekli gözetilerek takdiren 3000 TL manevi tazminatın davalılardan tahsiline karar verilmesi gerekmiştir.
Yukarda açıklanan gerekçe kapsamına göre aşağıdaki şekilde hüküm oluşturmak gerekmiştir.
HÜKÜM;Yukarda açıklanan gerekçe kapsamına göre,
1-FSEK 68. maddeye göre hesaplanan 1000 TL nin 3 katı olan 3000 -TL maddi tazminatın dava tarihinden itibaren hesaplanacak reeskont faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine, davacı vekili 1.7.2019 tarihli dilekçesi ile talebini fsek 68 göre talep ettiğini beyan ettiğinden, mahkemece hükmedilen tazminat nedeniyle taraflar arasında farazi sözleşme ilişkisi kurulduğundan ref isteminin reddine,
2- 3000 TL manevi tazminatın dava tarihinden itibaren hesaplanacak reeskont faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine,
3 – Manevi tazminat isteminde fazla istemin reddine,
4-54,40 TL ilam harcının peşin harçtan mahsubu ile eksik kalan 153,66 TL harcın davalılardan tahsiline,
5-Maddi tazminat talebi yönünden Avukatlık ücret tarifesi uyarınca 450 TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
6-Reddedilen maddi tazminat talebi yönünden Avukatlık ücret tarifesi uyarınca 450 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı … TİC. LTD. ŞTİ. ‘ye verilmesine,
7-Kısmen kabul edilen manevi tazminat talebi yönünden, Avukatlık ücret tarifesi uyarınca 450 TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
8-Kısmen reddedilen manevi tazminat talebi yönünden Avukatlık ücret tarifesi uyarınca 900 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı … TİC. LTD. ŞTİ. ‘ye verilmesine,
9- Ref isteminin reddi nedeniyle Avukatlık ücret tarifesi uyarınca 4910- TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı … TİC. LTD. ŞTİ. ‘ye verilmesine,
10-Davacı tarafın yargılama giderlerinden olan 25,20 TL başvuru harcı 256,20 TL peşin harç 607 TL tebligat ve müzekkere masrafı, 5.000 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 5.657,40 TL yargılama giderinin taktiren 2/3 ünün davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
11-Davalı … TİC. LTD. ŞTİ.’nin yapmış olduğu 1540 TL yargılama giderinin taktiren 1/3’ünün davacıdan alınarak bu davalıya verilmesine,
12-Taraflarca fazla yatırılan gider avansının hüküm kesinleştiğinde ve talebi halinde iadesine,
Dair verilen karar davacı vekili ile davalı … plak vekilinin yüzüne karşı, diğer davalının yokluğunda, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde İSTİNAF YASA yolu açık olmak üzere karar verilip tefhim kılındı, hazır olanlara duruşma zaptından örnek verildi. 23/06/2020

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır