Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 1.Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2017/224 E. 2019/96 K. 05.03.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
1.FİKRÎ VE SINAÎ
HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/224 Esas
KARAR NO : 2019/96

DAVA : Markaya tecavüz ve haksız rekabetin tespiti, Men’i, Ref’i, tazminat
DAVA TARİHİ : 16/10/2014
KARAR TARİHİ : 05/03/2019

Taraflar arasında marka hakkına tecavüz&haksız rekabetin tespiti ile men ve ref’i ile maddi ve manevi tazminat istemiyle açılan dava dosyası 3 nolu Fikri ve sınai Haklar Hukuk mahkemesinin 2014/234 esas numarasına tevzii edilmiş bu mahkemece yargılama devam ederken HSK’nun 02/08/2017 tarihli ve 1071 sayılı kararı uyarınca İstanbul 3 ve 4. FSH Hukuk Mahkemelerinin 08/08/2017 tarihi itibarıyla faaliyetlerinin durdurulmasına, 3. FSH Hukuk Mahkemesinde görülmekte olan dava, iş ve arşiv dosyalarının 1. FSH Hukuk Mahkemesine devrine karar verilmiş ve dava dosyası uyap tevzii bürosunca mahkememizin 2017/224 esas numarasına kayıtlanarak yargılamaya mahkememizde devam edilmiştir
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ;
İDDİA;Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin ticaret ünvanında kök sözcük olan … ibaresinin TPE nezdinde … no ile tescil edildiğini, … ve ….tr alan adlı internet sitelerinin de sahibi olduğunu, davalıların kendi internet siteleri olan … ve … isimli internet sitelerinde müvekkiline ait … ibaresini kullandığını, aramalarda müvekkilinin sitesi ile davalılarında sitelerinin çıktığını, davalı … tarafından … ibaresinin tercih edilmesinin müvekkilinin tescilli markası olan … ibaresinden hemen sonra … ibaresinin yer almasının olduğunu, … ibaresinin herhangi bir tescil olmamasına rağmen şirket ünvanı olarak gerçeğe aykırı şekilde davalı yanca kullanıldığını, susoğutma … isimli internet sitesinde de … sitesinin iletişim bilgileri ile aynı olduğunu, müvekkiline ait eser vasfını taşıyan iş ürünlerini bilgilerinin davalı … tarafından davalı … Mühendisliğe aktarıldığını, davalı …’in … Mühendisliğin temsilcisi olarak müvekkilinin müşterileri ile çeşitli firmalar arasında müvekkilinin projeleri ve ürünleri ile ilgili teklifler yaptığını tespit ettiklerini , davalıların müvekkilini arayarak firma kurduklarını daha ucuza daha iyisini yaptıklarını belirttiklerini, müvekkilinin yaptığı Ar-Ge çalışması sonucunda, özgün iş mahsüllerinin davalılarca kopyalanarak kullanıldığını tespit ettiğini, müvekkilinin haklarına tecavüz ettiklerini, haksız rekabette bulunduklarını, iddia ile … ve … adlı internet sitelerinde müvekkilinin haklarına tecavüzün durdurulmasını, men’ini, haksız rekabetin varlığının tespitini, 10.000,00 TL maddi, 10.000,00 TL manevi tazminatın Merkez Bankasınca belirlenen reeskont ve avans faizi işlemlerinde uygulanacak en yüksek faiz eklenmek suretiyle müştereken ve müteselsilen davalılardan tahsilini talep ve dava ettiği anlaşılmıştır.
SAVUNMA; Davalı … cevap dilekçesinde, davacı şirkette 2010-2013 yılları arasında sigortalı işçi olarak çalıştığını, davacı şirketin kendisine iftirada bulunduğunu, … ve … adlı sitelerle hiçbir ilgisinin bulunmadığını, davacı firmanın çalışırken 2012 yılında kendisini ürettikleri makinayı … kurmak üzere görevlendirdiklerini, makinayı teslim ettiğini, teslim alanın … olduğunu, bu teslim belgesi nedeniyle … ile aralarında bağlantı kurulduğunu, davacıya ait projelerin kopyalandığı iddiasının gerçeği yansıtmadığını, maddi veya manevi tazminat talep edilecek bir eylemde bulunmadığını beyanla davanın reddini talep ettiği anlaşılmıştır.
Davalılar Ve … ve …vekili cevap dilekçesinde , müvekkili şirketin web tasarım firması olduğunu, … ve … adlı sitelerin tasarımını yaptıklarını, müvekkili şirketin sitenin işleyişi, yönetimi ve içeriği hakkında bilgi sahibi olmadığını, alan adı sahibi olarak gözükmesi nedeniyle haksız ve kötü niyetli olarak davanın açıldığını, maddi ve manevi taleplerin muhatabının müvekkili şirket olamayacağını, husumet itirazlarının bulunduğunu, söz konusu sitelerin içeriği ile müvekkili şirketin faaliyet alanının aynı olmadığını talep ettiği anlaşılmıştır.
Davalı … yönünden ise, … ve … adlı sitelerin müvekkili şirkete ait olduğunu, site içerikleri incelendiğinde … markasının ön planda tutulduğunu ve TPE nezdinde marka başvurusu yapıldığını, … ibaresinin kullanımı ile ilgili … 4 Fshhm de açılan d. Iş davası sonucunda bu ibarenin derhal etiket kısmından çıkartıldığını, müvekkili firmanın internet siteleri ile davacı firmanın internet sitelerinin içeriklerinin birbirinden farklı olduğunu, haksız rekabet teşkil edecek bir içerik ya da kullanımın söz konusu olmadığnı, aramalarda ilk olarak … ve ….tr sitelerinin çıktığını, salt etiketin varlığının 3. kişileri yanıltmaya yeterli olamayacağını, maddi ve manevi tazminat taleplerinin haksız olduğunu beyanla davanın reddini talep ettiği anlaşılmıştır.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE
Dava konusu uyuşmazlık; davacı adına tescilli olduğu iddia olunan … ibareli markanın davalı tarafça … ve … adlı sitelerin metataglarında ve yönlendirici kodlarında kullanılması suretiyle davacı markasına tecavüzde ve haksız rekabette bulunduğunun tespiti ile men ve ref’ine, belirsiz alacak davası niteliğinde şimdilik 10.000,00 TL maddi ve 10.000,00 TL manevi tazminatın tahsiline, ayrıca davacının iş mahsülleri görsellerinin davalı sitelerinde kullanılmak suretiyle davacının eserlerine yönelik tecavüzün men’ine, bu kapsamda da oluşan haksız rekabetin tespiti ile men’ine ve verilecek kararın özetin ilanına ilişkindir.
Davacı vetkili tazminat hesabının KHK md. 66/b “Marka hakkına tecavüz edenin, markayı kullanmak yoluyla elde ettiği kazanca göre” yapılmasını talep etmiştir.
HMK 266. madde gereğince bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
Bilirkişiler …, …. ve … 7.12.2015 tarihli raporlarında özetle; davalının, davacının marka hakkını, internet sitesinde etiket ve adwords olarak kullanmak suretiyle ihlal ettiğini, her ne kadar”whois kayıtlarına göre tecavüzün gerçekleştiği internet sitesi alan adlarının sahibi olarak, davalılardan … Ltd. görülmekte ise de davalıların beyanları; dosya kapsamında … Ltd. in web tasarımı,hosting gibi alanlarda faaliyet yürüttüğü; bu anlamda davalı île rekabet İlişkisi içerisinde bulunmaması nedeniyle bu davranışının ona yarar sağlamayacağı ve hayatın olağan akışı içerisinde bu tür bir ihlali gerçekleştirmesine lüzum olmadığı; bu alanda işlemlerin daha hızlı gerçekleşmesi adına … Ltd in … A.Ş. İle dolaylı temsil/nam-ı müstear benzeri bir hukuki ilişki içerisine girmiş olabileceği dikkate alındığında, … Ltd.’in davacı markasının adword ve etiket olarak kullanılması suretiyle marka hakkına tecavüz edilmesi fiilinden sorumlu olmayabileceğini, …’in ihlalle ilgili bir bağlantısının bulunmaması nedeniyle sorumlu olmayacağını, davalıya ait internet sitesi çıktıları incelendiğinde, davacının da İnternet sitesinde yer alan dört adet görselin kullanıldığı, kullanıldığı iddia edilen bir adet görselin ise kullanılmadığı, anılan fotoğrafların kullanımının haksız rekabet hükümleri kapsamında değerlendirilmesi durumunda; davacının iş ürünlerine ilişkin fotoğrafları davalıdan daha Önce kullandığı veya fotoğraflar üzerindeki hak sahipliği ispatlanamadığından, buna dayanarak haksız rekabete dayalı taleplerde bulunmasının mümkün olmadığını,davalının … ibaresini kullanmasının davacının ticaret unvanına tecavüz teşkil etmediğini, davacının, marka hakkının ihlali bakımından maddi tazminat hesaplanabilmesi için davalı şirketlerin ticari defterlerinin incelenmesi gerekmekte olduğunu, Davalı şirketlerin şirket adresleri Gaziantep olduğundan davalı şirketlerin ticari defterleri incelenemediğini bildirmişlerdir.
Aynı heyet 25.7.2016 tarihli raporlarında da kök rapordaki tespitleri tekrar etmişler ve web sitelerinde kullanılan etiketlerin (metatag) arama motorları bakımından öneminin azaldığı, arama motorlarının farklı ölçütleri de dikkate aldığı, ancak bunların tamamen işlevsiz olmadığı, davalının adwords hizmeti alıp almadığına ilişkin sunulan belgelerin takdirinin Mahkemeye ait olduğu, davalının bu hizmeti alıp almadığının Google Türkiye ofisinden öğrenilebileceğini, … TicLtd.’nin davacının marka hakkını ihlalden sorumlu olmayabileceğini, somut olayda sunulan fotoğraflarda hususiyet bulunmamakla birlikte kök raporlarında belirttikleri üzere anılan fotoğrafların davacıya ait olduğuna ilişkin bir delil de bulunmadığını, CD içerisindeki kayıtlardan CD içerisinde yer alan şirketlerin ne kadar kar elde ettiğine ve davacı markasının kullanımına ilişkin tespit yapma imkanı bulunmadığını bildirmişlerdir.
İkinci bilirkişi heyeti …,… ve … 12.212.2017 tarihli raporlarında özetle; … tescil no.lu “….” markasının 11. sınıfta davacı adına tescil edilmiş olduğunu, Davacı şirket île davalı …nin aynı sektörde faaliyet gösterdiğini, … 4. FSHHM’nin … D.iş saydı dosyası ile de tespit edildiği üzere, … ve … alan adlı ınternet sitelerinde dava konusu “…” ibaresinin metatag (anahtar kelime) olarak kullanılmış olduğunu; MarKHK m.9/2/e uyarınca, işaretin aynı veya benzerinin internet ortamında ticari etki yaratacak biçimde, alan adı, yönlendirici kod, anahtar sözcük veya benzeri biçimlerde kullanılması markasal kullanım kapsamında değerlendirileceğini,Diğer davalı … San, Tic. Ltd Şti/nin davalı …Ş.’ye web tasarım ve hosting hizmeti verdiği; davacı île doğrudan veya dolaylı bir rekabet içerisinde olmadığı; davalı …’in dava konusu … ve … alan adlı internet sitelerinde “…” ibaresinin kullanımı eylemine bir dahili olduğunu ispat eder delilin dosyada mevcut olmadığını,dava konusu ürün fotoğraflarının davacıya ait olduğunu, davalıdan daha önceki bir tarihte kullanıldığını ispat eder bîr delil dosyaya ibraz edilmemiş olduğundan haksız rekabetin varlığı yönünde bir tespit yapılamadığı; fotoğrafların davacıya ait olduğu ve davalının bu fotoğrafları haksız olarak kullandığı tespit edilecek olursa, bu durum davacının emeğinden haksız faydalanma olarak haksız rekabet kapsamında değerlendirilebileceğini,,Davalı şirketin “…” ibaresini internet sitesinde kullandığı; tarafların faaliyet alanları İtibariyle “Mühendislik” ibaresi ve “Cam Takviyeli Polyester’” ibaresinin kısaltması olan “…” ibaresinin cins isim olduğu; davacı şirket unvanında yer alan ek/çekirdek unsur “…” ibaresi olmakla, ticaret unvanına tecavüz şartlarının mevcut olmadığını, Dava konusu fotoğraflar FSEK 4 uyarınca eser vasfına sahip olmadığı tespit edilmiş olmakla, eser niteliği taşımadığı; ancak Mahkemece dava konusu fotoğrafların davacının özel çabasıyla oluştuğu tespit edilecek olursa, davalıya ait … ve … adlı internet sitelerinde dava konusu fotoğrafların İzinsiz yayınlanması FSEK kapsamında eser sahipliğinden doğan hakkın İhlali kapsamında değerlendirileceğini, Ticari defterlerin açılış ve kapanış tasdiki süresinde yapıldığı ve defterlerin delil niteliği taşıdığını,Davacı vekili tarafından, maddi tazminat hesabının 556 sayılı KHK md. 66/b ‘ Marka hakkına tecavüz edenin, markayı kullanmak yoluyla elde ettiği kazanca göre” yapılmasının talep edilmiş olduğu dikkate alınarak ve asıl faaliyet gelir ve giderleri ile İlgisi bulunmayan Diğer Faaliyetlerden Gelir ve Gider hesaplan ile Olağandışı Gelir ve Gider hesaplan aynk tutularak, 2014 yılında, ihtiyati tedbir kararının uygulandığı 08.10.2014 tarihîne kadar, Davalı …nin elde ettiği net kazanç miktarının 14.689,37 TL, davalı Ve İnteraktif Medya Ltd. Şti/nin elde etliği net kazanç miktarının 14.396,33 TL olarak hesap edildiğini bildirdikleri anlaşılmıştır.
İkinci bilirkişi heyetinin düzenlemiş olduğu ek raporlarında özetle; davalı şirketlerin defter kayıtlarına göre tespit edilmiş olan kazançlarına …için %20, … Şti için %10 oranında etkisi olduğu öngörülerek yapılan hesaplamada; davacının, davalı …nden 66/b kapsamında talep edebileceği net kazancın 2.938,00-TL ve diğer davalı … Ltd Şti’nden 66/b kapsamında talep edebileceği net kazancın 1.440,00-TL olarak bulunduğunu, bildirdikleri anlaşılmıştır.
Alınan her iki heyet raporu birlikte mütalaa edildiğinde; davalılardan … TicLtd ‘nin ve …’in sorumlu olduklarına dair her iki heyet raporunda da aleyhe bir tespite rastlanmadığı , davacının bu davalılara da sorumluluk düştüğünü ispat edemediği, davalının web tasarımı sektöründe faaliyet gösterdiği,web tasarımı, hosting gibi alanlarda faaliyet yürüttüğü; bu anlamda davacı ile rekabet ilişkisi içerisinde bulunmaması nedeniyle bu davranışının ona yarar sağlamayacağı ve hayatın olağan akışı içerisinde bu tür bir ihlali gerçekleştirmesine lüzum olmadığı keza … alan adı her ne kadar davalı adına tescilli olsa da her İki davalının beyanlarıyla ve bilirkişi raporları ile sabit olduğu zere, İnternet sitesinin gerçek sahibinin davalı …olduğu anlaşılmış, … TicLtd ‘nin ve …’in hakkındaki davaların husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmesi gerekmiştir.
Davalı … yönünden ise toplanan deliller ve her iki rapordaki tespitlere göre; marka hakkına tecavüz ve haksız rekabetin subut bulduğu anlaşılmıştır. Davacının internet sitesindeki görseller incelendiğinde bunların bazı yedek parçalara ait fotoğraflar olduğu tespit edilmiştir.
Fotoğraflar, sahibine özgü bir üslup ya da yorum içermediğinden sahibinin hususiyetini taşımadıklarından eser olarak nitelendirilemeyeceği anlaşılmıştır. Ancak haksız rekabete dayalı taleplerin dinlenebilir olduğu anlaşılmaktadır. Davacının görseller üzerinde hak sahibi olduğu karinesinden hareket edilerek davalının tecavüz teşkil eden eyleminin de önlenmesi talebi yerinde görülmüştür.
Davacı etiket ve metatag yoluyla tecavüzde bulunulduğunu ileri sürmüştür. Bilindiği gibi etiketler kullanıcılara ve arama motorlarına içerik ve sayfa yapısı hakkında önbilgi sunmak için kullanılırlar. Ancak hiçbir şekilde başka bir sayfaya yönlendirme işlemi yapamazlar. Toplanan deliller kapsamına göre davalı … yönünden dava konusu internet site etiketi nedeniyle davacının kazancında bir eksilme olduğu hususu ispat edilmemiştir. Davacı da zaten 66/b kapsamında yani davalının elde ettiği gelir kapsamında tazminat talep etmiştir. Bilirkişiler bu yönde bir tespit amacıyla farazi olarak tazminat hesabı yapmışlarsa da somut olayda davacının bir zararı mecvut ise bu ancak BK hükümlerine göre belirlenebilecektir.
… 4. FSHH Mah. … D.İŞ. Sayılı tespit dosyası incelendiğinde tespit talep tarihi 07.08.2014 tarihi olup, bilirkişi tarafından 11.08.2014 tarihinde rapor düzenlendiği, mahkemece 30.9.2014 tarihinde teminatla tedbir kararı verildiği anlaşılmıştır.
Dolayısıyla metatag kullanım süresi de ancak site faal olduğu dönem için söz konusu olacaktır.Bunun dışında sitenin ilk faaliyete başladığı tarih itibarıyla metatag kullanımı vardır düşüncesinden hareket edilerek bir maddi tazminat hesaplanması da BK hükümlerine aykırıdır. Zira etiketin ne kadar süre kullanıldığı belli değil ise baştan beri var olduğu varsayılarak bir tazminat talebinde bulunulması sebepsiz zenginleşmeye yol açacaktır.
Ancak davalı da tacir olması nedeniyle basiretli bir tacir olarak haraket etmekle yükümlü olup, bunun sonucunda haksız kullanım nedeniyle sebep olduğu tazminatı da ödemekle sorumludur. Zira kullanım davalı açısından sabit olup sürenin kısalığı davalıyı sorumluluktan kurmayacağından ancak belirlenecek tazminat miktarı yönünden dikkate alınacaktır. Ayrıca BK hükümlerine göre hükmedilecek tazminat davalıyı mükaflandırır nitelikte olmamalı, aynı eylemi tekrarlamaya teşvik etmemeli ancak davacı yönünden de sebepsiz zenginleşmeye yol açmamalıdır. Bu durumda tüketicinin marka olarak bildiği bir ürün yönünden aldanarak yada adworks reklamı sayesinde mi davalıya sitesine ulaştığı ve ürün aldığı hususu da önemli bir etkendir. Dolayısıyla davalının karının belirlenmesi, davacının sebepsiz zenginleşmesine yol açacak şekilde geniş olarak yorumlanamaz. Ancak somut olayda davalının tacir olarak kusuru bulunduğundan bir miktar tazminat hakkaniyete göre belirlenmelidir. Günün ekonomik koşullarına göre 2938. TL makul bir tazminat olarak mahkekemizce belirlenmiş olup, bu tazminatın belirlenmesinde şirketlerin faatliyet konusunun su soğutma kuleleri üretimi olması, basit bir arama motoru ile internet sitesinden alışveriş yapmaya uygun bir sektör niteliğinde bulunmamakla birlikte başka bir taciri de davalı ile iş anlamında buluşturabilecek niteliğinin bulunması, davalının reklam vb yapmadan davacının markasından metatag yolu ile faydalanması halinde bu durumun çok kısa zaman diliminde olması halinde dahi davacıya bir tazminat ödemekle sorumlu olmasını gerekli kıldığı, davalınında savunmalarında İnternet sitelerinin sitesi üzerinden satış yapan bir platform olmadığını sadece şirket vizyonunu ortaya koyan sitelerden olduğunu ikrar etmesi bu durumda zaten bu alanda faaliyet gösteren bir firmanın karının tespitinin çoğu zaman bilirkişilerce saptanamadığı gerçeğinden hareket ile hakim Borçlar Kanunu’ nun 51. maddesine göre somut olayın özelliklerine, kusurun ağırlığına ve hakkaniyete göre zararı tespit edecektir.
Borçlar kanununun 51/1 maddesinde “Hakimin tazminatın kapsamını ve ödenme biçimini, durumun gereğini ve özellikle kusurun ağırlığını gözönüne alarak belirleyeceği” , Türk Medeni Kanun’un 4. maddesinde de “Kanun’un takdir yetkisi tanıdığı veya durumun gereklerini yada haklı sebepleri gözönünde tutmayı emrettiği konularda hakimin hukuka ve hakkaniyete göre karar vereceği” belirtilmiştir.
Her iki heyet raporunda da davalı … yönünden marka hakkına tecavüz ve haksız rekabet eylemi sabit görüldüğünden ve … 4. FSHH Mahk … D.İŞ. Sayılı tespit dosyasında tespit talep tarihi 07.08.2014 tarihi olup, bilirkişi tarafından 11.08.2014 tarihinde rapor düzenlendiği, mahkemece 30.9.2014 tarihinde teminatla tedbir kararı verildiği ve tedbirin uygulandığı tarihlerde dikkate alınarak , ayrıca davacının markasının tescilli bir marka olması, davalının ise markanın tescilli olduğu alanda faaliyet göstermesi, tarafların dosyaya yansıyan ve mali bilirkişi raporuna yansıyan kar ve zarar durumları gözetilerek BK hükmelerine göre 2938 TL maddi tazminat olarak somut olaya uygun bir tazminat olarak kabul edilmiştir.
Davacı manevi tazminat da talep etmiştir. Manevi tazminat yönünden marka hakkına yapılan tecavüzün niteliği, ,davacının manevi ticari varlığında meydana gelen kayıp durumu, manevi tazminatın amaç ve içeriğine, hak, nesafet ve adalet ilkesine takdiren takdiren 3000- TL manevi tazminatın davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine karar verilmesi gerekmiştir.
Davalının eylemi davacının marka hakkına tecavüz ve aynı zamanda haksız rekabet olarak kabul edildiğinden 556 sayılı KHK nın 72. maddesi ile TTK nun 59. maddeleri gereğince hükmün ilanı talebi de yerinde görülmüştür.
Yukarda açıklanan gerekçe kapsamına göre aşağıdaki şekilde hüküm oluşturmak gerekmiştir.
HÜKÜM:
1-Davacının davalılardan … ile … hakkında açtığı davanın reddine,
2- davalı … firmasının marka hakkına tecavüz ve haksız rekabet teşkil eden eylemlerinin tespitine,durdurulmasına, önlenmesine,
3-Davacının fotoğraflarının eser olmadığı anlaşılmakla birlikte FSEK den kaynaklanan haklarına tecavüz ve haksız rekabet teşkil eden eylemlerinin tespitine,durdurulmasına, önlenmesine,
4-Manevi tazminat isteminin kısmen kabulü ile 3000-TL manevi tazminatın merkez bankasınca belirlenen reeskont ve avans işlemlerinde uygulanacak faiz ile birlikte davalıdan( …) tahsiline, fazlaya ilişkin istemin reddine,
5- maddi tazminat isteminin kısmen kabulü ile 2.938. TL maddi tazminatın merkez bankasınca belirlenen reeskont ve avans işlemlerinde uygulanacak faiz ile birlikte davalıdan( …) tahsiline, fazlaya ilişkin istemin reddine,
6-… 4. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin … değişik iş sayılı dosyasında … ve… isimli isimli siteler yönünden verilen erişim engellenmesi kararının karar kesinleşene kadar devamına, karar kesinleştiğinde davacı yanca yatırılan teminatın talep halinde iadesine,
-Karar kesinleştiğinde hüküm özetinin Türkiye’de tirajı yüksek bir gazetede bir kez ilanına masrafın davalıdan alınmasına,
7-405,62 TL ilam harcının peşin harçtan mahsubu ile eksik kalan 234,82 TL harcın davalı … …. şirketinden tahsiline,
8-Kabul edilen marka hakkına tecavüz ve haksız rekabetin tespiti talebi yönünden Avukatlık ücret tarifesi uyarınca 3.931,00 TL vekalet ücretinin davalı … … Şirketinden alınarak davacıya verilmesine,
9-Kabul edilen manevi tazminat talebi yönünden Avukatlık ücret tarifesi 10/2.maddesi uyarınca 360,00 TL vekalet ücretinin davalı … … Şirketinden alınarak davacıya verilmesine,
10-Reddedilen manevi tazminat talebi yönünden Avukatlık ücret tarifesi 10/2.maddesi uyarınca 360,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
11-Kabul edilen maddi tazminat talebi yönünden Avukatlık ücret tarifesi 13/3.maddesi uyarınca 2.938,00 TL vekalet ücretinin davalı … … Şirketinden alınarak davacıya verilmesine,
12-Reddedilen maddi tazminat talebi yönünden Avukatlık ücret tarifesi uyarınca 847,44 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
13-Davacı tarafın yargılama giderlerinden olan 25,20 TL başvuru harcı, 170,80 peşin harç 660 TL tebligat ve müzekkere masrafı, 6.000 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 6.856,00 TL yargılama giderinin davalı … … şirketinden alınarak davacıya verilmesine,
14-Taraflarca fazla yatırılan gider avansının hüküm kesinleştiğinde ve talep halinde iadesine,
Dair karar davacı ve davalı vekilinin yüzüne karşı ,gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 HAFTA içerisinde İSTİNAF YASA yolu açık olmak üzere karar verilip tefhim kılındı, hazır olanlara duruşma zaptından örnek verildi. 05/03/2019

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır