Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 1.Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2017/231 E. 2018/250 K. 05.06.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
1.FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/231 Esas
KARAR NO : 2018/250

DAVA : Fikir Ve Sanat Eseri (Maddi-Manevi Tazminat İstemli.)
DAVA TARİHİ : 23/12/2014
KARAR TARİHİ : 05/06/2018

Taraflar arasında FSEK 68 maddi ve manevi tazminat istemiyle açılan dava dosyası 3 nolu Fikri ve sınai Haklar Hukuk mahkemesinin 2014/277 esas numarasına tevzii edilmiş bu mahkemece yargılama devam ederken HSK’nun 02/08/2017 tarihli ve 1071 sayılı kararı uyarınca İstanbul 3 ve 4. FSH Hukuk Mahkemelerinin 08/08/2017 tarihi itibarıyla faaliyetlerinin durdurulmasına, 3. FSH Hukuk Mahkemesinde görülmekte olan dava, iş ve arşiv dosyalarının 1. FSH Hukuk Mahkemesine devrine karar verilmiş ve dava dosyası uyap tevzii bürosunca mahkememizin 2017/231 esas numarasına kayıtlanarak yargılamaya mahkememizde devam edilmiştir
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA;Davacı vekili dava dilekçesinde; .. isimli filmin yapımcısının … Ltd.Şti olduğunu ve şirketin büyük ortağı ve yönetmeninin de müvekkili … olduğunu, … isimli şahsın, müvekkili tarafından söz konusu filmin yayını, gösterimi, internet ve tv haklarını kullanmak ve ayrıca filmle ilgili her türlü hukuk davası açma konusunda tam olarak yetkilendirildiğini, filmin yapımı için Kültür ve Turizm Bakanlığı’ndan teşvik alındığını ve … ve müvekkilinin işbu 02/07/2008 tarihli … Destek Sözleşmesini kefil sıfatıyla imzaladıklarını, imzalanmış olan sözleşme uyarınca filmin Mart 2009 tarihinde vizyona girmesinin gerektiğini, ancak filmin pos prodüksiyon işlerini üstlenen davalının, filmi müvekkiline teslim etmediğinden gösterime sokulamadığını, filmin Kültür Bakanlığı nezdinde hala çekilmemiş bir film olarak kabul edildiğini ve bu nedenle filme eser işletme belgesi de alınamadığını, filmin gösterime girmemesi ve verilen teşvikin karşılıksız çıkması sebebiyle Kültür Bakanlığı tarafından yapımcı firmaya ve kefillerine icra takibi başlatıldığını ve davalının bu tutumu sebebiyle müvekkilinin maddi ve manevi zararlara uğradığını iddia ederek, “…” isimli filmi elinde tutan davalı firmanın, filmle ilgili tüm argümanları içeren database ve elliye yakın ham çekim kasetleri ile montojlanmış görüntüleri de içeren hard diski müvekkiline iadesini, davalı tarafından müvekkilinin manevi ve mali hakları ihlal edildiğinden, öncelikle FSEK 66. maddesi uyarınca tecavüzün ref’ini, fazlaya dair haklarını saklı tutarak FSEK 68. maddesi uyarınca şimdilik 1.000,00 TL maddi ve 10.000,00 TL manevi tazminatın davalıdan tahsilini talep ve dava ettiği anlaşılmıştır.
SAVUNMA; Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkilinin sözleşme gereği taahhüdünü yerine getirerek, eserin yapım sonrası hizmetlerini kendi stüdyolarında gerçekleştirdiğini, ancak davalı şirket bu işlerden dolayı bakiye borç olan 200.000,00 TL + %18 KDV toplamı 236.000,00 TL tutarındaki borcunu ödemediğini, bunun üzerine müvekkili ile davacı arasında yapılan anlaşma gereği, davaya konu filmin, Türkiye’deki ve dünya ülkelerindeki gösterim hakları, dvd ve vcd yayın hakları ve diğer türlü telif haklarının müvekkiline temlik edildiğini ve davacının 16/12/2008 tarihinde ayrıntılı olarak düzenlenen ve tarafına süresiz olarak Web Tc, Mobil Tv, Vod lisans haklarını satmaya, kiralamaya, bedeli tahsil etmeye, gerekli evrak ve formları imzalamaya gibi yetkilerini içerin yetki belgesi verdiğini, ancak buna rağmen davacının halen borcunu ödemediğini ve davacı taleplerinin yersiz olduğunu savunarak, davanın reddini istediği anaşılmıştır.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE;
Dava konusunun ; davacı …’in eser sahibi, diğer davacı …’in ise mali hak sahiplerinden olduğu iddiasıyla … isimli filmle ilgili gösterim sözleşmesine rağmen, davalı yanın filmi vizyona girmeden internet üzerinden göstermek ve vizyona girme işlemini yapmamak suretiyle davacının uğradığını iddia ettiği zarar nedeniylebelirsiz alacak hükümlerine göre FSEK68. Maddesi kapsamında şimdilik 1.000,00 TL maddi ve davacı … için 10.000,00 TL manevi tazminatın davalıdan tahsililine ilişkin olduğu anlaşılmıştır.
HMK 266. madde gereğince bilirkişi incelelemeleri yaptırılmıştır. Düzenlenen raporların denetim ve hüküm kurmaya elverişli bulunması nedeniyle 1 ve 2. heyet raporları mahkememizce kabul edilmiş ve hükme dayanak yapılmıştır.
Bilirkişiler …, …, … 27.2.2017 tarihli raporlarında özetle; film yapımcısının dava dışı … şirketi olduğu göz önüne alındığında davacının taleplerinin yapımcı değil yönetmen sıfatına göre talep ettiğinin kabul edilebileceğini, davacının 15.8.2008 tarihli borcun ödenmesi ve yayın haklarının devri sözleşmesi başlıklı sözleşme ile dava konusu filmin TV gösterim hakları, DVD, VCD yayın haklarını ve diğer her türlü telif haklarını davalı … AŞ ye devir ettiğini, Davacı yanın, bu belgenin FSEK. m, 52’ye aykırı olduğunu ileri sürdüğünü ve ayrıca Davacının 2010 yılında yapımcı şirketi devir aldığını bu nedenle yapımcı sıfatına sahip olmadığı için de bu sözleşmenin geçersiz olduğunu ileri sürdüğünü,15.12.2008 tarihli devir belgesi incelendiğinde özellikle yayın haklarının sözleşmede açıkça belirtildiği bu nedenle belgenin yayın hakları bakımından FSEK. m. 52’ye uygun olduğu kanaati edinildiğini,Diğer yandan yapımcı şirket dava dışı şirket olduğuna göre işbu davada bu şirketin hakim ortağı da olsa gerçek kişinin yapımcı sıfatı mevcut olmadığından ,Davacının talebinin İsabetli bulunamadığını bildirdikleri anlaşılmıştır.
Rapora itiraz edilmesi üzerine ikinci bilirkişi heyeti …, …, … 5.1.2018 tarihli raporlarında özetle; uygulama bir filmin tüm post production işlemlerinin tamamlanması için yapımcının bu işlemlerin parasını ödemesi ve yönetmen ve yapımcının süreçleri takip ederek her aşamasını onaylaması gerekmekte olduğunu,yapımcı, çekimi yapılan filmin görüntü ve ses kayıtlarını post production şirketine teslim edeceğini ve bu görüntülerin kurgulanması,müzik ve efektlerinin eklenmesi, ses-miksaj gibi işlemlerinde yönetmen ve yapımcı bu işlemlerin nasıl olması gerektiği briefini verdiğini ve onaylandığını,yapımcının, filmin vizyona girebilmesi için gerekli … lisansını alma ve çoğaltma işlemi için ödeme yapmasının gerekmekte olduğunu,Somut olayda ise davacı yapımcı tarafından … production şirketi olan davalıya ödeme yapmadığından bu işlemleri yapamadığının anlaşılmakta olduğunu, Dolayısıyla da dava konusu film vizyona girecek şekilde tamamlanamamış olduğunu, Bu nedenle de davacının da kabulünde olan borcun ödenmemesi nedeniyle imzalanan 15.12.2008 tarihli sözleşmeye istinaden davalının, filmin satışını yaptığının anlaşılmakta olduğunu,. Taraflar arasında yapılan işbu sözleşme gereğince davalının, alacağını tahsil etmeden davaya konu filmin maliyetli işlerini tamamlamak suretiyle filmi vizyona sokması ve gişe hasılatından alacağını alması gibi bir zorunluluğunun bulunmadığı sonucunun ortaya çıkmakta olduğunu, Her ne kadar davalının dava konusu filmin ses işlemleri tamamlanarak internette yayınlanması için satıldığı ( … A.Ş. yazı cevabı) görülse de, davalının taraflar arasında imzalanan 15.12.2008 tarihli sözleşmenin 5. maddesinde ve 16.12.2008 tarihli yetki belgesinin davalıya tanıdığı yetki çerçevesinde gösterim hakkını kullandığı sonucuna varılmakta olduğunu bildirdikleri anlaşılmıştır.
Davacı tazminat istemini davalının filmi haksız ve hukuka aykırı bir biçimde elinde tuttuğunu ve filmin internete düşmesine neden olduğunu ve eserin tüm gişe başarısını baltalamış olduğunu iddia etmiştir.Dinlenen tanık beyanlarında filmin çekimleri tamamlandıktan sonra davalı firmaya post prodüksiyon işlemi için teslim edilmiş ancak ilgili işlemler sonucunda 236.000,00 TL’lik bakiye borcu davalı şirkete ödememesi üzerine taraflar arasında yapılan anlaşma gereğince davacı davalı firmaya borcunu ödeyinceye kadar geçerli olan ilgili filmin yayın haklarının davalıya temlik edildiği anlaşılmaktadır.
Her ne kadar bir önceki müstemir yetkili hakimce tanıklar dinlenmiş ise de; tanıklar filmin çekilip çekilmediği, vizyona girip girmediği, filmin internette gösterilip gösterilmediği, oyuncuların ücretlerini alıp almadıkları hususunda beyanda bulunmuşlar, dolayısıyla davanın niteliği gereği davanını tanıkla ispat olunacak nitelikte bir dava olmadığından usul ekonomisi gereğince de dinlenen tanıkların davaya bir katkılarının bulunmadığı anlaşılmıştır.
Dosyada toplanan tüm deliller, taraflarca hazırlama ilkesine göre sunulmuş beyan ve belgeler, 15.12.2008 tarihli taraflar arasında imzalanan sözleşme içeriği ,alınan bilirkişi raporları kapsamı dikkata alındığında davanın reddine karar verilerek yukarda açıklanan gerekçe kapsamına göre aşağıdaki şekilde hüküm oluşturmak gerekmiştir.
HÜKÜM;Yukarda açıklanan gerekçe kapsamına göre,
1-Davanın REDDİNE,
2-35,90 TL ilam harcının peşin harçtan mahsubu ile 152 TL fazla harcın karar kesinliştiğinde ve istemi halinde davacıya iadesine,
3-Reddedilen manevi tazminat talebi yönünden Avukatlık ücret tarifesi madde 10/3 uyarınca 3.145 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4-Reddedilen maddi tazminat talebi yönünden Avukatlık ücret tarifesi madde 13/2 uyarınca 3.145 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Davalı tarafın yargılama giderlerinden olan 60 TL’nin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Taraflarca fazla yatırılan gider avansının hüküm kesinleştiğinde ve talebi halinde iadesine, Dair karar taraf vekillerinin yüzüne karşı gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 HAFTA içerisinde İSTİNAF YASA yolu açık olmak üzere karar verilip tefhim kılındı, hazır olanlara duruşma zaptından örnek verildi.05/06/2018

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır